Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Efor Kaybı sebebiyle tazminat davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-12-2010, 16:32   #1
Av.MehmetSelimDemir

 
Varsayılan Efor Kaybı sebebiyle tazminat davası

İyi günler. Az önce karşılaştığım bir olayla ilgili bir sorum olacak.
Biz tersane vekiliyiz. Olayda tersane işçisi tersanedeki boruları asit ile temizliyor bunun ardından asit tek gözüne kaçarak görmesinde azalma meydana geliyor ve yüzünde kalıcı iz kalıyor; fakat görmesinde ne derece bir azalma var o kısmını tam olarak bilemiyoruz.
Somut olayda müvekkilimiz boru temizliğini yapacak şirket ile bir anlaşması mevcuttur, yani işçi bu işi kendi kafasına göre yapmıştır ayriyeten işçilere bu asit temizliği ile ilgili eğitim sertifikası da verilmiştir.
İşçinin de savunması ise, bu işin bana zorla yaptırılmış olması ve bunun neticesinde efor kaybına uğramış olmam. Bu nedenle efor kaybı tazminatı istemektedir.

Bu konu ile ilgili tazminat davası açmış ve efor kaybını istemektedir. Benim sormak istediğim soru şu; efor kaybı ile meslekte kazanma gücü kaybı arasındaki fark tam olarak ne? Efor kaybını açık bir şekilde açıklar mısınız? Bu konuda yargıtay kararı mevcut mudur elinizde varsa ve de paylaşırsanız çok müteşekkir olurum.
Old 15-12-2010, 17:42   #2
savunma

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/6661
Karar: 2009/3087
Karar Tarihi: 03.03.2009
MADD
İ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - BEDENSEL ZARARA UĞRAYANIN MANEVİ TAZMİNAT TALEP HAKKI BULUNDUĞU - DAVACININ HER BİR TALEBİ HAKKINDA AYRI AYRI HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ - MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ HAKKINDA KARAR VERİLMEMİŞ OLMASININ İSABETSİZ OLUŞU
ÖZET: Somut olayda bedensel zarara uğrayanın manevi tazminat talep hakkı bulunmaktadır. Mahkemece, usul kuralları gereğince davacının her bir talebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, manevi tazminat talebi hakkında her hangi bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
(818 S. K. m. 46, 47)
Davac
ı Özer vekili Avukat R.Ö. tarafından, davalı A....... İnş. Tur. Oto. Pet. Mad. San. Ltd. Şti. aleyhine 26.07.2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın reddine dair verilen 17.01.2008 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 03.03.2009 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. R.Ö. ile karşı taraftan davalı şirket vekili Av. Y.H. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
1- a) Davacı, 25.09.2004 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, 25 gün mutad iştigaline engel olacak ve % 33.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybedecek derecede yaralanarak zarar görmüştür.
Mahkemece, Tokat İl Merkez Jandarma Komutanlığının cevabı yazısına göre, davacının maaş farkı olmadığı, sınıf değiştirmediği, gelir düzeyinde bir farklılık olmadığı, yaralama ve sakatlanmadan dolayı gelir kaybına uğramadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı olay günü eşinin kullandığı araçta bulunduğu sırada, yol yapım çalışmasını üstlenen davalı şirketin çalışmalarını, trafik akımını ve güvenliğini bozmayacak şekilde yapmaması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralanmıştır. Bu olayda davalı şirketin % 50 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 05.02.2007 tarihli raporu ile davacının, çalışma gücünün % 33.2'sini kaybettiği belirlenmiştir. Davacının memur olması ve maaşında bir eksilme meydana gelmemesi davacının maddi tazminat istemesine engel olamaz. Çünkü davacı çalışma gücünü % 33.2 oranında kaybetmekle eski işini önceden olduğu gibi yürütebilmek için daha fazla efor sarf etmek zorundadır. Zarar görenin efor kaybı sebebiyle maddi tazminat isteyebileceği gerek öğretide gerekse uygulamada kabul edilen bir olgudur. Bu nedenle davacının çalışma gücünün eksilmesinden kaynaklanan zararın belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
b) Davacı, maddi tazminatla birlikte manevi tazminat talebinde de bulunmuştur. Mahkemece, manevi tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi gereğince, bedensel zarara uğrayanın manevi tazminat talep hakkı bulunmaktadır. Mahkemece, usul kuralları gereğince davacının her bir talebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, manevi tazminat talebi hakkında her hangi bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
2) Dava, davalı <A............. İnş. Tur. Oto. Pet. Mad. San. Ltd. Şti. ne> karşı açılmıştır. Mahkemece, karar başlığında davalı olarak <A..................> gösterilmiştir. Bu yanlışlığın, mahkemece düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu değerlendirilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (1, a ve b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 625,00. TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 15-12-2010, 17:43   #3
savunma

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/14559
Karar: 2005/10881
Karar Tarihi: 13.10.2005
HAKSIZ EYLEM NEDEN
İYLE TAZMİNAT DAVASI - DAİMİ İŞGÜCÜ KAYBI - REFAKATÇİ ÜCRETİ
ÖZET : Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının, davalının eylemi nedeniyle daimi işgücü kaybına uğradığı ve bu oranda fazladan efor sarfetmesi gerekeceği açıktır. Halen gelir getiren bir işte çalışmamış olması daimi işgücü kaybı zararının hüküm altına alınmasına engel değildir.


(4721 S. K. m. 4) (818 S. K. m. 49)
Dava: Davac
ı H. vekili Avukat H. tarafından, davalı M. aleyhine 29.1.2002 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 5.5.2004 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava kısmen kabul edilmiş kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı davalının haksız eylemi sonucu % 31.2 oranında daimi işgücü kaybına uğradığı ve buna dayalı maddi ve manevi zararın hüküm altına alınmasını istemiştir. Yerel mahkemece davacının gelir getirici bir işte çalışmadığı gerekçesiyle daimi işgücü kaybı zararını ve bilirkişi raporuna göre refakatçi ücreti zararına yönelik davayı reddetmiştir. Davacının, davalının eylemi nedeniyle daimi işgücü kaybına uğradığı ve bu oranda fazladan efor sarfetmesi gerekeceği açıktır. Halen gelir getiren bir işte çalışmamış olması daimi işgücü kaybı zararının hüküm altına alınmasına engel değildir. Davacının efor kaybı gözetilerek daimi işgücü kaybı zararına hükmetmek gerektiği gibi refakatçi ücreti olarak 50.230.000 TL ödediği de hastane yazısından anlaşıldığına göre bu kalem istem yönünden de davacı yararına tazminata hükmetmek gerekirken yazılı gerekçelerle bu kalem istemlerinin reddi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
Old 15-12-2010, 17:45   #4
savunma

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/6063
Karar: 2005/2500
Karar Tarihi: 21.03.2005
TAZM
İNAT DAVASI - DAVALILARIN MALİKİ SÜRÜCÜSÜ VE TRAFİK SİGORTACISI OLDUKLARI ARACIN ÇARPMASI SONUCU AĞIR ŞEKİLDE YARALANMA - MADDİ ZARARIN HESAPLANMASINDA SAKATLIK NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN İŞ GÖREMEMEZLİĞİN ESAS ALINMASI GEREĞİ
ÖZET: Çalışmakta iken sakat kalan davacının uğradığı maddi zararın hesaplanmasında, uğradığı sakatlık oranı değil, bu sakatlık nedeniyle ortaya çıkan iş görememezlik, diğer anlatımla, çalışma ve kazanma gücündeki kayıp oranı esas alınmalıdır. Bunun için de Adli Tıp Kurumu'ndan, SSK Sağlık İşleri Tüzüğünde öngörülen kriterlere göre zararın hesaplanmasına temel oluşturacak iş görememezlik oranının sorulması, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.

(818 S. K. m. 41, 46)
Dava: Taraflar aras
ında görülen davada Ankara Asliye 26. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.10.2003 tarih ve 2001/867-2003/922 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın, müvekkiline çarpması sonucu ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, ameliyat geçirdiğini, halen eski sağlığına kavuşamadığını, fizik tedavi gördüğünü, acil serviste hemşire olarak çalışan müvekkilinin, eskisine göre daha fazla efor harcaması gerektiğini, tedavisi için yaptığı ancak kurumunun karşılamadığı masraflar ile maaşında yapılan kesinti ve güç kaybı tazminatı olarak toplam 2.000.000.000 lira maddi 15.000.000.000 lira manevi olmak üzere toplam 17.000.000.000 lira tazminatın temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, tedavi devam ettiğinden, net zarar hesabının yapılamaması nedeniyle kararın değiştirilmesi hakkının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dosya kapsamına, benimsenen bilirkişi raporlarına göre davacının vücut genel çalışma gücünü kaybetmediği, üç ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, tedavi, ulaşım, fotoğraf, noksan maaş ücreti olmak üzere toplam 888.640.434 lira maddi tazminatı hak ettiği, 2.000.000.000 lira manevi tazminat takdir edildiği gerekçesiyle, davanın maddi tazminat bakımından tüm davalılar için kısmen kabulüne, manevi tazminatın davalılardan Hasan ve Abdullah bakımından kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava dilekçisinde haksız eyleme dayalı olarak yaralanan davacının uğradığı güç kaybına ilişkin tazminatın tahsili de istenmiştir.
Davacı, sağ ayak ikinci parmağının ameliyatla kesilmesi sonucu efor kaybına uğradığını, acil serviste hemşire olarak devamlı süre ayakta durması, yürümesi ve koşturması, dolayısıyla eskisine göre daha fazla efor harcaması gerektiğini ileri sürmüştür.
Hükme esas alınan Üniversite Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın raporunda, omuzdaki kırıktan ve sağ ayak parmağının kesilmesinden söz edilmiş ancak, davacının genel çalışma gücünü kaybetmediği, üç ay iş göremezlik halinde kaldığı sonucuna varılmış, bu rapora esas olan hesap bilirkişisi, efor kaybı tazminatının hesaplanması gerekmediği ek raporunda bildirmiş, davacı bu ek raporu da bu yönden tekrar itiraz etmiş ise de, mahkemece bu itiraz yerinde görülmemiştir.
Oysa, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, çalışmakta iken sakat kalan davacının uğradığı maddi zararın hesaplanmasında, uğradığı sakatlık oranı değil, bu sakatlık nedeniyle ortaya çıkan iş görememezlik, diğer anlatımla, çalışma ve kazanma gücündeki kayıp oranı esas alınmalıdır. Bunun için de Adli Tıp Kurumu'ndan, SSK Sağlık İşleri Tüzüğünde öngörülen kriterlere göre zararın hesaplanmasına temel oluşturacak iş görememezlik oranının sorulması, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu güç kaybına uğrayan kişinin, aynı işi zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) harcayarak yapması halinde, bu fazladan sarf edilen güce karşılık gelen zararın tazminini, sırf bu nedenle isteyebilecektir. Bu itibarla, kazadan önceki aylığını almakta devam etmesi, onun tazminat istemek hakkını ihlal etmez.
Bu durumda, mahkemece Adli Tıp Kurumu'ndan açıklanan noktaya ilişkin rapor alınması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi, doğru olmamıştır.
3- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin BK.' nun 46/son fıkra hükmüne dayalı diğer temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün efor tazminatına ilişkin bölümünün davacı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenle, diğer temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 15-12-2010, 18:09   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, efor kaybı, meslekte kazanç kaybı yaşamasalar bile, işçinin aynı kazancı elde ederken yaşıtlarına ve aynı işi yapan işçilere göre artık daha fazla efor-güç sarfetmek zorunda kalması sebebiyle istediği tazminattır.
Ayrıca, 4.HD. 19.4.1982 tarih ve 1982/3059 E.-3938 K., HGK.27/03/1974 tarih ve 1971/9/620 E.-1974/280 K., 11.HD.21/03/2005 tarih 2004/6063 E. 2005/2500 K. sayılı kararlarını da inceleyiniz. Saygılarımla.
Old 16-12-2010, 12:45   #6
Av.MehmetSelimDemir

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Değerli meslektaşım, efor kaybı, meslekte kazanç kaybı yaşamasalar bile, işçinin aynı kazancı elde ederken yaşıtlarına ve aynı işi yapan işçilere göre artık daha fazla efor-güç sarfetmek zorunda kalması sebebiyle istediği tazminattır.
Ayrıca, 4.HD. 19.4.1982 tarih ve 1982/3059 E.-3938 K., HGK.27/03/1974 tarih ve 1971/9/620 E.-1974/280 K., 11.HD.21/03/2005 tarih 2004/6063 E. 2005/2500 K. sayılı kararlarını da inceleyiniz. Saygılarımla.


Çok teşekkür ederim. Meslekte kazanma gücü kaybı ve efor kaybı arasındaki farkı tam olarak yazar mısınız? Bunları bizden ayrı ayrı isteyebilirler mi ?
Old 16-12-2010, 14:24   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Stj.Av.M.Selim
Çok teşekkür ederim. Meslekte kazanma gücü kaybı ve efor kaybı arasındaki farkı tam olarak yazar mısınız? Bunları bizden ayrı ayrı isteyebilirler mi ?

Meslekte kazanma gücü, işçinin iş kazası sebebiyle uğradığı zararın sonucu olarak artık işinde, eskiden ortaya koyduğu performansı ortaya koyamaması, tercih edilen kimi özelliklerinden yoksun kalması (dikkat ve gözle takibi gerektiren bir işte gözün kör olması gibi) sonucu beden gücü kaybı nedeniyle istenen tazminattır. Efor gücü kaybında ise, işçi eskiden ortaya koyduğu işi yine ortaya koyabilmektedir; ancak bunun için (mesela kolu zayıfladığı için) daha fazla efor sarfetmesi, zorlanması gerekmektedir. İşte zararı bu fazladan harcanan güç oluşturmaktadır. Bunlar ayrı ayrı istenebilir, ancak bilirkişi raporları ile olayın kazanç kaybı mı efor kaybı mı olacağı anlaşıldıktan sonra tazminatın niteliği netleşecektir. Saygılarımla.
Old 14-09-2013, 20:50   #8
fountain

 
Varsayılan

"müvekkilimiz boru temizliğini yapacak şirket ile bir anlaşması mevcuttur, yani işçi bu işi kendi kafasına göre yapmıştır" şeklindeki ifadenize dikkatim takıldı.
İşçiler; kendi işleri olmayan işleri yapmazlar, büyük çoğunlukla kendi işi olmayan işler, işçilere yaptırılır. Bu Türkiye'de ki çalışma yaşamının gerçeğidir. Kaldı ki iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğü işverene aittir, işverenin işçiyi gözetme borcu vardır. Tersanelerde iş cinayetlerinin fazlalığının kaynağı da maalesef tersane işverenlerinin bu yükümlülüğü büyük oranda yerine getirmemelerinden kaynaklıdır. "Tersane vekili" olarak bu acı gerçeği yakından gözlemleme imkanınız da olmuştur diye düşünüyorum. Davanın akibetini paylaşırsanız sevinirim meslektaşım. İyi Çalışmalar.
Old 16-09-2013, 20:53   #9
Lpolat

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım Sürekli işgöremezlik zararları beden gücü kayıp oranlarına göre de ikiye ayrılmakta, bunlar: 1) Sürekli kısmi iygöremezlik, 2) Sürekli tam işgöremezlik olarak adlandırılmaktadır.

Sürekli kısmi işgöremezlik, organ eksilmesi veya organ zayıflaması sonucu beden gücünün belli bir oranda azalması durumudur. Bu durumdaki kişi çalışmasını sürdürebilir ise de, yaşıtlarına ve aynı işi yapanlara göre (sakatlığı oranında) daha fazla güç ve çaba harcayacağından, kazançlarında bir azalma olmasa bile (sakatlığı oranında) tazminat isteme hakkı bulunduğu kabul edilmekte; buna Yargıtay kararlarında “güç kaybı-efor kaybı” tazminatı denilmektedir.



Sürekli tam işgöremezlik, beden gücünün bütünüyle yitirilmesi durumudur. Bu durumdaki kişi artık çalışamayacak ve kazanç elde edemeyecektir. Bu nedenle tazminatı yüzde yüz oranı üzerinden hesaplanacak, giderek başkasının yardımıyla yaşamını sürdürmesi zorunluluğu varsa, ayrıca tazminat tutarına bakıcı giderleri de eklenecektir.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tazminat Davası/ Efor Kaybı mı? İş Göremezlik Mi? Av. Emine Kalyoncu Meslektaşların Soruları 6 05-11-2015 13:32
Kasten Adam öldürme sebebiyle açılacak tazminat davası Av.N.Savas Meslektaşların Soruları 7 19-08-2011 12:41
Haksız ihtiyati haciz sebebiyle tazminat davası.. av. ömer sinikan Meslektaşların Soruları 6 26-06-2009 14:35
Yangın Sebebiyle Topraktaki Verim Kaybı üye15184 Meslektaşların Soruları 0 06-02-2008 08:46
Adsl Kesintisi - internet kafenin maddi kaybı - Türk Telekom'a tazminat davası Av.Derya Onatlı Meslektaşların Soruları 4 30-12-2007 20:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07740998 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.