|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
13-10-2011, 21:49 | #1 |
|
6100 Sayılı HMK ' da Yemin Delili
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;
Mülga olan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda davalı , davacı taraf yemin deliline başvurursa Hakim Yemin deliline başvurulmasını taraflara hatırlatıyordu. Peki 6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununda hakimin Taraflara Yemin delilini hatırlatma durumu söz konusu olacak mı ? Teşekkürler... |
14-10-2011, 07:27 | #2 |
|
Taraflarca getirilme ilkesi
MADDE 25- (1) Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Dava dilekçesinin içeriği MADDE 119- (1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri. f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. Yemin
MADDE 225- (1) Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır. Yemin konusunun açıklattırılması MADDE 237- (1) Hâkim, eksik olan noktaları tamamlamak veya açık olmayan hususları aydınlatmak için yeminin konusu ile bağlantılı gördüğü soruları yemin eden kimseye sorabilir. MADDE 192- (1) Kanunun belirli bir delille ispat zorunluluğunu öngörmediği hâllerde, Kanunda düzenlenmemiş olan diğer delillere de başvurulabilir. |
14-10-2011, 07:34 | #3 |
|
Yukarıdaki maddeler ışığında ;Bana göre HMK'da taraflara yemin teklif etme hakkını hatırlatması bana göre mümkün görülmemektedir.Taraf eğer yemin deliline başvurursa hakim yemin ettirebilir.Yemini HMK 192.Maddesinde belirlenen diğer deliller kapsamına almak da mümkün değildir
Bana göre taraflara dava ve cevap dilekçesinde yemin deliline başvurmamışlarda artık bu delile dayanamazlar.Kanunun düzenleme mantığı 'Yemini en son başvurulacak delil değil;tanık,bilirkişi vs gibi diğer delillerden biri olarak görmektedir.Kanaatindeyim.Saygılarımla |
14-10-2011, 07:48 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, Bilindiği gibi, HUMK.zamanında,dilekçede "yemin" deliline dayanılmışsa (hatta yalnızca "sair" deliller denilmişse); Yargıtay,yargıcın yemin delilini hatırlatmamış olmasını bozma nedeni olarak kabul ediyordu. HMK.açısından sizce fark nedir? Saygılarımla |
14-10-2011, 14:55 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Peki ispat külfeti kendisinde olan taraf delil listesinde yemin deliline başvurmuşsa , hakim tarafları yemine kendisi davet edebilri mi ? Yoksa ispat külfeti olan kişi ben yemin deliline başvurmak istiyorum mu demelidir ? Bilindiği üzere eski HMUK ' da ,dilekçede "yemin" deliline dayanılmışsa, Yargıtay hakimin yemin delilini hatırlatmamış olmasını bozma nedeni olarak kabul ediyordu. Yeni HMK ya göre bu durum nasıl olacaktır |
18-10-2011, 23:48 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
İspat yükü kendinde olan taraf yemin deliline başvurmuştur.Yemin de bir delildir.Aynı gerekçelerle yemin edip etmeme hakkı hakimce 'Yemin teklif edip etmeyeceği sorulmalıdır.Yemin delili açıkça listesinde olmayan kişiye sormamalıdır.Kanaatindeyim |
18-10-2011, 23:52 | #7 |
|
Sayın Hulisi Metin Bey; Bana göre artık sair delil lafzı HMK da bir anlam ifade etmemektedir.Taraflar tüm delillerini açıkça net bir şekilde dava veya cevap dilekçelerinde belirtmek zorundadır.Saygılarımla;
|
18-10-2011, 23:54 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Kanımca bir fark yoktur. HMK. uygulamasında da, HUMK. döneminde olduğu üzere, "ve sair deliller" ibaresini yemin deliline dayanıldığının kabulü açısından yeterli gören uygulamanın süreceği kanısındayım. Saygılarımla. |
19-10-2011, 00:04 | #9 |
|
Sayın Güntay ;
HMUK'TA hakime tamamlayıcı yemin ettirme yetkisi verilirken HMK'DA hakimin resen yemin etme teklifi hak ve yetkisi kaldırılmıştır. Eski kanunda (md. 355- 362) yer alan tamamlayıcı yemine (hakimin resen yemin teklifi) yeni kanunda yer verilmemiştir. Yeni kanunda hakimin kanaatinin yemin ile değil diğer delillerle oluşturması öngörülmüştür. Yeni kanunda (md. 233/3) yemin edecek tarafa yemin konusunun açık olmadığını ileri sürebileceği, hakimin de karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra bu konuda karar vermesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu nedenle sizinle de aynı görüşte değilim saygılarımla; |
09-06-2012, 16:03 | #10 |
|
Bilge UMAR Hukuk Muhakemeleri Kanunu şerhinde, "her türlü delil" gibi ifadeler kullanılmışsa bu delilin (yeminin) kullanılmasına olanak vermek yargıcın görevidir. ve taraf akıl etmese bile yargıç bu yetkisini hatırlatmalıdır dedikten sonra bu çözüm şimdi de geçerli olmak gerekir demiştir. (sh.702)
|
05-04-2013, 18:55 | #11 |
|
Aşağıdaki karara konu yerel mahkemede dava, 01.10.2011 tarihinden daha önce açılmış olma ihtimali yüksek olduğundan bunun da göz önünde bulundurulmasını tavsiye ediyorum.
T.C. YARGITAY 6.Hukuk Dairesi Esas: 2012/6974 Karar: 2012/10630 Karar Tarihi: 12.07.2012 ÖZET: Dava, kira alacağı ve hor kullanım tazminatının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yoktur. Davacı taraf sözlü kira ilişkisine dayanmakta, davalı ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu iddiasını kabul etmemektedir. Kira ilişkisini davada buna dayanan davacının kanıtlaması gerekir. Dava dilekçesinde belirtilen yıllık kira bedeline göre kira ilişkisinin varlığının ve kira miktarının HMK'nun ilgili maddesi gereğince davalı tarafın onayı olmadıkça tanıkla kanıtlanması mümkün değildir. Bu konuda davacı tarafından dosyaya sunulan deliller kira ilişkisinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, taraflar arasında daha önceki döneme ilişkin olarak başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması da, tek başına kira ilişkisinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. (2004 S. K. m. 67) (6100 S. K. m. 200) Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Dava, kira alacağı ve hor kullanım tazminatının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; sahibi olduğu işyeri niteliğindeki taşınmazın sözlü kira akdi ile davalıya kiralandığını, taşınmazın bir kısım kiraları ödenmeden kullanılamaz halde haber verilmeksizin terk edilmiş olduğunu, bilirkişi raporu ile zararın 1.000 TL olarak belirlendiğini, aylık 350,00 TL den ödenmeyen 2010/12-2011/1-2.ayların kirası olan 1.050 TL ile 1.000 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 2.050 TL.nin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, taraflar arasında hiçbir zaman yazılı veya sözlü kira ilişkisi olmadığını, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında 2010/9-10-11.ayları için yapılan icra takibinin kesinleşmiş olduğu ve dosya borcunun davalı tarafından istirdat hakkı saklı tutularak ödenmiş olmasına rağmen, karar tarihi itibariyle istirdat davasının açılmamış olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki kiracılık ilişkisi ve aylık kira miktarının kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yoktur. Davacı taraf sözlü kira ilişkisine dayanmakta, davalı ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu iddiasını kabul etmemektedir. Kira ilişkisini davada buna dayanan davacının kanıtlaması gerekir. Dava dilekçesinde belirtilen yıllık kira bedeline göre kira ilişkisinin varlığının ve kira miktarının HMK'nun 200/2. maddesi gereğince davalı tarafın onayı olmadıkça tanıkla kanıtlanması mümkün değildir. Bu konuda davacı tarafından dosyaya sunulan deliller kira ilişkisinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, taraflar arasında daha önceki döneme ilişkin olarak başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması da, tek başına kira ilişkisinin varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde ve delil listesinde <ve sair deliller> demek suretiyle delil olarak aynı zamanda yemin deliline de dayanmıştır. Bu durumda mahkemece, davacıya kira ilişkisi ve kira miktarı yönlerinden davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Mahkemesi : İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi Mahkeme Esas Numarası : 2011/884 Mahkeme Karar Numarası : 2012/387 Mahkeme Karar Tarihi : 06/03/2012 http://vatandas.yargitay.gov.tr/prox...yaID=205326014 |
12-07-2018, 00:14 | #12 |
|
T.C.
YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU E. 2015/2 K. 2017/1 T. 03.03.2017 * YEMİN TEKLİFİNDE BULUNMA HAKKI ( Tarafların İddialarının Dayanağı Olan Bütün Vakıaların Sıra Numarası Altında Açık Özetlerinin Her Bir Vakıanın Hangi Deliller ile İspat Edileceğinin Dava Dilekçesinde Gösterileceği/Vakıaların İspata Elverişli Şekilde Somutlaştırılması Gerekliliğinin Taraflara Yüklendiği - Açıkça Yemin Deliline Dayanılmadığı Takdirde Tarafın Yemin Teklif Etme Hakkının Bulunmadığı/Tarafın Sair Deliller Her Türlü Delil ve Sair Deliller Gibi İbareleri Kullanması Halinde Yemin Deliline Açıkça Dayanmış Sayılamayacağı ) * TARAFLARIN DİLEKÇELERİNDE SAİR DELİLLER HER TÜRLÜ DELİL GİBİ İBARELERİ KULLANMASI ( Yasa Koyucunun Taraflara Hangi Delilin Hangi Vakıanın İspatı İçin Gösterildiğini Açıkça Belirtme Yani Somutlaşma Külfeti Getirdiği/Açıkça Yemin Deliline Dayanılmadığı Takdirde Tarafın Yemin Teklif Etme Hakkının Bulunmadığı - Belirtilen İfadelerin Kullanılması Halinde Yemin Deliline Açıkça Dayanılmış Olduğu Kabul Edilemeyeceği/Hâkimin Taraflara Yemin Teklif Etme Hakkını Hatırlatmasının Mümkün Bulunmadığı ) ÖZET: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde "sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller" gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları ve bu kapsamda hâkimin ispat yükü kendisine düşen tarafa "yemin teklifinde bulunma hakkı"nı hatırlatamayacağı hususuna ilişkindir. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin, iddia edilen her bir vakıanın hangi deliller ile ispat edileceğinin dava dilekçesinde;davalının savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin cevap dilekçesinde gösterilmesi gerekir.Davacının cevaba cevap dilekçesi hakkında dava dilekçesine, davalının ikinci cevap dilekçesi hakkında da cevap dilekçesine ilişkin hükümlerin, niteliğine aykırı düşmediği sürece kıyasen uygulanacağı ilkesi getirilmiştir. Her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğinin gösterilmesi zorunluluğu cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri için de geçerlidir. Vakıaların, ispata elverişli şekilde somutlaştırması gerekliliği taraflara yüklenmiştir. Somutlaştırma yükü ile taraflardan, dayandıkları delilleri göstermeleri beklendiği gibi hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini de açıkça göstermeleri beklenmektedir. Yasa koyucunun taraflara hangi delilin, hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtme, yani somutlaşma külfeti getirdiğini, bu düzenlemeye göre de açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde, tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşmak gerekmektedir. Tarafın "sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller" gibi ibareleri kullanmış olması yemin deliline açıkça dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamaz. Hâkimin taraflara yemin teklif etme hakkını hatırlatmasının mümkün bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
6100 Sayılı HMK. Madde 109/2 | Av.Mehmet Saim Dikici | Meslektaşların Soruları | 29 | 13-04-2015 14:59 |
6100 Sayılı Kanunun 10.Maddesi ile 1086 Sayılı Kanunun 10. Maddesinin Karşılaştırılması | tiryakim | Meslektaşların Soruları | 15 | 10-10-2011 22:25 |
Yemin delili | Av. İbrahim YİĞİT | Meslektaşların Soruları | 8 | 16-06-2011 10:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |