|
Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır. |
28-07-2005, 15:40 | #1 |
|
Çekte Bankaların Sorumlu Olduğu Miktar
Merhaba
Elimizde 31.05.05 tarihli bir çek var. Süresi içinde bankaya ibraz edilmiş ve karşılıksız kaşesi vurulmuş. Fakat bankaların sorumlu olduğu 350 YTL'lik kısım talep edilmemiş. Bugün itibariyle böyle bir talepte bulunmamız mümkün mü? 4184 sy'lı kanunda bankaların asgari miktarla sorumluluğu düzenlenmiş fakat bu sorumluluğun ne kadar süreyle devam edeceği belirtilmemiş. Bu durumda 6 aylık zamanaşımı süresince sorumluluk devam etmez mi? Bankalar bu sürenin 10 gün olduğunu ve karşılıksız kaşesi vurulduktan sonra artık talep edilemeyeceğini söylüyorlar fakat yasal bir dayanak da sunamıyorlar. Konuyla ilgili bilgisi olanlar ya da yargıtay uygulamasının (varsa) ne yönde olduğunu bilenler yardımcı olursa sevinirim. Saygılar. |
25-08-2005, 16:11 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım,
İlgili yasanın 10. madde hükmünde bankanın yükümlülüğünden bahsedilmektedir. Başka bir ifade ile süresinde ibraz edilen çekin belirtilen tutarı kadar kısmını banka talep olsun olmasın, "hesap sahibi çek keşidecisi ile kanunen yapmış olduğu varsayılan kredi sözleşmesi temelinde" hamile ödemekle zorunlu tutulmuştur. Süresinde ibraz edildiği halde bankanın bu tutarı ödememesi halinde, çek hamilinin yasada beliritlen tutar kadar "kanundan dolayı" alacak hakkı doğmuş kabul edilir. Yani her ne kadar bankanın ödemesi çekin karşılıksızlına dayalı da olsa, hamile ödemek zorunda kaldığı tutar çekten değil, yasadan dolayıdır. Bir mahkeme ilamına bağlı olan yahut yasaya tabi bulunan her türlü alacaklar "özel bir zamanaşımı ayrıca tanzim edilmemişse" 10 yıllık zamanaşımına tabi olur. Kanaatimce, bankanın ödemek zorunda kaldığı yasal tutar, yasadan kaynaklanan bir alacak olmakla çekin zamanaşımı süresi ile sınırlandırılamaz. Çünkü; Evvela, bu ödemenin dayanağı çek değil, çeklerin ödenmesine dair "yasa" dır! bankanın ödemesi çekin ödenmemesi nedeniyle görünse de, bankaya yüklenen ödeme zorunluluğunun dayanağı yasadır... İkinci olarak, Yasaya göre bankanın ödeme zorunluluğun temeli tek başına çek değil, çek hamili hesap sahibi ile banka arasında varsayılan yasadan kaynaklı kredi sözleşmesidir... Ki bu nedenlede banka ödediği yasal meblağı, tıpkı bir gayrı nakdi kredi sözleşmesi varmışcasına hesabı kat ederek ihtar yoluyla ve kredi faiziyle müşterisi hesap sahibinden talep etmektedir. Ve doğal olarak bu iade talebi kredi alacaklarının tabi olduğu 10 yıllık alacak zamanaşımı kapsamındadır. Başka deyişle hamilin bankadan talep edebileceği alacak, çek alacaklarının tabi olduğu 6 aylık zamanaşımına tabi olsaydı, bankanın da ödedikten sonra hesap sahibine rücuu 6 aylık zamanaşımına tabi olmak gerekirdi. Oysa banka kredi sözleşmesinden doğan alacak olarak istemektedir. Çünkü yasa bunu emretmiştir. Bu konuda doğrudan bir Yargıtay kararı henüz yok ise de, bankanın ödediğini hesap sahibinden talebine dair bir yargıtay kararı vardır: HD 11, E: 2004/014223, K: 2004/012515, Tarih: 20.12.2004 Davalı, davacı banka nezdindeki hesabından iki adet çek keşide etmiş, muhatap banka olarak davacı, karşılıksız kalan çekler nedeniyle hamile 3167 sayılı Yasa uyarınca ödediği çek bedellerine ilişkin doğan alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine, hesap kat ihtarnamesini tebliğ etmiş olup, miktarı belirli olan bu alacak bu şekilde muaccel olduktan sonra ihtiyati haciz isteminde bulunulmuştur. Bu durumda, İİK.nun 257. maddesi hükmü koşullarından biri olan alacağın muaccel olması koşulu ile alacağın ipotek ile temin edilmemesi koşulu somut olayda gerçekleşmiş olup, mahkemece, ilke olarak istemin kabulü gerekirken, talebin reddi doğru olmamıştır. Şimdilik bu kadar yazabildim. Umarım katkısı olur. İlgili hüküm de kolaylık olsun diye şu şekildedir:
Saygı ve sevgilerimle. |
27-03-2006, 22:34 | #3 |
|
Sevgili arkadaşlar....
Bankaların sorumlu olduğu miktarları ısrarla isteyiniz.Genel gerekçeleri süresinde isteseydin verirdim, ibraz süresi dışında veremeyiz tarzındadır.Ben de ibraz süresi geçen bir çek ile ilgili olarak bankadan vermeyceklerini bile bile 350 YTL mi talep ettim.Reddettiler. İlamsız icra takibine koydum.Borcun sebebi olarak 3167 sayılı yasanın 10. maddesindeki sorumluluk dedim. Takibe aynı gerekçeler ile itiraz ettiler ve takip durdu. hemen Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtım. Bu arada Yargıtay' ın 2005 tarihli bir kararı elime geçti ve dosyaya sundum. Bu kararda "ibraz süresinin geçmiş olması sonradan sorumlu olunan tutarı istemeye engel teşkil etmez..." tarzında bir anlatım vardı.Mahkeme davayı kabul etti.Sonuç mu? 1- 350 YTL nin ödenmesine 2-%40 icra inkar tazminatına 3- Yargılama gideri ve mahkeme vekalet ücretine ...miktar itibarı ile KESİN olarak hükmedildi. Kararı dosyaya sundum ve o çok bilmiş banka görevlileri bana 350 YTL yerine herşey dahil 930 YTL ödediler.... Nasıl...?Güzel alışveriş değil mi?Ben bu alışverişi çok sevdim Saygılar.... |
27-03-2006, 23:03 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Eğer bilgisayar ortamına geçirme şansınız olur da foruma gönderirseniz, site ana sayfasında haber yapabiliriz. |
28-03-2006, 09:07 | #5 |
|
Sayın Özcan,
Anlaşılamayan bir husus var. Bankanın ödememe gerekçesi, "süresinde çek bankaya ibraz edilmemiştir, bu nedenle ödeme yükümlülüğümüz yoktur!" şeklinde midir? Yoksa, "Çek süresinde ibraz edilmiş ise de siz bu tutarı istemediniz, bu nedenle ödeme yükümlülüğümüz yoktur" şeklinde midir? Çek süresinde ibraz edilmiş ise banka talep olsun, olmasın ödemek zorundadır. Çek ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmemiş olursa ödeme yükümlülüğü yoktur. Çünkü kanun hükmü açıktır. Bu anlamda kararı merak ettim.Ekleyebilirseniz seviniriz. Selamlar. |
28-03-2006, 11:42 | #6 |
|
Sn. ÖZCAN,
Atıfta bulunduğunuz 2005 tarihli Yargıtay kararının E. ve K. no'sunu ve tarihini yazarsanız bu konuda mağdur olup, sizin gibi icra takibi ve akabinde Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası derdest olan bir arkadaşınız olarak çok memnun olacağım. Tabii, bu arada kazandığınız mahkeme kararını da yayınlarsanız çok faydalı olacak.Veya size nasıl ulaşabiliriz?
Şimdiden teşekkür ediyorum. |
28-03-2006, 13:21 | #7 |
|
Yargıtay KARARI...
Sn. Özcan'ın atıfta bulunduğu karar;
Yargıtay 19.H.D.'nin, 15.02.2005 tarihli, 2004/6909 E., 2005/1234 K. Sayılı kararı olması gerek diye düşünerek forma sunuyorum. Bu kararda, bankanın çek ibraz edildiğinde KARŞILIKSIZ KAŞESİNİ vuruncaya kadar, hamilin talebi olmaksızın 3167 S.Y.' nın 10. maddesindeki mükellefiyetini yerine getirmesi gerektiğini belirtmiştir. ÖZET: Çekin süresinde bankaya ibrazı karşılığı bulunmaması halinde,yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir.Bu nedenle mahkemenin ibraz sırasında ayrıca böyle bir talepte bulunmadığına ilişkin red gerekçesi yerinde değildir. DAVA: Taraflar arasında itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup,düşünüldü. KARAR : Davacı vekili,müvekkilinin davalı bankanın mudisi olan dava dışı Erol Suat TÜRK'ten aldığı çeklerin KARŞILIĞININ OLMADIĞININ ANLAŞILDIĞINI,4814 Sayılı "çekte ödemelerin düzenlenmesi ve çek hamillerinin korunması hakkında Kanunla değişiklik yapılmasına ilişkin kanunun 9.maddesi gereğince beher çek yaprağı için 300.000.000 TL. toplam 900.000.000 TL. ödeme davalı tarafına yapılmayınca girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş ve itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep,dava etmiştir. Davalı taraf duruşmalara gelmediği gibi,cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece bankanın sorumlu olduğu miktarı ödememesi ilişkin talebin çekin ibraz edildiği anda yapılması gerektiği ibraz tarihi olan 08.09.2003 tarihinde çek bedelleri müsait olmadığından ödemenin yapılamayacağı ve çek asıllarının hamili olan davacıya iade edildiği ayrıca TTK'nun 724.maddesi gereğince çekler sahte olduğu için takibe itiraz eden davalının ödeme yapmamasının yasaya uygun bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Çekin süresinde bankaya ibrazı karşılığı bulunmaması halinde,yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu asgari miktarın ödenmesi talebini de içerir.Bu nedenle mahkemenin ibraz sırasında ayrıca böyle bir talepte bulunmadığına ilişkin red gerekçesi yerinde değildir. TTK'nun 713 ve 727.maddeleri uyarınca bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme ve yükümlülüğü bulunmakta ve mahkemece çekteki imzanın keşideciye ait olup olmadığı yönünden araştırma ve inceleme yapılarak,bankanın sorumluluğu bakımından uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine 15.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. |
11-04-2006, 11:20 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Zamanaşımı???
Yukarıdaki karar ve görüşler, ibraz süresi dışında da asgari tutarın istenebileceğini açıkça ortaya koyuyor. Fakat zamanaşımı konusunda nasıl hareket edilecek. Yargıtay kararında
|
11-04-2006, 11:32 | #9 |
|
Engin Bey,
Sn.Av.Dikici'nin yorumu yerindedir diye düşünüyorum. Katkı sağlayan Av. Özcan isimli arkadaşımız bir daha katılmadı. O'nun atıfta bulunduğu karar zannıyla yayınladığım karar sanırım örtüşüyor. Yargıtay Kararında, her ne kadar açıkça bahsedilmemişse de YASADAN DOĞAN ALACAKLARDA zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğunu düşünüyorum. BANKALARIN,yasal zorunluluklarından kurtulmak amacıyla 10 günlük,6 aylık gibi ileri sürdükleri zaman aşımında hukuken isabet bulunmamaktadır. Derdest olan davamın sonucunu bu forum açık olursa burada yayınlayacağım.Saygılarımla... |
11-04-2006, 13:45 | #10 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Özoğul nazik düşünceleriniz için teşekkür ederim. Yargıtay kararındaki:
gerekçeden de anlaşılacağı üzere: 1) Herşeyden önce çekin yasal ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmiş olması, 2) İbraz süresi içinde çekin bankaya ibraz edildiğinin çekin arka yüzündeki banka kaşesi ile ispatlanamsı halinde, hamil tarafından talep olsun ya da olmasın, banka asgari tutarı ödemek zorundadır sonucu tartışmasız anlaşılıyor. Sizin önemle vurguladığınız husus bu kararla ilgili değilse de, kararda yer alan bir cümle sorunuzun cevabına ışık tutabilecek niteliktedir. Yargıtay'a göre de bankanın asgari tutarı ödeme sorumluluğu."...yasa gereğince bankanın sorumlu olduğu..." bir tutardır. Başka bir ifade ile hamilin bankadan talep etme hakkına sahip olduğu asgari tutar, "yasadan" kaynaklanan bir talep hakkına bağlıdır. Yasadan kaynaklanan alacak taleplerinde özel bir zamanaşımı düzenlenmediği sürece BK.125 uyarınca 10 yıldır. Ben bu şekilde anlıyorum. Saygılarımla. |
11-04-2006, 14:33 | #11 |
|
Sn.DİKİCİ,
Ben bu konu hakkında kafama takılan bir soru sormak istiyorum izin verirseniz. Bankanın ödemekle zorunlu olduğu miktarı bir şekilde alırsam, bu aldığım çek miktarından mı düşecek? Yoksa, sadece tazmin gibi mi düşüneceğiz? Teşekkür ediyorum.Saygılarımla. |
11-04-2006, 15:34 | #12 |
|
Sayın NARİN,
Çekte yazılı olan tutardan, bankanın hamile ödediği tutar mahsup edilir. Dolayısıyla, çek keşidecisinin çek nedeniyle çek hamiline karşı sorumlu olduğu tutardan, bankanın ödediği asgari tutar indirilir. çünkü bankanın asgari tutar ödemesi gecikme tazminatı veya ceza şartı değil, bankaca garanti edilen ödeme tutarıdır. Bankanın ödediği asgari tutarı ise çek keşidecisinin bankaya karşı sorumlu olacağı tutar olarak düşünmek gerekir. Banka ile çek keşidecisi arasındaki anlaşmaya göre ya çek karnesi verilirken verilen çek sayfası adedi X asgari tutar bankaya bloke edilmiştir, oradan banka tahsil eder ya da banka bloke tutar almamış ise, keşideci hesap sahibine kredi açmış sayılır... ve bankaca kredi faizi ile birlikte keşideciden tahsil edilir... Bu açıklamalar çek hamilini ilgilendiren hususlar değildir. Önemli bir nokta şu olabilir: Varsayalım ki, çek süresinde ibraz edilmiş olmasına rağmen banka tarafından asgari tutar taleple ödenmedi.... Hamil yargıya başvurdu ve bankadan faraza 1 yıl sonra bu asgari tutarı tahsil etti. Bu durumda, kısmen ödenen borçlara ilişkin BK. nunun mahsup hükümleri devreye girecektir. Yani, çekin banka asgari ödemesini 1 yıl sonra alan kişi, bu 1 yıl boyunca keşideciden ya da cirantadan çeke ilişkin hiç bir tahsilat yapamamış olursa, bankanın ödediği asgari tutarı, üçüncü kişi tarafından keşideci lehine kısmen ödenen bir tutar sayıp, bu kısmi ödemeyiBK uyarınca faiz ve masraflara saymaya hakkı vardır. Saygılar... |
12-04-2006, 21:41 | #13 |
|
Kusura bakmayın arkadaşlar...Bir müdddet sizleri merak içinde bıraktığım için özür dilerim.Bir bebeğimiz dünyaya geldi.Bu nedenle ufaklık ile ilgilenmek zorunda kaldım.Söz konusu Yargıtay kararı yukarda bahsedilen değil yanlış hatırlamıyorsam.Onun için yarın ilk işim infaz olan dosyamı açıp içindeki yargıtay kararını ve yerel mahkeme kararını ardarda yayınlayacağım...Görüşmek üzere...
|
12-04-2006, 22:09 | #14 |
|
Bu arada, zamanaşımı konusundaki tartışmaya da değinmek isterim. Bankaların ödemekle yükümlü olduğu miktar,her ne kadar yasa ile getirilen bir düzenlemeye dayansa da bu konuda ki zamanaşımını 10 yıl olarak değerlendirmek mümkün değil.Her ne kadar yasadan kaynaklanan bir yükümlülük olsa da 3167 sayılı yasa çekle ödemelerin düzenlenmesine ilişkindir. Yani konusu çek vasfını taşıyan belgelerle alakalıdır.Kanun ancak çek vasfını taşıyan belgenin karşılığı çıkmadığında beher yaprak için bir limit belirlemiştir. 3167 sayılı yasada çekle alaklı düzenlemelere yer verilse de bu konuda çek ayrıntısı ile Kıymetli Evrak hukuku içerisinde TTK' da düzenlenmiştir. BUrada ise çek için zamanaşımı 6 ay olarak düzenlenmiştir. 6 Aylık sürenin geçirilmesi çek vasfının yitirilmesine sebep olacaktırki bu durum elimizdeki belgeyi imzalı-yazılı delil başlangıcı haline getirir. Bu nedenle eldeki adi yazılı belge otomatik olarak 3167 sayılı yasa kapsamı dışına çıkar.3167 sayılı yasa kapsamında olmayan bir belge, görünürde banka tarafından bastırılmış bir çek olsa da hukuki niteliğini ve değerini yitirmiş olacağından 10. madde sorumluluğu gündeme gelmeyecektir.
Diğer yandan yine bazı meslektaşlar tarafından belirtildiği üzere çekin ibraz süresi içerisinde banka her halükarda çeki ödemek zorundadır. Banka ne zaman 10.maddeden kaynakalanan yükümünü yerine getirmekten kurtulur? 1- Çek bankaya ibraz edilir, karşılığı çıkmaz ve hamil kısmi karşılığı kabul etmediğini çekin arkasına şerh düşer ve altını imzalarsa, 2-Çek süresinde bankaya ibraz edilmeyerek çek vasfını yitirirse, yani bankaya süresinde hiç ibraz edilmezse, 3-Çek bankaya ibraz edilir, yazdırılır, ancak ibraz tarihinden itibaren 6 ay içinde talep edilmez ya da yasal olarak işleme konularak zamanaşımı kesilmezse,(bu durumda yine çek, vasfını yitirerek 3167 sayılı yasa kapsamından çıkar) 4-Yukarıda belirttiklerim dışında bankaların sorumluluğu kısmi olarak da sona erebilir.Örneğin, çek ibraz edildi, hesapta 100 ytl var, banka, hamil isterse hesaptaki 100 ytl'yi 350 ytl ye tamamlar ve bu surette 250 ytl ödeyerek sorumluluktan kurtulur. Ayrıca bankaların kısmi karşılığı çekin ibrazı anında istenmesi gerektiği yönünde dayandıkları 3167 sayılı yasanın hiç bir maddesinde ve özellikle 10. maddesinde bu anlamda bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu onların yaptıkları mesnetsiz bir yorumdur.İbraz aynı zamanda talep demektir ayrıca dille veya sair bir surette yapılması gereksizdir. 3167/10.madde:"Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlüdür." Şimdi bu ifadeden ayrıca talep edilmesi tarzında bir anlam nasıl çıkarılabilir.Gai tefsir dediğimiz amaçsal yorum yapsak dahi böyle bir sonuç çıkmaz." İbraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde..........ödeme yapmakla yükümlüdür." Konu bu kadar açık... Saygılarımla... |
12-04-2006, 23:18 | #15 |
|
Sn.ÖZCAN,
Açıkçası bayağı meraklakmıştık. Bir taş attı, ortada yok diye.... BEBEĞİNİZ OLMUŞ....Allah analı babalı büyütsün ve uzun sağlıklı ömürler versin.Ebeveynlere mutluluklar dilerim. "Yarınki kararlar yayımınızı bekliyorum/uz. Saygılarımla." -Doğan bebeğimize göre,sn.Özcan; <çoook,çalışmanız lazım çoooook..." |
13-04-2006, 14:40 | #16 |
|
Merhaba...Yargıtay Kararı şöyle,
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Tarih: 03.03.2005 Esas :2004/9172 Karar:2005/2222 Karşılıksız Çekte Bankanın Sorumlu Olduğu Miktarın İbraz Sırasında İstenmemiş Olması Sonradan İstenmesine Engel Değildir. ÖZET : Karşılıksız çıkan her çek yaprağından dolayı muhatap banka 300.000.000 TL ile sorumludur. Bu miktarın ibraz sırasında istenmemiş olması daha sonradan istnmesine engel teşkil etmez. Kısmi ödemenin kabul edilmediğine dair davacı tarafça imzalanmış belge de bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı Vekili, 3167 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca karşılıksız çıkan çeklerden dolayı,bankaların çek başına 300.000.000 TL sorumlu olduklarını, davalı finans kurumuna ibraz edilen çekin karşılıksız çıkması üzerine davalı aleyhine sorumlu oldukları bu miktarın tahsili için takibe geçtiklerini, davalının haksız itirazı sonucu takibin duruduğunu belirterek itirazın iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili öncelikle davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiğini, ayrıca davacının çekin ibrazı anında kendisine önerilen kısmi ödemeyi kabul etmeyerek çek aslını istediği, çek arkasında "kısmi ödeme kabul edilmemiştir" kaşesi bulunduğunu bunun müvekkilini ibra anlamına geldiğini bildirerek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre 3167 sayılı yasanın 10. maddesi uyarınca süresinde ibraz edilip de karşılıksız çıkan her çek yaprağından dolayı muhatap bankaların 300.000.000 TL ile sorumlu olduğu, bu miktarın ibraz sırasında istenmemiş olmasının daha sonra istenemeyeceği anlamına gelmediği, kısmi ödemenin kabul edilmediğine dair davacı tarafça imzalanmış bir belge olmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulü ile 300.000.000 TL alacak için itirazın iptaline, inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görünmeyen bütün temyiz itirazlarının reedi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
13-04-2006, 16:15 | #17 |
|
TŞKler sayın ÖZCAN,
olay budur işte.... |
14-04-2006, 18:14 | #18 |
|
T.C.
TOKAT SULH HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2005/950 KARAR NO : 2005/1512 HAKİM : SELAHATTİN ŞEYDA KATİP :........ DAVACI :....... VEKİLİ : Av. Özcan DUYGULU& Av. Emre ALTUNSOY DAVALI : T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. TOKAT ŞUBESİ DAVA : İTİRAZIN İPTALİ DAVA TAR :20.07.2005 KARAR TAR:15.12.2005 Davacı Vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilinin 20.07.2005 tarihli dilekçesiyle davalı aleyhine yine davalıya ait Tokat Şubesi üzerine keşide edilen çek ile ilgili, 3167 sayılı kanunun 10. maddesinden kaynaklanan sorumluluğuna müracaat ettikleri halde davalının yasal yükümlülüğünü yerine getirmediği,bunun üzerine davalı aleyhine Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2005/2266 E sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini ancak davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğu bu nedenle dava açtıklarını, davanın kabulü ile davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına,yüzde kırk icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraf teşkili sağlanmıştır. Davalı vekili 17.08.2005 havale tarihli cevap dilekçesinde davanın haksız olduğunu, bu nedenle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama, taraf beyanları, getirtilip incelenen icra takip dosyası, Yargıtay 19. HD 03.03.2005 tarih 2004/9172 E 2005/2222 karar numaralı içtihadı ve yine yerleşmiş Yargıtay kararları ile tüm dosya kapsamında davalı bankanın icra dosyasındaki itirazının haksız olduğu ve sorumluluğunun 3167 sayılı kanunun 10. maddesinden kaynaklanan yasal bir sorumluluk olup karşılıksız çıkan her çek yaprağından dolayı muhatap bankanın karşılıksız çıkma tarihine göre 350 YTL ile sorumlu olduğu, bu miktarı ibraz sırasında istenmemiş olmasının daha sonradan istenmesine engel teşkil edip etmeyeceğine dair mahkememizde oluşan kanatle aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1- Davanın KABULÜNE, 2-Davlının Tokat 1. İcra Müdürlüğünün 2005/2266 E sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına, 3-İcra takip dosyasındaki asıl alacak üzerinden davalının %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, 4-Dava değeri üzerinden hesap eidlen 18,90 YTL harçla peşin alınan harç mahsup edilerek bakiye 7,70 YTL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Hüküm tarihinde yürülükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 200 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan ilk dava gideri 18,50 YTL, iki tebligat gideri 7 YTL toplamı 22,50 YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı HUMK 427. maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15.12.2005 |
19-04-2006, 14:14 | #19 |
|
Bir bankacı olarak bunu yanıtlamak isterim. Öncelikle bankalar yasal olmayan hiçbir işlemde taraf olmazlar, en azından biz bu mantıkla çalışıyoruz, bankaların ödemekle yükümlü olduğu tutar 370 ytl'dir. Bu da çek'in yazılmış ve ibraz süresi içerisinde olması kaydıyla. Bununla ilgili yargıtay kararına da ulaşabiliriz. Saygılarımla..
|
19-04-2006, 16:04 | #20 |
|
Alper Bey, geçte olsa bir bankacı olarak görüşünüzü sunduğunuz için teşekkür ederiz.
Bankalar, (hangi banka veya şube bilmiyorum ama sizi tenzih edelim) karşılarında hukuku bilmeyen birine maalesef, güzellikle bu yasal zorunluluklarını yerine getirmiyorlar. İBRAZ SÜRESİ, bilebildiğim kadarı ile,keşide tarihinden sonraki 10 gündür. Bu 10 gün içerisinde, çek hamili çekini gösterip,arkasının yazılmasını istemiş ve yazdırmışsa, bankanın bu safhadan sonra YAPMASI GEREKEN; TEK İŞLEM VARDIR. O DA, ÇIKARIP,YASANIN EMRETTİĞİ BEDELİ, HAMİLİNE ÖDEMEK. Fakat, bankaların pekçoğu maalesef, bu konuya pek özen göstermiyorlar. Kasıtla veya bilmeyerek. Bunu ben bilemem. Bildiğim tek şey var. Yasanın gereği şartlar, dediğiniz gibi olduğu halde, banka yasanın emrini yerine getirmedi/getirmiyor.Yaptığımız icraya da itiraz etti. ŞİMDİ MAHKEMEDE DAVA DERDEST. Yukarıda Av. Özcan isimli arkadaşımız, gönderdiği mahkeme kararı ve Yargıtay Kararına göre; banka işleminde yasadan yana değil, yasadışılıktan yana olmuş. Bu ve benzerlerine göre; bankaların tümünün yasal olmayan işlemlere taraf olmadığının ileri sürülmesi, mümkün gözükmemektedir. Saygılarımla... |
20-04-2006, 10:25 | #21 |
|
Ramazan bey ben sizin kadar kanunları ve içtihadları bilmeme imkan yok ama sizde takdir edersiniz ki kanun koyucu çek'te tazmin olayını belirtmiş, bunu dışında ki olaylarla ilgili olarak bizlerde yargıtay kararlarından faydalandık ve ibraz süresi geçmiş olan çek'i tazmin etmedik, bu davranış bir kanunsuzluk değil hukuki akışı irdelememizden gelmektedir. Elbette ki çek ödeme kabiliyeti olmayan bir kişiye çek defteri vermekle belki basiretli davranmadık ama bu davranışımız da art niyet aranmamalıdır.
Size şunu sormak isterim zamanaşımına uğramış bir borcu siz ödemek istermisiniz? Hukuki kimliğiniz belkide ''hayır ödemem'' der, insani olarak da ''Evet öderim'' der, biz de hukuki kimliğimizi kullanarak ibraz süresi geçmiş çek'i tazmin etmiyoruz. Belkide ticari örf ve ahlaka aykırı ama içtihadlardan yararlanmamız gerekiyordu, bizde yararlandık..Saygılarımla.. |
20-04-2006, 11:51 | #22 |
|
ALPER BEY,
Tamamen benimle muhatap olmanızdan dolayı,benim olayımdaki bankanın mensubu veya avukatı olduğunuz ! anlaşılıyor. İBRAZ, yasalarımızda ve uygulamada sizin bildiğiniz bir durumdur. İbraz göstermek, ortaya çıkarmak demektir. Benim olayımda; atıfta bulunduğunuz ibraz süresi içerisinde ÇEK TARAFIMDAN BANKAYA GÖSTERİLMİŞ VE SUNULMUŞ ki, banka çekin arkasına karşılıksız kaşesini vurmuştur. Karşılıksız kaşesinin vurulması hadisesi zaten, İBRAZ EDİLDİĞİNİN kanıtıdır. Buna göre, ibraz için veya ibraz süresi için başkaca bir kanıt sunmaya gerek yoktur. Bankanın, bu duruma göre; ÇEK SÜRESİNDE İBRAZ EDİLMEDİ veya arkası yazılan çekin yasal zorunlu ödemesi 10 gün içinde istenmedi, TALEP EDİLMEDİ savunmasına sığınması doğru değildir. Bankanın yasaya göre vazifesi, arkasını yazdığı çekte, çıkarıp yasal zorunlu olduğu miktarı, çek hamiline ödemek olmalıdır. Hatta bu ödemeyi yapmak için, bankanın çek hamilinden TALEP ETMESİNİ beklemesi dahi yanlıştır. BANKA TALEBE BAĞLI OLMAKSIZIN YASAL ZORUNLULUĞUNU YERİNE GETİRMELİDİR. Yasanın içeriğinde, hamile talep zorunluluğu verilmemiştir. Ayrıca, bankacı olmanız hasebiyle sanırım sehven ifade ettiniz, söz konusu 10. maddedeki bankanın zorunluğu miktar, ÇEK TAZMİNİ veya TAZMİNATI değildir. Hamiline ödendiğinde, hamil takibe geçerken kalan miktar üzerinden takibe geçmeli veya borçlunun itirazında bu miktar çek aslından düşebilecek bir miktardır. Yani, 10 . madde ödemesi, tazminat değil, çek miktarına ait kısmi bir ödemedir. Ayrıca, ben hukukçu değilim. Hak arayan bir vatandaşım. Siz kendinizi tanımlarken; "BİZDE HUKUKİ KİMLİĞİMİZİ KULLANARAK, İBRAZ SÜRESİ GEÇMİŞ ÇEKİ TAZMİN ETMİYORUZ " demekle, bana karşı banka avukatı olduğunuza dair bir izlenim verdiniz. Burada ki bir yanlış anlaşılmayı da giderelim: Benim sorunum, çekin tazmini değildir. Çekih tazmini için yapabileceğim eylem önceden yapılmış olup,müteakip tazmin icraen ve cezaen devam etmektedir. Eğer hukukçu iseniz; İBRAZ SÜRESİ geçmiş veya zaman aşımına uğramış bir olay olmadığını, daha iyi bilmeniz gerekir diye düşünüyorum. Yasadan doğan alacaklarda zaman aşımı, 10 yıldır. Ama, görevinizi yapmış olmak adına, tutmasa da, bu hususu ileri sürmenizi belki anlayabilirim. Yararlandığınız,dayandığınız içtihatları da açıklarsanız belki ben ve benim gibiler de aydınlanır. Lütfen burada yayınlayın ve davaya da sunun derim. Bakınız, ben ve Av. Özcan isimli arkadaşımız hukuki dayanaklarımızı aynen yayınladık. Eğer, ben; yasadan doğan bu alacağımı alır ve bu davayı kazanır isem; bankanızın bu direncine karşı, 2003 yılından beridir çek arkası yazdırmış ve bu yasal ödemeyi almamış, çek bedelini de tahsil edememiş bütün mağdurlara çağrı yapacağım. Bankanızın başı biraz ağrıyacak. Saygılarımla... |
20-04-2006, 12:21 | #23 |
|
Banka yetkilisi Alper Bey in ağır sayılacak ithaflarını okudum. Sayın Ramazan Narin' i de tanımam ancak, hak arama mücadelesi içine girmiş bir arkadaşımızdır belliki. Bankanın ödeyeceği küçük meblağın peşinde olmadığını düşünmekteyim. Bankalar neden çeklerini ödemeyecek adamlara çek karnesi verir ? Neden kredi kartı borcunu ödemeyecek adamlara kredi kartı verir? Neden kurumsal kredileri ödemeyip bankalara akabinde devlete milyonlarca dolar zarara uğratacak adamlara kredi verirler? nedenlerin sonu yok. Peki neden Avrupa yada Amerik bankalarının batıkları bu kadar büyük değildir ve neden batmazlar. Daha fazla kazanç adına heryolu mübah gören zihniyetin varacağı son nokta budur. Hukuk ve sözleşmeler sadece vatandaşlar için değil zengin ve güçlü olan bankalar içindirde. Burada olayın hukuki derinliğine dahi girmiyor, Bankanın müşteriye yaklaşımını kınıyorum. Böyle kurumsal yapı içinde ''size çek karnesi verende hata'' gibi amiyane yaklaşımlara girmek şahsım adına doğru değildir.
|
20-04-2006, 12:41 | #24 |
|
Tekrar merhaba Ramazan Bey,
Özellikle altını çizmek istediğim bir husus var Avukat değilim, hukuk merakım çok fazladır, Buradaki yazışmalar bilgilendirmeden çok kişisel hırsa bürünmeye doğru gidiyor galiba, çek tazmini denilirken ben bankacılıktaki tabirini kullandım, Türkiye Cumhuriyetinde hiçbir banka yazılan çekler için ödeyeceği tutardan canı yanmaz, siz hiç merak etmeyin. Davanızın neticesini merakla bekliyorum. Buarada yargıtay kararının softuna ulaşıp sizi bilgilendiriceğim. Dediklerinizde haklı iseniz neden hep bankaların dediği oluyor? Yoksa kanun bizleri korumaya yönelik mi çıkıyor? Nedersiniz. Saygılarımla.. |
22-04-2006, 00:35 | #25 |
|
Sayın Kandemir,Sayın Narin...
Stres yapmaya ve kendinizi üzmeye hiç gerek yok..Hak arama noktasında herkes ve her kurum özgürdür.Ama buna son noktayı yargı koyar ve kim haklıdır o zaman anlaşılır.Benim olayımda da son noktayı yargı koymuştur.Bir defa çek elbette ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmelidir.Bu keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yerin aynı olması durumunda 10 gün, farklı yerler olması durumunda 1 aydır.Bu süreler içinde yazdırılmayan çekler için bankanın bir sorumluluğu yoktur.Sıkıntı,süresinde yazdırılan ama o esnada banka tarafından kısmi ödeme yapılmayan çekler için sonradan yapılan kısmi ödemenin yapılmasına ilişkin istemdir. Bankalar "sonradan ödemem, yazdırılırken baştan isteyecektin" tarzında kendilerini savunuyorlar.Bu da yanlış oluyor. Daha 3 gün önce bir özel bankaya 400 YTL' tutarında bir çek götürdüm. Karşılığı yok dediler.Ben de yazın arkasını ve sorumlu olduğunuz miktarı bana ödeyin dedim. Banka memuresi biraz şaşırmışçasına sanki hiç alakası yokmuş gibi bana baktı, giyimime baktı(Takım elbiseliydim), sonra yanındaki memureye beyefendi çekin kısmi karşılığını istiyor dedi.Daha sonra güç bela ödemeyi yaptılar.Şimdi benim beklentim şu yöndeydi.Yani olması gereken... Hamil, Çeki memureye verir ve parayı ister... Memure: Karşılığı yok efendim.Ancak yasa gereği bankamızın ödemekle yükümlü olduğu 370 YTL lik tutar var.İsterseniz bu kısmı size imzanız karşılığı ödeyebiliriz.. Hamil: Evet kabul ediyorum.(bu durumda çekin aslı bankada kalır,tasdikli sureti hamile verilir) Ya da hamil kısmi karşılığı istemezse buna ilişkin durum çekin arkasına serh düşülür ve hamile kısmi ödemeyi istemediğine ilişkin imzalattırılır,çek aslı hamile verilir... Şİmdi Türkiye' de kaç banka bu nazik açıklamayı yaparak bankaya gelen hamilleri aydınlatıyor?Hiç biri...En azından ben rastlamadım.Rastlayan var mı? Herhalde çok zahmetli bir iş olsa gerek.... Saygılar... |
22-04-2006, 01:16 | #26 |
|
Sayın Özcan a katılmamak mümkün değil;
O memuredeki tutum merak etmeyim bankacıların alayına sirayet etmiş. Ben de bundan farklı bir şeye rastlamadım. En az uğraştıran banka yarım saat uğraştırıyor. Bankalardaki anlayışın değişmesi şart bu konuda nedense o banka yetkililerinin biz bedel için diretince birde bankanın avukatına soralım dediklerini çok duymuşuzdur ama o banka avukatları nedense hiç "evet o bedeli biz ödemekle mükellefiz aman meslektaşıma hemen ödemeyi yapalım dediği duyulmuş bişey de değildir." yani olayın birde meslektaşlarımız yönü var. Olayı körükleyen "vermeyin oyalayın çok da bastırırsa keşideciyi arayın o gelsin bankaya bedeli yatırsın o da olmazsa mecburen ödeyeceğiz" gibi anlayışları terk etmelidirler. Av.Hakan |
26-04-2006, 17:30 | #27 |
|
Selamlar sayın meslektaşlarım;
Şimdi de bankanın birisi diyor ki; Çek KAnununun 6. maddesinde "Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 10 uncu maddede belirlenen sorumluluk miktarı dahil kısmi ödeme yapılmaz." deniyor. hem zaten bankanın sorumlu olduğu meblağın ödenmesi için çek aslının muhatap bankaya teslimi gerekir. takas odası aracılığı ile ibraz edilmiş bir çekin aslı bankaya ibraz edilemez. bu nedenle biz takas odası aracalığı ile ibraz edilmiş çeklerde bu teminat miktarını ödöyemeyiz diyorlar. sizler ne buyurursunuz? teşekkürler... |
26-04-2006, 20:47 | #28 |
|
Syn İlava; Yasanın hükmünü basit olarak yorumlarsak bu şekilde anlayabiliriz. Ancak Kanun değişikliği ile ilgili Adalet komisyon raporuna bakarsak olayı daha net anlayabiliriz. Komisyon raporunda. " Mevcut Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca bankalararası takas odalarında, bankaların karşılıklı olarak birbirlerine ibraz ettikleri çekler için muhatap banka tarafından provizyon alınması sırasında kısmen karşılığı olduğunun tespit edilmesi halinde bile, bu hususun önce çeki takasa getiren bankaya bildirilmesi ve daha sonra hamilin haberdar edilmesinin uzun süre alacak olması, özellikle elektronik ortamda işlem yapılan bankalararası takas odalarında sistemin işleyişinin mutabakat esasına dayanması nedenleriyle, muhatap bankaya doğrudan ibraz edilen çeklerde olduğu gibi, herhangi bir ödeme yapılması mümkün olmamaktadır. Ancak, çek hamilleri takasta karşılıksız kalması nedeniyle tahsil edemedikleri çekleri için daha sonra muhatap bankaya başvurmak suretiyle 10 uncu maddede belirtilen sorumluluk miktarı dahil çekin kısmî karşılığını tahsil etme olanağına sahiptir. Bu husus dikkate alınarak ileride hukukî bir ihtilaf doğmaması açısından ve mevcut uygulama esas alınarak Tasarının çerçeve 5 inci maddesiyle 3167 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine eklenen fıkradan sonra; ibrazında kısmen karşılığı bulunduğu belirlenen çek tutarının, muhatap bankaca hamile ödenebilmesi amacıyla hesapta bulunan kısmî karşılık tutarının hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edileceğine ilişkin yeni bir fıkra eklenmiş ve çerçeve maddede bu doğrultuda değişiklik yapılmıştır." denilmektedir. Bu da yasanın asıl amacının 10. maddede bankanın sorumlu olduğu miktarı ber taraf etmek olmadığı anlaşılacaktır.
Zira; Tasarıdaki "....Ancak, çek hamilleri takasta karşılıksız kalması nedeniyle tahsil edemedikleri çekleri için daha sonra muhatap bankaya başvurmak suretiyle 10 uncu maddede belirtilen sorumluluk miktarı dahil çekin kısmî karşılığını tahsil etme olanağına sahiptir." denilmektedir. Bu nedenle bence 3167 sayılı yasanın 10. maddesi takas durumunda (anında) uygulanmasa dahi o hakkın kullanılmasını engellememektedir. Saygıyla... Av. Hakan |
26-04-2006, 21:15 | #29 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Av. özcan, Söz konusu cevabınızı yeni fark ettiğim için cevabımı biraz gecikmeli yazabildim. Zamanaşımı konusunu bu bölümde tartışmak ne ölçüde doğru olur bilmiyorum ancak belirtmek isterim ki, yukarıda alıntıladığım gerekçelerinize karşı şu kısa açıklamaları eklemekle yetineceğim: Evvela, hem Yargıtay'ın gerekçesinde hem de sizin kabulünüzde olduğu gibi, söz konusu banka yükümlülüğü yasadan kaynaklanmaktadır. Bu husus neredeyse tartışmasızdır. İkinci olarak, yasada özel bir zamanaşımı süresi düzenlenmediği durumlarda, yasadan kaynaklanan her türlü alacak haklarında BK.125 hükmü uygulanır ve bu alacaklarda 1o yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınır. 10. maddedeözel bir zamanaşımı süresi beliritlmemiştir. TTK 726. madde çek hamilleri ile keşideci ve hamil ve cirantalar arasındaki alacaklarla ilgili özel bir zamanaşımı süresidir. Kısmi banka ödemesi çek hamilliği, cirantalığı yahut lehdarlığı sıfatını bankaya teşmil etmez! Son olarak, Bankanın ödemekle yükümlü olduğu asgari tutar yasanın 10. maddesinde de açık olarak belirtildiği gibi, çeki keşide eden hesap sahibi ile banka arasındaki gayri nakdi kredi ilişkisi icabı ödenmiş varsayılır ve bu tür kredi alacaklarında da zamanaşımı süresi 10 yıldır. Başka bir ifade ile, sizin görüşünüz gibi olayı ele alırsak, bankanın ödemesi, çeke özel TTK.726. maddedeki 6 aylık zamanaşımı süresi ile sınırlandırıldığı takdirde, banka tutarı ödedikten sonra çek keşidecisine rücu ederken gayrı nakdi kredi alacaklarının tabi olduğu 10 yıllık süreye değil, 6 aylık zamanşımı süresine tabi olmak gerekecektir ki bu duurmda hem gayrı nakdi kredi alacaklarının tabi olduğu zamanaşımı süresinin ihlali hem de yasada özel olarak zamanaşımı süresi belirtilmeyen 10. madeddeki banka ödemesi gibi durumlarda 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır genel prensibi ihlal edilmiş olur. Saygılarımla. |
28-04-2006, 10:26 | #30 |
|
Ben de merakla Sayın Dikici'nin zamanaşımı konusuna ne zaman son noktayı koyacağını bekliyordum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Karşılıksız Çekte Bankaların Sorumlu Olduğu Miktarın Tahsili | Admin | Hukuk Haberleri | 61 | 05-01-2016 01:22 |
Çekte Bankanın Sorumlu Olduğu Tutar | TABUOSMAN | Meslektaşların Soruları | 3 | 27-02-2009 15:48 |
Yönetimi TMSF'ye geçen bankaların alacaklı olduğu icra dosyalarında Zamanaşımı | Av.Ender | Meslektaşların Soruları | 3 | 21-04-2008 23:23 |
Ödemeden Men Talİmati Nedenİyle Bankanin Sorumlu OlduĞu Mİktari Ödememesİ | lawyerh | Meslektaşların Soruları | 1 | 01-07-2006 22:07 |
Bankanin Sorumlu OlduĞu Mİktar. | biçer hukuk | Hukuk Sohbetleri | 3 | 16-04-2006 12:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |