|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-11-2007, 05:26 | #1 |
|
İdare Mahkemesinde Dava Açmak
tüm meslektaşlarımıza Selamlar
Ne yazık ki okuldayken de bu derste pek iyi olmamamdan kaynaklansa gerek pek bir şey hatırlayamamaktayım. Milli eğğitim bakanlığı yayınladığı bir genelge ile 2007-2 öğretmen atamalarından sonra 2007-2 atama döneminde öğretmen olarak atanan sözleşmeli öğretmenlerin 1 yıl çalışmadan Özür durumuna bağlı yer değiştirme işlemlerinde bulunamayacağı yönünde bir "genelge" yayınlamıştır. Ancak bundan önceki uygulamalarda sözleşmeli öğretmenler için böyle bir zorunluluk bulunmamaktaydı. zira kadrolu öğretmenler için 1 yıl çalışma şartı vardı ama bu devlet memurluğunda adaylığın kalkması ilkesi sebebiyle bulunmaktaydı ve adaylık "kadrolu öğretmenler" için 1 yıl çalışmak ile kalkmaktaydı. ancak sözleşmeli öğretmenlerin adaylıkları asla kalkmıyor. bunu başka bir genelge ile milli eğitim bakanlığı da açıkladı zaten. ama üstü kapalı olarak adaylığın kalkmasına bağlayamadığı çalışma yükümlülüğünü bir genelge ile ve sebep belirtmeden şarta bağlıyor. danıştayın vermiş olduğu bir kararı aşağıda bulacaksınız. Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi BEŞİNCİ DAİRE 1995 956 1991 3950 13/03/1995 KARAR METNİ AİLE BİRLİĞİNİN KAMU GÖREVLİSİ OLAN EŞLERDEN BİRİNİN İSTEĞİ ÜZERİNE BOZULMASI HALİNDE İDARENİN EŞ DURUMUNU GÖZÖNÜNE ALMAYA MECBUR OLMADIĞI,ANCAK EŞ DURUMUNA DAYALI YER DEĞİŞTİRME TALEBİNİN REDDİNE İLİŞKİN İŞLEMLERİN HUKUKEN HAKLI VE GEÇERLİ NEDENLERE DAYANMASI GEREKTİĞİ HK.< ... İdare mahkemesinin 5.6.1991 günlü, 1991/496 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72.maddesi, 20.5.1981 günlü, 17345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tayin ve Nakil yönetmeliğinin 30.mad- desi ve 3.8.1991 günlü, 20594 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürür lüğe giren Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurum Öğretmenleri- nin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 23. maddesi birlikte değer- lendirildiğinde yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda aile bi- riminin muhafaza edilmesinin ana ilke olduğunun, gerek 657 sayılı Ka- nunun gerekse kurum yönetmeliğinin davacıya eş durumundan dolayı tayin isteme hakkı verdiğinin, hukuki bir engel bulunmadığı takdirde bu iste min karşılanmasının yasal zorunluluk teşkil ettiğinin anlaşıldığı, o- layda ise idarece nakil isteminin neden yerine getirilmediğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı, bu sebeple davacının Hatay iline tayininin yapılması gerekirken aksi yöndeki işlemde hukuki isa- bet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir. Davalı idare, eş durumu nedeniyle nakil talepleri incelenirken ilgili- lerin halen çalışmakta olduğu ilin öğretmen ihtiyacı ile atanmak iste- diği ilin öğretmen ihtiyacının gözönünde bulundurulduğunu, davacının asıl isteğinin daha önce görev yaptıı il emrine naklini yaptırmak oldu ğunu, eşiyle birlikte aynı yerde görev yapmak istiyorsa eşinin naklini yaptırabileceğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen inclenerek bozulmasını istemektedir. İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanu nunun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Anayasarın 41, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72.ve kurum atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin ilgili maddelerinde atam ve yer değiş tirmelerde aile birliğinin korunması ilke olarak benimsenmiştir. Buna göre idarece re'sen yapılan yer değiştirme ve atamalarda eş duru- munun gözönüne alınması gerekli iken, kişilerin isteği üzerine yapılan yer değiştirme ve atamalarda durumun farklı bir boyut kazandığına işa- ret etmek gereklidir. Aile birliğinin aile bireylerinden birinin irade si dahilinde bozulması halinde, ilgililerin durumlarını belgelendire- rek yer değiştirme isteğinde bulunmaları ve idarenin de konuya ilişkin mevzuat hükümleri çerçevesinde bu yöndeki talebi değerlendirmesi müm- kündür. Böyle bir durumda yargı kararıyla idareyi aile birliğini yeni- den tesis etmekle yükümlü kılmak mümkün olmadığı gibi aksine yorum ai- le birliğinin korunmasi ilkesinin kişilerin subjektif karar ve tutumla rına bağlı olarak uygulanması sonucunu doğurur. Daha açık bir deyimle, boş kadro imkanlarını değerlendirerek istediği yere tayin yaptıran bir kamu görevlisinin eşinin de aynı yere naklini zorunlu görmek kamu gö- revlisi olan eşlerin istedikleri yerde çalışmalarına ve diğer kamu gö- revlilerine göre ayrıcalıklı bir duruma gelmelerine yol açar ve kamu hizmetlerinin yürütülmesi açısından büyük sakıncalar yaratır ki, bu da hukuken kabul edilemez. Ancak her idari işlem gibi, eş durumuna dayalı yer değiştirme tabeplerinin reddine ilişkin işlemlerin de hukuken ge- çerli ve kabul edilebilir sebeplere dayanması gerektiğini de burada vurgulamak zorunludur. Olayda, ebe-hemşire olan eşinin istek üzerine Samandağ Devlet Hastane- sine atandığı anlaşılmış ise de, ilkokul öğretmeni olan davacının eş durumunu öne sürerek yaptğı yer değiştirme başvurusunun hukuken haklı ve geçerli nedenlere dayanılmadan reddedildiği anlaşıldığından, bu ge- rekçeye dayalı olarak sözkonusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Eskişehir İdare Mahkemesince verilen 5.6.1991 günlü, 1991/496 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz is- teminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi. (DAN-DER; SAYI:90) ŞT/SE yukarıdaki kararda kalın harflerle belirttiğim üzere idare bu işlemi bir sebebe dayandırmak zorundadır ve "anayasanın 41. maddei" aile birliğinin korunmasını amaçlamıştır. siz meslektaşlarıma bir kaç sorum olacak. 1- eşim van ilinde öğretmenlik yapmakta ben istanbulda stajyer avukatım. bu işlemin öncelikli olarak yürütmenin durdurulması talepli bir davayı istanbul idare mahkemelerinde açabilir miyim. 2- bu işlemden dolayı hangi taraflar dava açabilir. yani eşim öğretmen sadece o mu açabilir yoksa ben de bu idari eylemden zarar uğradığım için ben de açabilir miyim. 3- meslektaşlarımın deneyimlerini göz önünde bulundurursak 2 ay içerisinde en azından yürütmenin durdurulması kararı verilmesi şansı nedir ne değildir. yani sizce bir dava açsam sonuca ulaşma şansımı değerlendirebilir misiniz. ? Herkese Teşekkür Ederim! |
21-11-2007, 14:43 | #2 |
|
BEŞİNCİ DAİRE 2006 1775 2005 6401 04/04/2006 KARAR METNİ657 SAYILI YASANIN 72. MADDESİNİN 2. FIKRASI UYARINCA EŞ DURUMUNUN NAKLEN ATAMA SIRASINDA GÖZÖNÜNE ALINMASININ, ANCAK ATANAN MEMURUN EŞİNİN DE MEMUR OLMASI HALİNDE MÜMKÜN OLABİLECEĞİ HK.<
Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davalı): Sağlık Bakanlığı - ANKARA Karşı Taraf : ? Vekili : Av. ? İsteğin Özeti : Gaziantep İdare Mahkemesi'nce verilen 25.2.2003 günlü, E:2002/1077, K:2003/123 sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi'nin 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararının, davalı idarece 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir. Cevabın Özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır. Danıştay Tetkik Hakimi : Bülent Küfüdür Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı : Saadet Ünal Düşüncesi : Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 54 üncü maddesine uygun bulunduğundan davalı idarenin düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay beşinci Dairesi'nce verilen 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararın kaldırılarak anılan Daire kararında yer alan düşüncemiz uyarınca İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü: Gaziantep ? Hastanesinde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapan davacının aynı görevle ? Devlet Hastanesine naklen atanmasına ilişkin 21.05.2002 günlü, 55665 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır. Gaziantep İdare Mahkemesi'nin 25.2.2003 günlü, E:2002/1077, K:2003/123 sayılı kararıyla; davacının görev yaptığı hastanede Sağlık Bakanlığı müfettişince yapılan inceleme sonucunda saptanan hususlar karşısında dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, davacının eşinin Kızılay Kan Merkezinde hemşire olarak görev yaptığı, davacının atandığı ? İlçesinde eşinin çalışabileceği Kızılay Kan Merkezinin bulunmadığı, bu durumda eşinin görev yapabileceği yerlerin araştırılarak ve kurumuyla gerekli koordinasyon sağlanarak uygun bir yere atanması gerekirken eş durumu dikkate alınmaksızın kurulan dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Gaziantep İdare Mahkemesi'nin anılan kararı Danıştay Beşinci Dairesi'nin 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararı ile onanmıştır. Davalı idarece; davacının görev yaptığı Gaziantep ? Hastanesinde Sağlık Bakanlığı Müfettişlerince yürütülen inceleme ile davacının hasta ilişkileri konusunda göstermiş olduğu tutum ve davranış biçimine ait olumsuz saptamalar dikkate alındığında, davacının görev yerinin değiştirilmesine yönelik olarak kurulan dava konusu atama işleminde kullanılan takdir hakkında, kamu yararı ve sağlık hizmetlerinin gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek; dava konusu işlemin iptali yolunda İdare Mahkemesi'nce verilen kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesinin 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1/c fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesi'nce verilen 5.7.2005 günlü, E:2003/3816, K:2005/3426 sayılı karar kaldırılarak uyuşmazlığın esasına geçildi. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72 nci maddesinin 2. fıkrasında; "Yeniden ve yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşinde isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74. ve 76.maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır.'' hükmüne yer verilmiş olup, yine aynı maddede yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere (belirtilen şartlarda) izin verilebileceği hükmü yer almıştır. Dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında, Sağlık Bakanlığı Müfettişi tarafından düzenlenen ön inceleme raporunda, hasta yakınlarından para istemek, para almak, hastayı özele yönlendirmek, poliklinik saatlerine uymamak eylemlerinden dolayı disiplin yönünden uyarma, kınama ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezaları ile cezalandırılması, idari yönden ise, görev yerinin değiştirilmesinin önerilmesi üzerine, davacının ? Devlet Hastanesi'ne naklen atamasının yapıldığı, davacının eşinin Türkiye Kızılay Derneği Gaziantep Atatürk Kan Merkezi Müdürlüğü'nde Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi hemşire olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Devlet Memurlarının yer değiştirme suretiyle atanmaları sırasında aile birimini korumak bakımından, kurumlar arasında eşgüdümün sağlanması suretiyle atanan memurun eş durumu gözönüne alınarak işlem yapılmasına ilişkin 657 sayılı Yasanın 72. maddesinin yukarıda açıklanan 2. fıkrası hükmüne göre, eş durumunun gözönüne alınması ancak yer değiştirme suretiyle atamaya tabi tutulan kişinin eşinin de memur olması halinde mümkün olabileceğinden, davacının Türkiye Kızılay Derneği Gaziantep Atatürk Kan Merkezi Müdürlüğünde hemşire olarak çalışan eşinin Devlet memuru olmaması nedeniyle, idarenin davacının eş durumunu gözetmek suretiyle atama yapma zorunluluğu bulunduğundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla idarenin bu yönde yargı kararı ile zorlanamayacağının açık olması karşısında, eş durumu gerekçesine dayanılarak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuksal isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Gaziantep İdare Mahkemesi'nce verilen 25.2.2003 günlü, E:2002/1077, K:2003/123 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 4.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (DAN-DER; SAYI:113) BŞ/Aİ |
21-11-2007, 14:44 | #3 |
|
BEŞİNCİ DAİRE 1995 1461 1992 700 18/04/1995 KARAR METNİEŞİ SERBEST MESLEK İCRA EDEN BİR KAMU GÖREVLİSİNİN NAKLİNDE BU DURUMUN
GÖZÖNÜNE ALINMASINA OLANAK BULUNMADIĞI HK.< İzmir 3.İdare Mahkemesinin 20.11.1991 günlü, E:1991/110, K:1991/1268 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bo- zulması isteminden ibarettir. İzmir 3.İdare Mahkemesinin 20.11.1991 günlü, E:1991/110, K:1991/1268 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 76.maddesiyle idarelere memurla- rın naklen atanmaları hususunda kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sı- nırlı olarak takdir yetkisi tanındığı, gerek dava konusu işlemde gerek se savunma dilekçesinde atamaya esas alınan objektif nedenlerin belir- tilmediği, sadece İzmir'de 27, Bilecik'de de 2 tane mimar bulunduğun- dan sözedildiği, buna karşılık ihtiyacın davacı ile karşılanmasını hak lı gösteren somut bilgi ve belgelerin bulunmadığı, bu durumda davacı- nın naklen atanmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava ko nusu işlem iptal edilmiştir. Davalı idare, Bilecik Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğünün mimara olan ihtiyacını karşılamak amacıyla davacının naklen atandığını, bu atamada kamu yararı ile hizmet gereklerinin gözetildiğini öne sürmekte ve İda- re Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76/1.maddesi, "Kurumlar görev ve ünvan eşitliği gözetilmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurla rı bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68.maddedeki esaslar çer- çevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kad- rolara naklen atayabilirler." hükmünü taşımaktadır. Anılan madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince bunun saptanması halinde, dava konusu idari işlemin se bep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptali gerekece- ği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. 1977 yılından buyana İzmir Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğünde mimar olarak görev yapan davacının hizmetine ihtiyaç duyulduğundan bahisle 4.12.1990 günlü, 16711 sayılı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine Bilecik Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü Proje Şube Müdürlü- ğünde boş bulunan mimar kadrosuna naklen atandığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan işbu davada davalı idarece İzmir İlinde ihtiyacın üs- tünde 27 tane mimarın görev yapmasına karşılık, Bilecik İlinde 2 tane mimarın görev yaptığı ve bu ilde mimara ihtiyaç bulunduğu husunun savu nulduğu, davacı tarafından ise, diğer iddiaların yanısıra eşinin İzmir Barosuna kayıtlı Serbest avukat olarak çalıştığı, ancak idarenin eş durumu ile çocuklarının öğrenim durumunu dikkate almadığı iddiasının öne sürüldüğü dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmış tır. Mimar olarak görev yapan davacının yine aynı Ünvanla İzmir İlinden Bi- lecik İline naklen atanmasında davalı Bakanlıkça ileri sürülen ihtiyaç iddiasının doğru olmadığı ve bu atamada kamu yararı ile hizmet gerekle rinin gözetilmediği yolunda dosyada herhangi bir kanıt bulunmamakta olulp, dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve bu işlemin iptali yönün de verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir. Öte yandan, yasalarla kendisine verilen görevleri süratli ve etkin bir biçimde yerine getirmekle yükümlü olan idarenin boş bulunan kadrolara uygun elemanlar atamak konusunda takdir yetkisine sahip bulunduğu, bu takdir yetkisinin uygun görülen seçenekler arasında tercihte bulunma hakkı ile ihtiyacı giderecek sayıdaki personeli belirleme yetkisini de içerdiği ve idari yargı yetkisinin bu şekilde tesis edilen işlemin ye- rindeliğinin değil, hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı bulunduğu açıktır. Sözüedilen sebeble, Bilecik Bayındırlık ve İskan İl Müdürlü- ğünde mimara duyulan ihtiyacın davacının atanması ile karşılanacağını haklı gösteren bilgi ve belgelerin idarece sunulmadığı yolundaki mahke me kararı gerekçesinde de hukuka uyarlık bulunmamıştır. Ayrıca, davacının dava konusu işlem tesis edilirken eşinin İzmir Baro- suna kayıtlı serbest avukat olarak çalışmasına karşılık eş durumunun dikkate alınmadığı yolundaki iddiasına gelince; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 418 sayılı Kanun Hükmünde Karar- name ile değişik 72.maddesinin 2.fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan metninde "Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak ata- malarda, aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında ko- ordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atanmaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74. ve 76.maddelerde belir tilen esaslar çerçevesinde yapılır..." hükmü yer almaktadır. Yasa koyucunun bu hükümle, Anayasanın 41.maddesine koşut olarak, aile- yi parçalanmaktan kurtarmak, bireylerini bir arada tutmak suretiyle ai lenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek ve bu yolla kamu görevlileri nin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, et- kin ve sağlıklı bir biçimde yürütmeleri için gerekli ortamı sağlamak amaçlarını taşıdığından kuşkuya yer yoktur. Anayasanın ve 657 sayılı Yasanın sözü edilen düzenlemelerine göre, aynı kurumda çalışan eşler- den birinin hizmetin başka bir yere naklini gerekli kılması halinde, diğer eşinde isteği varise coğrafi bakımdan aynı veya aile bütünlüğü- nün bozulmasına yol açmayacak kadar yakın bir yere; eşlerin ayrı kurum larda çalışmaları halinde ise diğer eşin çalıştığı kurumla gerekli ko- ordinasyon sağlanmak suretiyle bu eşin de, isteği halinde, aynı veya yakın yere naklinin yapılması idare için bir yükümlülüktür. Kamu görevlisinin eşinin serbest meslek sahibi olması halinde ise duru mun farklı boyut kazancağına işaret etmek gerekir. Bir kamu görevlisi- nin, kamu hizmetinin gerekli kılmasına karşın, eşinin mesleğini ser- best olarak yürütmekte olduğu öne sürülerek, isteği olmadıkça, başka bir yere nakledilemeyeceği gibi bir anlayış; idarenin bütün işlem ve eylemlerinin ortak hedefi olan kamu yararını sağlamak amacının gerçek- leştirilmesini kişilerin subjektif karar ve tutumlarına bağlı kılmak sonucunu doğurur ki; hukuken benimsenemez. Öte yandan, başta da değinildiği gibi, eşi aynı veya başka bir kamu ku rumunda çalışmakta olan bir kamu görevlisinin, kamu hizmetinin gerek- tirmesi halinde, eşinin de doğrudan veya kurumlararasında gerekli koor dinasyon sağlanmak suretiyle naklinin yapılabilmesine karşılık, eşi serbest meslek icra eden bir kamu görevlisinin naklinin serbest çalı- şan eşin istek ve iradesine bağlı tutulması yolundaki bir anlayış, ikinci durumda olanları öncekilere göre ayrıcalıklı bir duruma sokması nın yanısıra kamu hizmetlerinin yürütülmesi açısından da büyük sakınca lar yaratır ki; 657 sayılı Yasanın 72.maddesinin amacıyla bağdaşmayan böyle bir yol kabul edilemez. Bu itibarla davacının bu iddiasının da hukuken geçerli bir yönü bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İda- re Mahkemesi kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1/b.fıkrası uyarınca bozulmasına karar verildi. (DAN-DER; SAYI:91) BŞ/ES |
22-11-2007, 23:57 | #4 |
|
öncelikle verilen örnekler için teşekkür ederim.
ancak yukarıdaki açıklamalar ile benim bahsettiğim durum arasında farklılıklar vardır. zira burada benim serbest meslek ile ilgilenmemden ziyade mevzut bir hakkın ayrımcılık sağlanarak tanınması söz konusudur. 2007 ağustos ayındaki öğretmen atamalarına kadar sözleşmeli öğretmenler için durum şu şekildeydi. sözleşmeli öğretmenlerin adaylıkları kalkmadığı için yönetmelikte "adaylık kalkması sonrası özür durumuna bağlı yer değiştirme hakkından faydalanılabilir" hükmü uygulama alanı bulunmamakla beraber her özür durumuna bağlı yer değiştirme işleminde yönetmelikte belirtilen şartlara diğer eş haiz olması halinde başvurma hakkı verilmekteydi. yeni düzenleme ile hem sözleşmeli öğretmenlikte adaylığın kalkması gibi bir durum mevzut olmamakta hem de 1 yıl şartı getirilmektedir. yani 1 yıl çalışmış olan sözleşmeli öğretmenler eşi serbest meslekte dahi çalışsa özür durumuna bağlı yer değiştirme hakkından faydalanabilmekte. ancak 1 yıl çalışmamış bir öğretmen için bu mümkün olmamaktadır. bu şart hiç bir sebebe dayandırılmadan getirilmiştir. yönetmelik ve kanundaki bir boşluğun bu şekilde doldurulması ne kadar yasal olabilir. çünkü kadrolu öğretmenler için adaylığın kalkması şartı getirilmişken sözleşmeli öğretmenler için adaylığın kalkması da mümkün olmadığı için bu sebep olarak gösterilemez. ve hiç bir sebep gösterilmeden şimdiye kadar mevcut olan bir hak ellerinden alınmaktadır. bu konuda birşey yapılamaz mı acaba ? |
02-12-2007, 12:30 | #5 |
|
Dava AÇmak
1.Davanın Van'dan açılması gerekir.
2.Öncelikle idareye başvurulması, red cevabını müteakiben 60 gün içinde idare Mahkemesine dilekçe verilmelidir. 3. Sonuç almaya gelince bu durum tamamen o mahkemenin iş hacmi ve yetkinliğine bağlı. 3 ayda sürebilir, ara kararlarla 5 ayda sürebilir. Selam. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İdare mahkemesinde açılan dava dosyası yargıtaya neden gider. | agah | Meslektaşların Soruları | 5 | 17-11-2007 19:02 |
Ankara İdare Mahkemesinde dosya akibeti | Av.Ertan Uzunoğlu | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 0 | 17-02-2007 10:10 |
İdare Mahkemesinde Dilekçenin Reddi | jeny3435 | Meslektaşların Soruları | 3 | 09-02-2007 16:53 |
hizmet kusuruna dayanarak tüketici mahkemesinde dava açmak mümkün mü | SMK38 | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 12-10-2006 19:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |