Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

mirasçı olmayana muris muvazaasının ileri sürülmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-06-2009, 10:31   #1
dsahutoglu

 
Varsayılan mirasçı olmayana muris muvazaasının ileri sürülmesi

değerli meslektaşlarım muris muvazaası mirasçı olmayana karşı ileri sürülebilir mi? somut olayda murisin oğlu B murisin kendisine satış suretiyle devrettiği taşınmazın bir bölümünü oğlu C'ye devredip C'nin adına tescili sağlanıyor. muris muvazaası iddiasında bulunan diğer mirasçılar muris muvazaası iddiasını hem B hem de C'ye karşı ileri sürmek suretiyle dava açabilirler mi dava açılırsa C buna karşı itirazını hangi sürede içerisinde yapmalıdır???
Old 29-06-2009, 09:10   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın dsahutoglu;
Muvazaa iddiasını kimlere karşı ileri sürülebileceği ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği durumlar hakkında aşağıdaki bilgilerden yararlanabilirsiniz. Saygılarımla..
Muvazaa iddiası, taraflara ve hukuki haleflerine karşı ileri sürülebile­ceği gibi üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Ancak muvazaa nede­niyle görünürdeki işlemin üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi ilkesi mutlak bir ilke değil. Görünürdeki işlemin üçüncü kişilere karşı ileri sü­rüleme­diği yani üçüncü kişilerin hukuk düzeni tarafından korunduğu istisnai du­rumlar: 1-Yazılı borç ikrarı, 2-Tapu kütüğüne güvenin korunması 3-Dürüstlük kuralı­.

1. Yazılı borç ikrarı
Borçlar Kanunu’nun 18’inci maddesinin 2’nci fıkrasına göre, yazılı borç ikra­rının varlığı halinde, görünürdeki işlemin geçersizliği ileri sürüle­meyecektir. Bu hükme göre “Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisap eden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz”. Yasa bu hükümle, borçlunun yazılı olarak borç ikrarında bulun­ması halinde, alacaklının, bu senetten doğan alacak hakkını bir başkasına devretmesi halinde, taraflar arasındaki muvazaanın devir alan üçüncü kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini kabul etmiştir. Ancak alacağı devir alan üçüncü kişiye muvazaanın ileri sürülememesi iyiniyetli olması koşuluna bağlıdır.

2. Tapu kütüğüne güvenin korunması
Türk Medeni Kanunu’nun 1023’üncü maddesi “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişi­nin bu kazanımı korunur.” hükmünü getirmiştir. Bu hükme göre, tapu sici­lindeki kayda iyiniyetle dayanarak bir gayrimenkul üzerinde mülki­yet veya sınırlı bir ayni hak kazanan kimse, devreden tasarrufa yetkili ol­masa dahi kazanımında korunmuştur.
Örneğin, A ile B gerçekte istemedikleri halde sırf üçüncü kişileri al­datmak amacıyla muvazaalı bir satım akdine dayanarak A’ya ait gayrimenkulü tapuda B adına tescil ettirmiş iseler, taşınmazın iktisabında illilik prensibi geçerli olduğu için muvazaa nedeniyle geçersiz olan satım akdine dayanılarak yapılan tescil de geçersiz olur. TMK madde 1025 uya­rınca yapılacak bu tescil yolsuz tescildir. Ancak TMK madde 1023 ile mu­vazaa nede­niyle geçersiz satım akdine dayanan yolsuz tescile güvenerek mülkiyet veya sınırlı ayni hak kazanan iyiniyetli üçüncü kişinin iktisabını korumuştur.

3. Dürüstlük kuralı
Gerek doktrinde gerek Yargıtayın yerleşik uygulamalarında görünür­deki işlemin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmenin dürüstlük kura­lına aykırı olduğu hallerde, muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği kabul edilmektedir.
Old 30-06-2009, 15:00   #3
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Sevgili Sahutoğlu;

Bahsettiğiniz olayda:

1. Muris terekeden mal kaçırmak amacı ile mirasçılardan veya mirasçı olmayanlardan birine teberruda bulunmuş ise muris muvazaası vardır.

2. Muris muvazaası sebebi ile B'ye dava açabilirsiniz.

3. Talebiniz şunlar olabilir:
a. (Tek başına) Tapu iptali ve Taşınmazın terekeye iadesi
b. Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve diğer varislerin payı oranında taşınmazın adlarına tescili olmazsa tenkis (Yargıtay kararlarına göre tapu iptal tescil ile tenkis aynı davada terditli olarak ileri sürülebilir)

4. Yine B'nin oğlu C'ye de dava açabilirsiniz. Çünkü; B ile C arasında yakın akrabalık bağı vardır ve C'nin iyi niyetli olduğu düşünülemeyecektir. Aslolan kanunun saydığı derecye kadar akrabalık bağı olmayanların iyi niyetli olduğunun kabulüdür.

5. C, B'nin birinci dereceden mirasçısı olduğuna ve B daha sağ iken kendi altsoyuna devri yaptığına göre burada iyiniyet bulunmadığı aşikardır. Bu bakımdan 3. kişi olsa dahi B'nin oğluna da dava açılabilir.

6. Yine de siz diğer mirasçıların payı oranında tapu iptal ve tescil isteyin. Diğer mirasçıların payı C'ye devredilen hisseyi kapsamıyorsa ayrıca C'ye dava açmanıza gerek kalmayacaktır.

7. Anlattığınız olayda Muris ile B arasındaki yakınlık derecesi, devredilen taşınmazın gerçek değeri ile tapudaki satış değeri arasındaki fark, bir bedel ödenip ödenmediği, (ödenen bedeli karşı taraf ispatlar) gibi hususlara bakılır. Bu gibi durumlarda genellikle düşük bedelle satış gösterilir.

8. Sonuç olarak DELİL DURUMUNA BAĞLI OLARAK lehe sonuç alabaileceğinizi düşünüyorum.

Saygılarımla....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Islah yoluyla zamanaşımı def'inin ileri sürülmesi ve içtihatların birleştirilmesi iht Av. Ö.Erol Yavuz Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 18 25-09-2017 11:36
Zamanaşımının ıslahla ileri sürülmesi Brusk Meslektaşların Soruları 7 13-05-2017 09:34
Boşanmada davacı ileri sürmediği sebepler i karşı davada ileri sürülebilirmi? Av.fatboz Meslektaşların Soruları 13 02-09-2010 12:56
Evli Olmayana da Evlat Edinme Yolu Viyola Hukuk Haberleri 2 21-01-2009 00:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02778506 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.