Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Savcının görevi "suç isnat etmek" mi, yoksa "suç ispat etmek" mi olmalı?

Yanıt
Konu Notu: 6 oy, 3,83 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-05-2006, 15:44   #1
sibelniko

 
Soru Savcının görevi "suç isnat etmek" mi, yoksa "suç ispat etmek" mi olmalı?

Türkiye'de adalet mekanizması alt yapısının yetersiz olması savcıların görevlerini etkiliyor mu? Etkiliyorsa, ülkemizde savcılar "suç ispat" etmek yerine "suç isnat" ediyor diyebilir miyiz?
Old 22-05-2006, 19:04   #2
zekeriya.gunal

 
Varsayılan

Türkiyede adalet mekanizmasının alt yapısının yetersiz olması sadece savcıların değil hukuk uygulayıcısı hakim avukat ve adaletin tecelli etmesinde rol alan diğer katip mübaşir gibi kişilerin de görevlerini aksatacaktır.
Fakat gerekçe ne olursa olsun alt yapı yetersizliğinin arkasına sığınıp bu görevden kaçan,sadece suç isnat eden savcıların bu camiada barınması zordur.sistem zaten böyle bir savcı hakim yada avukatı kendi içinde barındırmayacak içinden atacaktır.savcının görevi tüm olumsuz şartlara rağmen suç ispat yada isnat etmek değildir.şüphelinin aleyhine olduğu kadar lehine olan delilleri toplamak bunu da iddianamesinde belirtmektir.
Öyle bir durum ki tam ve yeterli şekilde delil toplamadan bir kişinin cezalandırılması amacıyla kamu davası açan savcı eğer aynı duruşmaya katılır ve sanık lehine yeni deliller ortaya çıkarsa bu durumda da sanığın beraat etmesini talep etmek zorunda kalacaktır.Suç isnadı yada ispatı sözkonusu olmayıp şüphelinin suçsuz olduğunun da ispatı savcıya aittir.
Old 22-05-2006, 21:57   #3
melih_zdemir

 
Varsayılan

Bence her ikisi de savcının görevi olmalı.Böyle bir ayırım yalnıstır
Old 23-05-2006, 07:28   #4
ottomann

 
Varsayılan

Konuyu açan arkadaşa teşekkürler.

Güzel ve tartışılması gereken bir soru. Ne yazık ki ülkemizde ve özellikle hukuk sistemimizte, temel konular tartışılmıyor, bir çözüm getirilmiyor.
Old 23-05-2006, 10:06   #5
sibelniko

 
Varsayılan

Sayın Zekeriya Gunal sizin söylediğiniz gibi "tam ve yeterli şekilde delil toplamadan bir kişinin cezalandırılması amacıyla kamu davası açan savcı" delillerini tamamladıktan sonra davayı açsa daha iyi olmaz mı? Eğer böyle yaparsa zaten davayı açamayacak; çünkü, bir bakacak ki ortada delil yok!
Savcılar, soruşturma sırasında ismi ilk geçen kişiye dava açıp delilleri mahkeme sırasında toplama alışkanlığından vazgeçmeliler.
Old 24-05-2006, 00:48   #6
zekeriya.gunal

 
Varsayılan

orada ince bir fark var sayın sibel........açarsa savcı.... zorunda kalacaktır..zorda kalmamak için de açmayacaktır.zaten bir savcı için en zor durum budur..cezalandırılması amacıyla dava açtığı kişinin beraatini talep etmek. cmk yeni bir müessese getirdi İDDİANAMENİN İADESİ..Bu durumda yeterli delil yoksa zaten iddianame iade edilecektir.. artık savcılarımız daha bilinçli ve daha duyarlıdır..SAYGILAR
Old 28-05-2006, 01:24   #7
Tria

 
Varsayılan Hem ispat,hem isnat

Sayın Günal'ın da dediği gibi iddianamenin iadesi müessesesinin kabulü ,savcılarımızı dosya tekemmül etmeden dava açma düşüncesinden uzaklaştırdığı uygulamalarla da sabittir.Ana konuya dönülecek olursa benim fikrim savcının görevinin hem suç isnat etmek olduğu,hem de suç ispat etmek olduğudur. Şöyle ki savcı suç şüphesi üzerine soruşturma yapar ve mevcut delil durumuna göre cezalandırılması talebiyle şüpheliye suç İSNAT ederek davasını açar.Ama şu da vardır ki savcının tüm delilleri toplamadan yahut başka bir ifade ile soruşturmayı layıkıyla yapmadan dava açması karşısında iddianamesinin de iade edilebileceği düşünülürse,olayla ilgili tüm lehe -aleyhe tüm delilleri toplayarak yargılamanın kısa sürede bitmesi düşüncesiyle (şu anki mantık tek celsede bitirilebilmesi esası) dava açma kararını vermekle aslında kafasında şüpheliyi mahkum ettiğinden bu da bir bakıma yargılanacak olanın suçlu olduğunu İSPAT etmiş olmaktır.(olmalıdır)
Old 28-05-2006, 15:28   #8
filozof

 
Varsayılan

Cumhuriyet Savcıları, suçun vasfı niteliği ve yeterli delil toplanmadığı takdirde iddianame hazırlayamaz, ki soruşturma evresinde yeterli delil toplanmadığı takdirde iddianame düzenlenirse ilgili mahkeme iddianameyi iade eder. Sn.Sibelniko'nun delilleri mahkeme değil savcılık soruşturma esnasında toplanmalıdır tavsiyede bulunmuşlardır. Zaten 5237 Sayılı Yeni TCK'ya delilleri toplamak işi Savcılığın görevidir. Cumhuriyet Savcıları bütün delilleri topladıktan sonra iddianame düzenlerler. Aksi takdirde mahkeme CMK 172. maddesine göre İDDİANAMEYİ veya Fezlekeyi iade etmektedir. Şayet isnat olunan bir suç var ise şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olup olmadığına dosya muhteviyatı ve delil niteliğine göre karar verilir.Saygılar.
Old 29-05-2006, 10:45   #9
Av.Göksel KUŞCU

 
Varsayılan

filozofun dediği cok yerindedir. savcı bütün delilleri topladıktan sona kamu adına dava açılmasını talep edebilir. savcı lehe ve aleyhe olan durumları göz ardı etmemesi gerekir.
Old 20-10-2007, 15:02   #10
O.Özcan

 
Varsayılan

Arkadaşlar yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'yla ülkemizde savcıların görevi hem suç isnat olup, hem de isnat ettiği suçu ispat etmek olmuştur. Zira kişisel davacılık sistemi bu yasayla epeyce zayıflatılmıştır. Dolayısıyla kamunun yararını, güvenliğini ve vatandaşların haklarını gözetmek savcının işi haline gelmiştir. Nitekim CMK'nın 170 ve 175. maddeleri incelendiğinde mesele açıkça anlaşılacaktır.
Old 25-10-2007, 15:12   #11
av_sibelll

 
Karar

Her ne kadar savcıların görevlerinden birisi hem suç isnadı ve ardından da isnat ettiği bu suçu ispata yönelik olsada bazı durumlarda savcılarımız yeterli delilleri toplamadan dava açmaktadırlar. Cmk açısından delil mahiyetinden olmayan yazılı delil başlangıcı kabul edilen ses bantları, resimler delil mahiyetinde kabul edilmekte ve aslında suçlu olma olasılığı düşük olan bir insanın mahkumiyetine yol açmaktadır. Bu nedenle savcılarımızın yeteri kadar DELİL topladıktan sonra dava açmaları gerekmektedir. Zira ceza hukukunun yaptırımı daha büyüktür. insaların özgürlüğünden mahrum edilmesi sonuçlarını doğurabilmektedir.
Old 25-10-2007, 16:55   #12
O.Özcan

 
Varsayılan

Suçu tamamen savcılara yıkmakta yanlış, Cumhuriyet Savcılarının şüpheli lehine ve aleyhine delil toplamak vazifeleri olmakla birlikte bu vazifeleri soruşturma evresiyle çerçevelendirilmiştir. Kovuşturma evresinde Yargılama makamı olan mahkemeler Cumhuriyet Savcılarının sundukları iddianameleri mevzuata uygun bir şekilde reddetme yetkise sahiptir. Sonuç itibariyle Ceza Muhakemesi bütünüyle bir hiyerarşi silselesidir.
Old 28-11-2007, 19:44   #13
abdurrahman altay

 
Varsayılan

bu sorunun cevabı zaten tartışmasızdır ancak mahkemelerin iddianame iade yetkileri ile gelen cmk yeniliği son değerlendirmeyi yapan üst mahkemeler ve yargıtay tarafından yeni yasanın ruhu yeteri kadar gözetilmeden karara bağlanıyor.bu nedenle yasa yeni ama uygulama hala eski
Old 25-12-2007, 18:53   #14
Utkuhan Demirbozan

 
Varsayılan

Savcı sanığın lehine ve aleyhine olan her türlü olguya dayanmalıdır...kural bu olunca görev de isnatın yanında ispat doğrultusunda davranmak olacaktır...suç unsurları gerçekleşmedi ise ispat olanaksızlaşacağından bu halde sadece isnat edilen durumu aydınlatma görevi olduğunu düşünüyorum...
Old 26-12-2007, 23:22   #15
Av.Barış

 
Çözüm

Savcının görevi suçu isbat etmektir.Bunun için kanun savcıya geniş yetkiler verip adli koluğu savcının denetimine vermiştir.Adli kolluk görevlileri savcının denetiminde suçu araştıracaktır..
Fakat savcı sayısındaki yetersizlikler nedeni ile savcılara suç isbat etmek yerine suç isnat etmek daha kolay gelmektedir.Savcılar elindeki dosyaları bir an önce bitirebilmek için yeterli araştırma yapmadan(dosya sayısının fazlalığı) iddianameyi hazırlayıp ilgili mahkemelere göndermektedir.(Tabi bu bütün dosyalar için geçerli değil.)
Mahkemelerde İddianamenin iadesi kararı vermeyip kabul kararı vermektedir.
Size CMK görevlendirmesi sonucu girdiğim dosyalardan 2 örnek vermek istiyorum.
A işyerine gece hırsız girerek elektronik eşyaları çalmıştır.
Hırsızlık burosu ekipleri olay yerinde parmak izi bulamamış.Olay gece olduğu için Tanık da yok.
İşyeri sahibinin ifadesi olaydan 1 gün önce şüpheli bir kişinin işyerinden bilgisayar almak için geldiğini ve fiyat sorup gittiğini ifade etmektedir.O kişiyi bulup yakalıyorlar.İşin ilginç yanı hakkında nitelikli hırsızlıktan dolayı dava açılıyor.Ve bu dava ocak ayının ortasında sona erecek.
2. örnek benzeri.(Benim dosyam değil ama duruşma beklerken gördüm)
X okulunda hırsızlık oluyor.Müdür öğrencileri toplayıp şüpheli gördüğü kişileri(deyim yerindeyse üstü başı iyi olmayan öğrencileri) polise bildiriyor.Ve bunlar hakkında da çocuk mahkemesinde dava açılıyor.Olayı gören duyan yok.Parmak izi felanda yok.Müdür tanık olarak çağrıldı ve "ben görmedim,sadece şüphelendiğim kişileri polise verdim" diyor.
Şimdi hepimiz hukukçuyuz.Hukuk fakultesi 1.sınıf öğrencisi bile bu dosyalardan beraat kararı çıkacağını bilir.Bu davayı açan savcıda bunun sonucunu herhalde bilir.Ama komik olan bu davayı açmaları ve mahkemelerinde iddianameleri kabul etmeleri.
Dosya sayısının fazlalığından artık iddianamelerin hazır formlar vasıtasıyla kalem görevlileri tarafından kabul kararı verilmektedir.
Türkiye deki ceza davalarının sadece %7'sinin mahkumiyetle sonuçlandığını düşünecek olursak neden bu oranın bu kadar düşük olduğu ortaya çıkacaktır.
Bizim hocamız bir ülkenin hukuk sisteminin gelişmişliği adliyeye gelen dosyların ceza ile sonuçlanma oranıyla doğru orantılı olduğunu söylemişti.
Yukarıda anlatmış bulunduğum dosyalardan binlercesi ülkemizde mevcuttur.Bence bu iddianamenin iadesi maddesini mahkemelerin titizlikle uygulaması savcıların bu tür davaları artık daha titizlikle açmaları sonucunu doğuracak ve savcılar artık suç isnat etme yerine suç isbat etme yükümlülüğüne girecektir.
Saygılar..
Old 01-01-2008, 22:43   #16
ŞEMİSTAN

 
Varsayılan

Bizdeki Savcıların görevi herkesin bildiği gibi yasaların ihlali sözkonusumu değilmi gözlüğüyle bakmak ancak yasalar insanları korumak için vardır. Suç isnadı veya ispatı gereken hallerin çok keskin bir çizgi olduğu unutulmadan. Bir Konunun dava aşmasına gelmeden davanın sonucunu çok iyi kestirerek çalışma yapan bir kurum olması yerindedir ancak dosya kapatmak için yapılan işlemler suç isnadı şabesinden kurtulamaz.
Old 04-01-2008, 02:12   #17
kocabey

 
Varsayılan aşk üzerine yazınız

sayın günal, öncelikle merhabalar, bir ara aşk üzerine bir yazınızı okumuştum bu sitede. merak ettiğimden soruyorum bağışlayın lütfen. Acaba; aşkınızı Ankara'ya gitmeme veyahutta orada avukatlık yapmama noktasında ikna ettiniz mi ? hoşçakalın...
Old 16-01-2008, 15:53   #18
Av.AE

 
Varsayılan

Savcı sanığın lehine ve aleyhine olan tüm delilleri somut olayın aydınlanması için toplamakla mükelleftir. Ancak ülkemizde ekseriyetle sadece sanık aleyhine delilleri toplayıp, suç isnat etmektedir. Oysa elbette ki görevi suç ispat etmek olmalıdır. Bu tartışmayı savcıların oturduğu konumdan, oturduğu konumun yüksekliğine kadar haklı olarak uzatabiliriz...
Old 26-02-2008, 18:10   #19
aydın5610

 
Varsayılan

hukuk;avukatı,hakimi, savcısı ve diğer tüm adliye çalışanları ile bir bütündür.Adaletin devletin temeli olması için lütfen herkes her olayı çok dikkatle incelesin silahların eşitliği ilkesi ihlal edilmesin ve en önemlisi de iddialar geniş düşünülerek ileri sürülsün bunlara uyulursa adalet her zaman devletin temeli olacaktır.SAĞOLUN
Old 05-10-2008, 11:21   #20
addemzeki

 
Varsayılan

savcılarımıza intikal eden olayalara göre, hem delil tespiti yapar hem tespit edilen delillere göre suç isant ederler, ancak topladığı delilere göre de suç isant edilip edilmediği hususunda da karar vereme yetkisine de sahiptir.
Old 13-09-2013, 09:59   #21
symara

 
Varsayılan

Savcının görevi hem suç isnat etmektir hem de suçu ispat etmektir diyen arkadaşlarıma ve meslektaşlarıma katılıyorum.
Biraz açıklamak gerekirse; isnat kısmı için: savcı kamu adına davaları açan mevkidir ve bir suçu bir kimseye isnat etmeden bu görevini gerçekleştirmesi imkansız bir hal alacaktır.
ispat bölümü için ise: savcı araştırması sonucunda ilgili ve doğru delilleri bulup,ortaya koymak zorundadır. bu da savcının görevini yapmasında ilke olarak ortaya çıkmaktadır.
Old 30-09-2013, 08:43   #22
Av.Hatice Sarıbardak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sibelniko
Türkiye'de adalet mekanizması alt yapısının yetersiz olması savcıların görevlerini etkiliyor mu? Etkiliyorsa, ülkemizde savcılar "suç ispat" etmek yerine "suç isnat" ediyor diyebilir miyiz?

Cumhuriyet Savcıları soruşturma sonucunda şüphelinin suçu işlediğine dair yeterli(tutuklamada olduğu gibi kuvvetli veya gözlem altına almada olduğu gibi makul şüphe değil)delil elde derse kamu davasını açar.Yeterli delil suçun işlendiğinin ispatı olmadığı gibi hukuki temelden yoksun suç isnadı anlamına da gelmemektedir.Yeterli delil varsa kamu davası açılır,kovuşturma evresinde ortaya çıkacak yeni deliller çerçevesinde beraat,mahkumiyet,ceza verilmesine yer olmadığı gibi kararlarla dava sonuçlandırılır.Ceza yargılamasının temel amacı maddi gerçeğin ortaya konulmasıdır,bu sebeple iddianamenin tanzimi için ne tek başına suç isnadı ne de tek başına suç ispatı... her ikisi de kanunun sözüne ve ruhuna aykırıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
"İçtihat Uyuşmazlığı" Varsa Gidermenin Yolu Nasıl Olmalı VARTO'LU İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 11 30-12-2015 16:43
"Zamanaşımı"olmalı mı ? olmamalı mı? Viyola Hukuk Sohbetleri 12 26-02-2008 23:46
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 26 28-07-2007 20:47
FSEK anlamında"eser"; "Mezdeke"oryantal grup adı ve oluşturdukları karakter eser mi? Aslı Hukuk Soruları Arşivi 6 27-12-2006 01:32
Gelin, Şu "ilk Adımı" Atalım Artık;"stajyer Avukatların Sosyal Güvenlik Sorunları&quo metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 0 05-03-2003 15:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06518507 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.