|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-03-2010, 12:59 | #1 |
|
Belİrlİ SÜrelİ İŞ SÖzleŞmesİ,cezaİ Şart
Değerli meslektaşlarım;
Ziraat Mühehdisi olan bir şahıs Tarım Kredi Kooperatifi ile geçen yıl nisan ayında 3 yıllık belirli süreli iş sözleşmesi yapıyor.Bu işveren bünyesinde vasıfsız işçi olarak gösterilen her işte çalışıyor. Bu sözleşmede taraflardan herbiri sözleşmeyi geçersiz ve haksız feshettiği takdirde işçinin ihbar tazminatına esas giydirilmiş en son ücretinin 7 katı tutarında diğerine cezi şart ödeyeceği kararlaştırılıyor.(Tarım Kredi sık istifaları önlemek için cezai şart uygulamasına gidiyor.) Ziraat Mühehdisi daha önce girdiği KPSS sınavına göre yaptığı başvuru sonucunda bir ilde sözleşmeli Ziraat Mühendisi olarak çalışmaya hak kazanıyor. işçi bu hakkını kullanıp mesleğini yapmak istiyor.Fakat halen çalıştığı yerde aldığı maaşı ve ikramiyeleri düşünüldüğünde cezai şart miktarı oldukça yüksek çıkıyor. 1-Cezai şart sadece belirli süreli işlerde karalaştırıldığına göre halen çalıştığı işin niteliği belirli süreli bir iş sayılır mı? 2-Cezai şart belirlenirken belirli süreli iş akitlerinde hak edilmeyen ihbar tazminatına esas ücret esas alındığına göre bu durum işin belirsiz süreli olduğunu gösterir mi? 3-Cezai şart geçerli midir? 4-İşçinin fahiş miktardaki cezai şartı ödemeden işten ayrılmasının bir yolu varmıdır? Yaptığım araştırmalarda net bir sonuca varamadım.Değerli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.Saygılarımla.. |
29-03-2010, 13:17 | #2 |
|
Sayın Av.Meryem Kaya;
Tek taraflı olarak öngörülen cezai şart, yargıtayın yerleşik uygulamalarına bakıldığında kabul edilmemektedir. Somut durumda da işçi aleyhine tek taraflı bir cezai şart söz konusu olduğuna göre cezai şart geçersizdir. Sunduğum linki incelemenizi öneririm. Saygılarımla.. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=43855 |
29-03-2010, 13:25 | #3 |
|
Sayın Av.Engin,
cezai şart tek taraflı değil. İki taraf için de öngörülmüş. Ayrıca cezai şart belirli süreli veya belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinin ikisinde de kararlaştırılabilir. |
29-03-2010, 13:26 | #4 |
|
Sayın Engin;
Cevabınız için teşekkkür ederim.Fakat sözleşmede cezai şart her iki taraf için de geçerli.Sorumdan önce bu husus ile ilgili forumları incelemiştim. İlginize tekrar teşekkürler. |
29-03-2010, 13:37 | #5 |
|
Sayın Engin;
Yaptığım araştırmalarda şu iki karara rastladığım için ve somut olaydaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olması halinde cezai şarta ilişkin tazminatın olmayacağını düşündüğüm için belirli süreli sözleşmede cezai şart olmaktadır dedim. T.C. YARGITAY Dokuzuncu Hukuk Dairesi E: 2003/2474 K: 2003/15155 T: 22.9.2003 BELİRSİZ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ CEZAİ ŞART; BELİRLİ SÜRELİ İŞ AKİTLERİNDE UYGULANIR ÖZET: Sözleşmede belirtilen c;ezai şart niteliğindeki taz*minat ise belirli süreli sözleşme için düzenlenmiş ve sözleş*menin süresinden önce feshi halinde' ödenir. Bu durumda taraflar arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesi söz konusu olduğuna göre;istenen tazminatın reddi gerekir. 1475 s. İŞ KANUNU (1) [Madde 13] 818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 161] 818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 340] 818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 341] Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davalıya ait işyerinde şantiye şefi olarak iş sözleşmesi ile çalışan dava*cı, iş sözleşmesinin davalı işverence söresinden önce haksız olarak feshe*dilmesi nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şart niteliğindeki tazminatın tahsilini talepetmiştir. Mahkemece istek kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildi*ği davacı tarafından açılan ihbar ve kıdem tazminatı davasının kesinleşme*sinden anlaşılmaktadır. Söz konusu davada iş sözleşmesinin belirli süreli ol*duğunu davacı taraf iddia etmediği gibi, davalı taraf da bu yönde savunma*da bulunmamıştır. Diğer taraftan hükme dayanak yapılan iş sözleşmesinin 4. maddesinde "sözleşmenin geçerliliğinin Bartın-Amasra yolunun yapım işle*rinin tamamlanması süresi sonuna kadar devam eder" kuralına yer verilmiş*tir. Sözleşmenin geçerlilik tarihi olarak belirtilen yol yapım işinin ne zaman sona ereceği konusunda somut bir tarih bulunmamaktadır. Diğer bir anla*tımla işin bitiş tarihi öngörülemez. Böyle olunca bu sözleşmenin belirli süre*li iş sözleşmesi olduğundan söz edilemez. Kaldı ki, davacının ilk açtığı ihbar ve kıdem tazminatı davasında ihbar tazminatı talep edilip, hüküm altına alın*makla sözleşmenin belirsiz süreli olduğu davacı tarafından da kabul edilmiş*tir. Sözleşmede belirtilen cezai şart niteliğindeki tazminat ise belirli süreli sözleşme için düzenlenmiş ve sözleşmenin süresinden önce feshi halinde ödeneceği ifade edilmiştir. Şu durumda taraflar arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi söz konusu olduğuna göreisteme konu tazminatın reddi gere*kir. Yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır. Kabule göre cezai şart niteliğinde olantazminattan Borçlar Kanunu'nun 161/son maddesi uyarınca tenkis yapılmaması da isabetsizdir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.9.2003 , gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY Dokuzuncu Hukuk Dairesi E. 2007/35773 K. 2007/31534 T. 23.10.2007 CEZAİ ŞART İŞ SÖZLEŞMESİ BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ 818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 348] 818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 249] 4857 s. İŞ KANUNU [Madde 11] Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı işçi, taraflar arasında 3 yıl belirli süreli olarak düzenlendiği ileri sürülen iş sözleşmesinde öngörülen cezai şartın ödetilmesini talep etmiş, davalı işveren belirtilen sözleşmenin işyeri kayıtlarında yer almadığını ve şirketi ilzama yetkili şahıslar tarafından imzalanmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında birkaç kez imza incelemesi yaptırılmış ve sözleşmedeki imzaların yetkili şahısların eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Mahkemece, kararın gerekçesinde adli tıp kurumundan alınan bilirkişi raporunda söz edildiği halde, hesap bilirkişisi raporunda belirtilen cezai şartın kabulüne karar verildiği bildirilmiş, ancak hüküm fıkrasında fazla çalışma ücretiyle ilgili hüküm kurulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının fazla çalışma ücreti isteği konusunda bir talebi bulunmamaktadır. Fazla çalışma ücretinden söz edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur. Diğer yandan, davacının dayandığı belirli süreli iş sözleşmesinin davalı işvereni temsile yetkili şahıslar tarafından imzalanmadığı dosya içeriği ile sabit olmuştur. Davacının işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı anlaşılmakla, cezai şart isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
29-03-2010, 13:42 | #6 |
|
(Sayın Engin;
Yaptığım araştırmalarda şu iki karara rastladığım için ve somut olaydaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olması halinde cezai şarta ilişkin tazminatın olmayacağını düşündüğüm için belirli süreli sözleşmede cezai şart olmaktadır dedim.)Alıntı yapmayı bilmediğim için kusura bakmayın Sayın Kemal Çelik yerine Sayın Engin dediğim için de kusura bakmayın |
29-03-2010, 13:46 | #7 |
|
tam alınıp kimlik bunalımına girmek üzereydim ki düzelttiniz neyse ki
|
29-03-2010, 13:46 | #8 |
|
Sayın Av.Meryem Kaya;
Öncelikle mesajınızda her iki taraf açısından da cezai şartın geçerli olduğu dikkatimden kaçmış, affınıza sığınıyorum. Belirttiğiniz gibi, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde sözleşmenin ne zaman sona ereceği belli olmadığından cezai şart kabul edilmemektedir. Somut durumda, işveren açısından ciddi bir maddi yük olmamakla beraber işçi yönünden cezai şartın fahiş oluşuna dayalı olarak cezai şartın indirilmesini mahkemeden talep edebileceğiniz kanaatindeyim. Konuya ilişkin bir yargıtay kararı sunuyorum. İyi çalışmalar dilerim. YARGITAY 9. HD. 29.05.1997 tarih ve 1997/6252 E. 1997/10506 K. sayılı karara göre;
Şarap firmasında satış elemanı olarak çalışan işçinin kendi isteği ileişyerinden ayrıldıktan sonra aynı alanda faaliyet gösteren bir başkaişyerinde tanıtma ve pazarlama elemanı olarak çalışmaya başlaması ve dolayısıyla ferdi iş sözleşmesindeki rekabet memnuiyetine aykırı davranışı karşısında öngörülen cezai şart borçlar kanununun 161/son maddesi dikkate alınarak hakkaniyete uygun olarak belirlenmelidir. DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesiniistemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Taraflar arasında hizmet sözleşmesinin 9. maddesinde "işçi, işbu sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren iki yıl süre ile başka bir şarapfirmasında her ne ünvan altında olursa olsun çalışamaz. Kendisi adına veyaüçüncü şahıslar adına şarap üretim, dağıtım, pazarlama ve satış işini yapamaz. TTK hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu yasağa aykırı davranılması halinde işçi kayıtsız ve şartsız olarak 500.000.000 TL ödeyecektir" denilmektedir. Davacı işveren nezdinde davalı işçi satış elamanı olarak çalışmış olup, bir süre sonra kendi isteği ile işyerinden ayrılmış olup, yine şarapçılık konusunda faliyette bulunan D. Şarapçılık AŞ.'ne ait işyerinde tanıtma ve pazarlama elamanı olarak çalışmaya başlamıştır. Davacının bu davranışı Borçlar Kanununun 348 ve müteakip maddeleridoğrultusunda ferdi hizmet sözleşmesindeki rekabet memnuniyetine aykırıdavranışı oluşturur. Ne var ki sözleşmede öngörülen cezai şart miktarı çokfahiş olup Borçlar Kanununun 161/Son maddesi uyarınca gerekli indirim yapılarak hakkaniyete uygun bir miktara hükmedilmelidir. Yazılı şekilde hatalı değerlendirme ile isteğin reddine karar verilmişolması isabetsiz görülmüştür. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.5.1997gününde oybirliğiyle karar verildi. |
29-03-2010, 13:50 | #9 |
|
Şaka bir yana belirsiz süreli hizmet sözleşmelerinde de cezai şart konulabilmektedir. Mesajınızda vasıfsız işçi olarak verilen her işte çalıştırılıyor demişsiniz.Bence bu üstünde durulması gereken önemli bir husus çünkü anladığım kadarı ile müvekkiliniz bir ziraat mühendisi.
Ayrıca bu konuda Beta Yayınları'ndan çıkan Yrd.DoçDr.Veli Karagöz'ün kitabını mutlaka tavsiye ederim. Kitabın ismi ''İş sözleşmelerinde cezai şart''. Isparta'da hukuk kitaplarına ulaşabiliyormusunuz? |
29-03-2010, 13:52 | #10 |
|
Sayın Av. Engin;
Karar için teşekürler.Sizin ve diğer meslekteşlarımın bu sözleşmenin belirli süreli olup olmayacağı yönünde değerli görüşünü mümkünse öğrenmek isterim.Objektif olarak işin niteliğinin belirli sürede sonuçlanabilecek bir iş olmadığını düşünüyorum,bu hususdan yola çıkabilirmiyim diyorum ama somut olaya uyan bir karar da tabiki bulamadım. |
29-03-2010, 13:56 | #11 |
|
Sayın Av.Engin,
diyelim ki ortada belirsiz süreli bir hizmet sözleşmesi var ve şöyle bir hüküm konmuş ''Taraflar işbu hizmet sözleşmesini sona erdirmek isterlerse karşı tarafa 6 ay öncesinden yazılı olarak ihbar eder aksi taktirde 100.000.-TL cezai şart ödenir'' İşveren bu hükme uymayıp hizmet sözleşmesini aniden sona erdirirse sadece sözleşme belirsiz süreli olduğu için bu cezai şart geçersizdir denilebilir mi? Burada kanımca ihbar süresi tarafların serbest iradesi ile uzatılmış olur ve hukuken geçerli kabul etmek gerekir (diye düşünüyorum) |
29-03-2010, 13:57 | #12 |
|
Değerli meslektaşım;
İşin "belirli süreli" değil de "belirsiz süreli" olarak nitelendirilebilmesini gerektiren bir durum olmadığını düşünüyorum. Başlangıçta taraflar 3 yıllık belirli süre ile çalışma iradesini sözleşmeye yansıtmış durumdalar. İşin hangi niteliği sizde sözleşmenin belirsiz süreli olarak değerlendirilebileceği yönünde bir kanaat uyandırdı? |
29-03-2010, 13:58 | #13 |
|
Sayın Kemal Çelik;
Sözleşme Ziraat Mühendisi olarak yapılmamış,gösterilecek tüm işler yapılacak iş olarak belirlenmiş.Kitap tavsiyesi için teşekkürler.Isparta'da malesef Adliyeye geldikçe Hukuk Kitaplarına ulaşabiliyoruz.İnternetten sparişi mümkün mü bilmiyorum.Araştırıp ulaşabilirim sanırım. |
29-03-2010, 14:06 | #14 |
|
Sayın Engin;
Kanuna göre belirli işin tamamlanması ve belirli bir işin ortaya çıkması gibi durumlarda belirli süreli iş sözleşmesi mümkün olmaktadır.Yargıtay kararları da araştırmalarıma göre bu yöndedir.Tarım Kredi Kooperatifin işlerinin sürekli işlerden olduğunu düşünüyorum.Zira işçi de muhasebe işinden,ilaç satmaya,çiftçilerin arazisini gezmeye kadar tüm işleri yapmıştır. |
29-03-2010, 14:19 | #15 |
|
Sayın Av.Engin,
olaydan bağımsız olarak yorumunuzu merak ettim. Diyelim ki gerçekten bir belirsiz süreli sözleşme olsun. |
29-03-2010, 14:19 | #16 |
|
Değerli meslektaşlarım;
Sonuç olarak işçi kendi Mesleğini yapmak üzere bu işten ayrılması durumunda bir cezai şart ödemek durumunda,çünkü iş aktini feshi haksız fakat bu cezai şarttan indirim yapabilir mi diyorsunuz. Bu tazminattan kurtulmadan işten ayrılmanın bir yolu yok mu ? |
29-03-2010, 15:18 | #17 |
|
Sayın Av.Meryem Kaya,
sizin de belirttiğiniz gibi Yargıtay belirli süreli hizmet sözleşmesi için tarafların nitelendirmesini yeterli görmemekte istisna olan belirli süreli hizmet sözleşmesi vasıflandırmasını kabul için işin özelliğinden kaynaklanan objektif gerektirici unsurları aramaktadır. Müvekkiliniz vasıfsız işçi olarak çalıştığına göre burada belirli süreli bir hizmet sözleşmesini gerektirecek bir özellik yok. O halde bu sözleşme belirsiz süreli bir hizmet sözleşmesi. Öyleyse süresinden önce haksız yere fesihten bahsedilemez. Müvekkiliniz bence ihbar süresine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Eğer hüküm farklı olsa idi mesela bir yıl öncesinden yazılı fesih şartı olsa idi işin rengi değişirdi. Bu durumda belirli ya da belirsiz süreli sözleşme olması farketmezdi. Ben bunu vurgulamaya çalıştım. Fakat sizin olayınızda haksız fesih için öngörülen bir cezai şart var. Belirsiz süreli hizmet sözleşmesinde ihbar öneline uyduktan sonra işçinin haksız feshi mümkün olamaz. |
29-03-2010, 15:50 | #18 |
|
Sözleşmenin süresi ile ilgili maddede"taraflar sözleşmenin bitimi tarihinden 30 gün öce birbirlerine yazılı olarak ihbarda bulunmadıkları takdirde ,sözleşme yenilenmiş sayılır"diye bir hüküm konulmuş.Ayrıca aday personel olarak alınıp sınavdan sonra kadroya geçme sözkonusu.İşçi kadroya bir ay önce geçmiş.Bu hususlar daha işin sürekli olduğunu gösterebilir bence.
Fakat şekli olarak belirli süreli bir iş sözleşmesi gibi göründüğüne göre ihbar öneli vererek işi feshetmemiz mümkün olabilecek mi?Belirsiz süreli olduğunu,geçersiz bir cezai şart olduğunu ya da geçerli olsa bile fahiş olduğunu açılan dava ile mi ileri sürmemiz uygun olur ya da bu huslarda önceden bir talabemiz mümkün olur mu? Önel vererek feshedip açılan davaya göre hareket etmek en uygunu olabilir mi? |
29-03-2010, 16:05 | #19 |
|
Değerli Meslektaşım,
Borçlar Kanunu m.340 bu konu ile ilgili. Oradaki fesih öneline uyarak ve yine bu maddeyi gerekçe göstererek bunun kanun gereği aslında bir belirsiz süreli hizmet sözleşmesi olduğunu belirterek yazacağınız noter ihtarı ile işi çözümleyebilirsiniz diye düşünüyorum. |
29-03-2010, 16:19 | #20 |
|
Sayın Kemal Çelik;
Ben de ihtar yolu ile feshi düşünüyordum.Fakat B.K.340'ı düşünmemiştim.Bakalım ne olacak.Değerli katkılarınız için teşekkürler. |
13-11-2010, 11:30 | #21 |
|
Danışan Ziraat Mühendisi anlaşma yolunu seçtiği için işin belirsiz süreli olması ile ilgili iddialırımı ve diğer iddialarımın sonucunu görme fırsatım olmadı..
Fakat araştırma yaparken cezai şartın fahiş olması ile ilgili YHGK kararına rastladım..Paylaşmak isterim. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E.2006/9-768 K.2006/775 T. 6.12.2006 Cezai Şart • Fahiş Ölçüde Oluşturulan Cezai Şart • Takdiri İndirim* (BK m. 161) Özet: Davacı işçinin ücretinin miktarı ve işyerindeki çalışma süresi dikkate alındığında fahiş ölçüler doğrultusunda belirlenen cezai şarttan % 10 oranında indirim yapılması isabetsizdir. Daha yüksek oranda indirime gidilerek cezai şart isteğinin kabulüne karar verilmelidir. Taraşar arasındaki "Cezai Şart Nedenine Dayalı Alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14. İş Mahkemesince davanı n kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 31.12.2004 gün ve 2004/602 E- 1627 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.04.2006 gün ve 2006/9530-9490 sayılı ilamı ile; (...1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçi davalılardan B Limited Şirketi ile aralarında 15/8/2003 tarihinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında genel müdür sıfatıyla çalışmaya başlamış, işverence haklı bir neden olmaksızın 10/3/2004 tarihinde iş sözleşmesi feshedilmiştir. İş sözleşmesinin 10.3 maddesinde, "işverenin işçinin iş aktinin iş bu sözleşmesi esaslı ihlalleri haricinde her türlü feshi halinde, işveren işçiye fesih ihbar tarihinde yürürlükte olan aylık net ücret üzerinden hesaplanacak iki senelik maaş tutarında cezai şart ödemekle yükümlüdür." Şeklinde kurala yer verilmiştir. Davacı işçi bahsi geçen cezai şartı talep etmiş ve mahkemece, 127.200.000.000 TL olarak hesaplanan tutardan % 20 oranında indirime gidilerek, 101.760 YTL. İsteğin kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin işyerinde çalıştığı süre 7 ay kadardır. İş sözleşmesinde öngörülen cezai şart tutarı 2 yıllık ücreti tutarı olup taraşar arasında cezai şart tutarı fahiş şekilde belirlenmiştir. Davacının aylık ücretinin tutarı ve iş- Yargıtay Kararları 691 __________________________________________________ _ (*) Gönderen: Ali Güneren Yargıtay 21. HD Başkanı yerinde çalışılan süre dikkate alındığında mahkemece yapılan indirime rağmen cezai şart tutarı yine de fazla durumdadır. Mahkemece daha önce %10 oranında indirim yapılmış ve karar bu yönden Dairemizce bozulmuş- tur. Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bu yönde bozma gereği yerine getirilmemiştir. Çok daha yüksek bir oranda indirime gidilerek cezai şart isteğinin kabulüne karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiş- tir…” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapı- lan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK’un 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/11. fıkrası hüküm gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Taraşarın karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle cezai şart tutarının indirilmesine ilişkin bozma kararına mahkemece uyulmuş olması dolayısıyla davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğu hususunun tartışmasız olmasına, Özel Dairece bozma ilamında açıklanan düşüncelerin bu davaya emsal nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2005 gün 2004/9-759 E ve 2005/9 K. sayılı ilamına uygun bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararı nın Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 06.12.2006 gününde, oyçokluğu ile karar verildi. Saygılarımla.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Belİrlİ SÜrelİ İŞ Aktİ Ve Kidem Tazmİnati | İLKNUR SU | Meslektaşların Soruları | 10 | 24-02-2010 17:50 |
İŞ SÖzleŞmesİnde Cezaİ Şart | av.leventuysal | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 13-07-2009 11:11 |
Belİrlİ SÜrelİ Hİzmet SÖzleŞmesİndekİ İŞÇİ Lehİne AĞir Cezaİ Şartin GeÇerlİlİĞİ | esataydin | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-12-2008 23:59 |
Belİrlİ SÜrelİ İŞ SÖzleŞmesİ Ve Kidem Tazmİnati | TRINITY | Meslektaşların Soruları | 3 | 11-06-2008 15:23 |
Belİrlİ SÜrelİ İŞ Akdİnİn Feshİ | Av.bozkara | Meslektaşların Soruları | 2 | 24-09-2007 21:37 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |