Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

emekli sandığı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-09-2015, 16:12   #1
Yekta

 
Varsayılan emekli sandığı

Merhaba arkadaşlar,
Müvekkil polis memuru olarak emekli olmuş.40 yıllıkmbi çalışması mevcut.30. yılında emeklilik ikramiyesini almış kalan 10 yıllık çalışma süresine ilişkin kıdemini almamış bunun için başvuruda bulunmuş fakat SGK tarafından bu başvurusu Anayasa mahkemesinin 25/12/2014 tarih ve 2013/111 esas ve 2014/195 kararı ile emekli sandığı kanununda değişiklik yapıldığı gerekçesiyle reddedilmiş bununla ilgili ne yapabiliriz dava açılması halinde lehimize hüküm çıkar mı?Bununla ilgili kararlar var mıdır elinizde?
Old 02-09-2015, 22:29   #2
Av.09

 
Varsayılan

Sayin meslektasim eger kasdettiginiz 30 yil uzeri calismaya ait emekli ikramiyesinin odenmesi ise ilgili link http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=96298
Old 05-09-2015, 12:01   #3
av.ralp

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yekta
Merhaba arkadaşlar,
Müvekkil polis memuru olarak emekli olmuş.40 yıllıkmbi çalışması mevcut.30. yılında emeklilik ikramiyesini almış kalan 10 yıllık çalışma süresine ilişkin kıdemini almamış bunun için başvuruda bulunmuş fakat SGK tarafından bu başvurusu Anayasa mahkemesinin 25/12/2014 tarih ve 2013/111 esas ve 2014/195 kararı ile emekli sandığı kanununda değişiklik yapıldığı gerekçesiyle reddedilmiş bununla ilgili ne yapabiliriz dava açılması halinde lehimize hüküm çıkar mı?Bununla ilgili kararlar var mıdır elinizde?


Ankara 10.İdare Mahkemesi 2013/296 Esas,2015/65 Karar sayılı Karar Emsal Karar niteliğindedir Sayın Yekta.

Kolaylıklar.
Old 07-09-2015, 11:52   #5
av.ralp

 
Varsayılan

07.01.2015 tarihinden önce emekli olup da hizmet sürelerinin en fazla 30 yılı için ikramiye almış olanlar ile bunlardan ölmüş olanların hak sahiplerinin, 30 yıldan fazla olan hizmet sürelerine karşılık gelen emekli ikramiyelerini alma konusunda umutlandıran bir karar verildi.

Açılan bir davaya bakan Ankara 10. İdare Mahkemesi; 30 yılın üzerindeki hizmeti için emekli ikramiyesi ödenmemesine ilişkin işlemin dayanağını oluşturan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu ve mevcut yasal durum itibariyle 30 yılın üzerindeki hizmetler için de emekli ikramiyesi ödemesi gerektiğinden hareketle, 2012 yılında emekliye ayrılan ve 36 yıllık hizmetinin 30 yılı için ikramiye ödenmiş olan Davacı tarafına açılmış olan davada, 30 yılın üzerindeki hizmet süreleri için ikramiye ödenmemesi işleminin iptaline Karar verdi.

Memurunyeri sitesinin haberine göre, verilen karar, İtiraz değerlendirmesinden henüz geçmemiş ve kesinleşmemiş olmakla birlikte, benzer durumda olanların açacakları davalarda söz edilebilecek bir Karar olması bakımından önem taşıyor. İşte o karar

T.C. ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/296 KARAR NO : 2015/65

DAVACI_______________ :

VEKİLİ_______________ : Av. CandalDumrul

Mithatpaşa Caddesi 24/13 - Çankaya Çankaya/ANKARA

DAVALI_______________ : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı - ANKARA

VEKİLİ_______________ : Av. Duygu Dilek - (Aynı Yerde)

DAVANIN ÖZETİ________ ı_Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü, Maden Sahaları Daire

Başkanlığı'nda tekniker olarak görev yapmakta iken isteği üzerine emekliye ayrılan ve 5434 sayılı Kanuna tabi 36 yıllık hizmetinin 30 yıla kadarki kısmı için emekli ikramiyesi ödemesi yapılan davacı tarafından, 36 yıllık hizmetinin kalan 6 yıllık kısmı için de tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yapmış olduğu 10.10.2012 tarihli başvurusunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu, Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nın 31.12.2012 tarih ve 026 sayılı işleminin; mevcut durum itibariyle kamu görevlilerinin emekli aylığına ve emekli ikramiyesine hak kazanabilmak için mevzuatta istenilen yaş sınırını doldurmaları gerektiği, çalışma süresi dolduktan sonra çalışmaya devam etmenin artık bir tercih değil, zorunluluk olduğu, bu durumun ise hakkaniyetle bağdaşmadığı, angarya yasağına aykırı olduğu, işçiler bakımından kıdem tazminatı açısından herhangi bir sınırlama bulunmamasına rağmen kamu görevlileri yönünden böyle bir sınırlama getirilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce gereği düşünüldü:

Dava, Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü, Maden Sahaları Daire Başkanlığı'nda tekniker olarak görev yapmakta iken isteği üzerine emekliye ayrılan ve 5434 sayılı Kanuna tabi 36 yıllık hizmetinin 30 yıla kadarki kısmı için emekli ikramiyesi ödemesi yapılan davacı tarafından, 36 yıllık hizmetinin kalan 6 yıllık kısmı için de tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yapmış olduğu 10.10.2012 tarihli başvurusunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu, Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nın 31.12.2012 tarih ve 026 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

08.06.1949 tarih 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun, 17.01.2012 tarih ve 6270 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen 89. maddesinin 4. fıkrasında; "Yukarıdaki fıkralara göre verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ile mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun

1

—---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

UYAP Bilişim Sisteminde ver alan bu dokümana http://vatajidas.uyap.gov.tradresinden ~= koçl^de .erişebilirsiniz.

T.C.

ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/296 KARAR NO : 2015/65

veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz." hükmü yer almakta iken, Mahkememizin 19.07.2013 tarihli ara kararıyla; "Uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak olan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 4. fıkrasında kamu görevlilerinin emeklilik ikramiyelerinin hesabında azami 30 hizmet yılının dikkate alınacağı, bu süreyi aşan hizmetin, ikramiye miktarının hesabında dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır.

İşçiler bakımından, kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanun'un 14.maddesinde ise, işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği kurala bağlanmıştır. Ancak, anılan maddede işçiler için ödenecek kıdem tazminatının hesaplanmasında süre bakımından herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Örneğin, iş sözleşmesi uyarınca 35 yıl boyunca hizmet görmüş bir işçiye, çalışmış olduğu her yıl için 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenecektir.

Kıdem tazminatının hesaplanmasında herhangi bir süre sınırlamasının bulunmaması karşılık. 5434 sayılı Kanuna tabi görev yapmış kişilerin emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yıllık süre sınırlamasına gidilmiş olması ise, Anayasa'nm 2. ve 10. maddelerinde yer alan hukuk devleti ile eşitlik ilkesine aykırılık arzetmektedir.

Nitekim, 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasında; "Son defa T.C. Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu Kanun'un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanun'u hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." hükmü yer almakta iken; anılan Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Son defa T.C. Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve..." ibaresi, Anayasa Mahkemesi'nin 05.2.2009 gün ve E:2005/40, K:2009/17 sayılı kararıyla, farklı sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emekli olanlara aylık bağlandığı halde, son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayırım yapılarak Emekli Sandığı'na tabi görevlerden emekliye ayrılmayanlara 5434 sayılı Kanun'a tabi çalışma süreleri için emekli ikramiyesi ödenmemesin in Anayasa'nm 10. maddesindeki eşitlik ilkesi ile 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir." gerekçelerine yer verilerek uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak olan 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "... verilecek emeklilik ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ... dikkate alınmaz." hükmündeki ibarenin Anayasaya aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığından, Anayasanın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 40. maddeleri uyarınca söz konusu ibarenin iptali istemiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin 07.01.2015 tarih ve 29229 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25.12.2014 tarih ve E:2013/111, K:2014/195 sayılı kararı ile; "Başvuru kararında, davacının 36 yıl hizmeti olmasına rağmen 30 yıl hizmet üzerinden emekli ikramiyesi ödendiği, 6 yıllık hizmetine ilişkin ikramiyenin itiraz konusu ibare nedeniyle reddedildiği, işçilerde kıdem tazminatının işe başladığı tarihten itibaren her geçen tam yıl için 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceğinin hükme bağlandığı ve süre sınırlaması öngörülmediği, kıdem tazminatında öngörülmeyen sürenin emekli ikramiyesi yönünden öngörülmesinin Anayasa'nm hukuk devleti ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmadığı belirtilerek ibarenin, Anayasa'nm 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 43. maddesine göre. ilgisi nedeniyle itiraz konusu ibare Anayasa'nm 60. maddesi yönünden de incelenmiştir.

Kanun'un. 6270 sayılı Kanun'un I. maddesiyle değiştirilen 89. maddesi, emekli ikramiyesi ödemelerine ilişkin esasları düzenlemektedir. 89. maddenin birinci fıkrası uyarınca, hizmet sürelerinin

2

t

------- Mit*-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- :-----------------------

UYAP Bilişim Sisteminde yer alan bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tradresinden 1= kodı^jJe erişebilirsiniz.

T.C. ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/296 KARAR NO : 2015/65

tamamı Kanun'un ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilmektedir. Anılan maddenin ikinci fıkrası, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara, kamuda geçen çalışmaları için diğer anlatımla Devlet memurluğu hizmetleriyle birlikte farklı statülerde hizmet süreleri bulunanlara emekli ikramiyesi ödenmesini; üçüncü fıkrası, ikinci fıkra uyarınca ödenecek emekli ikramiyesinin hesaplanması usulünü; itiraz konusu ibareyi içeren dördüncü fıkrası ise ilk üç fıkraya göre verilecek emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınmayacak hususları düzenlemektedir. Buna göre, ilk üç fıkraya göre verilecek emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmayacaktır. Dolayısıyla, iştirakçi ne kadar süre çalışırsa çalışsın emekli ikramiyesinin hesabında 30 yıldan fazla olan fiili hizmet sürelerinin hiçbir önemi bulunmamaktadır.

Anayasa'nm 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu maddede nitelikleri belirtilen sosyal hukuk devleti, insan haklarına dayanan, kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alan, kişi hak ve özgürlükleriyle kamu yararı arasında adil bir denge kurabilen, çalışma hayatını geliştiren ve ekonomik önlemler alarak çalışanlarını koruyan, onların insan onuruna uygun hayat sürdürmelerini sağlayan, milli gelirin adalete uygun biçimde dağıtılması için gereken önlemleri alan. sosyal güvenlik hakkını yaşama geçirebilen, sosyal adaleti ve toplumsal dengeleri gözeten devlettir. Belirtilen hukuk devleti ilkesiyle, toplum yaşamında adalete ve eşitliğe uygun bir hukuk düzeninin kuru 1 masıamaçIanmaktadı r.

Sosyal hukuk devletinin somut göstergelerinden biri olan sosyal güvenlik hakkının yer aldığı Anayasa'nm 60. maddesinde, "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar." denilmektedir. Buna göre, sosyal güvenlik herkes için bir hak ve bunu gerçekleştirmek ise Devlet için bir görevdir.

Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını güvence altına alabilmektir. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sosyal güvenlik kuruluşları oluşturularak kişilerin, yaşlılık, hastalık, malûllük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması amaçlanmaktadır.

Sosyal hukuk devleti, toplum ve çalışma yaşamında adalete ve eşitliğe dayalı bir hukuk düzeni kurmak durumundadır. Anayasa'nm 2. ve 60. maddeleri uyarınca, Devlet tarafından, sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanmasına elverişli ortamın yaratılması ve bu anlamda sosyal güvenlik alanında getirilecek bir haktan, aynı sosyal güvenlik kurumu içinde yer alan ve temelde birbirine yakın konumda bulunan tüm iştirakçilerin "adalet ve hakkaniyet" ölçüleri içinde yararlanmalarını öngören düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Aynı durumda bulunan kişilerin kanunun öngördüğü haklardan aynı esaslara göre yararlandırılmaları Anayasa'nm 10. maddesinde ifade edilen eşitlik ilkesinin de bir gereğidir.

Anayasa'nm 10. maddesinde, "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." denilmiştir. Bu maddede yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, haklı bir nedene dayanmayan ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında

3

—MrH------ ——------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- :---------

UYAP Bilişim Sisteminde yer alan bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tradresinden= kocj^te.erişebilirsiniz.

T.C.

ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/296 KARAR NO : 2015/65

eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez. Başka bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında, kanunlara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamaz. Kanunlar, eşitlik ilkesine uygun bir şekilde, aynı veya benzer durumda bulunanlar için haklarda ve ödevlerde, yararlarda ve yükümlülüklerde, yetkilerde ve sorumluluklarda, fırsatlarda ve hizmetlerde eşit davranılmasını sağlayacak kurallar içermelidir.

Devletin desteğine bağlı olan sosyal hakların en önemlisi sosyal güvenlik hakkıdır. Emekli ikramiyesi, emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı almaya hak kazanan kamu çalışanlarına çalışma hayatında istikrar ve devamlılığı sağlamak amacıyla ve sosyal devlet ilkesi gereğince yapılan bir ödeme türü olup Anayasa'nın 60. maddesinde öngörülen sosyal güvenlik hakkının kapsamı içerisindedir. Kanun koyucunun, emekli ikramiyesinin miktarını ve ödenme koşullarını belirleme konusunda, anayasal ilkelere aykırı olmamak, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini gözetmek koşuluyla düzenleme yapma yetkisi bulunmaktadır. Ancak kanun koyucu, Anayasa'nın 60. maddesi uyarınca sosyal güvenliği sağlama görevini yerine getirirken, anılan yetkiye dayanarak emekli ikramiyesi ile ilgili keyfî yada bu haktan yararlananlar arasında eşitsizliğe neden olacak düzenlemeler yapamaz.

İtiraz konusu ibare ile 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre verilecek emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 fiili hizmet yılından fazla sürelerin dikkate alınmayacağı öngörülmüştür. İtiraz konusu ibareye tabi olan iştirakçilerin hukuki durum ve statüleri aynıdır. Aralarındaki yegane fark 30 yıldan fazla çalışıp çalışmama bakımındandır. Durumlarındaki özdeşlik nedeniyle her iki grubun kanunun öngördüğü haklardan aynı esaslara göre yararlanmaları gerekmektedir. Buna rağmen, 30 yıl ve daha az çalışanların emekli ikramiyesinin hesabında çalıştıkları süre kadar yararlanmalarına olanak tanındığı hâlde 30 yıldan fazla çalışan iştirakçilerin belirtilen süreden fazla olan fiili hizmet süreleri için emekli ikramiyesinden yaraıiandırılmadığı, ikramiye hesabının 30 yıl ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Oysa nitelikleri ve durumları özdeş olan iştirakçiler aynı konumdadırlar. Ancak itiraz konusu ibareyle, 30 yıl ve daha az çalışanlar ile fazla çalışanlar arasında anlaşılabilir, amaçla ilgili ya da makul, adil ve haklı bir nedene dayanmayan bir ayrım öngörülmüştür. Bu durum Anayasa'nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal etmektedir.

Öte yandan, emeklilik için gerekli yaş sınırı yükseltilmesi nedeniyle iştirakçiler emekli olabilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalmaktadırlar. 30 yıldan fazla çalışmalarına rağmen bu süreler için emekli ikramiyesi ödenmemesi belirtilen iştirakçiler yönünden hak kaybına neden olmaktadır. Dolayısıyla iştirakçilerin çalıştığı hâlde bu sürelere ilişkin emekli ikramiyesi ödenmemesi adalet ve hakkaniyete uygun olmadığından itiraz konusu ibare, sosyal güvenlik hakkına ve hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu ibare Anayasa'nın 2., 10. ve 60. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir." gerekçelerine yer verilerek, 08.06.1949 günlü, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun, 17.1.2012 günlü, 6270 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen 89. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan; "...verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 füli hizmet yılından fazla süreler..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının Türkiye Kömür İşletmeleri, Orta Anadolu Linyitleri İşletmesinde 04.01.1979 tarihinde göreve başladığı, son olarak Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürlüğü, Maden Sahaları Daire Başkanlığı'nda tekniker olarak görev yapmakta iken 20.07.2012 tarihinde kendi isteği üzerine emekliye ayrıldığı, davacının 33 yıl, 3 ay, 14 gün fiili hizmeti, 2 yıl, 5 ay, 15 gün fiili hizmet zammı, 3 ay, 1 gün de borçlanma olmak üzere toplamda 36 yıl T.C. Emekli Sandığına tabi hizmetinin bulunduğu, davacıya 36 yıllık hizmetinin sadece 30 yıllık kısmı üzerinden 52.039,22 TL emekli ikramiyesi ödemesi yapıldığı, 36 yıllık

4

1

-- Mft+---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- --

UYAP Bilişim Sisteminde yer alaıı bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tradresinden QgC?7g/ - qdV8JpM --v-KSmuAfZ - uCXRsQ=kodjjbjlg erişebilirsiniz.

T.C.

ANKARA 10. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/296 KARAR NO : 2015/65

hizmetinin kalan 6 yıllık kısmı için de tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yapmış olduğu 10.10.2012 tarihli başvurusunun reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının 30 yılın üzerindeki hizmeti için emekli ikramiyesi ödenmemesine ilişkin işlemin dayanağını oluşturan 08.06.1949 günlü, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 17.1.2012 günlü, 6270 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle değiştirilen 89. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan; "...verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler..." ibaresinin Anayasa Mahkemesi'nin 07.01.2015 tarih ve 29229 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25.12.2014 tarih ve E:2013/l 11, K:2014/195 sayılı kararı ile iptal edildiği, bu itibarla 5434 sayılı Kanuna tabi görev yapmış kişilerin emekli ikramiyesinin hesaplanmasında yer alan 30 yıllık süre sınırlamasının yasal dayanağının ortadan kalktığı, dolayısıyla mevcut yasal durum itibariyle davacıya 30 yılın üzerindeki hizmetleri için de emekli ikramiyesi ödemesi yapılması gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 100,40 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 750,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesi üzerine davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere 29.01.2015 tarihinde karar verildi.


YARGILAMA GİDERLERİ

Başvurma Harcı Karar Harcı Vekalet Harcı Posta Gideri

24,30 TL 24,30 TL 3,75 TL 48,05 TL

TOPLAM

100,40 TL
Old 07-09-2015, 11:52   #6
Yekta

 
Varsayılan

karar örneği linkte mevcutmuş çok teşekkürler herkese
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
emekli sandığı dolandırıcılık... rojda Meslektaşların Soruları 2 26-10-2009 17:09
Emekli Sandığı Hakkında... ozantekin1981 Hukuk Soruları Arşivi 2 11-01-2003 19:26
Emekli Sandığı Armağan Konyalı Hukuk Soruları Arşivi 0 13-06-2002 22:30
Emekli Sandığı muratozsa Meslektaşların Soruları 1 14-05-2002 19:03
Emekli Sandığı Ayşe Çardak Hukuk Soruları Arşivi 1 20-02-2002 20:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09193993 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.