Boşanma Davasinda Talep Edilen Altinlara Ilişkin Atiye Tehir

Herkese iyi günler diliyorum.. 1.5 yıl süren bir evliliğin boşanma davasının başlangıcında altınlar talep edilmiş ve harcı da yatırılmış. Davalı koca da evlenmeden önce aldığı bu evin kalan parasını düğün takılarından verdiğini itiraf etmiş. Ama dava açmadan önce de evi başkasına devretmiş. Şimdi karar duruşmasına çıkmak üzereyiz. Acaba bu aşamada, "kişisel mal varlığının iadesi ve katılma alacağı" davasına konu etmek için altınlarla ilgili talebimizin atiye bırakılmasını isteyebilir miyiz? Amacım; düğündeki paralarla evin alındığına dayanarak hak sahibi olduğumuzu gösterip satışın muvazaalı olduğuna dair dava açabilmek.

Eğer bunu yapamazsak, bu evin muvazaalı satışının iptalini istemek gibi bir hakkımız mevcut olur mu? Çok teşekkür ederim..

Alıntı: Yazan yurdumsun ey ucurum Herkese iyi günler diliyorum.. 1.5 yıl süren bir evliliğin boşanma davasının başlangıcında altınlar talep edilmiş ve harcı da yatırılmış. Davalı koca da evlenmeden önce aldığı bu evin kalan parasını düğün takılarından verdiğini itiraf etmiş. Ama dava açmadan önce de evi başkasına devretmiş. Şimdi karar duruşmasına çıkmak üzereyiz. Acaba bu aşamada, "kişisel mal varlığının iadesi ve katılma alacağı" davasına konu etmek için altınlarla ilgili talebimizin atiye bırakılmasını isteyebilir miyiz? Amacım; düğündeki paralarla evin alındığına dayanarak hak sahibi olduğumuzu gösterip satışın muvazaalı olduğuna dair dava açabilmek. Eğer bunu yapamazsak, bu evin muvazaalı satışının iptalini istemek gibi bir hakkımız mevcut olur mu? Çok teşekkür ederim..

Taraflar arasında düzenlenmiş bir mal rejimi sözleşmesi yok ise evlilik tarihinden önce taraflara ait olan mallar mal paylaşımına dahil edilmemesi gerekir. Ancak ilgili ev üzerinde bir iyileştirme var ise ve bu iyileştirmede müvekkilinizin de katkısı var ise buna yönelik bir talebi olabilir.
Bunun dışında satışı yapılan ev için tapu iptal davası açmanızın bir yararı olmayacaktır diye düşünüyorum. Çünkü ilgili ev edinilmiş mal rejimine dahil olsa dahi müvekkiliniz o ev üzerinde mülkiyet iddiasında bulunamayacaktır. Sadece evin değerinin yarısını talep edebilecektir.

meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. Daire, evlenmeden önce alınmış ancak bedelinin bir bölümü (1/3'lük kısmı) düğün parası ile ödenmiş. Bu durumda, boşanan eşin bu ev üzerinde katılma alacağı olmuyor mu? Daire üzerinde katılma alacağının var olması, muvazaalı satışın iptali için dava hakkı vermez mi?

Son olarak; daha önce talep ettiğimiz altınların, karar duruşmasında tefrik edilmesini isteyebilir miyiz? Bu konuda deneyimi yada Yargıtay kararı olan yok mu arkadaşlar?

TMK 220/2 ye göre Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan mal varlığı değerleri kişisel maldır. Dolayısı ile tasfiyeye konu olamayacaktır.
TMK 227 ye göre ise eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur.
Yani mal rejimi kapsamına girmeyen şey ile ilgili olarak değer artışından dolayı bir talebiniz bulunabilir.
Muvaazalı satıştan dolayı davada hukuki yararınızın bulunmadığını düşünüyorum. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi muvaaza davasını kazansanız ve o dairenin edinilmiş mal olarak kabulü söz konusu olsa bile(ki değil) daire üzerinde mülkiyet hakkınız zaten olmayacaktır.
Ziynet taleplerinizin bu aşamada tefriki hususunun kabul edilmeyebileceğini düşünüyorum. Vazgeçme veya feragat söz konusu olabilir belki. Ancak bence tefrik, vazgeçme veya feragat etmeyi gerektirecek bir durum söz konusu değil