09-10-2007, 12:14 | #1 |
|
C.savcisinin UzlaŞtirma Yapmasi
26.7.2007 tarihli Uzlaşma yönetmeliği gereğince ve CMK 253 uyarınca C.Savcısı bizzat uzlaştırma yapmaktadır. Uzlaştırıcının yaptığı fonksiyonun iddia ve müdafa olmadığı gözönüne alındığında C.Savcısının bizzat uzlaştırma yapması çok doğru gibi görülmüyor. Ayrıca görüşmeler sonucunda uzlaşma olmaz ise savcı öğrendiği bilgileri iddianameye yansıtacakmıdır? Savcı uzlaştırma karşılığı ayrıca keşiflerde olduğu gibi bir ücret alacakmı dır? C.Savcısının yazılı emri olmaksızın kolluk tarafından yapılan uzlaştırmalar geçerlimi dir? Yasa gereği uzlaştırma girişimi 253/18 başarısız olursa C.Savcısı bir defa daha uzlaşma yoluna başvuramaz iken; kollukla uzlaşamayanların, Savcılıkta uzlaşma yolu kapalı mıdır?
Meslektaşlarımla konuyu yönetmelik çerçevesinde derinlemesine inceleyip-tartışmak amacıyla meslektaşların soruları bölümü yerine, çalışma grubu bölümüne yönelttim. |
09-10-2007, 14:10 | #2 |
|
Söz konusu yönetmeliği içeren bir link vermeniz mümkün mü acaba?
|
09-10-2007, 14:27 | #3 |
|
|
09-10-2007, 15:02 | #4 |
|
Birincisi; değil savcı, savcı talebi ve baro atamasıyla atanan uzlaştırmacı hukukçular bile uzlaştırma müzakereleri esnasında öğrendiği bilgi ve belgeleri davalarda delil olarak kullanamaz. 26594 sayılı yönetmemelik 19. maddesi de belirtmektedir bunu.
İkincisi; savcı uzlaştırıcı olmaktan dolayı ücret alacaktır. Bakınız 26594 sayılı yönetmelik 31. madde. Üçüncüsü; bir suç uzlaştırma kapsamında ise adli kolluğun yaptığı uzlaştırma geçerli değildir. Çünkü kanunlarımızda uzlaştırma eylemini kimlerin yapabileceği yani kimlerin uzlaştırma yapabileceği açıkça gösterilmiştir. Ancak Cumhuriyet sonrası Türk geleneklerinden geliyor olsa gerek her karakolun amiri uzlaştırma yoluna gidip hadi öpüşün barışın diyebilir. Ancak bu öpüşüp barışmanın resmi makamlar önünde resmi bir anlamı yoktur. Ve tekrar savcılık tarafından uzlaşma teklif edilmelidir. Yani kollukta uzlaşamayanlara savcılıkta uzlaşma yolu kapalı değildir. Çünkü uzlaşma teklifi en erken soruşturma evresinde yapılır. Sayın filorinalı 1; ben henüz CMK dersi görmedim ancak bahsettiğiniz sorunun cevabını sadece ilgili kanun maddelerinde buldum. Yani bunun için özel bir çalışma gerekeceğini sanmıyorum.. Bu arada 26594 sayılı Yönetmelik bir üst mesajda Sayın Aladağ'ın verdiği linkte mevcuttur. Saygılarımla |
09-10-2007, 15:46 | #5 |
|
Sayın Oğuzhan Dayar; hukuki her konu hakkında özel bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Öncelikle baroca atanan uzlaştırmacı zaten ilerleyen aşamalarda tarafların müdafiliğini yapamayacağından öğrendiklerini delil olarak kullanması mümkün değildir. Ancak savcının ilerleyen aşamada iddianameyi düzenleyecek kişi olması ve bildiklerinin etkisinde kalmaması mümkün değildir. Bu durumda uzlaştırma işlemlerini yapan ancak başarı elde edilememesi durumunda başka bir savcının soruşturma işlemlerini yürütmesi şeklinde yönetmelik düzenlenebilirdi. Ayrıca ilgili yön. 31. mad. soruşturma aşamasında C.Savcısı, kovuşturma sırasında ise mahkeme hakimi uzlaştırma ücretini belirler diyor. Savcının ücret alacağı gibi bir ifade bulunmuyor. Aksi durumda savcı kendi alacağı ücretin miktarını bile kendisi belirlemesi gerekir. Umarım CMK dersi gördükten sonra olaylara başka pencerelerden de bakarsınız.
|
10-10-2007, 00:22 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın filorinalı 1 “yönetmelik düzenlenebilirdi” diyorsunuz. Ancak sorduğunuz sorulardan anladığım kadarıyla –ki yanlış anladıysam düzeltiniz- burada mevzubahsimiz olması gereken değil olandır. Haklısınız söz konusu savcı aynı kalacak ise uzlaştırma esnasında açıklanan iddia, belge ve bilgilerden etkilenmemesi mümkün değildir. Ancak şu anda yönetmelik böyle yani söz konusu bilgi ve belgeler mahkemede delil olarak kullanılamaz diyor. Size hak veriyorum mamafih şu an yönetmeliği değiştirmek gibi bir şansım olmadığımdan, olması gerekeni değil olanı yorumluyorum.
Ücret konusuna gelirsek; 31. maddede bir meslekten değil uzlaştırmacı öznesinden bahsediliyor ve uzlaştırmacıya ödenecek ücret detaylı bir şekilde anlatılıyor. Uzlaştırmacı öznesi de söz konusu yönetmelik 4/ç’de şöyle belirtilmiş.
Yani Cumhuriyet Savcısı’ da bir uzlaştırmacıdır ve 31. maddedeki ücret yorumu ona da uygulanacaktır. Ücretin ne kadar olacağı konusu da üst sınır olarak belirlenmiştir. Ancak uzlaştırmacı savcı olur ve ücretini de kendisi belirlerse bu husus da yukarıda belirttiğim gibi uygun olmaz kanaatindeyim.
|
10-10-2007, 01:59 | #7 |
|
Sayın Oğuzhan Dayar, C.M.K. 253.maddenin 9.fıkrasını yeniden okuyalım:
"Şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görenin uzlaşma teklifini kabul etmesi halinde, Cumhuriyet savcısı uzlaştırmayı kendisi gerçekleştirebileceği gibi, uzlaştırmacı olarak avukat görevlendirilmesini barodan isteyebilir veya hukuk öğrenimi görmüş kişiler arasından uzlaştırmacı görevlendirebilir." Şimdi fıkrayı yorumlayalım: Şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görenin uzlaşma teklifini kabul etmesi halinde, a) Cumhuriyet savcısı uzlaştırmayı kendisi gerçekleştirebilir b) Uzlaştırmacı olarak avukat görevlendirilmesini barodan isteyebilir veya hukuk öğrenimi görmüş kişiler arasından uzlaştırmacı görevlendirebilir. Uzlaştırmacı olarak görevlendirilebilecek "hukuk öğrenimi görmüş kişiler" arasında şüphesiz savcılar da olabilecektir. Ama dikkat edilmelidir ki, fıkrada sözü edilen ve uzlaştırmacı olarak görevlendirilebilecek savcı, soruşturma savcısı değil, ancak bir başka savcı olabilir. Aksi takdirde; soruşturma savcısının kendi kendisini uzlaştırmacı olarak görevlendirmesi, 11.fıkraya göre kendi kendisine "soruşturma dosyasında yer alan ve Cumhuriyet savcısınca (kendisi!) uygun görülen belgelerin birer örneği"ni vermesi ve kendi kendisine "soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlat"ması, 12.fıkraya göre kendi kendisine verilen süreyi uzatması, 14.fıkraya göre "müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet savcısıyla (kendisiyle!) görüşmesi ve hatta kendi kendisinden "talimat" alması, 15.fıkraya göre raporunu Cumhuriyet savcısına (kendisine!) vermesi ve son olarak da 23.fıkraya göre kendi kendisine "çalışma ve masraflarıyla orantılı bir ücret takdir" etmesi gerekir. |
10-10-2007, 14:57 | #8 |
|
Sayın Aladağ cevabınız için teşekkür ediyorum.
Ayrıca bu mesajda benim konuya yazdığım son mesajın noksanlıklarını tamamen ortalıktan kaldıran nitelikte olmuş, o yüzden tekrar teşekkürler. Bununla birlikte verdiğiniz cevapla Sayın filorinalı 1 ve benim kafamdaki sorular ve kanunda olduğunu zannettiğimiz boşluklar ortadan kalkmış oluyor. Değil mi? Saygılarımla |
28-06-2008, 15:59 | #9 |
|
sayın aladağ oğuzhan dayar ın belirttiği kolluk kuvvetinin uzlaştırma yapamayacağı konusundaki düşüncelerinizi ve ayrıca formun sonunda yer alan kabul etmiyorum kısmının varlığını sormak istiyorum yani şüpheli mağdur ya da suçtan zarar görenlerden herhangi biri uzlaşmayı kabul etmediğinde zaten uzlaştırma yapılamayacağına göre form doldurmanın ve kabul etmiyorum şıkkını imzalatmanın ne anlamı var..
|
28-06-2008, 22:46 | #10 |
|
Sayın Aladağ, uzlaştırma sırasında soruşturmayı yapan C.Savcısının uzlaştırmayı kendisinin yapması, bu bağlamda kendi kendisine süre, ücret, gizlilik uyarısı vs. tuhaf gelse de, bir başka C.Savcısını görevlendirmesi fiili ve kanuni olarak mümkün değildir.
Örnek olay; suç uzlaştırma kapsamında, şikayetçi uzlaşmak istediğini, maddi manevi bir talebi olmadığını belirtmiş ise, artık şüphelinin savunması alınmamış olsa bile, burada uzlaşma sağlanmıştır diyerek, Kovuşturmaya yer olmadığına karar veriyorum. Burada kendimi uzlaştırmacı olarak görevlendirmiyorum. Uzlaştırmanın şekli şartlarını uygulamıyorum, ücret de takdir etmiyorum. Ancak kanaatimce bu halde olayı C.Savcısının uzlaştırma yapması olarak değerlendirebiliriz. |
30-06-2008, 15:33 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın zeynel, yazdıklarınıza katılmıyorum. CMK 253/9 açık; "uzlaştırma yapılabilmesi için şüpheli ve mağdur veya suçtan zarar görenin uzlaşma teklifini kabul etmesi" gerekir. Şüpheliye hiç sorulmadan uzlaşma gerçekleşmiş sayılamaz. Yine Cumhuriyet Savcısı'nın bir başka Cumhuriyet Savcısı'nı uzlaştırmacı olarak görevlendirebilmesi yasal olarak mümkündür; CMK 253/9'da "uzlaştırmacı olarak avukat görevlendirilmesini barodan isteyebilir veya hukuk öğrenimi görmüş kişiler arasından uzlaştırmacı görevlendirebilir." denmektedir. Ancak belki işyükü nedeniyle fiilen bu mümkün olmayabilir. |
30-06-2008, 15:36 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın halokom, CMK 253/4'e göre adli kolluk uzlaşma teklifinde bulunabilir. Uzlaşma teklifi ile uzlaştırmacı olmak farklı şeylerdir. Kolluk görevlisi hukuk fakültesi mezunu ise CMK 253/9'a göre uzlaştırmacı olarak görevlendirilebilir. İkinci sorunuzda sözettiğiniz formun ne olduğunu açıklarsanız belki sorunuza yanıt verebilirim. |
01-07-2008, 16:57 | #13 |
|
Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan beyanların uzlaşmanın gerçekleşmemesi durumunda mevcut soruşturmada delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı konusundaki endişeniz karşısında şunu söyleyebilirim;
Uzlaştırma teklif edilebilmesi için soruşturma sonucunda kamu davası açmaya yetecek ölçüde delil elde edilmiş olması gerekiyor.Bu nedenle bu aşamadaki beyanların,uzlaşmanın gerçekleşmemesi durumunda soruşturma açısından delil olarak kullanılmaya pek ihtiyacı da kalmıyor. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |