Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Avukatlık Kanunu 5. md 1/c Bendi İptal Edildi.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-03-2013, 18:37   #1
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan Avukatlık Kanunu 5. md 1/c Bendi İptal Edildi.

AYM, Avukatlık Kanunu'nun avukatlığa
kabüle engel haller arasında sayılan
avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum
ve davranışları çevresince bilinmiş
olmak düzenlemesini anayasaya aykırı
buldu ve iptal etti. Yüksek Mahkeme, bu
düzenlemeyi subjektif ve soyut olduğu
gerekçesiyle iptal etti.


AYM, Avukatlık Kanunu'nun avukatlığa kabüle engel haller arasında sayılan avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak düzenlemesini anayasaya aykırı buldu ve iptal etti. Yüksek Mahkeme, bu düzenlemeyi subjektif ve soyut olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Ankara 11. İdare Mahkemesi, avukatlığa bu madde kapsamında kabul edilmeyen bir avukatın davasında düzenlemeyi AYM'ye taşıdı. İdare Mahkemesi, Avukatlık Kanunu'nun avukatlığa kabule engeller başlığını taşıyan 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendindeki avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresinde bilinmiş olmak maddesinin anayasaya aykırı olduğunu ve iptalini istedi. AYM, binlerce avukatı ilgilendiren bu başvuruyu geçen Perşembe günü esastan görüştü ve iptaline karar verdi.

Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22718666.asp
Old 01-03-2013, 22:26   #2
Admin

 
Varsayılan

Olayın özüne ilişkin söylenecek çok şey de var ancak ben Hürriyet Gazetesinin başlığına takılmış durumdayım:

Avukatlara İyi Haber!

Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinen kişiler artık Avukat olabilecek. Avukatlara İyi haber!

Mesleğin en önemli sorunu hırsızın, uğursuzun, sabıkalının, avukatları küçümseyen/hakaret eden eylemler yapıp, beyanatlar verenlerin avukat olamamasıydı, böylece bu sorun da çözülmüş oldu. Avukatlara İyi haber!
Old 02-03-2013, 12:53   #3
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

Ben iptal kararını doğru bulmadım. Sonuçta Baroların bu yöndeki kararlarına karşı itiraz ve yargı yolu açıktı.
Old 02-03-2013, 13:35   #4
Av. Adem Yaprak

 
Varsayılan

Bence baroların bu yönde verdikleri kararlara karşı yargı yolunun açık olması bu tür düzenlemelerin Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmelerine engel değildir. Ben Anayasa Mahkemesi'nin kararını doğru buluyorum. Çünkü insanların soyut gerekçelerle bir mesleği icra etmelerine engel olunmasını doğru bulmuyorum.
Old 02-03-2013, 18:53   #5
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukatlik Kanunu Madde 5
c) Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak,

Muğlak, soyut ve sübjektif ve keyfi sonuçlara yol açabilecek bir ifade bence. Bir kişinin avukatlık mesleğini ifa edip etmiyeceğini ne olduğu belli olmayan, hukuktan anlayıp anlamadığı belirsiz olan bir çevrenin görüşüne göre değerlendirmek hukuki bir kıstas değildir benim düşünceme göre.

Saygılarımla
Old 02-03-2013, 19:40   #6
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

"Çevre"den kastın, manav, bakkal olduğunu sanmıyorum. Meslek hayatı boyunca avukatlara her türlüğü usulsüzlüğü uygulamaya çalışan, avukatları yargılamanın önünde engel sayan, avukatları dış kapının mandalı diye niteleyen bir hakimin avukatlık yapıp yapamayacağına, o hakimin çevresini oluşturan avukatların pekala karar verebileceği kanaatindeyim. Avukatlığın ne demek olduğunu idrak etmekten uzak olduğunu defalarca ortaya koymuş kişilere, avukatlık ruhsatnamesi verilmesinin önü açılmıştır bu sayede. Tabii alışkınız. Bunlar ruhsatı alınca, "tarih boyunca avukatların ne efendisi oldu..." diye atıp tutmaya başlarlar hemen.

"Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir."

Hukuk ya da hakkaniyet nedir acaba? Somut mu soyut mu? Objektif mi subjektif mi?
Old 03-03-2013, 13:17   #7
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Erdem Akçay
"Çevre"den kastın, manav, bakkal olduğunu sanmıyorum. Meslek hayatı boyunca avukatlara her türlüğü usulsüzlüğü uygulamaya çalışan, avukatları yargılamanın önünde engel sayan, avukatları dış kapının mandalı diye niteleyen bir hakimin avukatlık yapıp yapamayacağına, o hakimin çevresini oluşturan avukatların pekala karar verebileceği kanaatindeyim. Avukatlığın ne demek olduğunu idrak etmekten uzak olduğunu defalarca ortaya koymuş kişilere, avukatlık ruhsatnamesi verilmesinin önü açılmıştır bu sayede. Tabii alışkınız. Bunlar ruhsatı alınca, "tarih boyunca avukatların ne efendisi oldu..." diye atıp tutmaya başlarlar hemen.

"Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir."

Hukuk ya da hakkaniyet nedir acaba? Somut mu soyut mu? Objektif mi subjektif mi?

Çevre?
Bir hakimin çevresi o hakimin çevresini oluşturan avukatlar(ın) mıdır sahiden?
Hakimin çevresini oluşturan avukatlar dışında başka çevreleri yok mudur? Diğer hakimlere ve savcılara, mahkeme çalışanlarına ne demek gerekir peki? Çevre dışı mı saydıklarım?

Sayın Admin'in kast ettiği hırsızın, uğursuzun, sabıkalının çevresini oluşturan avukatlar mı vardır?

Not: bir kişi değişik çevrelerle ilişki halindedir: örneğin aile çevresi, iş çevresi, meslek çevresi, arkadaş çevresi, oturduğu/ikamet ettiği yerdeki çevresi, okul çevresi, meyhane/kahve/meşkhane çevresi, bu sebepten dolayı çevreyi sadece avukat çevresine indirgemek yerinde değildir. Ve yasanın iptal edilen maddesinin sadeca 'AVUKAT ÇEVRESİ' olarak algılanması doğru değildir. Doğru olmuş olsaydı kavukatlık kanunu 'avukatlık çevresince bilinmiş olmak' veya 'avukatlarca bilinmek' derdi ve olay biterdi.

Soru: "Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir." Alıntıladığım cümlenizin nasıl anlamak gerekir, buradaki tartışma konusu ile ilişkisi nedir bu cümlenin?

Saygılarımla
Old 03-03-2013, 17:39   #8
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Sayın Gemici, çevrenin içinde avukatlar varsa, örneğimde olduğu gibi, diğer çevre öğelerine sormaya bile gerek yoktur. Örneğimde avukatlar, hakimin avukatlık mesleğine bakışını net olarak görmektedir. Dolayısıyla bir de savcıya, kalem personeline, bakkala sormanın anlamı yok. Baro yönetim kurulu, yorumu kendiliğinden yapabilecek bilgiye sahiptir. Araştırmaya gerek duymaz.

Eğer kurul başvuru yapan hakkında bilgi sahibi değilse, doğaldır ki bakkala da sorulur. Ama bu soru "bundan avukat olur mu" şeklinde değildir. Soru "bu kişiyi nasıl bilirsiniz" şeklindedir. Bilgiler toplanır ve yorumu baro yönetim kurulu yapar.

Örneğimden yola çıkarak çevrenin her zaman avukatlardan oluştuğunu düşündüğümü sandınız sanırım. Tabii ki bu doğru değil. Ama söz konusu bir hakim, savcı, vb ise, çevrenin sadece avukatlardan ibaret görülmesi yerindedir. Çünkü çevre ne kadar geniş düşünülürse düşünülsün, ne kadar çok kişiden bilgi alınırsa alınsın, avukatların başvuru yapan hakkındaki görüşü temel alınmalıdır. Boş yere zaman harcamanın anlamı olmayacaktır.

Sorunuza gelince; habere göre iptal kararında "düzenlemeyi subjektif ve soyut olduğu gerekçesiyle iptal etti", deniyor. Ben de çok basit bir örnek verdim. MK 4'teki "hukuk ve hakkaniyet", objektif ve somut mudur?

Habere konu dava hakkında bilgim yok. Ama bu iptal kararının kimlerin işine yarayacağını, özellikle Ankara Barosu'nun avukatlığa kabul etmeme kararlarına bakarak daha kolay anlayabileceğimiz kanaatindeyim.
Old 03-03-2013, 20:50   #9
Admin

 
Varsayılan

Sayın Gemici,
Alıntı:
Yazan Gemici
Muğlak, soyut ve sübjektif ve keyfi sonuçlara yol açabilecek bir ifade bence.
Bu ifadenin Anayasa Mahkemesinin ve sizin ifade ettiğiniz gibi "soyut" ve subjektif" olduğunu tartışmasız. Ancak burada söz konusu olan kanun rastgele bir mesleğin kanunu değil, "Avukatlık Kanunu". Bu kanunun özüne bakarsak soyut ve subjektif olmayan madde bulmanız güç, bir çok madde soyut ve subjektif unsurlar içeriyor.

Örnek vermek gerekirse, Bu kanunla "Avukat Stajyeri'nin ahlak durumu hakkında, o baroya yazılı iki avukat tarafından düzenlenmiş tanıtma kağıdı" isteniyor (Madde 16), meslek mensuplarından "yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak" yükümlülüğü bekleniyor (madde 34), mesleğin amacı "anlaşmazıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi" olarak tanımlanıyor (Madde 2), hatta hepsini bir kenara bırakınız mesleğe başlarken adaya "namus ve şerefi üzerine" yemin ettiriliyor. (Madde 9).

Bu kanun maddeleri arasında "somut ve objektif" olanını bulmak pek bir güç, çünkü mesleğin yapısı gereği, o mesleği düzenleyen kanunun esasında bizzatihi kendisinin soyut ve subjektif. O yüzden o kanunda meslek bile "kutsal" olarak tanımlanabiliyor (Madde 34).

Evet bu madde soyut ve subjektiftir ancak bu gayet normaldir, çünkü bizim mevzuatımız her zaman matematiksel somut ve objektiflikte değildir. Bu Avukatlık kanununa da özgü değil esasında. Nitekim 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununda da neredeyse birebir aynı madde mevcut:
Alıntı:
ADAYLARIN NİTELİKLERİ :
Madde 8 - Adaylığa atanabilmek için :
..

j) Hakimlik ve savcılık mesleğine yakışmayacak tutum ve davranışlarda bulunmamış olmak,

..
şarttır.


Aynı madde Noterlik Kanununun 7/7 bendinde de mevcut, üstelik noktası virgülüyle aynı:
Alıntı:
STAJİYERLİK ŞARTLARI:
Madde 7 - Noterlik stajına kabul edilebilmek için:

7. Noterlik mesleğine yaraşmıyacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmamak,
gerektir.

Hakim, Savcı, Noterleri bir kenara bırakalım, bir devlet kadrosunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak "patatesleri boylarına göre kümeleme" işi yapıyorsanız dahi, "soyut ve subjektif" şu maddeye uymak zorundasınızdır:
Alıntı:
Madde 8 - Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar.

Keza Avukatlık yasasının bu maddesini iptal eden bu kararı veren Anayasa Mahkemesinin Sayın üyelerinin seçimi bile örneğin KPSS sınavı puanı gibi somut ve objektif bir dayanağa göre yapılmıyor.

Tüm bu durumdan şunu anlıyoruz, demek ki bazı görevler, pozisyonlar veya meslekler zaman zaman soyut veya subjektif değerlendirmeleri gerektirebiliyor. Bu da bana sorarsanız doğal ve normal.

O halde sanıyorum burada irdelenmesi gereken nokta Avukatlık Kanunundaki bu maddenin soyut veya subjektifliği değil, Hakimlik, Savcılık, Noterlik, Anayasa Mahkemesi üyeliği hatta HERHANGİ bir devlet memurluğu görevi gibi bir çok görev veya meslek için uygun ve normal görülen bu subjektifliğin Avukatlık Mesleği için neden uygun görülmediği.
Old 21-08-2013, 14:49   #10
talveq

 
Varsayılan

Merhaba..burada anlamakta güçlük çektiğim husus Avukatlık yasasının 5/a maddesinin neden uygulanmadığı , Adalet Bakanlığının neden 5/a maddesi uyarınca itiraz etmediği ve esasen 5/a maddesince itiraz yapılsa idi Anayasa Mahkemesi yahut Barolar Birliğince farklı bir kararın verilip verilmeyeceği....Yani neden 5/a maddesi konu edilmemiş..Aday meslektaşımızın durumu 5/a'ya uygun değilmi??? kesinleşmiş bir hapis kararı mevcut...bu konuda sizden görüş almak istedim..
------------------
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Harçlar kanunu 4 sayılı tarife 13/c bendi-her nevi cins ve kayıt tashihi harcı Av.Adem Eyidoğan Meslektaşların Soruları 0 24-08-2009 14:15
Kredi Kartı Yıllık Ücretini İptal Ettiren Avukatın Kredi Kartı İptal edildi Av.Barış Hukuk Haberleri 4 01-02-2009 16:25
İş Yasası'nın Bir Maddesi İptal Edildi Av. Hulusi Metin Hukuk Haberleri 1 14-10-2006 09:52
Avukatlık Kanununun 167. maddesi İptal Edildi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Haberleri 0 22-07-2004 16:50
Adli Ve Önleme Aramaları yön.9.Ve 20.Madeleri İptal Edildi. Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Haberleri 1 28-04-2004 11:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06352592 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.