Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mirasın Reddi Hakkında

Yanıt
Old 30-10-2007, 10:47   #1
Av.Kemal

 
Varsayılan Mirasın Reddi Hakkında

değerli meslektaşlarım,aşağıdaki konu hakkında evvelce açılmış bir konu bulamadım.yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.konu şöyle:
-- borçlu A ' nın ,murisinden(babası) intikal edecek miras hissesine olmak üzere tapuda (murisin taşınmaz kaydına) haciz koyduk.
-- borçlu A, mirası kayıtsız şartsız red ettiğine dair karar ibraz etti.
-- murisin eşi /borçlunun annesi sağ. (ek bilgidir)
-- yine de borçlunun miras hissesini satamazmıyım.
-- alacaklıların zararına mirası red yokmudur burada?

sevgi ve saygılarımla.
Old 30-10-2007, 18:19   #2
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan İlgİlİ Yargitay Karari-mİrasin Reddİnİn İptalİne İlİŞkİn Dava AÇilabİleceĞİne İlİŞkİn

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1973/649

K. 1973/888

T. 16.2.1973

• MİRASIN REDDİNİN İPTALİ DAVASI AÇILAMAYACAĞI ( Borçlunun Teminat Vermesi )

743/m.557

ÖZET : Borçlu alacaklıya teminat verirse reddin iptâli hakkında dava açılamaz.
İstek kötü niyetli reddin iptaline ilişkindir.
DAVA VE KARAR : Mevcudu borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarını zarara sokmak maksadıyla mirası red ederse alacaklıları kendilerine teminat verilmedikçe üç ay içindereddin iptâlini isteyebilirler ( MK.557 ). Olayların açıklanması davacıya,hukuki niteleme ise Hâkime aittir. O halde dava dilekçesinin yazılış şekli gözetilerek yukarıda yazılı ilkeler çerçevesinde inceleme yapılması, sonucuna göre hüküm verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen düşüncelerle reddin iptâl olunması Usul ve Kanun’a aykıdır.
Old 30-10-2007, 18:20   #3
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1973/2579
K. 1973/3227
T. 15.5.1973
• MİRASIN REDDİ ( Kötü Niyetli Red )
743/m.557
ÖZET : Kötü niyetli red'den söz edilebilmesi için mirasçının aciz halinde olması şarttır.

Kötü niyetli red'den söz edilebilmesi için, mirasçının mal varlığının borcuna yetmediğinin sabit olması gerekir ( MK. 557 ). Onun için herşeyden önce, davalı durumda bulunan mirasçının red tarihinde mal varlığının, borçlarını karşılamaya yeter olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tesbit edilmesi gereklidir. Bir kişi hakkında icra takibinin uzun süre devam etmesi acze delâlet etmez. Zira, aczin ne suretle gerçekleşeceği icra ve iflâs Kanun’unda da belirtilmiştir ( İ.İ.K.105. 143 ). O halde mahkemece bu çerçevede inceleme yapılmamış olması bozmayı gerektirir.
Old 30-10-2007, 18:42   #4
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan

Sayın Av. İsmail,

ilgili kararlarda da açıkça belirtildiği üzere söz konusu borcuna karşılık teminat göstermeyerek yapılan reddi mirasın iptali için dava açabilirsiniz. Umarım yardımcı olabilmişimdir, iyi çalışmalar.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1972/1487

K. 1973/1439

T. 9.3.1973

• MİRASIN REDDİNİN İPTALİ ( Zararlandırma Amacı )

743/m.557

ÖZET : Mal varlığı borcunu karşılamıyan mirasçı, mirası red ederse, bunun iptâli istenir.
Olayların açıklanması taraflara, hukukî niteleme ise Hâkime aittir. Dava dilekçesinde sıralanan olayların izah şeklinden anlaşıldığı gibi dava, mal varlığı borçlarını karşılamayan mirasçının, alacaklılarını zarara sokmak için mirası red etmesi sebebine değil ( MK. 557 ), red süresi içinde terekeye tesahup edildiği ( MK. 550 ) sebebine dayanmaktadır. O halde yanlış niteleme ile Medeni Kanunun 557. maddesindeki sürenin, 550. madde bakımından red gerekçesi olarak kullanılması yanlıştır. Yapılacak iş, yukarıda belirtilen kanun hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın esası incelenip sonucu uyarınca hüküm tesis etmekten ibarettir. Aksine düşüncelerle ve özellikle nitelemede ve uygulamada yanlışa düşülerek dava reddedilmiş olması Usul ve Kanun’a aykırıdır.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2006/2-464

K. 2006/471

T. 28.6.2006

• MİRASIN REDDİ ( Malvarlığı Borçlarını Karşılamaya Yetmeyen Mirasçı - Alacaklılarına Zarar Vermek Amacıyla Reddederse Alacaklıların Red Tarihinden İtibaren Altı Aylık Süre İçinde Reddin İptali İçin Dava Açabilecekleri )

• MİRASIN REDDİNİN İPTALİ DAVASI ( Alacaklıların Red Tarihinden İtibaren Altı Aylık Süre İçinde Dava Açabilecekleri - Malvarlığı Borçlarını Karşılamaya Yetmeyen Mirasçının Alacaklılarına Zarar Vermek Amacıyla Reddi )

• REDDİ MİRASIN İPTALİ DAVASI AÇABİLMENİN KOŞULLARI ( Malvarlığı Borçlarını Karşılamaya Yetmeyen Mirasçının Alacaklılarına Zarar Vermek Amacıyla Reddi - Alacaklılara Yeterli Güvence Verilmemesi )

• SÜRE ( Mirasın Reddinin İptali Davası - Alacaklıların Red Tarihinden İtibaren Altı Aylık Süre İçinde Dava Açabilecekleri )

4721/m. 609, 617

743/m. 557

ÖZET : Davacı, ilama dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibine geçmiş, borçluya annesinden intikal edecek olan taşınmaza haciz koydurmuş, borçlunun mirası reddetmesi üzerine reddin iptali talebinde bulunmuştur. Malvarlığı borçlarını karşılamaya yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklılar kendilerine yeterli güvence verilmediği takdirde, red tarihinden itibaren altı aylık süre içinde reddin iptali için dava açabilirler. Eldeki davada, red beyanı ile davanın açıldığı tarih arasında altı aylık hak düşürücü süre geçmiştir. Bu durumda davanın reddi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 8. Aliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 07.04.2005 gün ve 2004/461 - 2005/157 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2 Hukuk Dairesi'nin 12.09.2005 gün ve 2005/9178-11843 sayılı ilamı ile, ( ...Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesi "mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi sözlü veya yazılı red beyanını bir tutanakla tespit eder" hükmünü içermektedir. Red beyanı mahkemeye 24.03.2004 günü yapılmıştır. Bu tarihten itibaren davanın açıldığı 27.09.2004 tarihine kadar Türk Medeni Kanunu'nun 617/1. maddesindeki altı aylık hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü süre mahkemece re'sen nazara alınır. Davanın hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır... )
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Davacı vekili, ilama dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibinde bulunmuş, davalı borçlunun annesinden intikal edecek taşınmazı üzerine haciz koydurmuş; davalının mirası Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesi uyarınca reddetmesi üzerine reddin iptalini talep etmiştir.
Davalı, amacının mal kaçırmak olmadığını, davanın reddi gerektiğini cevaben bildirmiş; mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm özel dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Yerel mahkeme ile özel daire arasındaki uyuşmazlık, Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesindeki altı aylık hak düşürücü sürenin, mirasçının mirası red beyanında bulunduğu tarihte mi, yoksa mahkemece reddin tesciline karar verildiği tarihte mi işlemeye başlayacağı noktasında toplanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesi hükmü "...mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı bir beyanla yapılır.
Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Sulh hakimi, sözlü veya yazılı red beyanını bir tutanakla tespit eder..." biçiminde düzenlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesi ise "malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, red tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali için dava açabilirler..." hükmünü içermektedir.
Eski kanunun mirasın reddini düzenleyen 557. maddesinde, mirasın reddine karşı reddeden mirasçının alacaklılarının üç ay içinde itiraz hakları olduğu kabul edilmişti. Yeni kanunun bunu karşılayan 617. maddesi, bu süreyi altı aya çıkarmıştır.
Bu madde ile getirilen ikinci önemli yenilik, redde itiraz süresinin hangi tarihten itibaren işlemeye başlayacağının hükme bağlanmış olmasıdır. Maddeye göre altı aylık redde itiraz davasını açma süresi "red tarihinden itibaren" başlayacaktır. İsviçre Medeni Kanunu'nun bu maddeyi karşılayan 578. maddesinde böyle bir değişiklik yapılmamıştır.
Yeni kanun bu eksikliği gidererek itiraz süresinin "red tarihinden itibaren" işlemeye başlayacağını kabul etmiştir ( Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu, Miras Hukuku, 2006 baskı, s. 256 ).
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olayda davalı, İzmir Abkamı Şahsiye 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne 24.03.2004 günü red beyanında bulunmuştur. Anılan mahkemece bu beyanın 29.03.2004 günü tesciline karar verilmiş; görülmekte olan dava, 27.09.2004 günü açılmıştır.
Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesinin açık hükmü karşısında red beyanı ile davanın açıldığı gün arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi
Old 30-10-2007, 19:17   #5
üye19870

 
Varsayılan

Değerli meslekdaşım, borçlunun teminat vermemesi durumunda siz bunun için 6 aylık süre içerisinde iptal davası açabilirsiniz.
Old 09-11-2007, 16:10   #6
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan 6 aylik surenin başlangıcına ilişkin

Sayın Av. İsmail,

Burdaki 6 aylık süre -Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesi "mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi sözlü veya yazılı red beyanını bir tutanakla tespit eder"- gereğince mahkemeye yapılan mirası red başvurusundan itibaren işlemeye başlar ve bu süre hak düşürücü süredir. Eklediğim kararlardan YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2006/2-464 K. 2006/471 T. 28.6.2006 kararı sorunuzun karşılar niteliktedir. İyi çalışmalar dilerim
Old 27-11-2010, 16:43   #7
Av.N.Artagan

 
Varsayılan 6 aylık sürenin başlangıcı konusunda

HGK .kararı için teşekkürler.Ancak alacaklı borçlunun miras hakkı bulunduğunu yeni öğrenmiş ve 6 aylık dava açma süresinin bitmesinden çok sonra borçlunun miras hakkı bulunan taşınmazına haciz koydurmuş ise yine de 6 aylık hakdüşümü süresinden bahsedilebilir mi?
Old 09-02-2011, 20:41   #8
tiryakim

 
Olumlu Mirasın Reddinin İptali davası rededilirse Davalı Yararına vekalet ücreti

Mirasın reddin iptali davasında görevli mahkeme alacağına tutarına göre belirlenmektedir.
Bu konuda Yargıtay 2.HD kararı aşağıdadır.;

Alıntı:
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/7924
Karar: 2009/11438
Karar Tarihi: 11.06.2009

MİRASIN REDDİNİN İPTALİ DAVASI - GÖREVLİ MAHKEMENİN ALACAĞIN TUTARINA GÖRE BELİRLENECEĞİ - GÖREVİN YARGILAMANIN HER AŞAMASINDA KENDİLİĞİNDEN DİKKATE ALINACAĞI - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Bu açıklamalar karşısında görev yönü düşünülmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.

(4721 S. K. m. 617)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesine dayalı "reddin iptali" davasıdır. Mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkeme alacağın tutarına göre belirlenir. İcra dosyasına göre davacının dava tarihindeki alacağının 417.550 TL. (YTL.) olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda görev Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.

Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Bu açıklamalar karşısında görev yönü düşünülmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 11.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.

Peki ;

Davacı tarafın açtığı Mirasın Reddinin İptali davası rededilirse , davalı vekili yararına vekalet ücreti nispi mi maktu mu olur ? Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.
Diğer sorumda Mirası rededen mirasçılar 3 aylık süre geçtikten sonra mirası redederlerse sonuç ne olur ? Mirasçıların mirası redetme süresinin başlangıcı nedir ?Bu süre nasıl belirlenir ?

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mirasın reddi Av. Nurgül Meslektaşların Soruları 8 24-01-2009 14:22
mirasın reddi avbf Meslektaşların Soruları 3 04-10-2007 17:12
Mirasın Reddi av.sertan Meslektaşların Soruları 4 10-05-2007 20:59
Mirasın Reddi a.lawyer Meslektaşların Soruları 9 06-12-2006 09:33
mirasın reddi av.selcukacar Miras Hukuku Çalışma Grubu 7 16-09-2006 09:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06640601 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.