Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mülkiyet ne zaman geçer?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-08-2009, 15:05   #1
Av.Hatice Sarıbardak

 
Acil Mülkiyet ne zaman geçer?

Devlet ihale kanuna göre açık artırma usulü ile taşınmaz satışı yapılmış. Taşınmazı satın alan süresinde ödemeleri yapmış, adına gayrimenkulü tescil ettirecekken taşınmazın kurumun borcundan dolayı haciz konulduğu anlaşılmıştır.Mülkiyetin ihaleyi alana geçişi ne zamandır?
Old 05-08-2009, 08:16   #2
Emrah Güler

 
Varsayılan

Sayın Av.Hatice Çolak;

Gayrimenkul satışlarında mülkiyetin geçiş anı, ihalenin kesinleşmesi şartı ile ihale anıdır. Bu nedenle eğer ihaleniz kesinleşmiş ise ihale tarihinden sonra taşınmaz üzerine haciz konulamayacağı kanaatindeyim.
Old 05-08-2009, 11:37   #3
Av.Selen

 
Varsayılan

Sn.Emrah GÜLER; belirttiğiniz gibi , ihalenin kesinleşmesi ile birlikte, ihale anında mülkiyetin geçtiği, tescilin kurucu değil, bildirici olduğu satışlar cebri icralı ve müzayedeli satışlar değilmidir? İcra satışı ve/veya izale-i şuyuu gibi. İhale Kanuna tabi satışlar her ne kadar müzayedeli olsa bile, cebri ve 2004 sy hükümlerince olmadığından tescil ile mülkiyetin geçeceği düşünülemez mi?
Old 06-08-2009, 07:54   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Selen'e katılıyorum.

Taşınmaz mülkiyetinin devrinde Kural Mülkiyetin tescille geçeceğidir. Ancak, istisnası kanunda belirtilir.TMK.m.705/II de istisnalar belirtilmiştir:

"Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır"

Buna göre bunlar arasında kamu ihalesi yer almamakta, yalnız cebri icrada paraya çevirme amaçlı yapılan ihale ile mülkiyet tescilden önce geçeçektir.

Ayrıca, Devlet İhale kanunda da tecilden önce geçebileceğine ilişkin bir hüküm sanırım yok. Bu nedenle Devlet İhale kanunu yapılan satışlarda da mülkiyetin tescille geçeceğini düşünüyorum.

Devlet İhale Kanununda konuya ilişkin olarak 58. maddesi bulunmaktadır:"Bedeli, vergi, resim, harç ve diğer masrafları ödemiş olmak şartıyla, müşteri, şartnamede yazılı süre içinde taşınmaz malları namına tescil ettirmeye mecburdur. Aksi takdirde müşteri, vukua gelecek hasar, zarar, fuzuli işgal ve diğer sebeplerle idareden bir talepte bulunamaz.
Old 20-08-2009, 13:31   #5
Av.Hatice Sarıbardak

 
Varsayılan

Devlet İhale kanuna göre mülkiyet ne zaman geçeceği kanunda belirtilmiyor. Açıkça belirtilmediğine göre TMK ve İİK'na atıf ile ihalenin kesinleştiği anda mülkiyet geçer diyerek, İcra Müdürlüğünden haczin kaldırılmasını veya memur muamelesini şikayet edebilir miyiz?
Old 20-08-2009, 14:00   #6
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Devlet İhale Kanununa göre yapılan açık artırmalarda mülkiyetin "tescille" geçeceğine dair;


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2000/6-1256
K:2000/1254
T:11.10.2000

DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yaPılan yargılana sonunda; Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 03/12/1998 gün ve 1998/52 E- 517 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üZerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 30/09/1999 gün ve 1999/7141-7261 sayılı ilamiyle; ( ...Dava yeniden İnsaat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, kiralananın bulunduğu binayı ihale suretiyle satın aldığını, kiralananı yıkarak yerine yeniden inşaat yapacağından bahisle davalı ile önceki malik arasında yapılan 01/09/1994 başlangıç tarihli ve 1 yıl 4 ay süreli yazılı sözleşmeye ve davalılara 07/11/1997 ve 08/11/1997 tarihlerinde tebliğ ettirdiği ihtarnameye dayanarak 06/02/1998 tarihinde açtığı iş bu dava ile kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davacı kiralananı önceki malik olan Ilgın Belediyesinden 21/08/1997 günü yapılan ihtiyari ihale ile satın almış, ihale aynı gün kesinleşmiştir. Borçlar Kanununun 225. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ihtiyari ve aleni müzayedelerde satış akti sabanın ihalesi ile vücut bulur. Satış işlemi 21/08/1997 günü tekemmül ettiğine ve davacı tarafından kira sözleşmesi sona ermeden 07/11/1997 ve 08/11/1997 tarihlerinde davalılara tebliğ ettirilen ihtarnameye göre 06/02/1998 tarihinde açılan dava süresindedir. Bu itibarla işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken süre yönünden davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, taşınmazı ihtiyari ihale yoluyla satın alan kişi tarafından 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 7/ç maddesine dayanılarak açılmış yeniden inşaat nedeniyle tahliye isteğine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ihale yoluyla dava konusu arsayı Ilgın Belediyesinden satın aldığını, arsa üzerinde davalının oturduğu dükkanın bulunduğunu, davalının kira sözleşmesinin 31/12/1997 tarihinde sona erdiğini, davalıya ihtarname tebliğine rağmen kendiliğinden tahliye etmediğini, dava konusu yerde mevcut binaların tamamen yıkılarak tasdikli projesine uygun şekilde yeniden bina yapılacağından dava açmanın zorunlu olduğunu, yeniden inşaat nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiş, delil olarak ihtarname, tasdikli inşaat ruhsatı ( ve her türlü delil ) bildirmiş, duruşmada da; söz konusu taşınmazı ihale ile 1997 tarihinde kazandığını, bu nedenle çektiği ihtarnamenin 1997 yılına ait olduğunu, taşınmazın tapuya tesciline gerek olmadan mülkiyeti iktisap ettiğini, tapuda edinme tarihinin bildirici nitelikte olduğunu, o nedenle ihtarnamenin geçerli olduğunu açıklamıştır.
Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; dava konusu taşınmaza ait ihale belgeleri getirtilmiş, eski malik ile davalı arasındaki kira kontratı ve davacı yeni malikin ihtarnamesi ve tebliğine ilişkin bilgiler dosya arasına alınmış, mahallinde keşif yapılmış, dava konusu taşımazın ihtiyari ihale ile davacıya satıldığı, mülkiyetin tescille geçeceği, davacının davalıya gönderdiği ihtarın ise mülkiyet geçmeden gönderilmiş olduğu, bu ihtarın dava açma süresini korumayacağı ve davanın da akdin bittiği 31/12/1997 tarihinden çok sonra 06/02/1998 tarihinde açıldığı kabul edilmiş, süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Dairece; yerel mahkeme kararı; Yapılan ihtiyari ihalede Borçlar Kanunun 225. maddesinin 2. fıkrası gereğince satış akdinin satıcının ihalesi ile vücut bulacağı, satış işleminin 21.08.1997 tarihinde tekemmül ettiği, davacının davalıya çektiği ihtara göre 06/02/1998 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu, işin esasının incelenmesi gerektiği ... gerekçesiyle bozulmuştur.
Yerel Mahkeme; Dava açma yetkisinin kural olarak ya malik ya da kiralayana ait olduğunu, davada davacının malik sıfatı ile ihtar çekip davayı açtığını, bu durumda ihtiyari açık artırma ile yapılan gayrimenkul satışında mülkiyetin satımın tamamlanmasıyla alıcıya geçip geçmeyeceğini incelenmesi gerektiğini, MK. 633 maddesinde hangi hallerde tescilden önce mülkiyetin geçeceğinin açıkça düzenlendiğini, ihtiyari ihale ile satımların bu haller arasında sayılmadığını, Önceki kararın BK. nun 225. md. f.2. ye dayanarak bozulduğunu, Oysa BK. nun 225. maddesi, ihalenin tamamlanmasıyla ilgili olduğunu, Maddede; ihalenin tamamlanma anının düzenlendiğini, İhalenin tamamlanmasıyla satıcının alıcıya taşımazı devretme borcu altına, alıcının da ileri sürdüğü pey teklifi ile bağlı kalması anlamına geldiğini, bu maddeden mülkiyetin alıcıya ihalenin tamamlanmasıyla geçeceği anlamının çıkarılamayacağını, Nitekim BK. müzayedede gayrimenkul mülkiyetinin alıcıya geçeceğini daha net bir şekilde 231. maddede belirttiğini, buna göre müzayededen alınan gayrimenkul mülkiyetinin ancak tapu siciline kaydedilmekle alıcıya geçeceğinin açıkça belirtildiğini, bu hüküm karşısında davacının mülkiyeti kazanmadan dönem sonuna bir ay kala çektiği ihtarın geçersiz olduğunu açıklayarak önceki kararında direnmiş, davanın reddine karar vermiştir.
Davacının davayı yeni malik sıfatıyla açtığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; Belediye tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 45 nci maddesi gereğince Açık teklif artırma usulü ile yapılan ihtiyari ihalede satılan gayrimenkulun alım-satım akdinin ne zaman tamamlanmış sayılacağı, satım akdinin ihale anında tamamlandığının kabulü halinde tescil ile mülkiyetinin kazanılacağı yönündeki BK.nun 231 madde 2. cümle karşısında satın alan davacı yeni malikin tescilden önce davalıya "6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi gereğince yeni inşaat yapılacağından" bahisle gönderdiği ihtarın geçerli ve dava açma süresini koruyucu bir ihtar niteliğinde bulunup bulunmadığı ve sonuç itibariyle davanın süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 7/ç maddesi; " Kira şartlarına ve Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerine riayet edilse bile aşağıdaki yazılı hallerde kiralayan : Gayrimenkulu yeniden inşa veya imar maksadıyla esaslı bir surette tamir, tevsi veya tadil için ve ameliye esnasında içinde ikamet veya iştigal mümkün olmadığı fennen anlaşıldığı takdirde kira akdinin hitamında, Tahliye davası açabilir." şeklindedir.
Görüldügü üzere anılan madde uyarınca açılacak tahliye davasının kira sozlesmesinin sonunu takip eden bir ay içerisinde açılması gerekir. Bu süre İcra İflas Kanununun 272. maddesindeki surenin kıyas yoluyla uygulanmasının bir sonucudur. Hemen belirtelim ki bir ay içerisinde dava açılırsa ihtara gerek yoktur. Bu davayı kural olarak kiralayan açabilir. Ancak Yargıtay inançları ile malıke de bu davayı acma hakkı tanınmıştır.
Kiralayanın sözleşmenin sona ermesini takip eden bir aylık süreyi geçirmesi halinde akit kendiliğinden yenilenmiş olur, kiralayanın dava hakkı düşmüş sayılır ve takip eden kira dönemi sonuna kadar bir daha dava açması mümkün değildir. Ancak kiralayan sözleşme son bulmadan veya bir aylık dava açma süresi içinde inşaat veya imar kastı ile tamirat sebebiyle sözleşmeyi yenilemeyeceğini kiracıya bildirmişse açıklanan bu irade nedeniyle bir aylık süre geçirilmiş olsa dahi yeni döneme kadar istediği zaman dava açma hakkına sahip olur.
Yeni malik ise ancak bayii ile kiracı arasındaki akde dayanabilir. Dava süresinin bu akde göre hesap edilmesi gerekir. 6570 sayılı yasanın 7/d maddesindeki sürelerden yararlanarak inşaat ve imar maksatlı tadilat nedeniyle dava açamaz. Bunun sonucu olarak da mutlaka bayii ile kiracının yaptığı akdin süresinin sonunun beklenmesi şarttır. ( Örn. HGK.nun 07.07.1976 tarih ve 1976/6-33 E. 1976/2499 K. Sayılı ilamı )
Somut olayda ise; Dava konusu taşınmaza ait kira sözleşmesi Kiralayan dava dışı Belediye ile kiracı davalı arasında 1 yıl 4 ay süreli olarak 01.09.1994 tarihinde akdedilmiştir. Akdin feshine ilişkin özel bir şart içermeyen bu sözleşme yasal olarak bir yıllık dönemler halinde yenilenmiştir.
Son olarak 01.01.1997-31/12/1997 kira dönemi içinde malik ve kiralayan belediye, kira sözleşmesine konu bu taşınmazı ihtiyari açık artırma yoluyla satışa çıkarmış, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 45. maddesine dayanılarak Açık Teklif Artırma Usulü ile 21.08.1997 tarihinde yapılan ve 1580 sayılı Yasanın 83. maddesi gereğince alınan 455 sayılı Encümen kararı ile aynı gün tamamlanan ihale sonucunda davacıya satmıştır.
Alıcı durumundaki davacı tapuya tescil işlemi tamamlanmadan davalı kiracılara 31/10/1997 tarihinde Ilgın Noterliğinden gönderdiği ve 7-8/11/1997 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile; "Dükkanın bulunduğu arsayı 2886 sayılı İhale Kanununa göre açık artırma ile Ilgın Belediyesinden iktisap ettiğini, satış ve tahliye ile ilgili olarak Belediyece değişik tarihli ihtarlar keşide edildiğini, Ilgın Belediyesi ile yapılan sözleşmeyi devam ettirmeyeceklerini, 6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi gereğince yeniden inşaat yapılacağından kullanmakta olduğu dükkanı 1997 yılı sonuna kadar tahliye etmesi gerektiğini, aksi halde yasal yollara başvurulacağını, daha önce Ilgın Belediyesince çekilen ihtarlar ve fazlaya ilişkin her türlü hakların saklı tutulduğunu" bildirmiştir.
Taşınmazın ihalesi ve davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin tebliğinden sonra Tapu Sicil Müdürlüğüne taşınmazın tescili 06/03/1998 tarihinde yapılmıştır. İş bu dava ise 06/02/1998 tarihinde açılmıştır.
Davacı, gerek ihtarname içeriği ve gerekse dava dilekçesindeki açıklamaları ile duruşmadaki beyanlarında ihalenin tamamlanmasıyla satım akdinin vücut bulduğunu, tescil işleminin ise bildirici nitelikte olduğunu, yeni malik sıfatıyla eski malikin kira akdine dayanarak dava açtığını öne sürmüştür.
Bu durumda davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenmesinde öncelikle; davacının davalı kiracılara 7-8/11/1997 tarihinde tebliğ edilen ihtarname tarihinde taşınmazla ilgili sıfatının ne olduğu, yasal olarak bu ihtarnameyi gönderme ve bunun hukuki sonuçlarından yararlanma hakkının bulunup bulunmadıgı sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.
O nedenle; oncelikle ihtiyari ihalenin hukuki statüsünü, hüküm ve sonuçlarını belirlemekte yarar vardır.
Dava konusu taşınmaz davacının bayii Belediye tarafından ihtiyari acık artırma suretiyle satılmıştır. Buna iliskın hükumler Borçlar Kanununda Müzayede ana başlığı altında 225. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Borçlar Kanununun Satımın inikadı başlıklı 225. maddesinin 2. fıkrasında; "Herkesin iştirak edebildiği ihtiyari ve aleni müzayedelerde satım, satıcının ihalesiyle münakit olur. Satıcı buna muhalif bir arzu beyan etmemiş ise, müzayedeyi idare eden kimsenin, müzayede edilen malı en çok verene ihale etmeğe hakkı vardır." denilmektedir.
Borçlar Kanununun Mülkiyetin intikali başlıklı 231. maddesinde ise; "Müzayede ile menkul bir mal alan kimse onun mülkiyetini ihale anında iktisap eder. Müzayededen alınan gayrimenkulun mülkiyeti ancak tapu sicilline kaydedilmekle alıcıya intikal eder. Müzayede memuru ihalesi satım zabıtnamesinde gösterilen gayrimenkulun alıcı namına tescil edilmesini derhal tapu memuruna tebliğ eder......Cebri müzayedelerin cereyanı sırasındaki ihalelere müteallik hükümler bakidir." Hükmü yer almaktadır.
Sözü edilen 231. madde ile Borçlar Kanunu, eşya hukukundaki esaslardan ayrılmamış; ancak işlemin basitleştirilmesi için bir kısım düzenlemeler getirmiştir.
Diğer taraftan Medeni Kanunun Gayrimenkul Mülkiyetinin İktisabı -1. Tescil başlıklı 633. maddesinde; "Gayrimenkul mülkiyetini iktisap için tapu siciline kayıt şarttır. Bununla beraber işgal, miras, istimlak, cebri icra tarikleriyle veya mahkeme ilamıyla bir gayrimenkulu iktisap eden kimse tescilden evvel dahi ona malik olur.
Fakat tescil merasimi ikmal edilmedikçe temliki tasarrufta bulunamaz." Hükmüne yer verilmiş, 634. maddesinde de; "Mülkiyeti nakleden akitlerin resmi şekilde yapılmadıkça muteber olmayacakları" ifade edilmiştir.
Görüldüğü üzere; taşınmaz malların İhtiyari açık artırma usulü ile satımından, mülkiyet ihale ile değil, ancak tapuya tescille geçer. Bu durumda tescil; artırma memurunun satıma dayanak olan "Satım Zabıtnamesini ( tutanağını )" Tapu Sicil Müdürlüğüne göndermesi üzerine yapılır.
Satımı belirleyen ihale tutanağı kurucu bir fonksiyona sahip olmayıp, açıklayıcı bir belge niteliğinde bir ispat aracı konumundadır. Diğer bir deyimle; Taşınmazın açık artırmayla satılma işlemi cebri artırmadan farklı olarak; kendisine dayanılarak tapuya tescil muamelesinin yapılmasına olanak veren hukuki bir neden, bir ispat aracı olup, mülkiyetin geçişi ise ancak tapuya tescille olur.
Bunun doğal sonucu olarak, ihale yoluyla taşınmazı satın alan kimse ancak mülkiyetin kendisine geçmesinden sonra kullanabileceği hakları, tescil muamelesi yapılmadan kullanamayacağı gibi malik sıfatını da tescilden önce kazanamaz.
Açıklanan nedenlerle davacının dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ihale yoluyla kendisine geçtiği iddiası ile gönderdiği ihtarname süre koruyucu bir ihtar niteliğinde değildir. Dava, mülkiyetin 06/03/1998 tarihinde kazanılmasından önce kiralayan ile kiracı arasındaki akdin bitiminden sonraki 1 aylık süreden çok sonra, 06/02/1998 tarihinde açılmıştır.
Yeni malik sıfatıyla ve eski malikin kira sözleşmesine dayanarak dava açan davacının malik olmadan evvel çektiği ihtar süre koruyucu ihtar niteliğinde bulunmadığına ve ayrıca davacı, kendisinin bayii eski malik Belediyenin kira sözleşmesinin bitiminde 1 aylık süre içinde de dava açmadığına göre davanın süre nedeniyle reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/10/2000 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 03-05-2011, 22:51   #7
av.metinmso

 
Varsayılan

Yeni başlık açmamak için burada soruyorum.
2886 sayılı kanuna göre açık artırma ile milli emlak tarafından satışı yapılan taşınmazın bu satışına ilişkin fesih davası açma imkanı yok mudur?

Yoksa ita amirinin onayından sonra bu ihaleye/satışa ilişkin bir dava açma imkanı var mı?

Şimdiden teşekkürler
Old 04-05-2011, 08:27   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.metinmso
2886 sayılı kanuna göre açık artırma ile milli emlak tarafından satışı yapılan taşınmazın bu satışına ilişkin fesih davası açma imkanı yok mudur?
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda ihalenin feshi için üçüncü kişilerin dava açma usulüne ilişkin düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle genel kurallara göre düşünmek gerekir.
Aşağıda sunulan maddelere göre süresi geçmediyse dava açma hakkınız var. Ama davayı kazanma şansınız var mı? Bunu kendiniz hesaplayınız: İhaleyle menfaatiniz ihlal edildi mi? Davanızda yerindelik denetimi yapılamayacağını da göz önünde bulundurunuz.

Anayasa’nın 125.maddesine göre :” İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”
"Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.”
“Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.”

İYUK’un 2.maddesine göre “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından” dava açılabilir.

İYUK’un 7.maddesine göre “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gündür.”

Saygılarımla
Old 04-05-2011, 09:33   #9
av.metinmso

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda ihalenin feshi için üçüncü kişilerin dava açma usulüne ilişkin düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle genel kurallara göre düşünmek gerekir.
Aşağıda sunulan maddelere göre süresi geçmediyse dava açma hakkınız var. Ama davayı kazanma şansınız var mı? Bunu kendiniz hesaplayınız: İhaleyle menfaatiniz ihlal edildi mi? Davanızda yerindelik denetimi yapılamayacağını da göz önünde bulundurunuz.

Anayasa’nın 125.maddesine göre :” İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”
"Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.”
“Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.”

İYUK’un 2.maddesine göre “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından” dava açılabilir.

İYUK’un 7.maddesine göre “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış gündür.”

Saygılarımla

Özel bir hüküm bulamamam nedeniyle bir bulanıklık oluşmuştu zihnimde, benim hayal meyal düşündüklerimi bir vesikalık fotoğraf gibi net bir biçimde yazdığınız için teşekkür ederim.
Old 05-12-2012, 09:20   #10
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yabancı şirketin cebri ihale yoluyla taşınmaz iktisabı

Zaman ayırıp görüş ve gerekçelerini bildirecek meslektaşlarıma teşekkür ederim.


1.Tapu K.m.36 kapsamındaki bir yabancı şirket, “alacağına mahsuben”, Cebri artırma ve ihale yoluyla bir taşınmaz iktisap etmek zorunda kalsa (İİK.m.134/1), yine de Valilikten izin (Yönetmelik (*), m.4) almak zorunda mıdır?

2.İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla (İİK.m.148 vd. Yönetmelik (*), m1./3), ilamsız takip (İİK.m.42 vd.) arasında, soru bağlamında, bir fark var mıdır? Neden?

(*) : Yönetmelik: “2644 Sayılı Tapu Kanununun 36.ncı Maddesi Kapsamındaki Şirketlerin Ve İştiraklerin Taşınmaz Mülkiyeti Ve Sınırlı Aynî Hak Edinimine İlişkin Yönetmelik”, m.4 (RG.16.08.2012, s. 28386)

Not:

1.“Cebri artırma ve ihalenin hukuksal niteliği satış sözleşmesi değildir. Cebri artırma ve ihale, icra dairesinin kamusal yetkisine dayanılarak gerçekleştirildiğinden, bir cebri icra tasarrufu; yani kamusal nitelikli bir işlemdir” (YİBGK. E. 1952/14, K. 1953/6 ,T. 24.6.1953) (İİK.m.134, 135; TMK.m.706).

2.TMK'nin 705/2; İİK' nin 134/1. maddesi uyarınca, mülkiyet ihale tarihinde kazanılır.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eşim Onsuz Bir Hiç Olacağımı Söyleyip Hakaretler Edip Zaman Zaman Da şiddet Uyguluyor Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 19-05-2009 16:19
Boşanma Davası Açılınca Duruşma Günü Ne zaman Belirlenir,Duruşma Ne Zaman Yapılır? konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 05-12-2007 16:15
Hangi haciz öne geçer? Brusk Meslektaşların Soruları 6 02-11-2007 20:24
Boşanma Kararı Nüfus Kayıtlarına Ne Zaman Geçer? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 06-06-2007 16:28
Müşterek Mülkiyet-Elbirliği İle Mülkiyet-Miras avfehmi Meslektaşların Soruları 2 23-07-2006 22:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14916801 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.