Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay kararı arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-04-2010, 16:26   #1
Av.Ali KAYA

 
Varsayılan Yargıtay kararı arıyorum

Sevgili meslektaşlarım;geçen yıl bugünlerde ya bir gazete haberi ya da bir forumda okuduğum bir yargıtay kararını bütün sitelerde ve kazancı da aramama karşın bulamadım.Olay TCK 27/2 ve 81 maddeyle ilgili olup,boşanmış olmasına rağmen peşini bırakmayan eski kocasını öldüren ve 2 yıl tutuklu kalan kadınla ilgili olup,Yargıtay eylemin TCK 27/2 maddesine (meşru savunmada sınırın mazur görülebilece......aşılması)uyduğu gerekçesiyle bozduğu bir davayla ilgiliydi.İlgilenip yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Old 15-04-2010, 17:17   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Meşru savunmayla ilgili bulabildiğim kararları gönderiyorum.Umarım yardımcı olur.

T.C.
YARGITAY
Birinci Ceza Dairesi Esas No: 2005/04811Karar No: 2007/02535Tarih: 09.04.2007
  • MEŞRU SAVUNMA
  • SINIRIN AŞILMASI
ÖZET:Sanığın, kardeşine 2-3 metre mesafeden birden çok ateş eden ve halen silahlı saldırısına devam eden maktule, meşru savunma koşulları içerisinde hareket edip mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan dolayı 10 kez ateş ederek meşru savunma sınırını aştığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı TCK.nun 27/2. maddesi uyarınca sanığa ceza verilmemesi gerekir.
Zaruretin tayin ettiği hududu tecavüz etmek suretiyle Murat'ı kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanıklar Hasan'ın yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, sanık Fikret'in öldürmekten beraatine ilişkin (Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 04.10.2005 gün ve 230/147 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.
  1. Sanıklar Hasan ve Fikret haklarında izinsiz tabanca taşımak suçlarından kurulan hükümlerle ilgili olarak;
    1. Suç tarihi itibariyle eksik para cezasına hükmolunması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    2. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların izinsiz tabanca taşımak suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin sanık Hasan hakkında 647 sayılı Yasa'nın 4 ve 6. sanık Fikret hakkında ise 647 sayılı Yasa'nın 6. maddesinin uygulanmasının gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle CMUK.nun 322. maddesindeki yetkiye istinaden sanık Fikret hakkında içtima sonucu hatalı olarak verilen 3.612 YTL.nin 3.611 YTL. olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle (DÜZELTİLEN) hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
  2. Sanık Hasan hakkında adam öldürmek suçundan kurulan hükümle ilgili olarak;
    Sanıklardan Hasan ve Fikret'in kardeşi olan Murat'ın işlettiği ve sanık Hasan'ın da boş zamanlarında yardım için bulunduğu şehir kulübünde maktul ve arkadaşları tanıklar Zafer, Serdal ve Ahmet'le alkol aldıkları, bilahare kendi aralarında tartışıp yumruklaşmak ve ayrıca maktulün bardağı yere atıp kırması suretiyle taşkın hareketlerde bulunmaları üzerine sanık Hasan'ın önce maktulü tanıyan ve sözünü dinleyeceğini düşündüğü ağabeyi sanık Fikret'i arayıp olayı anlatıp yardım istediği, sonra da maktul ve arkadaşlarını ikaz ederek "içmeyi bilmiyorsan gelme, bu yaptığın bir değil iki değil" dediği, çıkan sözlü tartışma sırasında maktulün resepsiyona giderek önceden bıraktığı silahı alması üzerine, maktulün olay çıkaracağını düşünen tanık Serdal'ın da ondan alarak beline taktığı, arkadaşları tarafından dışarı çıkarılan maktulün orada da tanık Zafer'le tartışmasını sürdürdüğü, bu sırada arkadaşları ile olay yerine gelen sanık Fikret'in hep birlikte maktulü evine gitmesi için ikna etmeye çalıştıkları, buna rağmen maktulün gitmemekte direnip ısrarla sanık Hasan'la konuşup "neden bana öyle dediğini soracağım" dediği, bu arada oradan ayrılmakta olan tanık Serdal'ı darp ederek belindeki tabancayı ele geçirdiği ve tanıkların arasına dalarak sanık Fikret'le tartışırken aniden tabancasını çekerek 2-3 metre mesafedeki sanık Fikret'e 4 el ateş ettiği, atışlardan 3 tanesinin sanık Fikret'e isabet ederek sağ popliteal bölge, sol tibia ve sol ayaktan yaralanmasına neden olduğu, bir tanesinin de olay yerinde bulunan tanık Sabri'nin dizine isabet ettiği, maktulün ateşine sanık Fikret'in de tabancasıyla 3 el ateş etmek suretiyle karşılık verdiği, bu sırada kardeşinin yaralandığını ve maktulün halen tabanca ile atışına devam ettiğini gören sanık Hasan'ın da kardeşinin canına yönelik saldırıyı defetmek için 10 el ateş ederek maktulü öldürdüğü olayda; Sanığın, kardeşinin canına yönelik olarak 2-3 metre mesafeden birden çok ateş eden ve halen silahlı saldırısı devam eden maktule, meşru savunma koşulları içerisinde hareket edip mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan dolayı 10 kez ateş ederek meşru savunma sınırını aştığının anlaşılmasına göre, hakkında 5237 sayılı TCK.nun 27/2. maddesi uyarınca ceza verilmemesi gerekirken, yazılı şekilde 765 sayılı TCK.nun 50. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı, sanık Hasan müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 09.04.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Her iki taraf ve yakınlarının yer aldığı olayda sanık Hasan'ın abisi Fikret ile maktulün yakın mesafeden karşılıklı tabanca ile birbirlerine vaki atışları sonucu ağabey Fikret ayaklarından yaralanmış ve yere düşmüştür.
Bu aşamada olay bitmiş sayılamaz. Öldürülende ikinci bir tabanca bulunup bulunmadığı, mevcut silahı ile atışlarını sürdürüp saldırısına devam edip etmeyeceği belli değildir. Başka bir ifade ile yenilenmesi her an ve hemen beklenen saldırının da sona ermemiş sayılması gerekir. Bu durumda sanığın kısa sürede gerçekleşen ve abisi Fikret ile maktul arasında cereyan eden karşılıklı tabanca atışları nedeniyle paniğe kapılması doğaldır. Bu nedenle meşru müdafaa şartları içinde öldürülene ateş ettiğini kabulde zorunluluk olmakla beraber, yaralı haldeki maktulün hayati önemi olmayan vücut nahiyelerine örneğin ayaklarına ateş edip onu durdurması, hiç olmazsa öldürülenin yaralı olduğunu gördükten sonra ateş etmeye devam etmemesi, etkisiz kaldıktan sonra da savunma ve tepkilerinde ısrar etmek suretiyle aşırılığa kaçmaması gerekirdi.
Bu oluş içinde sanığın 12 yerinden yaralanan maktule 10 el ateş ederek onu öldürdüğüne göre, zaruretin sınırını aşarak öldürme suçunu işlediği kabul edilmelidir.
Şu hale göre, suçun vasıf bakımından mevcut delilleri tahlil ederek oluşa uygun bir şekilde sanığın öldürme suçunu zaruretin tayin ettiği sınırı aşarak işlediği şeklinde takdir eden yerel mahkemenin uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığı düşüncesiyle sayın çoğunluğun sanık Hasan hakkında 5237 sayılı TCK.nun 27/2. madde ve fıkrasının uygulanarak ceza verilmemesi, bu nedenle de hükmün bozulması gerektiği yönündeki görüşünü benimsemiyoruz.
Old 15-04-2010, 17:23   #3
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

CGK 02.12.1997-259/276---Sanığın izinli olarak İstanbul'a geldiğinde gece 00.30 sıralarında seyir halindeki otosunun önü kesilerek dört kişinin saldırması ve elinde bulunan tabancanın alınmak istenmesi , 15 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralanması üzerine dört kişiye karşı malını korumak için ateş etmesi üzerine 1 kişinin öldüğü olayda 765 sayılı TCK'nın 461. maddesi uygulanmalıdır.
Old 16-04-2010, 00:21   #4
Av.Ali KAYA

 
Varsayılan

Teşekkür ederim sevgili meslektaşım.Hemen hemen bütün kararları inceledim bu konuda.Sadece sözünü ettiğim kararı bulmak istiyorum.
Old 16-04-2010, 09:13   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ali KAYA
Hemen hemen bütün kararları inceledim bu konuda.Sadece sözünü ettiğim kararı bulmak istiyorum.

Yine de, ısrarla aşağıdaki kararı ekliyorum

Sanıkla maktül hiç evlenmemiş ama..

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=951

Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı arıyorum Hemocrania Meslektaşların Soruları 2 18-02-2010 11:33
Yargıtay Kararı Arıyorum... justicewarior Meslektaşların Soruları 3 31-12-2008 10:07
Yargıtay Kararı Arıyorum.. av_ttc Meslektaşların Soruları 1 14-11-2008 12:00
yargıtay kararı arıyorum miss_lawyer Meslektaşların Soruları 2 22-10-2008 12:27
Yargıtay Kararı arıyorum Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 1 06-09-2007 17:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05462289 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.