Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tek taraflı trafik kazasında araçta bulunan yolcu 3.kişi sayılabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-08-2012, 16:10   #1
mertt_onn

 
Varsayılan tek taraflı trafik kazasında araçta bulunan yolcu 3.kişi sayılabilir mi?

Tüm meslektaşlarıma iyi günler dileyerek başlamak istiyorum.
2010 yılının 10.ayında müvekkil adayım, arkadaşlarıyla beraber araçla giderken su birikintisine girerek yoldan çıkıyorlar.aracı kullanan arkadaşı alkollü ve ehliyeti olmadığı için ailesinden korkuyor ve hastanedeki ifadelerinde aracı yan koltukta oturan müvekkil adayımın kullandığını söylüyor çünkü müvekkil adayım da hem ehliyet var hemde alkol almamış olmasından dolayı kabul ediyor ve ifadeleri de o yönde tutanağa geçirtiyorlar.Sonrasında ise müvekkil adayım hastanede yapılan kontrollerinde %45 özür durumu olduğuna dair rapor alıyor ve asıl kazayı yapan arkadaşı aleyhine ve araç sahibi olan annesine hem maddi hem manevi tazminat davası açıyorlar.Fakat dava sürecinde bu taleplerinden vazgeçerek asıl kazayı yapan kişinin tespitini talep ediyorlar ve mahkeme kazayı yapan kişinin arkadaşı olduğunu tespit ediyor ve karar kesinleşiyor.Kazayı yapan kişi sigorta şirketine mail atarak tazminat talep ediyorlar ve gelen cevapta ise M.K.nun 2 md.gereği ödeme yapılamayacağını belirtiyorlar.Burada sormak istediğim şey, müvekkil adayım %45 malül duruma düşüyor ve çalışma kaybı yaşıyor.Bu durumda biz sigorta şirketine ve aracı kullanan ve araç sahibine karşı tazminat davası açabilirmiyiz? 3.kişi sıfatımız var mıdır?
Şimdiden teşekkür ediyorum ilgilenen meslektaşlarıma...
Old 02-08-2012, 21:33   #2
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Sayın mertt_onn

Kaza nedeniyle zarar gören, işleten ve sürücü haricindeki herkes üçüncü kişi sayılır. İşletenin veya sürücünün kazada ölmesi halinde bunların mirasçıları dahi üçüncü kişiden sayılır.

Av. Fatih Karaca
Old 02-08-2012, 21:48   #3
egemen48

 
Varsayılan

tek taraflı kazalarda sigortanın ödeme zorunlulugu yoktur
Old 02-08-2012, 21:53   #4
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan egemen48
tek taraflı kazalarda sigortanın ödeme zorunlulugu yoktur

Sayın Meslektaşım,

Neden olduğunu açıklarsanız soru sahibini daha iyi aydınlatabilirsiniz diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Fatih Karaca
Old 02-08-2012, 21:57   #5
egemen48

 
Varsayılan

forumda aratırsa cevabı bulacaktır.Yargıtay daha önceleri tek taraflı kazalarda sigorta şirketinin sorumlu oldugunu belirtirken,artık bu görüşünden dönmüştür
Old 02-08-2012, 22:03   #6
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan egemen48
forumda aratırsa cevabı bulacaktır.Yargıtay daha önceleri tek taraflı kazalarda sigorta şirketinin sorumlu oldugunu belirtirken,artık bu görüşünden dönmüştür

Sayın Meslektaşım,

Forumda bu konuyu araştırdım. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası konusunda da epey bir dava tecrübem var ancak bahsettiğiniz türden bir yargıtay kararı ya da uygulamasına rastlamadım henüz. Şayet doğrudan bir link verirseniz beni de aydınlatmış olursunuz.

Saygılarımla
Fatih Karaca
Old 03-08-2012, 10:01   #7
mertt_onn

 
Varsayılan

Fatih Bey,

Konunun içinde açılan bir tazminat davası var fakat davalılar araç sahibi ve aracı kullanan.Dava sürecinde dediğim gibi 1000 maddi 7000 manevi (saklı kalmak kaydıyla) tazminattan vazgeçilip aracı kullanan kişinin kim olduğuna dair tespit talep edilip hüküm o yönde kurulmuştur.O halde sigorta şirketine karşı açacağımız dava da vazgeçmeyle ilgili bir problem çıkabilir mi?
Old 03-08-2012, 11:00   #8
ayse1728

 
Varsayılan

vazgeçme sadece davanın taraflarını bağlar sigorta şirketine başvuru yada dava açma kısmını bağlamaz.bu nedenle başvuru yapabilirsiniz.
Old 03-08-2012, 12:00   #9
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Daha önce açtığınız tazminat davasından vazgeçtiyseniz bir sorun olacağını düşünmüyorum ancak davadan feragat ettiyseniz, müteselsil borçlular arasındaki iç ilişkiye müdahale etmiş sayılabilirsiniz. Burada, müteselsil borçlulukta iç ve dış ilişkilerin araştırılması elzemdir.

Saygılarımla
Fatih Karaca
Old 03-08-2012, 16:20   #10
mertt_onn

 
Varsayılan

Kararda vazgeçme olarak nitelendirilmiş ama dediğiniz gibi feragat da sıkıntı çıkabilir diye düşünüyorum.Teşekkür ediyorum cevaplarınız için iyi çalışmalar...
Old 12-11-2012, 17:57   #11
mertt_onn

 
Varsayılan

Bu durumla ilgili biçok yargıtay kararı aradım fakat bulamadım, elinizde böyle bir karar var mı acaba?
Old 13-11-2012, 13:43   #12
Erkan Uygun

 
Varsayılan

Katkı amacı ile ekliyorum.

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/82
Karar: 2005/188
Karar Tarihi: 25.01.2005

ÖZET: Müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödeme tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğurur. Somut olayda davacı vekili 24.2.2003 tarihli dilekçesiyle davalı ile haricen anlaştıklarını bu nedenle davacı araç üzerindeki tedbirin kaldırılmasını ve davalı yönünden davadan vazgeçtiğini bildirdiğinden bu anlaşmanın bir ödemeye ilişkin olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.


(818 S. K. m. 145)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Asiye G. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili; müvekkiline ait 55 415 plakalı araca davalılardan Hüseyin'e ait Asiye'nin sevk ve idaresindeki 55 .. 862 plakalı araçla çarparak trafik kazasına neden olduğunu iddia ederek 11.500.000.000.TL. hasar ve 2.000.000.000.TL araç mahrumiyeti olmak üzere toplam 13.500.000.000.TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında davalı Hüseyin ile haricen anlaştıklarından bu davalı yönünden davadan vazgeçmiştir.

Davalı Asiye vekili; kusur ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Hüseyin, davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış savunma yapmamıştır.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulü ile 9.500.000.000.TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Asiye G.'den tahsiline, davalı Hüseyin C. hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, araç mahrumiyetine ilişkin talebin vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davalı Asiye G. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

1- Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur. Bir davalı hakkındaki talepten vazgeçilmesi diğer davalının sorumluluğunu etkilemez.
Ancak;

2- BK. 145. maddesi gereğince müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödeme tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğurur. Somut olayda davacı vekili 24.2.2003 tarihli dilekçesiyle davalı Hüseyin ile haricen anlaştıklarını bu nedenle davacı araç üzerindeki tedbirin kaldırılmasını ve Hüseyin yönünden davadan vazgeçtiğini bildirdiğinden bu anlaşmanın bir ödemeye ilişkin olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

Sonuç: Yukarda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Asiye vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 25.01.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 13-11-2012, 14:18   #13
avfatih

 
Varsayılan

Tazminat talebinde bulunabileceğinizi ancak araç sürücüsünün alkollü ve ehliyetsiz olduğunu bildiğinizden tazminatta müterafik kusur sebebiyle indirime gidileceğini düşünüyorum.
Old 13-11-2012, 16:15   #14
Av. Aynur Çelik

 
Varsayılan

Selamlar,

tek taraflı kaza ile ilgili olarak forumda şöyle bir karar buldum;

"T.C
YARGITAY 17.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO :2011/1653
KARAR NO :2012/6943


YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-

Davacılar vekili, davacıların desteği olan O____ D____’ ın idaresinde bulunan araçla yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin davacı desteğinin idaresinde bulunan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğunu belirterek ölenin eşi, annesi ve babası olan davacılar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 30.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sürücünün tam kusurlu olarak kazaya neden olduğunu ,Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ nın üçüncü kişilerin zararını karşıladığını, davacıların üçüncü kişi olmadığını, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 30.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usulü ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre ,davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA …29.05.2012 gününde oybirliği ile karar verilmiştir."

tarihi çok yeni ve ödeme yapılıyor.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=76850


üçüncü kişilerle ilgili;


"Trafik Sigortası’nda “üçüncü kişi” kavramı

Bir motorlu aracın işletilmesi sırasında ölüm, yaralanma ve maddi hasara yol açan kazalarda Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’ndan yararlanacak olan “üçüncü kişiler”, kural olarak, işleten veya sürücü ile bir yakınlığı bulunmayan kimselerdir.

Ancak, 2918 sayılı KTK’nun 85, 91 ve 92 maddeleri ile Sigorta Genel Şartları’nın yorumlanmasına ilişkin Öğretideki görüşlerle ve Yargıtay’ın uzun yıllardan beri düzenli biçimde oluşan kararlarıyla “üçüncü kişi” kavramına aşağıdaki kişiler katılmıştır. Bunlar:

a) İşletenin ve sürücünün yakınlarının (eşi, çocukları, annesi, babası, birlikte yaşadığı kardeşleri vb.) mal zararları dışındaki can zararları (ölüm, yaralanma) söz konusu olduğunda, bunlar Trafik Sigortası karşısında “üçüncü kişi” konumundadırlar. (KTK.m.92/b ve Genel Şartlar A.3-c)

b) Sürücü ve yardımcıları, kendi kusurlarından yararlandırılmamak koşuluyla, bedensel zararlarından dolayı “üçüncü kişi”ler gibi, kullandıkları veya görevli bulundukları aracın Trafik Sigortası’ndan yararlanabilirler.

c) Hatır için taşınanlar da “üçüncü kişi” olarak Trafik Sigortası’ndan yararlanabilirler.

2918 sayılı KTK. m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalanlar arasında hatır için taşınanların bulunmaması ve 1.3.1992 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’ın A.3 maddesinde “Teminat dışı haller” arasında hatır taşımasının yer almamış olması nedeniyle hatır için taşınanlar da “üçüncü kişi” sayılmıştır."

http://www.tazminathukuku.com/arasti...rlanmalari.htm

bunların yanısıra soruyla ilgili olabilecek şöyle bir karara da rastladım;


"T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

E:2010/11355
K:2011/9768
T:25.10.2011

Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat
İhbar Yükümlülüğü

Özet
Kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığı iddiasını sigortacı ispatlamahdır.
Sigortalı, sigortacının isteği üzerine rücu hakkının kullanılmasına yararlı bilgi ve belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermekle yükümlüdür.
Sigortalı, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetinin kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde, sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki, teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği sigortacı tarafından somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Mahkemece trafik kazası sonrası araç sürücüsünün değiştirilip değiştirilmediği, tanıklar yeniden birlikte dinlenerek gerekirse olay yerinde keşif yapılarak varsa olay mahallindeki kameralardaki görüntüler de getirtilerek sonucuna göre ispat yükünün yer değiştirip değişmediği konusu tartışılıp hüküm kurulması gerekir.

6762 s. Yasa m. 1281,1282,1290,1292

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın tek taraflı kazada hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından ödenmediğini belirterek 30.000 TL tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazadan sonra sürücü değişikliği yapıldığını, sigortalının doğru ihbar yükümlülüğünün yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının ihbar yükümlülüğünü iyiniyet kurallarına uygun şekilde yerine getirmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/l maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, TTK 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasa'nın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan "teminat dışında kalan zararlardan" olması gerekmektedir.
Keza, Kasko Sigortası Genel Şartları B.1.5 maddesine göre, sigortalı, sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarı ile delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı bilgi ve belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermekle yükümlüdür.
Görüldüğü gibi, ihbar yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda, müeyyidesi genel şartlarda düzenlenmediği gibi, bu husus rizikonun teminat dışında kaldığı haller arasında da sayılmamıştır. Bu halde, konunun TTK'nın 1290 ve 1292/son madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Buna göre, sigorta ettiren kimse kasten ihbarda bulunmamış ise, sigorta haklarını zayi edeceği, kusurunun bulunması halinde ağırlığına göre sigortacının ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde, sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki, teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği sigortacı tarafından somut delillerle kanıtlanılırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, kaza tespit tutanağına göre tek taraflı kazanın 01.02.2009 tarihinde saat 03.30'da sürücü Halil tarafından tek taraflı trafik kazasını yaptığı belirtilmiş; zabıt mümzisi Bülent de mahkemede verdiği ifadesinde, kaza tespit tutanağının içeriğini doğrulayarak araç sürücüsünün Halil olduğunu beyan etmiştir. Davalı tanığı Uğur ise, 14.04.2009 tarihli dilekçesinde ve mahkemeye verdiği ifadesinde, kaza esnasında görevli bulunduğunu, bir aracın çok hızlı olarak geldiğini, bariyerlerinin açık olduğunu, kasise girdiğini, fren yaptığını ve direksiyon hakimiyetini kaybedip direklere çarpıp devrildiğini, kazadan hemen sonra aracın yanına gittiğini, araç içinden genç, orta boylu birini araçtan çıkardığını, arkadan gelen Mercedes marka araçtan biri bayan iki bey indiğini, beylerden biri olay yerinde sürücü olarak kaldığını, araçtan çıkarılan sürücünün Mercedes araçla gittiğini, kalan sürücü ile Jandarma gelene kadar beklediğini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık trafik kaza sonrası araç sürücüsünün değiştirilip değiştirilmediği, araç sürücünün Halil mi, yoksa başka bir kişi mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
Kaza tespit tutanakları aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğindedir. Zabıt mümzisi Bülent sürücünün Halil olduğunu söylemiş ise de, davalı tanığı Uğur ise sürücünün genç, orta boylu bir kişinin olduğunu ifade etmiştir. Tanıklar arasındaki çelişki giderilmeden, sürücünün kimliği tespit edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, tanıklar Bülent ve Uğur yeniden birlikte dinlenerek Bülent olay mahalline geldiği sırada, Uğur'un olay mahallinde bulunup bulunmadığı, Uğur ile konuşup konuşmadığı, gerektiğinde olay yerinde keşif yapılarak olayı gördüğünü beyan eden Uğur'un bulunduğu yerden kazanın meydana gelmesini ve sonradan gelişen durumları görebilecek konumda olup olmadığı belirlenmeli, varsa olay mahallindeki kameralardaki görüntüler de getirtilerek, sonucuna göre ispat yükünün yer değişip değişmediği konusu tartışılıp TTK'nın 1281, 1282 ve 1292/son maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi."

kolay gelsin.
Old 09-02-2013, 13:36   #15
buğrahan

 
Varsayılan

Aynur hanım öncelikle paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Bir sorum olacak peki aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yok ise baş vurabileceğimiz bir yer var mı? Güvence Hesabını sigorta gibi düşünürsek baş vurabilir miyiz? Tekrar teşekkürler.
Old 09-02-2013, 17:26   #16
av__emrah

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan egemen48
tek taraflı kazalarda sigortanın ödeme zorunlulugu yoktur

Yargıtay'ın uygulaması şu anda söylediğinizin tam tersi yani tek taraflı trafik kazalarında 2011 yılına kadar sigorta şirketlerinin sorumluluğu kabul edilmezken Genel Kurulun kararı ile birlikte görüş değişikliğine gittiler. Artık meydana gelen kazalarda aracı kullananın kusuru oranında sigorta şirketleri de sorumlu kabul ediliyor. Konuyu etraflıca araştırırsanız bilgi sahibi olursunuz.
Old 10-02-2013, 18:08   #17
ayse1728

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan buğrahan
Aynur hanım öncelikle paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Bir sorum olacak peki aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yok ise baş vurabileceğimiz bir yer var mı? Güvence Hesabını sigorta gibi düşünürsek baş vurabilir miyiz? Tekrar teşekkürler.
Güvence hesabı tek taraflı trafik kazasında ben kazaya kusuru ile karışanı ve mirasçılarını 3.kişi saymam ödem yapmam diyor.
Old 11-02-2013, 18:26   #18
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ayse1728
Güvence hesabı tek taraflı trafik kazasında ben kazaya kusuru ile karışanı ve mirasçılarını 3.kişi saymam ödem yapmam diyor.

Sayın ayse1728,

Doğru, ne güvence hesabı ne de sigorta şirketleri ödeme yapmıyor ama dava açıldığında davanın lehte sonuçlanacağını düşünüyorum.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Genel Hukuk Kurulu'ndan kazazede ailelerine iyi haber... Trafik kazasında ölen kişi tam kusurlu bile olsa yakınları sigortadan tazminat ayse1728 Meslektaşların Soruları 31 18-08-2014 20:17
araçta bulunan 9 kişi ile kaza, hatır taşıması,sigorta,ssk Burak Ülker Meslektaşların Soruları 0 21-06-2011 12:37
Uyuşturucu Ticareti Yapılan Araçta Yanlışlıkla Bulunan Kişi osmanoğulları Meslektaşların Soruları 3 01-05-2010 16:51
ölümlü trafik kazasında zorunlu trafik sigortasına başvuru şekli Av.TYILMAZ Meslektaşların Soruları 11 03-10-2009 17:04
ara sokakta bulunan çukur sonucu tek taraflı ölümlü trafik kazası av.doanjan Meslektaşların Soruları 1 06-07-2007 18:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06009603 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.