Temsil-Yetkisiz Temsil-Zarar ve Varislerin İcazeti

Merhaba;

Borçlar Hukuku'nu fazla ara vermeden yeniden çalışmak gayet önemli. Bugünlerde yaptığım tekrar esnasında aklıma bir soru geldi ve çözümü konusunda sizlerden de yardım bekliyorum.

M, temsil belgesi verdiği T aracılığı ile alım satım işi yapmaktadır. M 10.01.2011 tarihinde ölmüştür. T ise M adı ve hesabına 15.01.2011 tarihinde Ü ile 10.000 TL'lik bir alım satım akdi kurmuştur.

1. Bildiğimiz gibi teslim olunan aksini belirtmiş olmadıkça temsil yetkisi temsil olunanın ölümü ile sona erer.

Alıntı: Borçlar Kanunu Md.35/1 Hilâfı iki tarafça kararlaştırılmış yahut maslahatın mahiyetinden istidlâl olunmuş olmadıkça hukukî bir bir muameleden mütevellit temsil salahiyeti mümessilin yahut temsil edilenin vefatı veya gaiplik hükmünün ilânı veya medenî hakların kullanılması salâhiyetinin izaası yahut ikisinden birinin yahut her ikisinin iflâs ilân etmesiyle, nihayet bulur.

2. Eğer olaydan T'nin M'nin ölümünden haberdar olmadığını biliyorsak zaten Ü ile yapılan akitte yetkisiz temsil hükümlerini işletmemekteyiz.

Alıntı: Borçlar Kanunu Md.37/1 Mümessil kendi salâhiyetinin hitam bulduğunu vâkıf olmadığı müddetçe, temsil edilen yahut halefleri, bu salahiyet henüz baki imiş gibi onun muamelesi ile alacaklı veya borçlu olurlar

3. Fakat T M'nin ölümünden haberdar ve M'nin varisleri de yetki belgesini geri almamışsa bu halde Ü'ye karşı akdin hükümsüzlüğünden doğan menfi zarardan sorumludurlar.

Alıntı: Borçlar Kanunu Md. 36/2 Eğer temsil edilen yahut halefleri, mümessili bu hususa icbar etmekte tekâsül ederlerse, bundan dolayı hüsnüniyet ile hareket eden üçüncü şahısların düçar olacakları zararı tazmin etmeye mecbur olurlar.

Şimdi benim sorum işte burada ortaya çıkıyor. Burada 3. olayda hükümsüzlük, ileride varisler tarafından icazet verilerek ortadan kaldırılabilir mi? Yani ölüm ile hükümsüz kalan temsiliyet nedeniyle hükümsüz kalan alım satım akdi daha sonra icazet ile etkili hale gelir mi?

Çünkü eğer bu alım satım akdi mirasçıların icazeti ile etkin hale gelecekse bu halde Ü'nün BK Md.38'e göre mirasçılara icazet edip etmediklerini sorması yahut en azından makul süre beklemesi gerekir. Aksi halde BK Md.39'da belirtilen şekilde T'ye karşı başvuramaz.

Yok icazet verilemez ise bu halde mirasçılar semeni ödeyip hak iktisap edemez ve her halükarda zararı karşılayıp bunu T'ye rücu edecektir(Burada T'ye rücu haksız fiil olduğu için midir?). Peki Ü BK m.36'yı işletmek isterse bu halde mirasçılar ve T birlikte dava edilebilir mi? (Oysa T'ye ancak BK m.39 ile gidebiliyoruz)

Bu konudaki görüşlerinizi merakla beklemekteyim.

Olay için konuşursak, temsil yetkisi ölümle sona erdiğinden 15.01.2011 tarihli işleme "yetksiz temsil" hükümleri uygulanacaktır. Üçüncü kişi, mirasçılaraı icazet için uygun süre verecek, ve icazet verilmezse, sözleşme hhümsüz olacaktır.

Bu durumda, temsil olunanın mirasçıları vekaletnamey almadıları için sorumludur.(BK.m.36) Temsilci ise, yetkisiz temsil hükümlerine göre sorumluluğu vardır. Ancak temsil olunanın mirasçıları ile temsilci aralarında müteselsilen(daha doğrusu eksik teselsül) sorumlu olduklarından birinin zararı karşılaması diğerini sorumluluktan kurtarır. Ve Tabi onun da rücu hakkı vardır..