Menfi tespit davası süresi hakkında adli tatil hükümleri uygulanır mı?

Baki Kuru hoca kitabında ,HUMK m 177 hükmünün, İcra İflas Kanunu'ndaki süreler hakkında uygulanamayacağını belirtiyor.Bunun herhangi bir istisnasından da bahsedilmemiş.Fakat şöyle bir durum var;İİK'nda düzenlenen istirdat davası genel mahkemelerin görevi dahilinde..Acaba İİK'nda belirtilen istirdat davası açmak için belirtilen sürenin son gününün adli tatile rastlaması halinde ,süre adli tatilin son gününden itibaren 7 gün uzar mı?Saygılarımla...

Adli tatil hükümleri "icra daireleri ve icra tetkik merciinde" uygulanmaz,
Dolayısıyla genel mahkemelerde uygulanır...

Menfi tesbit davası icra takibinden önce veya sonra açılabileceğine; takip sonuçlandıktan (borç ödendikten) sonra açılamayacağına göre, uygulamada, sorudaki gibi bir durumla karşılaşılamayacaktır zannediyorum. Ancak temyiz vb. sürelerde uygulanması sözkonusu olabilir ki bu durumda haliyle genel hükümler uygulanacaktır.
Saygılarımla...

Sayın Demircioğlu ,
Şu an böyle bir sorun yaşıyoruz.Ödeme emrine itiraz edilmemiş ve borç kesinleşmiş.Dolayısıyla bahsettiğim menfi tespit davası,icra takibinin kesinleşmesinden sonra açılabilen menfi tespit davasıdır ve dava açma süresinin son günü adli tatile rastlamıştır.Bir yıllık süre fiilen dolmuş ,fakat eğer HUMK m.177 uygulayabilirsek dava açabileceğiz.Saygılarımla...

Menfi tesbit davasının muayyen bir süre içerisinde açılması gerekmiyor bildiğim kadarıyla. Takipten sonra açılmış ise "takip sonuçlanıncaya kadar" her zaman açılabilir diye biliyorum.

Borç ödenmiş ise haliyle istirdat davası sözkonusu oluyor ve 1 yıllık hakdüşürücü süre sözkonusu.

Saygılarımla...

İİK m.72'de düzenlenen 1 yıllık süre istirdat davaları için belirlenmiştir. Eğer kastettiğiniz menfi tespit davası ise takibin kesinleşmesinin bahsettiğiniz gibi 1 yıllık süre başlatan bir etkisi yoktur. Takipten sonra ödeme gerçekleşene kadar menfi tespit davası açabilirsiniz, ödeme gerçekleşir ise zaten menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir.

teşekkür ederim aydınlattığınız için.Bu soruyu mebfi tespit yerine istirdat davası şeklinde güncelliyorum.Saygılarımla...

HUMK.
Madde 177 - Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeğe lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur.

İstirdat davaları için belirlenen 1 yıllık süre İİK.da öngörülmüştür.
Oysa adli ara verme nedeniyle uzayacak süreler HUMK.nun tayin ettiği sürelerdir.
Dolayısıyla 1 ylıık süre adli aravermede dolmuşsa , süre 12.Eylüle kadar uzatılmaz.
Diye düşünüyorum.

Sn. Kocabaş'ın mesajına ek: İstirdat davası için öngörülen, ödemeden itibaren bir yıllık süre usuli işlem süresi olmadığı gibi, zamanaşımı süresi de değildir. Hak düşürücü süredir; kesilmez, durmaz.

itirazın iptali (asliye hukukta) için 1 yıllık süre adli tatilde son buluyor ise yine bu mantıkla 7 günlük uzamadan etkilenmeyecektir diye anlıyorum o zaman ancak hala şüphelerim mevcut

Alıntı: Yazan Hemocrania itirazın iptali (asliye hukukta) için 1 yıllık süre adli tatilde son buluyor ise yine bu mantıkla 7 günlük uzamadan etkilenmeyecektir diye anlıyorum o zaman ancak hala şüphelerim mevcut

Sayın Meslektaşım,
İtirazın iptali "davası açmak" bakımından bu iş hizmet akdi veya iş sözleşmesinden kaynaklanmıyorsa adli tatilde görülmeyecek iştir. (HMK.m.103/1-ç)
Ancak, maddenin 3. fıkrasında, bu maddeye girmeyen işler bakımından dahi dava açılması işlemi açıkça adli tatilde görülen işlerden sayıldığından sürenin sonu adli tatile isabet ederse, m.104 uyarınca uzamış sayılmayacaktır.
Saygılarımla.

Alıntı: Adli tatilde görülecek dava ve işler MADDE 103. (1) Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür: a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi. b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler. c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları. ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar. d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri. e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar. f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler. g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler. ğ) Çekişmesiz yargı işleri. h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler. (2) Tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, yukarıdaki iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilir. (3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır. (4) Bu madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanır.