|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-10-2009, 17:49 | #1 |
|
Boşanma davasında davanın genişletilmesi
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanarak boşanma davası açtım. Davayı açtıktan kısa bir süre sonra davalı kocanın bir başka kadınla olan ilişkisini öğrendik. Karşı tarafın cevap dilekçesine karşı cevaba cevap dilekçemizde bu maddi olaydan bahsettik ve davalı kocanın sadakat gösterme yükümlülüğünü en ağır şekilde ihlal ettiğini ve böylece de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davalı kocanın bu kusurlu davranışlarının neden olduğunu belirtik. Davalı vekili de bu durumu savunmanın genişletilmesi olarak nitelendirdi. Sonradan öğrendiğimiz aldatma eyleminden daha sonra ki dilekçelerimizde bahsetmek davanın genişletilmesi olur mu? Bazı Yargıtay kararlarında kamu yararının söz konusu olduğu davalar da davanın genişletilmesi ilkesinin geçerli olmadığını okudum. Ancak tam tersi Yargıtay kararları da okudum. Davayı açtıktan sonra öğrendiğimiz aldatma eyleminden bahsetmek davanın genişletilmesi olur mu? Aldatma olayını öğrenmemizin üzerinden 9 ay geçtiği için zina ya dayanarak boşanma davası açamıyoruz , zinanın da devam ettiğini ispatlayamıyoruz. Bu durumda müvekkilimin hak kaybı olmaması için davayı ıslah etmem gerekir mi? Şimdiden vereceğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum.
|
15-10-2009, 21:18 | #2 |
|
TMK.nun 166/1 maddesine göre açılan davada genişletilmeyecek olan iddia " evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılma " durumudur. Bu nitelikteki tüm olaylar bu madde kapsamına girer ve sadakatsızlık ta bu olaylardan birisidir.Dolayısıyla dava dilekçesinde temelden sarsılmaya neden teşkil eden olayların teker teker sayılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu olaylar duruşma aşamasında da açıklanabilir.
" MY.nın 134/1 (şimdiki TMK 166/1) mad.gereğince açılan boşanma davalarında boşanmaya neden olan olayların ayrı ayrı açıklanmasına gerek yoktur. Boşanmaya neden olan olayların duruşmada ortaya konulması halinde diğer taraf iddianın genişletildiği savında bulunamaz. Dilekçede genel bir açıklama yeterlidir. " ( Ali İhsan ÖZUĞUR, Yargıtay 2.HD. eski Bşk. Boşanma veAyrılık 2000 sh:220) |
15-10-2009, 22:15 | #3 |
|
Verdiğiniz bilgi için çok teşekkür ediyorum. Ben de aynı şeklde bilmekle birlikte bazı Yargıtay kararları nedeniyle bir karışıklık yaşadım. Prof. Dr Baki Kuru'nun kitabında da benzeri bilgileri okudum ancak yukarıda da belrttiğm üzere Yargıtay kararları kafa karıştırıyor.
|
15-10-2009, 22:24 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1986/2-133 K. 1987/221 T. 20.3.1987 • BOŞANMA DAVASI ( Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle ) • ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİĞE DAYALI BOŞANMA DAVASI ( Geçimsizliğe Yol Açan Olayların Mahiyetlerinin Dava Dilekçesinde Genel Biçimde Belirtilmesi ) • DAVA DİLEKÇESİ ( Geçimsizliğe Yol Açan Olayların Genel Olarak Belirtilmesi ) • İDDİANIN GENİŞLETİLMESİ NİTELİĞİNDE SAYILMAMA ( Olayların Yargılama Sırasında Ayrıntılı Olarak Açıklanması ) • OLAYLARIN YARGILAMA SIRASINDA AYRINTILI OLARAK AÇIKLANMASI ( İddianın Genişletilmesi Niteliğinde Olmaması ) • BOŞANMA ( Davanın Genişletilmesi ) • BOŞANMA ( Şiddetli Geçimsizlik ) • BOŞANMA ( Olayların Dava Dilekçesinde Ayrıntıları ile Bildirilmemesi ) 743/m.134 1086/m.185 ÖZET : Şiddetli geçimsizliğe dayalı davada, geçimsizliğe yol açan olayların mahiyetlerinin dava dilekçesinde genel bir biçimde belirtilmesi yeterlidir. olayların yargılama sırasında ayrıntılı olarak açıklanması iddianın genişletilmesi niteliğinde değildir. DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ( Denizli Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi )nce davanın reddine dair verilen 20.12.1984 gün ve 1982/250-84/423 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 16.5.1985 gün ve 1985/2918- 4766 sayılı ilamı ile ( ..Şiddetli geçimsizliğe dayalı davada, maddi vakıaların mutlaka dava dilekçesinde ayrıntılı bir biçimde açıklanması zorunlu değildir. Ortak hayatın çekilmez hale geldiğinin, yani boşanmayı gerektiren durumun gerçekleştiğinin açıklanması yeterlidir. Bunların, yargılama sırasında bildirilmesi iddianın tevsii niteliğinde saıyılamaz. Kaldı ki, duruşmada karşı taraf, tevsie karşı koymamış HUMK185 ), mahkemece re'sen davacının delillerine değer verilmemiştir. O halde davacının delileri gözönünde tutulmadan davanın red edilmesi yanlıştır. Mahkemece yapılacak iş, dosyada mevcut tarafların bütün delillerinin birlikte tartışılıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Medeni Kanunun 134. maddesi hükmünce "aralarında müşterek hayatın çekilmez bir hale gelmesini mucip olacak derecede şiddetli bir geçimsizlik başgösterdiği takdirde karı kocaların her biri boşanma davasında bulunabilir". Bu nitelikteki davalarda geçimsizliğe yol açan olayların mahiyetleri itibariyle dava dilekçesinin de genel bir biçimde belirtilmesi yeterli olup, olayların dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklanması zorunluluğundan söz edilemez. Bunun doğal sonucu olarak olayların yargılama sırasında açıklanması, iddianın genişletilmesi niteliğinde sayılamaz ( Aynı mahiyette Hukuk Genel Kurulu'nun 8.5.1985 gün ve 2-459/424 sayılı kararı ). Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki karada direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20.3.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi. T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1990/8485 K. 1990/13518 T. 21.12.1990 • BOŞANMA DAVASI ( Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle ) • ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA ( Aksine Ciddi ve İnandırıcı Delil Olmaması Nedeniyle Asıl Olanın Tanıkların Doğruyu Söylemiş Olmaları ) • TANIK ANLATIMI ( Aksine Ciddi ve İnandırıcı Delil Olmaması Nedeniyle Asıl Olanın Tanıkların Doğruyu Söylediklerinin Kabulü ) 1086/m.254, 273, 185 743/m.134 ÖZET : Aksine ciddi ve inandırıcı kanıt bulunmadıkça asıl olan, tanıkların doğruyu söylemiş olmalarıdır. Dosyada tanıkların anlatımlarının inandırıcılığını olumsuz yönde etkileyecek delil ve olguya rastlanılmamıştır. Tanıkların akraba olması veya bir iş bağıyla taraflara veya yakınlarına bağımlılıkları da tek başına tanıklıklarının inandırıcılığını etkilemez. DAVA : Semih N. ile Kevser N. arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacı tanıklarının anlatımları inandırıcı görülmediğinden bahisle dava red edilmiştir. Aksine ciddi ve inandırıcı kanıt bulunmadıkça asıl olan, tanıkların doğruyu söylemiş olmalarıdır. ( HUMK. 254-273 ). Dosyada tanıkların anlatımlarının inandırıcılığını olumsuz yönde etkileyecek delil ve olguya rastlanılmamıştır. Tanıkların akraba olması veya bir iş bağıyla taraflara veya yakınlarına bağımlılıkları da tek başına tanıklıklarının inandırıcılığını etkilemez. Dinlenen ve birbirini doğrulayan tanık anlatımlarından davalının, evli bir kadına yakışmayan ve kocanın güven duygularını sarsacak nitelikteki tutum ve davranışları içinde bulunduğu gerçekleşmiştir. Dava dilekçesinde geçimsizliğe yol açan olayların, genel olarak belirtilmesi yeterli olup olayların ayrıntılı olarak açıklanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olayların yargılama sırasında açıklanması, iddianın genişletilmesi olarak düşünülemez. ( HGK. 20/03/1987/2 - 133/221; HGK. 08/05/1985/2 - 459/424 sayılı kararları ). Belirtilen nedenlerle geçimsizliğe dayalı davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle davanın red edilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/12/1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
15-10-2009, 22:38 | #5 |
|
Kararlar için çok sağolun. Bu husuta kafamdaki bir soruyuda sizinle paylaşmak istiyorum. Delil listemizi mahkemeye sunduk, delil listemi mahkemey sunarken karşı delil sunma hakkımı saklı tuttum. Ancak delil listemi mahkemeye sunduktan sonra davalının birlikte yaşadığı kadın ile samimi fotoğraflarını bulduk, bunları mahkemey yeni deli olarak sunabilir miyim?
|
15-10-2009, 23:29 | #6 |
|
Boşanma davaları kamu düzeni ile ilgilidir. ,söz konusu fotoğrafları Mahkemeye sunmanızda hiçbir sakınca yok. Zaten kendiliğinden araştırma ilkesi gereği hakim bu durumu gözetecektir.
|
15-10-2009, 23:48 | #7 |
|
Fatih bey bilgi için çok sağolun. Ben siteye yeni üye oldum, sorularıma hemen yanıt alabileceğimi sanmıyordum ama yanıldığımı gördüm. Sorularıma hemen yanıt almak çok güzel. Bu mesleki dayanışma işin çok teşekkür ediyorum siz meslaktaşlarıma.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
tapu iptal davasında davanın bedele dönüşmesi harç ve ıslah sorunu | denipre | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-07-2009 13:22 |
Boşanmada davasında davanın reddinde ispat edilecek olaylar | eylul83 | Meslektaşların Soruları | 2 | 05-11-2008 13:42 |
Boşanma/Davanın Ve Karşı Davanın Kabulü/Karşı Davanın Temyizi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 10-01-2008 21:18 |
Davanın genişletilmesi yasağı | me_as | Meslektaşların Soruları | 8 | 05-12-2007 11:20 |
mal beyanı şikayeti davasında davanın takip edilmemesi | Gürkan Çalışkan | Meslektaşların Soruları | 4 | 22-10-2007 16:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |