|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
25-11-2006, 12:57 | #1 |
|
Yazılı Sözleşme Olmadığı Hallerde Şirketler Arası Teamül
Merhabalar,
Yazılı sözleşmenin olmadığı hallerde şirketler arasındaki teamül konusunda (vade farkı hariç) yargıtay kararlarına ihtiyacım var;Müvekkil şirket ile davacı arasında yazılı sözleşme yok.Fakat davacı şirketin müvekille sattığı beher malın %3 'ü oranında müvekkil şirket promosyon faturası kesmiş.Ve bu yıllarca böyle sürmüş..bu konuyla ilgili olabilecek yargıtay kararları işime yarayacak.Teşekkürler şimdiden ... |
25-11-2006, 13:47 | #2 |
|
Sayın ferdebir,
Hukuki sorun net anlaşılmıyor. Sorunu ve soruyu biraz daha açmanızda fayda var. Saygılarımla. |
25-11-2006, 14:18 | #3 |
|
teamül
İlginize teşekkür ederim.İki şirket düşünelim.Bunların arasında yazılı bir sözleşme yok.Fakat yıllardan beri süren fiili bir durum ,teamül sözkonusu.Şöyle ki satıcı şirketin sattığı her malın fatura bedelinin %3ü nisbetinde ,alıcı şirket promosyon bedeli adı altında satıcı şirkete fatura kesiyor.Dolaylı bir indirim gibi yani;alınan malın değeri 100 lira ise 3 liralık promosyon faturası kesiliyor satıcıya ve mal size 97 liraya mal oluyor.Promosyon faturaları belli bir düzen içinde olmasa dahi her alınan mal değerinin %3 ü nisbetinde kesilmiş. Bu durum 5 seneden beri böyle devam ediyor.Ve şimdi bir sorun çıktı taraflar arasında.
Biliyorsunuz vade farkı hususundaki kararlarda; vade farkı istenebilmesi için ya yazılı sözleşme veya şirketler arasında vade farkının uygulandığına dair bir teamülün olması gerekir.Bende bu karara benzer kararlar arıyorum.Yani" arada yazılı sözleşme yok ,ama promosyon bedeli adı altında yıllardan beri fatura kesilmiş ve firmalar arasında teamül oluşmuş" şeklindeki iddiamı destekleyecek karar arıyorum. Hürmetler... |
25-11-2006, 15:08 | #4 |
|
Sayın ferdebir,
Yargıtay 11. HD. 1998/9960 E-1999/1865 k. 08.03.1999 tarihli kararı özetle "Ödenmeyen fatura bedeli sebebiyle vade farkı talebi ile açılan davada; mahkemece vade farkı konusunda taraflar arasında bir anlaşma bulunup-bulunmadığı, takibe konu faturaların davalıya tebliğ edilip-edilmediği, bunların olmaması halinde taraflar arasında süre gelen bir vade farkı uygulaması olup-olmadığı, bunun da tespit edilememesi halinde o iş kolunda ticari örf ve adet olup-olmadığı araştırılarak davacının vade farkı isteyip-isteyemeyeceği tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir." demektedir. Yargıtay'ın yerleşik içtihadı bu yöndedir. Bu yönde başkaca ve yeni tarihli kararlar bulmakta zorlanacağınızı sanmıyorum, benzer bir dava nedeniyle tüm kararları mahkemeye ibraz etmişim ancak fotokopileri yok. Özellikle 11.,15. ve 19. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurul Kararlarına bakıız. Saygılarımla. |
25-11-2006, 15:25 | #5 |
|
Sayın ferdebir,
Naçizane fikrim; alıcı tarafından, satın alınan mal bedeli üzerinden %3'lük miktarın satıcıya fatura edilmesi suretiyle gerçekleşen iskonto/promosyon cihetini, bence, "teamül" hususundan ziyade, (yazılı olması gerekmeyen) satım sözleşmesinin uzun süreden beri nizasız uygulanan esaslı bir şartı olarak mahkemeye lanse etmenizde fayda var. Yani olayınızda teamül tali nitelikte kalır oysa satım sözleşmesinin şartlarından biridir derseniz, zannımca daha durumunuz daha kuvvetli olur. Yani taraflar arasında yazılı sözleşme yok (ancak zaten yazılı şekil, satım sözleşmesinin sıhhat şartı da olmadığından, bu sözleşmenin yazılı olmasına gerek de yok) ancak şartları, şifahen veya fiilen belirlenen ve taraflar arasında uzun süreden beri uygulanması ve itirazsız kabul görmesi nedeniyle akidler cari olan satım sözleşmesine göre; bedelden %3 iskonto yapılmaktadır, bu durum uzun yıllardan beri bu şekilde uygulanmakta ve itirazsız kabul edilmektedir. İşbu hal gerek fatura-irsaliye, ticari kayıt ve defterlerle ve gerekse tanıklarla da ispat edilebilecektir. Bu halde de şifai veya fiili icap ve kabule dayalı olarak inikad eden satım sözleşmesinin şartlarını ispat ettikten sonra; ne teamülü ispata ve ne de işbu durumun teamül olarak kabulü için vade farkına dair yargıtay kararlarına istinad etmeye gerek dahi kalmayabilir. Sürç-ü lisan ettiysem affola. Saygılarımla. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yazılı sözleşme olmadığı durumda kira tespiti ve tahliye için süre | obaykan | Meslektaşların Soruları | 5 | 22-10-2018 15:04 |
taşeron şirketler ve kıdem tazminatı | orhan üçyıldız | Meslektaşların Soruları | 9 | 02-08-2014 10:09 |
Yazılı sözleşme olmadığı durumda Kira Bedelinde anlaşamama ve tahliye | avslh | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-12-2006 12:36 |
Yazılı Kira Kontratı Olmadığı Durumlarda Evsahibinin hakları | murat akdogan | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 30-10-2006 14:52 |
çiftçinin mahsulunü satması hangi hallerde ticari iş sayılır | nc_atli | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 24-10-2006 16:12 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |