Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yeni Anayasa Taslağı İle Getirilen Yenililikler – Kişisel Bilgilerin Korunması Hakkı

 
Old 13-09-2007, 17:06   #1
mutlakadalet

 
Varsayılan Yeni Anayasa Taslağı İle Getirilen Yenililikler – Kişisel Bilgilerin Korunması Hakkı

Yeni Anayasa Taslağı İle Getirilen Yenililikler – Kişisel Bilgilerin Korunması Hakkı

1982 Anayasa’sında ayrıca vurgu yapılmayan kişisel bilgilerin korunması hakkı, Türkiye’nin de taraf olduğu “Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nde” şu şekilde düzenlenmiştir:

Alıntı:

Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi Madde 17
Mahremiyet hakkı
1. Hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemez; onuru veya itibarı hukuka aykırı saldırılara maruz bırakılamaz.
2. Herkes bu tür saldırılara veya müdahalelere karşı hukuk tarafından korunma hakkına sahiptir.


Bu sözleşmenin kurduğu denetim mekanizmasını yürütmekten sorumlu İnsan Hakları Komitesi’nin, 16 No’lu genel yorumunda 17. Maddenin sınırları şu şekilde belirtilmiştir:
Alıntı:
http://www.istabip.org.tr/hukuk/pr042007.asp


Alıntı:
Kamu otoritelerinin, özel kişi veya kurumların bilgisayarlarında, data bankalarında veya benzeri cihazlarda kişisel bilgileri toplaması veya saklaması hukuki düzenlemeye tabi tutulmalıdır. Devletler, bir kimsenin özel hayatına dair bilgilerin hukuken bu bilgilere sahip olma ve kullanma yetkisine sahip olmayanların eline geçmesini ve bu bilgilerin Sözleşme’nin amaçlarına aykırılık teşkil edecek şekilde kullanılmasını engellemek için etkili tedbirler almalıdır.


Özel hayatın gizliliğinin en etkili şekilde korunabilmesi için, her birey otomatik data dosyalarında kendisiyle ilgili bilgiler saklanmışsa bu bilgilerin ne tür bilgiler olduğunu ve ne amaçla saklandığını öğrenme hakkına sahiptir. Ayrıca her birey hangi kamu otoritelerinin veya özel kişilerin veya kurumların bu dosyaları kontrol altında tuttuğunu veya tutabileceğini öğrenebilmelidir. Söz konusu dosyaların, yanlış kişisel bilgilere yer vermesi halinde veya bu bilgilerin hukuka aykırı şekilde toplanması veya kullanılması halinde her birey düzeltme veya bilgilerin ortadan kaldırılmasını talep etme hakkına sahiptir.


Uluslararası sözleşmelerdeki düzenlemeye paralel olarak gündemdeki Anayasa taslağının 20.maddesi şu şekilde kaleme alınmıştır:


Kişisel bilgilerin korunması

Madde 20 - (1) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin korunması hakkına sahiptir.
(2) Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir. Herkes, kendisi hakkında toplanmış olan veya kayıtlarda yer alan bilgilere erişme, bunlarda düzeltme yaptırma ve bu bilgilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkına sahiptir.


Madde gerekçesinde ise:
Alıntı:
Uluslararası insan hakları metinlerinde yer almakla birlikte önceki anayasalarımızda olmayan kişisel bilgi ve verilerin korunması hükmü, Devlet organları ve özel kuruluşlar elindeki kişisel bilgilerin daha etkin korunmasını sağlamak amacıyla Anayasaya konulmaktadır.


Sizce mevcut Anayasa’mızın 20.maddesi*, kişisel bilgilerin korunması hakkını da kapsadığından böyle bir hükmün Anayasa’da düzenlenmesi gereksiz mi olmuştur yoksa kişisel bilgilerin korunması hakkının ayrıca düzenlenmesi gerekli olduğundan taslakta bu hususun ele alınması isabetli mi olmuştur?

* T.C. 1982 Anayasa’sı Madde 20: Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Saygılarımla.
Old 22-12-2007, 15:05   #2
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Merhaba Sayinin Mutlak Adalet,

bence Anayasa'da, kisisel verilerin üzerinde kisinin haklarinin acik bir sekilde koruma altina alinmis olmasi isabetlidir. Böylelikle bu hakkin sinirlari hak sahipleri ve hakka saldirida bulunacak yetkililer icin Anayasa eliyle acikca düzenlenmis olmakta, hakkin baska hangi hakka dayali olarak dogdugu ve kapsaminin belirlenmesi böylelikle bilimsel cevrelere birakilmamaktadir. Bu bence en cok kanunlarin anayasaya uygunlugu denetimi sirasinda faydali olacaktir. Ayrica, hakkin iceriginin yargi kararlariyla degistirilmesinin de önüne gecil mis olacaktir. Bu nedenle ben bu derece önemli ve keyfi kullanima acik bir hakkin acik bir sekilde Anayasada yer almasini olumlu karsiliyorum.

Almanya'da bu hak, bizdeki 17 maddeye denk gelen 2. maddeye dayandirilmarmaktadir. Herkesin, kendi iletisiminin, bilgilerinin yani genel anlamda kisisel verilerinin icerigini belirleme, bunlari sadece kendi belirledigi kisilerle paylasma, kendi belirledigi sayida kisilere yayma vs. konusunda hak sahibi olmasi onun kisiliginin ayrilmaz bir parcasi olarak görülmektedir. Bu nedenle de kisisel verilerin ele gecirilmesi, kaydedilmesi ve saklanmasi, kisinin kisiligine bir saldiri olarak kabul edilmekte, bu da söyledigim gibi Alman Anayasa'nida düzenlenen "herkes, kisiligini özgür bir sekilde gelistirmek hakki vardir" diyen 2. maddesinde ve ayrica "insan öz sayginligina dokunululamaz" diyen 1. maddesinin yorumundan cikarilmaktadir. Ki bu yorumu da yapan 1970'li yillarda Alman Anayasa Mahkemesi olmustur. Simdiye kadar da Alman bilimsel cevreleri ve Yargisi bu hakkin kapsamini belirlemislerdir. Ancak su unutlulmamalidir ki, bu hak Anayasada acik bir sekilde belirlenmedigi zaman, yine yargi ictihatlariyla üzerinde degisiklikler yapilmasi mümkündür.

Saygilarimla
Gülsün

MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Old 11-07-2008, 16:28   #3
Gülsün A. Aygörmez

 
Varsayılan

Degerli Meslektaslar,

kisisel veriler üzerindeki haklarin ihlali her ne kadar kisinin özel hayatinin gizliligine yönelik bir ihlal olusturabilecek olsa da, benim yukarda sözünü ettigim, Türkiye'de ne yazik ki, henüz bilimsel cevrelerde adina rastlayamadigim "kisinin bilgilendirme özerkligi hakki" na da ihlal olusturur. Her somut olayda, kisinin kisisel verilerinin hukuka aykiri bir sekilde aciklanmasi, özel hayatin gizli alanina bir saldiri yaratmayabilir. Bununla birlikte, kisinin bizzat bilgilendirme hakki yani bilgilendirme özerkligi hakkina bir saldiri olusturabilir.
Daha önceki iletimde bahsettigim gibi, bu hak Almanya'da kisiligin gelistirilmesi hakkina dayanilarak Almanya Anayasa Mahkemesi tarafindan uygulamaya sokulan bir hak haline gelmistir. Benim kanaatimce, Tasari'nin 20. maddesi, genel olarak bilgilendirme özerkligi hakkini da icine almaktadir (önemli bir iki kavram eksikligi disinda). Bu anlamda, yenilikci de bir maddedir. Buna ilave olarak, bu hak korunmaya layik bir hukuki deger olarak Ceza Kanununda da koruma altina alinmistir. Benim gözlemledigim kadariyla, Türkiye'de en cok ihlal edilen haklardan birisi, bilgilendirme özerkligi hakkidir. Yasal düzenlemelerin, uygulamaya da hizla yansimasi umuduyla....


Saygilarimla
Gülsün Aygörmez
 


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni Anayasa oguzhand0 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 76 01-09-2010 17:34
Yeni Anayasa Taslağı İle Getirilen Yenilikler – Önleme Amaçlı Yakalama mutlakadalet Ceza Hukuku Çalışma Grubu 1 10-11-2007 13:20
Kişisel Verilerin Otomatik İşlenmesinde Bireylerin Korunması Sözleşmesi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 0 29-08-2006 19:51
Internet'de Kişisel Bilgilerin Kötü Niyetli Dağıtımı basilk Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 04:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04881811 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.