|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-04-2007, 19:47 | #1 |
|
teşhis sırasında müdafii bulunmadığında bu teşhisin hukuki geçerliliği olur mu?
selamlar. göçmen kaçakçılığı suçundan yargılanan bir müvekkilim, kollukta yabancı uyruklu şahıslar tarafından teşhis edilmiş ve buna ilişkin tutanak kolluk kuvvetlerince tutulmuştur. yalnız bu teşhis sırasında hiçbir müdafii hazır bulunmamıştır. sanık aleyhine başka da delil yoktur. Bu tutanağın düenlenmesinde müdafii bulunmaması sebebiyle, mahkemeye karşı bu tutanağın hukuken geçersizliğini iddia edebilir miyiz? buna ilişkin mevzuat veya yargıtay kararı elinizde varsa burada paylaşırsanız çok sevinirim. şimdiden çok teşekkür ediyorum...
|
29-04-2007, 17:20 | #2 |
|
daha cevap gelmediği için güncelliyorum.
|
30-04-2007, 15:48 | #3 |
|
aynı konu ile ilgili bende daha önce araştırma yapmıştım. bildiğim; teşhis ile ilgili bir yasal düzenleme olmadığı. yani teşhis işleminin neye göre yapıldığını bilemiyorum. konuştuğum bir komiser uygulamada şekillendiğini söyledi.
ancak müdafii bulunmaması nedeniyle şüphelinin hak kaybına uğradığını söyleyerek tutanağın geçersizliğini iddia edebilirsiniz diye düşünüyorum. en azından sadece teşhis tutanağına dayanarak hüküm kurulmasını engelleyebilirsiniz. yargıtay kararı ya da bir mevzuat hükmü gönderemediğim için üzgünüm. gelecek cevapları bende merakla bekliyorum. iyi çalışmalar diliyorum... |
30-04-2007, 21:30 | #4 |
|
Elinizde yok mu bu konuyla ilgili yargıtay kararı...
|
01-05-2007, 11:33 | #5 |
|
Sayın selçuk bey,
Çoğumuzun elinde hukuka aykırı delille ilgili yargıtay kararı olduğuna eminim.Ancak teşhisle ilgili herhangi bir yargıtay kararı bulmak zor. |
01-05-2007, 15:31 | #6 |
|
maalesef selçuk bey, elimde bu konuyla ilgili yargıtay kararı yok.
|
03-05-2007, 14:34 | #7 |
|
öncelikle teşhiş işleminin kendisine itiraz edebilirsiniz.Kanunlarımızda teşhis diye bir düzenleme yoktur. Yüzleştirme vardır oda ancak dava aşamasında mahkeme huzurunda olur.
ikinici olarak her nekadar teşhiş işlemi yok desekde bu artık uygulamaya dönüşmüştür ve bu savunma mahkemeler tarafından kabul edilmemektedir.Ancak teşhisı reddedemesekte bir usulu olmalı. ,Teşhise tabi tutulacak şüpheli ayne ona benzer fiziki özellikler taşıyan birkaç kişi ile kıyaslanarak teşhis edilmelidir. Ama bunun yapılmadığını bilmekteyiz. Bu açıdanda bir savunma yapılabilir. |
03-05-2007, 17:41 | #8 |
|
Müdafiin hazır bulunmadığı esnada düzenlenen teşhis tutanağı bence geçerli değildir. Hukuka aykırı delil elde etmek anlamına gelir. Bu konuda açıkça yasada yer almaktadır. Bence karar aramanıza gerek yok. Yasayı okumanız yeterli. Yasada açıkça hukuka aykırı olarak elde edilen gelirin hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir. Bence öncelikle teşhis aşamasında müdafiin bulunma zorunluluğu hakkında dayanak arayın.
|
03-05-2007, 20:50 | #9 |
|
Prof. Dr. Feridun Yenisey'in bir konferansında, teşhis müessesesinin CMK'da yer almamasından bahisle, ve kanunilik ilkesi uyarınca artık uygulanamayacağı, aksinin hukuka aykırı olduğunu duymuştum.
|
11-10-2007, 11:58 | #10 |
|
polis vazife ve salahiyet kanununda değişiklik
kanun no:5681 2.6.2007 kabul tarihi
MADDE 5 – 2559 sayılı Kanunun ek 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Adlî görev ve yetkiler EK MADDE 6- Polis, bu maddede yazılı görevlerinin yanında, Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer mevzuatta yazılı soruşturma işlemlerine ilişkin görevleri de yerine getirir. Polis, bir suça ilişkin olarak kendisine yapılan sözlü ihbar ve şikâyetleri ve görevi sırasında öğrendiği suça ilişkin bilgileri yazılı hale getirir. Edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikâyet üzerine veya kendiliğinden bir suçla karşılaşan polis, olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya malvarlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için derhal gerekli tedbirleri alır. Bir suç işlendiği veya işlenmekte olduğu bilgisini edinen polis, olay yerinin korunması, delillerin tespiti, kaybolmaması ya da bozulmaması için acele tedbirleri aldıktan sonra el koyduğu olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhal Cumhuriyet savcısına bildirir ve Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerini yapar. Yapılacak araştırma sonunda edinilen bilginin bir kabahate ilişkin olduğu hallerde, konu araştırılarak gerekli yasal işlem yapılır veya yapılması sağlanır. Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan polis, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men eder. Polis, suçun delillerini tespit etmek amacıyla, Cumhuriyet savcısının emriyle olay yerinde gerekli inceleme ve teknik araştırmaları yapar, delilleri tespit eder, muhafaza altına alır ve incelenmek üzere ilgili yerlere gönderir. Olay yeri dışında kalan ve o suça ilişkin delil elde edilebileceği yönünde kuvvetli şüphe sebebi bulunan konut, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda yapılacak işlemler için Ceza Muhakemesi Kanununun arama ve elkoymaya ilişkin hükümleri uygulanır. Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis yaptırabilir. Tanıklıktan çekinebilecek olanlar, teşhiste bulunmaya zorlanamaz. İşleme başlanmadan önce, teşhiste bulunacak kişinin faili tarif eden beyanları tutanağa bağlanır. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması, aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda benzerlik bulunması gerekir. Teşhis için gerekli olması halinde, şüphelinin görünüşü ile ilgili gerekli değişiklikler yapılabilir. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin her birinde, teşhis sırasında bir numara bulundurulur. Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birbirini görmemesi gerekir. Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanır ve teşhiste bulunması istenen kişiye, şüphelinin teşhis edilecek kişiler arasında yer almıyor olabileceği hatırlatılır. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin, bu işlem sırasında birlikte fotoğrafları çekilerek veya görüntüleri kayda alınarak, soruşturma dosyasına konur. Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilir. Ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamaz. Değişik kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekir. Teşhis işlemi tutanağa bağlanır." |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Teşhis-Yüzleştirme Zorunlu Müdafii | Av.Recep | Meslektaşların Soruları | 5 | 11-10-2007 12:35 |
parmak izi ile teşhis karmaşası sona erdi | hülya1984 | Hukuk Haberleri | 8 | 11-04-2007 22:19 |
Adli Rapor Yerine Özel Klinik Raporunun Hukuki Geçerliliği | umutlaw | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-01-2007 02:20 |
Hırsıza ’teşhis’ yürüyüşü | Y£LİZ | Hukuk Haberleri | 1 | 01-01-2007 14:34 |
Bir makbuzda imza olmazsa makbuzun geçerliliği nasıl olur | davut | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 14-11-2006 10:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |