|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
21-03-2007, 00:47 | #1 |
|
fatura 68/1 belgesi olarak kabul edilebilir mi?
Arkadaşlar faturanın 68/1 belgesi olduğuna ilişkin olarak elinizde yargıtay kararı varsa bana gönderebilir misiniz?Teşekkürler..
|
21-03-2007, 01:06 | #2 |
|
Fatura, İİK'da tarif edilen itirazın kaldırılmasını sağlayan nitelikte belgelerden değildir. Faturaya dayalı takip yaparak borçluya 7 örnek no.lu ödeme emri tebliğ ettirdiğiniz ve borçlu borca itiraz ettiği taktirde alacak miktarına göre görevli mahkemede itirazın iptali davası açmanız gerekmektedir.İş bölümü itirazı ile karşılaşma ihtimaliniz var ise ticaret mahkemesinde davanızı açmanızı tavsiye ederim.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1998/12-564 K. 1998/572 T. 8.7.1998 • İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Takibin Dayanağı Fatura Ödeme Dekontu ve Teminat Mektubu Olduğu ve Borçlu Tarafından da Kabul Edilmediğinden İtirazın Kaldırılması İstenemeyeceği - Yetki Sözleşmesi/Yetki İtirazı ) • SÖZLEŞMEYLE YETKİLİ KILINAN İCRA DAİRESİ ( Başka İcra Dairesinde Açılan Takibe İtirazın Kabulü Gereği - Borçlunun Kabul Etmediği Fatura Ödeme Dekontu ve Teminat Mektubuna Dayanan Takibe İtirazın Kaldırılmasının İstenemeyeceği ) 2004/m.68 1086/m.22,23 ÖZET : İİK. 68. maddede itirazın kaldırılması için aranan belgeler arasında fatura ödeme dekontu ve teminat mektubu bulunmadığından alacaklının anılan belgelere dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemeye hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede yetkili icra dairesi belirtildiğinden borçlunun yetki itirazı da yerindedir. DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Dörtyol İcra Tetkik Mercii'nce davanın kabulüne dair verilen 06.11.1997 tarih ve 1997/49 E., 47 K. sayılı kararın incelenmesi davalı ( borçlu ) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22.12.1997 tarih ve 1997/13716-14259 sayılı ilamı ile; ( ... 1- Merci kararının ve bunun taalluk ettiği işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılması HUMK'nun hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliği ile kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2- Alacaklı takip talepnamesinde alacağın dayanağı olarak fatura ödeme dekontu ve teminat mektubuna dayanmıştır. Dayanak belgeler İİK'nin 68. maddesinde yazılı belge niteliğinde olmadıklarından ve borçlu tarafça borç kabul edilmediğinden alacaklının anılan belgelere dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemeye hakkı bulunmamaktadır. Öte yandan, teminat mektubunun tarafların kabulünde olan ihraç kaydıyla satım sözleşmesinden dolayı verildiği anlaşıldığından sözleşmenin 14. maddesine göre İskenderun İcra Dairelerinin yetkili kılındığından borçlunun yetki itirazı da yerindedir. Alacaklının itirazın kaldırılması isteminin açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulü isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşmede yetkili kılınan İcra Dairesi dışında, genel yetkili ( borçlunun ikametgahı ) İcra dairesi'nin de İskenderun İcra Dairesi bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davalı ( borçlu ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 08.07.1998 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. |
23-03-2007, 21:29 | #3 |
|
Fatura ile icra takibi yapıldığında takibe itiraz edilmiş ise "itirazın iptali" yoluna başvurmak gereklidir.Icra Hukuk Mahkemesinde İtirazın kaldırıması yolu ile itirazın hükümsüz kılınması mümkün bulunmamaktadır.
|
13-05-2009, 16:47 | #4 |
|
ÖZET: Takip dayanağı faturalardaki malların teslim edilmediği yolunda borçlunun bir itirazı bulunmadığına göre, BK.nun 73. maddesi gereğince alacaklının ikamet yerindeki icra dairesinde takibini başlatmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle, alacaklı vekilinin borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına yönelik isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; itirazın kaldırılmasının reddi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kanunun müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Takip dayanağı faturalardaki malların teslim edilmediği yolunda borçlunun bir itirazı bulunmadığına göre, BK.nun 73. maddesi gereğince alacaklının ikamet yerindeki icra dairesinde takibini başlatmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle, alacaklı vekilinin borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına yönelik isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; itirazın kaldırılmasının reddi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) **peki bu karar da neyin nesi? ben de sizin gibi itirazın iptali yoluna başvuracakken böyle bi kararla karşılaştım özellikle bi kaç kez baktım ama takip dayanağı faturalar diye yazmakta... yorumlarınızı bekliyorum |
13-05-2009, 17:33 | #5 |
|
Fatura tek başına İİK m.68/1 deki belgeler arasında sayılamasa da şayet borçlu tarafından faturaya itiraz edilmeden, "borcun ödendiği" gerekçesi ile borca itiraz edilir ise itirazın kaldırılması yoluna gidilebileceği düşüncesindeyim. Zira bu durumda borçlu olan kişi, böyle bir borç ilişkisinin varlığını zımnen kabul etmiş olacaktır. Fatura içeriği ve faturaya dayanan borç ilişkisi borçlu tarafından kabul edilmiş durumda ise itirazın kaldırılması yoluna gidilebilir. Bu durumda borçlu kişi ödeme savunmasını yazılı deliller ile ispat etmek zorundadır. Ancak maalesef aksi yönde karar veren İcra Mahkemeleri de mevcuttur. Aşağıdaki Yargıtay kararı da bu görüşü desteklemektedir. Yukarıdaki kararda da benzer gerekçe ile itirazın kaldırılması kabul edilmiştir. ( "faturalardaki malların teslim edilmediği yolunda borçlunun bir itirazı bulunmadığına göre" şeklindeki gerekçe buna işaret etmektedir.)
T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2000/121 K. 2000/1525 T. 28.1.2000 • BORÇ İLİŞKİSİNİN KABULÜ ( Fatura Bedelinin Ödendiği İddiası ) • FATURA BEDELİNİN ÖDENDİĞİ İDDİASI ( Borç İlişkisinin Kabulü ) • ÖDEME BELGELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ( Fatura Bedelinin Ödendiği İddiası ) 2004/m.68 ÖZET : Borçlu borç ilişkisini kabul ederek fatura bedelini ödediğini ileri sürdüğüne göre artık dayanak belgenin mahiyeti tartışılamaz. Borçlunun ibraz ettiği ödeme belgeleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. DAVA : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 3.1.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Fatura, her ne kadar İİK'nin 68. maddesinde yazılan borç ikrarını içeren bir belge değil ise de borçlu borç ilişkisini kabul ederek fatura bedelini ödediğini ileri sürdüğüne göre artık dayanak belgenin mahiyeti tartışılamaz. Borçlu ödeme belgeleri ibraz ettiğine göre bu belgelerin değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, takip dayanağı belgenin İİK'nin 68. maddesindeki belgelerden olmadığından bahisle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.1.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak : Kazancı İçtihat Bankası Yine; T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2008/2000 K. 2008/6198 T. 27.3.2008 • ÖDEME OLGUSU ( Borçlu İtirazını “Ödeme” Olgusuna Dayandırmakta İse Taraflar Arasında Bir Borç İlişkisinin Varlığını Kabul Etmiş Sayıldığı ) • ÖDEME EMRİNE İTİRAZIN KESİN OLARAK KALDIRILMASI ( Talebinin İncelenebilmesi İçin Ön Koşul Olan İİK'nun 68 Normlarına Uygun Bir Belgenin Bulunması Şartı Yargılamaya Devam İçin Aranmadığı ) • İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Borçlu İtirazını “Ödeme” Olgusuna Dayandırmakta İse Taraflar Arasında Bir Borç İlişkisinin Varlığını Kabul Etmiş Sayıldığı ) 2004/m.68 ÖZET : Borçlu itirazını “ödeme” olgusuna dayandırmakta ise taraflar arasında bir borç ilişkisinin varlığını kabul etmiştir. Bu, durumda itirazın kaldırılması talebinin incelenebilmesi için ön koşul olan İİK'nun 68 normlarına uygun bir belgenin bulunması şartı yargılamaya devam için aranmaz. DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Alacaklının faturalara dayalı genel haciz yolu ile başlattığı icra takibinde; İİK'nun 68/1. maddesinde yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmadığı tartışmasızdır. Ancak, borçlu vekilinin icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde “akte konu malların teslimi sırasında müvekkil malın değerinin tamamını haksız takip alacaklısına ödemiştir” dediği görülmektedir. Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını “ödeme olgusuna” dayandırdığına göre, itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında, alacaklının artık İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü, anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan “hukuki ilişki ve borçtur”. Borçlu hukuki ilişki ve borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğüne göre, kabul edilen bir hususun ayrıca İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı kabul edilmelidir. Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü bu doğrultudadır ( Hukuk Genel Kurulu'nun 04.12.1985 tarih ve 12/27-984 sayılı kararı ). Bu durumda, borçlu tarafından borcun ödendiği İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı nitelikte belgelerle ispatlanamadığından ve fatura incelenerek genel yargılamada tartışılacak hususlar gerekçe yapılarak mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kabulü ile borçlunun sair itiraz ve şikayetleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası |
14-05-2009, 00:06 | #6 |
|
yani artık imzası ikrar edilmiş bir senet haline geliyor diyebilir miyiz????
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Aidat talep edilebilir mi? ACİL! | detay82 | Meslektaşların Soruları | 2 | 28-11-2020 12:45 |
Davaya Gelmeden Dava Kabul Edilebilir mi? | Burak Demirci | Meslektaşların Soruları | 6 | 24-09-2006 12:41 |
Borçlunun Gösterdiği Teminat Alacaklının Teminatı Olarak Kabul Edilebilir Mi? | mezar-ı mafia | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 16-09-2004 10:01 |
Mirasçılık Belgesi | glossator | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-04-2002 00:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |