|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-01-2013, 15:55 | #1 |
|
Örnek 13e göre başlatılan tahliye talepli takibe yapılan kira bedeline itiraz sonucu ne yapılabilir ?
Sayın Meslektaşlarım yardımınıza ihtiyacım var...Müvekkilin kiracısına kira alacağının tahsili ve tahliye talepli örnek 13 gönderdim,icra takibinde kira bedelinin aylık 600 TL olduğunu belirtip 12 aylık kira bedelini talep ettik.Kiracı kira ilişkisini kabul etmekle birlikte kira bedelinin aylık 600 TL olmadığı aylık 50 TL olduğu ve 12 aylık kira bedelinin toplam 600 TL olduğu itirazında bulundu ve kabul ettiği miktarı dosyaya yatırdır.İtirazla birlikte takip durdu.İlk aklıma gelen icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını,icra takibinin devamını isteyerek aynı zamanda tahliye talep etmek ancak bu şartlarda mümkün görünmüyor çünkü yapılan itirazda kira bedelinde uyuşmazlık oluşmuş durumda.Kira ilişkisi sözlü yapılmış ve müvekkil yurtdısında oldugundan pek fazla ilgilenmemiş,yani kira bedelinin 600 TL olduguna dair yazılı delilimiz yok. kira tespit davası açsam bu kez de yazılı delilim olmadıgından kiracının beyanına itibar edilerek kira bedelinin 50 TL olarak karara bağlanma riski var (ancak konut için kira bedelinin 50 TL olması da hayatın olağan akışına aykırıdır).Somut olay bu şekilde ve ben tıkanıp kalmış durumdayım bana başvurabileceğim yollar önerirseniz gercekten sevinirim.Saygılar...
|
09-01-2013, 16:04 | #2 |
|
kira bedelinin tespiti bakımından bir dava açmanız bu davanın akıbetine göre de itirazın iptali davası açmanız daha makul görünüyor. nasılsa 1 yıllık süreniz var. bilirkişi raporu gelince açarsınız.
T.C. YARGITAY 6.Hukuk Dairesi Esas: 2012/5399 Karar: 2012/8295 Karar Tarihi: 04.06.2012 İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ AMACIYLA YAPILAN TAKP - TARAFLARCA KARARLAŞTIRILAN YA DA MAHKEMECE TESPİT EDİLEN BİR KİRA BEDELİ OLMADIĞI - KİRALAYANIN KİRA BEDELİNİN ARTTIĞINDAN BAHİSLE KİRA ALACAĞI TALEP EDEMEYECEĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI ÖZET: Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Dava ve takibe konu dönemler için taraflarca kararlaştırılan ya da mahkemece tespit edilen bir kira bedeli olmadığından, davacı kiralayan kira bedelinin arttığından bahisle kira alacağı talep edemez. İcra takibinin artıştan kaynakladığı belirtilen alacağa ilişkin olmasına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. (6570 S. K. m. 11) Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar: Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili, davalının 20.04.2002 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkilinin kiracısı olduğunu, 20.04.2007 tarihinde başlayan yenilenen dönem kirasının, kira bedeli tespiti davası ile 1.150,00 TL olarak tespit edildiğini ve kesinleştiğini, 20.04.2008 tarihinde ve 20.04.2009 tarihlerinde başlayan dönemler için de, kira sözleşmesinin 7. maddesi gereğince kira parasının enflasyon oranında arttırılması gerektiği halde, davalının kira parasını arttırmadığını, artıştan kaynaklanan bakiye kira paraları için yapılan icra takibine de itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili taraflarca kararlaştırılmadıkça kira parasının arttırılmayacağından davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece 20.04.2007 tarihinde kira bedelinin mahkemece tespit edildiğinden, takip eden 2008 ve 2009 yılında da kira parasının ÜFE oranında arttırılması gerektiğinden bahisle bu konuda hesap uzmanı bilirkişiden rapor alarak, rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 11. maddesi gereğince <Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.> yenilenen dönemde Kiralayan kira bedelinin, sözleşmede hüküm var ise sözleşme de kararlaştırılan oranda arttırılarak ödenmesini talep edebilir. Sözleşmede hüküm bulunmaması durumunda, yenilenen dönemde, taraflarca kira parasına ilişkin anlaşma sağlanmadan yahut mahkemece kira bedeli tespit edilmeden, kira parası tek taraflı olarak kiralayan tarafından arttırılamaz. Aynı şartlarla sözleşme devam eder. Somut olayda, taraflar arasında 20.04.2002 tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca 20.04.2007 tarihine başlayan dönem kirası da aylık 1150 TL olarak mahkemece tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkemece kira parasının tespitinden sonraki 20.04.2008 ve 20.04.2009 tarihlerinde başlayan dönemlerde kira parasının hangi miktarda ödeneceğine ilişkindir. Öncelikle, taraflar arasındaki dava kira bedelinin tespiti davası olmadığından, Mahkemece kendiliğinden, kira bedelinin kiralayan tarafından ÜFE oranında arttırılarak talep edilebileceğine ilişkin hükmü ve gerekçesi yerinde değildir. Ayrıca, kira sözleşmesinin 7. maddesinde <ikinci yıl kira bedeli önceki yıl kira bedeline DİE'nin verdiği enflasyon artış rakamı üzerinden yapılacağı> kararlaştırılmış olup, kira sözleşmesinde, TÜFE yahut ÜFE enflasyon rakamlarından hangisinin esas alınacağının açıklanmadığından, geçerli bir artış oranından söz edilemeyeceği gibi, sözleşmede sadece 2. yıl için artış hükmü öngörüldüğünden, 2008 yılı ve 2009 yılı kira dönemlerinde, söz konusu artış hükmünün uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Bu durumda dava ve takibe konu dönemler için taraflarca kararlaştırılan ya da mahkemece tespit edilen bir kira bedeli olmadığından, davacı kiralayan kira bedelinin arttığından bahisle kira alacağı talep edemez. İcra takibinin artıştan kaynakladığı belirtilen alacağa ilişkin olmasına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda yazılı nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı |
09-01-2013, 16:09 | #3 |
|
çok teşekkür ederim yardımınız için ancak kira bedelini tespit davası açtığımda kira bedelinin 600 TL olduğuna dair yazılı bir delilim yok bu durumda mahkeme emsal taşınmaz kiralarına bakarak mı kira bedelini tespit eder yoksa ispat yükü davacı kiralayandadır ispat edemediğinden kiracının beyanına itibar edilerek aylık kira bedelinin 50 TL olmasına mı hükmeder?bu konuda önemli endişelerim var aslında
|
09-01-2013, 17:16 | #4 |
|
Kira bedeli 1 ay dahi olsun bankaya yatırılmışsa, banka dekontunu yazılı deliliniz olarak kullanabilirsiniz.
Eğer hiç bankaya yatırma olmamış ve başka hiçbir şekilde de yazılı deliliniz yoksa, (genel mahkemelerde yemin teklifi hariç) yapabileceğiniz birşey olduğunu da düşünmüyorum. Böyle bir durumda kira tesbit davası açmanız mümkün ancak kira tesbit davasında da sözleşmenin başlangıç tarihinin yazılı tesbiti engeline takılacaksınız. Ayrıca kirayı mahkemece tesbit ettirseniz dahi, bu tesbit mevcut icra takibinize -tahliye yönünden- uygulanamaz. (Yani mahkeme 700-TL tesbit etti, kiracı icra dosyasında 50-TL demişti, temerrrüt oluştu diyemezsiniz, mahkemenin tesbitinden sonra kira farkı için ikinci bir takip yapmanız ve tahliye açısından temerrüdün o dosyada oluşmasını beklemeniz gerekir). Ayrıca kira tesbit davasında takılacağınız ikinci engel de kira akdinin ilk başlangıç tarihi olacak. Eğer kira yeni bir sözleşme ise hak ve nısfete göre takdiri kira bedeli tayini de isteyemeyeceğiniz için davanız kiracının belirttiği bedele TÜFE oranının uygulaması ile sonuçlanabilir. Yazılı kira sözleşmesi olmayan her durumda böyle riskler söz konusu, müvekkiliniz pahalı bir kira hukuku dersi alacak gibi gözüküyor maalesef. |
11-01-2013, 10:45 | #5 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?p=623130#post623130
burda da bir meslektaşım 2007 yılında aynı sorunla karşılaşmış ancak pek bi çıkış yolu önerilmemiş valla tıkandım kaldım |
11-01-2013, 13:24 | #6 |
|
Yazılı Kira Sözleşmesinin bulunmaması halinde Yargıtay kiracının belirttiği kira miktarına itibar edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.( Eğer yatırılmış banka dekontu veya bir belge bulunmuyorsa )Umarım, kiracı aynı kira dönemi içerisinde kirasını geciktirir, bu durumda iki haklı ihtar nedeniyle tahliye süreci başlatırsınız...
|
22-07-2024, 12:53 | #7 |
|
Benim olayımda da sözlü kira sözleşmesi, elden alınan kira söz konusu. Tahliye talepli örnek 13 takibime borçlu kiracı KİRA MİKTARI yönünden itiraz etti ve mevcut olaydan farklı olarak KİRA BEDELLERİNİN HEPSİNİ EKSİKSİZ ÖDEDİĞİNİ İDDİA ETTİ.
Bu durumda kira bedelinin kiracının kabul ettiği miktar üzerinden kabul edilmesi ihtimalinde dahi bu bedeli ödediğini ispat yükü kiracıda değil midir? ödediğini ispat edemez ise icra hukukta açacağım itirazın iptali ve tahliye davası kabul edilmez mi? (bizim aylık kira talebimiz 6000-TL, kiracı 1500 ödediğini iddia ediyor) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tahliye talepli icra takibine yapılan itirazın iptali | avukat152 | Meslektaşların Soruları | 9 | 13-08-2013 10:51 |
vakıflara ait taşınmazların kira bedeline itiraz usulü | çözümhukuk | Meslektaşların Soruları | 6 | 16-01-2013 11:51 |
Temerrüt Nedeniyle Tahliye Kararından Sonra Tahliye ve Yarg.Gideri Tahsili İçin Örnek 2 mi Örnek 4-5 mi Göndermeliyiz | denipre | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-12-2012 20:46 |
Tahliye talepli icra takibinde kira yılının önemi | kiana | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-10-2010 21:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |