21-02-2011, 16:27 | #1 |
|
6111 sayılı ( TORBA ) kanun kapsamında yapılandırılması öngörülen kamu alacakları
6111 sayılı kanunla getirilen hükümlerin çok kısa sğrede yorumlanması biraz zor olmakla birlikte kısım kısım yorumlayıp meslektaşların bilgisine sunmak daha yararlı olacağını düşündüğümden, ilk kısmı ile getirilen düzenlemelerin neler olduğuna bakalım
6111 Sayılı ( Torba ) Kanun kapsamında yapılandırılacak olan kamu alacakları Uzun süre kamu oyu beklentilerine rağmen nihayet geldiği gibi jet hızıyla Meclisten geçen yasa kapsamında yer alan kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin hükümler 6111 sayılı kanunla uygulanabilirliği ile bir süre kamu oyu gündemini meşgul edecektir. Kanun kapsamında yer alacak olan alacaklar sırası ile,[/fonta- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren1- 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 2- 2010 yılına ilişkin olarak 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 3- 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları, b- 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce, 1111 sayılı Askerlik Kanunu, mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, - 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, - 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, - 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, - 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, - 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu - 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezaları, c) Yukarıdaki sayılan alacaklar dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; adli ve idari para cezaları ile -6326 sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, -mülga 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı, -mülga 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, - 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu, - 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç olmak üzere, asli ve fer’i amme alacakları ç) 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idaripara cezaları, faizler, zamlar ve gecikme zammı alacakları d) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan; 1) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, 2) 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, 3) Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre ödenmesi gereken, 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, 4) 30/11/2010tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, 5) 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, 6) İlgili kanunları gereğince takip edilen 2010 yılı Kasım ayı ve önceki aylara ilişkin; damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları e) İl özel idarelerinin, idari para cezaları ve 3213 sayılı Kanuna istinaden alınan özel idare payı hariç, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan, asli ve fer’i amme alacakları, idari para cezaları ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince belediyelere ödenmesi gereken paylar hariç,213 sayılı Kanun kapsamına giren ve 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 2010 yılına ilişkin olarak 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, bunların dışında kalan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan, asli ve fer’i amme alacakları, 2) 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları, 3) 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları g) 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları, Kesinleşmiş alacaklar Kanunun 2 nci maddesinde yukarıda yer alan kamu alacaklarının tahsilinin hızlandırılmasına ilişkin olarak yer verdiği hükümlerde Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, il özel idareleri ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarından bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih dâhil); a) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergilerin/gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilere/gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği öngörülmektedir. b) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezaları ile iştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilmiş olan vergi cezalarının ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş olan idari para cezalarının; % 50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde gecikme zammı yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50’sinin ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. c) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan idari para cezalarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaya bağlı fer’ilerin tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Ödenmemiş olan ve yukarıda sayılan alacaklar dışında kalan 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olanamme alacakları dâhil) asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının, tahsilinden vazgeçilecektir. 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri gereğince ödenmesi gerektiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan tutarların bu madde kapsamında ödenmesi halinde 5736 sayılı Kanun gereğince hesaplanan binde iki oranındaki faiz alacaklarının tamamının,tahsilinden vazgeçilir (2) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergilerde, ödenmemiş kısmının tamamı ile bu tarihen kadar TEFE/TÜFE aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutarın kanunda sayılan şekil ve sürelerde ödenmesi şartı ile bu vergilere ilişkin fer’ilerinin tamamının tahsilinden vazgeçilecektir (3) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 2010 yılında tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ödenmek suretiyle bu madde hükmünden yararlanılır. Bu takdirde, 2010 yılına ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu müteakip ödenecek taksitlerde, vergi aslının ödenmesi şartı aranmaz (4) Bu Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu Kanun hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla bu Kanunda belirtilen ödeme süresi sonuna kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmaz(5) 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ücretler ile su kullanımından kaynaklanan alacaklardan vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının, tahsilinden vazgeçilecektir 2560 sayılı Kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; su ve atık su bedeli alacakasıllarının tamamı… ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanun hükümleri çerçevesinde ödenmesi halinde bu alacaklara bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) tahsilinden vazgeçilir. (7) kanunun ikinci maddesi hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. (8) 31/12/2010 tarihine kadar (bu tarih dâhil) dâhilde işleme rejimi kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ancak bu Kanunda öngörülen başvuru süresi sonuna kadar ihracat taahhüt hesabı müeyyideli kapatılan dâhilde işleme izin belgesi/dâhilde işleme izni kapsamına giren takibe konu kamu alacaklarında, alacak asılları ile bu tarihe kadar hesaplanacak TEFE/TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın kanunda belirtilen şekil ve sürelerde ödenmesi durumunda bu alacaklara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacakları Kanunun Üçüncü maddesi ile tarhiyatı kesinleşmemiş ya da dava aşamasında bulunan kamu alacaklarının kanun hükümleri çerçevesinde nasıl yapılandırılacağına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Bu bağlamda kkanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si ile bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla gümrük vergilerine ilişkin gümrük yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan tahakkuklar hakkında da hu hükümler uygulanır. yayımlandığı tarih itibarıyla bölge idare mahkemeleri veya Danıştay nezdinde ilgisine göre itiraz veya temyiz süreleri geçmemiş- ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş - ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır. Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın; a) Terkine ilişkin karar olması halinde, ilk tarhiyata/tahakkuka esas alınan vergilerin/gümrük vergilerinin % 20’si ile bu tutara ilişkin Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarı ile birlikte; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, verginin/gümrük vergilerinin kalan % 80’inin, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir b) Tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması halinde, tasdik edilen vergilerin/gümrük vergilerinin tamamı ile bu tutara ilişkin, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarı ile birlikte; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. [FONT='Arial Narrow','sans-serif']Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması halinde idare aleyhine bozulan karara konu alacağın %20’si ile bu tutara ilişkin TEFE/TÜFE aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutarla birlikte kanunda belirtilen şekil de sürede ödenmesi durumunda kalan %80 ve tüm ferilerinin tahsilinden vazgeçilecektir [FONT='Arial Narrow','sans-serif'] kısmen onama kısmen bozma kararı olması halinde ise onanan kısım tamamı ile buna ilişkin kanunun yayınlandığı tarihe kadar TEFE/TÜFE aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutar ile birlikte tahsile konu edilecek, bozulan kısmı için ise, bozmaya konu tutarın %20 ‘si ve bu tutara ilişkin TEFE/TÜFE aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutala birlikte kanunda belirtilen şekil de sürede ödenmesi durumunda kalan %80 ve tüm ferilerinin tahsilinden vazgeçilecektir (3) Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla sadece vergi cezalarına/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması halinde a) Asla bağlı cezaların verginin/gümrük vergilerinin Kanununyayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması veya kanunun 2 nci maddesine ilişkin olarak Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, tamamının ve bunlara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun amir hükmü aynen böyle olmakla bize göre açıklığa kavuşturulması gereken bir hükümdür ve aynı zamanda bu hükümden ne anlaşılması gerektiği hususu yoruma muhtaçtır. Zira, bu hükümden anlaşılması gereken; şayet bir vergi aslına bağlı olarak kesilmiş ceza ise, asıl verginin kanunun yayımlanmasından önce ödenmiş veya kanun hükümleri çerçevesinde ödenmesi şartıyla, bu asla bağlı kesilen cezaların ve gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği anlamı çıkmalıdır. b) Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezalarından[/font]/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarından Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan cezaların % 25’inin, Terkin kararı verilmiş olan cezaların % 10’unun, Kısmen onama ve kısmen bozma olması durumunda ise bu ceza tutarının % 25’inin, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. [FONT='Arial Narrow','sans-serif']Kanunda yer alan kısmen onama ve kısmen bozma hükmü tarh edilen vergi ile birlikte dava konusu edilen asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları için de uygulanır. (4) Kanunun yayımlandığı tarihte bir vergi aslına bağlı olan veya vergi aslına bağlı olmadan kesilen vergi cezaları dışında kalan ve Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması halinde; kesilen idari para cezalarından ilk derece yargı merciinde ihtilaflı olanlarda cezanın % 50’si, ilk derece yargı merciinin cezayı kaldırdığı ancak itiraz veya temyiz merciinde yargılamanın devam ettiği safhada olanlarda cezanın % 20’si, ilk derece yargı merciinin kısmen veya tamamen onayladığı cezalarda onaylanan kısmın % 50’si kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezalar ile bu cezalara bağlı fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. (5) Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için ;bu cezaların %50’si ile birlikte kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/TÜFE aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutarın kanunda belirtilen şekil ve sürelerde ödenmesi şartıyla kalan %50 ile fer’ilerinin tamamının tahsilinden vazgeçilir. (6) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilen vergi cezalarında, cezaya muhatap olanlar ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan cezaların % 25’inin, Terkin kararı verilmiş olan cezaların % 10’unun, Kısmen onama ve kısmen bozma olması durumunda ise bu ceza tutarının % 25’inin, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Bu maddeye göre ödenecek alacakların tespitinde esas alınacak olan en son karar, tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce (bu tarih dâhil) taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır. (8) Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar da bu madde hükmünden yararlanır. Ancak kanunun bu hükmünden daha önce uzlaşmaya varılmış alacakların uzlaşma hükümleri doğrultusunda ödenmemiş tutarları yararlanamayacağı anlamı çıkmaktadır. Ancak, uzlaşmanın vaki olması durumunda, uzlaşma tutanağının ilgili vergi dairesine tevdii ile birlikte, uzlaşılan tutarın bir ihparname ile mükellefe tebliğ edilerek 30 gün içerisinde ödenmesi istenmelidir, bu ihparnamenin tebliğ edilmemesi durumunda uzlaşma hükümleri mükellef tarafından ihlal edilmemiş sayılmakla birlikte bize göre bu durumda olan mükelleflerin de uzlaşılan tutar üzerinden kanun hükümlerinden yararlandırılması zorunluluğu doğacaktır. (9) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri halinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler. (10) Bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır. (11) Bu madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak bu Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan ilk tarhiyata/tahakkuka göre belirlenen alacaklar başka bir işleme gerek olmaksızın takip edilir. Şu kadar ki, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş olan en son yargı kararının, tarhiyatın/tahakkukun tasdikine ilişkin olması halinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacaklar takip edilir |
21-02-2011, 18:01 | #2 |
|
Kanun yayımlandığı tarih itibari ile inceleme ve tarhiyat aşamasında bulunan vergiler:
kanunun 4 üncü maddesinde yer alan düzenlemeler göre; kanun yayımlandığı tarihten önce vergi incelenelerine başlanımış olması durumunda, bu inceleme işlemlerine devam edilecektir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilecek olan vergilerin % 50 si ile bu tutara TT aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutar ile birlikte kanunun öngördüğü şekil ve sürelerde ödenmesi şartı ile tarh edilen verginin kalan %50 si ile buna ilişkin ger türlü fer'ilerinin tahsilinden vazgeçilecektir. Ancak kanunun bu maddesindeki düzenleme dikkati çeken başka bir hküm vardır, inceleme işleminin tamamlanıp tarh edilen vergi ve cezaların ihbarname ile tebliğ edilmesi durumunda ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren dava açma süresi sonuna kadar geçen süreye ilişkin gecikme zammının hesaplanacağı ve bu tutarın da kanun hükümlerine göre hesaplanan tutardan başka ayrıca ödenmek istendiği anlamı çıkmaktadır. Bu şekilde yapılan tarhiyatlar sonucunda vergi aslına bağlı olmaksızın salınan cezaların % 25' inin ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazaılı başvuruda bulunulması ve ilk taksidin de ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde ve 6 eşit taksitle ödenmesi şartı ile vergi aslının %50 si, vergi aslına bağlı olmayan cezaların %75'i ile kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanan gecikme faizinin tatamı ile, vergi aslına bağlı kesilen cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. incelemeye konu salınan işitiraknedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında ise, cezaya muhatap olanlarca bu cezaların % 25' ini ceza ihbarnamesinin tebliğini takip eden aydan başlamak ve ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitle ödemeleri halinde vergi ziyaı cezalarının kalan %75'inin tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile beyanname verilmiş ve ödeme yönünden pişmanlık şartları ihlal edilmiş ise, yada kendiliğinden verilmiş beyannamelere ilişkin bir tarhiyat yapılmış ve kanunun yayımlandığı tarihe kadar tebliğ edilmemiş vergi cezaları hakkında da yukarıda sayılan hükümler uygulanacaktır. yani yine vergi aslının %50 si ile asla bağlı olmayan cezaların %25'i tebliğ tarihini takip eden ayda ilk taksidi yatırılmak ve 2 şer aylık dönemler halinde ve 6 eşit taksitle ödenmesi şartı ile vergi aslının kalan %50 si ile asla bağlı olmayan cezanın %75'i ve vergi aslına bağlı cezaların ise tamamının tahsilinden vaz geçilecektir. bu açıklamalar kaunun yayımlandığı tarihten önce başlanmış ve tamamlanmış olmasına rağmen kanunun yayımlandığı tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden taktir komisyonu kararları ile vergi inceleme raporlarına istinaden salınan vergi ve cezalar için de geçerli olacaktır. bir başka husus ise, kanunun yayımlanacağı tarih itibari ile, 213 sayılı kanunun tarhşyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre,uzlaşma talebinde bulunulmuş,ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş ise, bu durumda olan mükellefler için de yukarıdaki hükümlerin geçerli olacağı öngörülmüştür. uzlaşmaya ilişkin hüküm sadece bu açıklama ile sınırlı kalmala birlikte kanunda, 213 sayılı kanunun tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden başka normal uzlaşma talebinde bulunulması ve uzlamşanın vaki kılınması ile uzlaşılan tutarların mükellefe tebliğ edilmemiş olması durumunda uzlaşma hükümlerinin geçerliliği korunmuş olacağından, kanunun bu açıklamasından anlaşılması gereken bu durumda olan mükelleflerin de uzlaşılan vergi ve fer'ilerine ilişkin tutarların bu kanun hükümlerine göre ödenmesi gerektiğidir. kanunun bu hükümlerinden yararlanılması için bu tür kamu alacaklarına karşı dava açılmaması, açılmış davalardan koşulsuz feragat edilmesi ve bir daha dava açılmayacağının yazılı olarak taahhhüt edilmesi şartı ayrıca aranacaktır. Pişmanlık ya da kendiliğinden yapılan Beyanlar Kanunun 5'inci maddesi ile, kanunun yayımlanacağı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar; 213 sayılı VUK 371 inci maddesihükümlerine göre beyan edilen matrahlar üzerinde tarh/tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ve bu tutarlara TT uygulanmak suretiyle bulunacak toplam turatın, kanunda belirtilen şekil ve sürelerde ödenmesi şartı ile, pişmanlık zammı ile vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği öngörülmüştür. 213 sayılı kanunun Re'sen tarhiyat başlıklı 30 uncu maddesi dördüncü fıkrasına göre ( Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyle ihticaca salih bulunmazsa,) kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile bu tutara T/T aylık değişim oranlarının uygulanması ile bulunacak olan tutarın kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartı ile gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vaz geçilecek. kanunun beşinci maddesi ile kanunun yayımlandığı tarih itibari ile 2010 yılı ve öncesi dönemnlere ilişikin olarak emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu halde eksik tahakkuk eden emlak vergisi mükelleflerince bildirimde bulunulması tahakkuk eden vergi ile taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile T/T aylık değişim oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutarın kanunun öngördüğü şekil ve sürelerde ödenmesi şartı ile bu alacaklara ilişkin gecikme faizi,gecike zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. |
13-03-2011, 17:55 | #3 |
|
Torba kanunun neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır,
zira kanunda yürürlükte olmayan hükümlere yer verilmiş, bunu anlamak mümkün değildir, örneğin kanunda yardım teşvik kusur ve ağır kusur ibareleri kullanılmış oysa bu fiiller, 22/07/1998 tarikli 4369 sayılı kanunun 82/1-b maddesi ile 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere 213 sayıı kanunun 346,347,mük 347 ve devamı maddesinde yürürlükten kaldırımlıştır. Bir başka önemli husus ise, ödenmiş vergi aslından bahseilmekte, 6183 sayılı kanunun 47 maddesindeki 4369 sayılı kanun değişikliği dikkate alınmamıştır. yine verginin yasallığı ile eşitlik ilkesini düzenleyen anayasanın 73 maddesi hiçe sayılmış, vergi aslına bağlı vergi ziyaı cezası dahil tüm ferilerinin tahsilinden vaz geçilirken ufak bir usulsüzlük cezasının %50 sinin tahsili öngörlmektedir. aynı şekilde ilk derece mahkemelerinde iptal kararı verilmiş ( kanunda terkin kavramı kullanılmış ki mahkemeler terkin kararı vermez, onama ya da iptal kararı verir ) alacakların %10 unun tahsili öngörülüyor. Kısaca bu kanunun yazan kişilerin hukukçu olmadıklarını düşünemiyorum, o halde vergi hukukundan çok uzak bir mantkla yazılmış ya da dilim söylemeye varmıyor arzuhalcilere yazdırılmış da diyemiyoeum zira arzuhalciler bile bu kadar kötü bir dil ya da yürürlükte olmayan hususları yazamazlar. |
21-03-2011, 10:29 | #4 |
|
Bir de kanunun 166 ncı maddesi var hiç sormayın, sürgün maddesi olarak tanımlamak lazım, ihtiyaç fazlası norm kadro dahil işçilerin belirlenmesi ve kanunda anıldığı gibi komisyon tarafından kanunda belirtilen yerlere yerleştirilmesi oldukça sıkıntı yaratacaktır. Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi gereken bir kanun maddesidir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra Ceza Mahkemesİ Kararlarina KarŞi ÖngÖrÜlen İtİraz Ve Temyİz Kanun Yolu Ayrimi | dilekgulsen | Meslektaşların Soruları | 9 | 07-12-2011 17:59 |
Torba Kanun Gerekli midir? | Adli Tip | Hukuk Sohbetleri | 0 | 03-12-2010 12:21 |
2942 Sayılı Kamulaştırma Bedelinin Artırılması Davalarında Kamu Alacakları Faizi | Çaba | Meslektaşların Soruları | 0 | 20-01-2004 00:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |