idari davalarda zamanaşımı süresi

Merhaba, müvekkil sigorta şirketine sigortalı araç, asfalt çökmesi neticesinde hasar görüyor ve sigortalının hasarı müvekkil sigorta şirketi tarafından karşılanıyor. Sigortalıya ödenen hasar bedelinin iadesi talebi ile x Belediyesi'ne yazı ile başvurduk, x Belediyesi gönderdiği cevapta somut olayda kendilerinin sorumluluğunun olmadığını, kaza konusunun y kurumunun sorumluluğuna girdiğini belirtmiştir. Bunun üzerine müvekkil sigorta Şirketi adına y kurumuna yazılı başvuru yapılmış olup;
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca x Belediyesi'ne karşı dava açmak için 01.11.2010'da 60 günlük süre sona ermektedir. Bu durumda y kurumunun cevap süresinin dolmasını beklesem ve y kurumunun cevabına göre bu kuruma İdare Mah.de dava açsam ancak yargılama neticesinde sorumluluğun x Belediyesi'ne ait olduğu tespit edilirse x Belediyesi'ne dava açma hakkımı 60 günlük süre ve 1 yıllık zamanaşımı süresi açısından kaybetmiş olur muyum? Bilenler acilen cevap gönderebilir mi? Şimdiden teşekkürler.

Kanımca bu durumda hak düşümü süresini geçirmiş olursunuz. Zira siz haksız fiili ve faili öğrenmiş, idari başvuruyu yapmışsınız. Belediyenin, ben sorumlu değilim, y kurumu sorumlu demesi, sizin tazminat talebinizi red etmesi demektir ve belediyeye karşı dava açma süresi bu kararın tebliğiyle başlamıştır kanısındayım.Belki burada, 60 günlük süreden sonra dava açıldığında belediyenin sizi yanılttığı, hataya düşürdüğü savunması yapılabilir ama sonuç almanız garanti değildir.

Sayın Meslektaşım,
Neden idari yargı yolunu düşündünüz, eldeki durum bir rücu davasının konusu değil mi? Muhatabın idare olması her durumda idari yargı yolunun görevli olduğu anlamına gelmez. Bir de bu açıdan düşünürseniz beni de aydınlatmış olursunuz. Saygılarımla.

Sn.Av.Coşkun ÖZBUDAK. Meslektaşımızın sorusu idari başvuru, 60 günlük hak düşümü süresi gibi unsurlar içerdiği ve idare hukukuna yönelik olduğu için, o yönde yanıtlamaya çalıştım. Ancak,kazanın nedeninin asfalt çökmesi olduğu, yol yapım işinin kamu hizmeti olduğu ve bu anlamda bir idari kusur (hizmetin kötü işlemesi) olduğu düşünülürse, idari yargı yolu banada mantıklı geliyor.Burada kamu idaresinin 2918 sayılı yasa anlamında bir işleten sıfatı olmadığı için adli yargıda dava açılırsa görev sorunu yaşanabilir düşüncesindeyim. Rucu davası da olsa, sigortalının yerine geçip onun haklarına halef olacağını düşündüğümde bu sonuca varıyorum. farklı bir bakış açısı getirip bizide aydınlatırsanız memnun olurum. saygılar

Sayın a.lawyer

Aşağıda sunulan adreste Sayın Av.Adnan Koray'ın iki nolu mesajına bakınız:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=28258

Saygılarımla