|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
20-09-2008, 13:00 | #1 |
|
Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılmasına dava açıldı
İzmir Barosuna kayıtlı stajyer avukat bayram tatilinin uzunluğu konusunda girişimde bulundu.
Bayram tatili davalık oldu Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA) İZMİR Barosu'nun stajyer avukatlarından Tolga Küçük, Türk hukuk sisteminde kamu görevlilerine ülke çapında idari izin verilebileceğine dair yasal düzenleme olmadığı halde, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılmasının yasal olmadığını öne sürerek, kararın iptali için Danıştay'a gönderilmek üzere Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Stajyer avukat Küçük, ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması için değil ekstra tatil, cumartesi günleri bile çalışılması gerektiğini belirtti. İzmir Barosu'nun stajyer avukatlarından Tolga Küçük, Bakanlar Kurulu tarafından ‘idari izin' adı altında Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılmasına tepki gösterdi. Danıştay'a gönderilmek üzere Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı'na dava dilekçesini veren vuran Küçük, Türk hukuk sisteminde kamu görevlilerine ülke çapında idari izin verilmesine olanak sağlayacak yasal düzenleme olmadığını savundu. Gelişmekte olan bir ülke olarak tatilleri uzatma yerine kısaltma, tüketici değil üretici toplum yaşantısına geçmek gerektiğini anlatan Tolga Küçük, ekonomik anlamda sanayici ve diğer işverenlerin işçisine ücret ödeyip, karşılığında hiçbir üretim elde edemeyeceğini belirtti. Tolga Küçük dava dilekçesinde, her yıl Türkiye'de 125- 140 gün tatil ortalaması olduğunun gerçek olduğunu, idari izin kararının, telafisi imkansız zararlar ortaya çıkarmadan, bir an önce yürütmesinin durdurulmasını ve bu idari işlemin iptal edilmesini istedi. Gelişmiş ülkelerde hiç rastlanmayan bu tip uygulamaların, henüz gelişmekte olan ülkemiz için çok lüks olduğunu dile getiren Küçük, sosyal yönden bakıldığında, geçiken adaletin adalet olmayacağı ilkesi doğrultusunda, ihtiyati tedbir ve tespitler bir yana, heyet oluşturulamayacağı için tutuklu bulunan mahkumların tutukluluk hallerinin bile incelenemeyeceğini belirtti. Tolga Küçük, geleneklere göre bayramların büyük ve küçükler arasında iletişim yoğunluğu beklentisi yarattığını ancak, uzun izinlerin tatil havasına sokup, uzak yerlere giden insanların bayramın beklentisi içinde olan toplumda büyük sosyal çöküntü yarattığını da söyledi. Bu uygulamalar yüzünden zamanla törelerin bile yok olacağını öne süren stajyer avukat Tolga Küçük, bugünkü hükümetin bayram tatilini, daha önce piyasa ve iş düzenini kötü etkileyeceği düşüncesiyle uzatmadığına, aynı gerekçelerin halen var olmasına rağmen bu sefer uzatıldığına dikkat çekti. Tatillerin uzun sürmesi nedeniyle uzak yerlere gitmeyi düşünen insanların, trafik terörüne kurban gittiğine dikkat çeken Avukat Tolga Küçük, en son 9 güne uzatılmış tatilde, ülke genelinde trafik kazasında 153 kişinin öldüğünü, 383 kişinin yaralandığını, günümüzdeki savaşlarda bile bu kadar kısa sürede böyle kayıplar verilmediğini dile getirdi. Bu uygulamanın aynı zamanda Anayasa’nın eşitlik ilkesine de ters düştüğünü iddia eden Küçük, onbinlerce polis, doktor ve sağlık personelinin kanunen zaten böyle bir hakları bulunmadığına da değindi. Kaynak : milliyet |
20-09-2008, 13:38 | #2 |
|
1 Mayıs'ın tatil olup olmamasında hükümet sözcüsü ,nerden baksanız 2 katrilyon zarara uğrarız ,derken acaba ne değişti de 9 gün tatili hak ettik?
|
20-09-2008, 17:20 | #3 |
|
Eskiden bayrarım 3 günü boyunca hiçbir yer açık olmaz her insan bayramı doyasıya kutlardı.Ama zaman değişti. artık bayramın 1. günü bile insanlar dükkanlarını,işyerlerini açık tutup çalışmaktadır.bayramı 1 gün bile yaşayamayanlar varken Bayramın 9 gün olması sadece öğrencilere ve kamu personeline yarayacaktır.
|
20-09-2008, 23:00 | #4 |
|
Devlet, ücretinin kendisinin verdiği çalışanına ücretinden kesinti yapmadan çalışmama hakkı veriyor. Bunu bir işçi işveren (devlet-memur) ilişkisi olarak gördüğümüzde işçi lehine bir durumdur. Zira bu yolla çalışan aynı parayı daha az çalışarak kazandığından ücret artmış olur.
Yargı ise yerindelik değil, sadece hukukilik denetimi yapabilir. Benim "kişisel" görüşüm şudur ki, biz millet olarak olağanüstü bir süreç yaşamıyoruz. Bu sebeple, bireylerin refahını toplum refahına feda etmeyi gerekticek bir durum olduğunu sanmıyorum. Bireylerin ne kadar ve nasıl tatil yaptığı, yapabildiği o toplum refah düzeyi hakkında GSMH'dan daha önemli bir göstergedir. Saygılarımla, |
21-09-2008, 13:08 | #5 |
|
Üretmeden, tatil yaparak gelir sağlamak ne kadar acıklı bir durum. Bireysel refah ne işe yarar ki ülke daha çok dışa bağımlı hale geldikçe. Bunca iç-dış borcumuz varken 9 günlük tatil, çok sevindirici bir gelişme olmasa gerek !! Stajyer avukatı kutluyorum..
|
21-09-2008, 15:34 | #6 |
|
Resmi Gazete'yi taramama rağmen ilgili Bakanlar Kurulu kararını bulamadım.
|
21-09-2008, 19:30 | #7 |
|
Sayın meslektaşımıza böyle bir girişimde bulunduğundan dolayı teşekkürlerimi sunar bu gibi durumlarda her türlü desteğe hazır olduğumu şahsım adına beyan ederim. Yüreğine sağlık derim Sn. Tolga Küçük'e.
SAYGILARIMLA. |
21-09-2008, 20:55 | #8 |
|
Düz mantıkla olaya baktığımızda bile, yıl içinde geçirilen tatil günlerinin, çalışılan günlere yük olacağı çok açıktır. Bunun anlamı şudur: Bir işveren, işyerine ait sabit giderleri tatil de olsa çalışma günü de olsa ödemek zorundadır. Bir ay 30 gündür, 9 günlük bir tatil ise ayın 1/3'üdür. Neticede 9 günlük tatil, bir işverenin bütün hesaplarını alt üst edecek bir süredir.
Diğer yandan üretmeden bir yaşam olamaz. Az üretip, çok yiyen bir toplum her zaman kaybeder. Tıpkı bizim ülkenin hep kaybettiği gibi... Tüm bunlara rağmen açılan davayı anlamsız bulduğumu, asıl davayı milletin sinesine yöneltmek gerektiğini belirtmek istiyorum. |
21-09-2008, 20:59 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Milletin sinesi halen bana husumet tevcih etmeyin de kimi hasım gösterirseniz,gösterin anlayışını sanırım muhafaza etmektedir. |
21-09-2008, 22:56 | #10 |
|
Bir çok üyemiz Avukat olduğu gibi işveren de.
Bir de şöyle bakalım: İşçi pazartesi günü sabah 8'de gelecek, 12'de çıkacak. Sabah en az yarım saat çay, gazete, yerleşme vs ile geçecek. Öğlene doğru da, toparlanayım, bayramlaşayım vs... En fazla 2-3 saat çalışacak. Zaten o gün tatil olmasa da bir çok sektörde iş yoğunluğu çok az olacak. Ve işveren ücret dışında, muhtemelen yol parası verecek, yemek parası verecek, işyerinin elektrik, su vesair tüketimi olacak... Belki işveren de kazançlıdır bu durumdan? Uzun tatilin sebebi 3,5 gün olan bayram tatilidir, 1,5 günlük idari izin değil! Üretmeden tüketmek olmaz tabi. Zaten tatil de işsizlere değil, çalışanlara veriliyor. |
22-09-2008, 00:00 | #11 |
|
birkaç fikir
Dava gerekçeleri mantıklı gibi görünse de olaya sadece işveren açısından bakılmış ve resmi tatillerle ilgili kanun gözardı edilmiş ayrıca olmaması gereken trafik sorunu da bahane edilmiş.Yani şöyle:biz gelişmekte olan bir ülkeyiz ve çok çalışmalıyız.evet bunu kabul ettik, bunun çözümü çalışamayan,iş bulamayan binlerce insanı çalışma hayatına dahil etmek değil midir.Yani sorun çok üretememe sorunu değil, iş alanının kısıtlı olması emek arzının fazla olması, varolan iş alanlarında az sayıda işçiyi yoğun ve yorucu çalıştırma sonucu en yüksek karı elde etmektir.Bu durumda zenginlerimiz avrupa zengin standartlarında iken çalışanlarımız avrupa çalışan standartlarının kat be kat altındadır.
Tatillerde insanlar uzak yere gidiyor kazalarda ölüyor demek te mazeret olamaz.Bilindiği gibi ülkemizde Japonya gibi ülkelerde olan hızlı trenler faaliyete geçirilmek istenmiş fakat bazı oto firmaları buna karşı çıkarak engellemiştir.Yani çözüm yok değildir. Tüketici değil üretici toplum olmaktan da bahsedilmiş dava gerekçesinde.Aslında bu da bir marifet değil.Toplum hem üretmeli hem de tüketebilmelidir.Gerçekten üretenlerin tüketme imkanlarının son derece sınırlı olduğunu da görmek gerekir. |
22-09-2008, 00:12 | #12 |
|
Sayın Üyeler
1- Bu bir tatil ilanı değil, idari izindir. İdari izin tatil değildir. İdari izinlerde resmi daireler açık kalır, işlem yapacak yeterince memur bulunur fakat diğer memurlar idari izinli sayılır. İdari izinler kamuda çalışanları kapsar, özel sektördeki işçi işveren ilişkilerini kapsamaz. Fırınlar yine ekmek çıkaracak, dükkanlar yine açık kalacaktır. Fabrikaların durmayacağı da bellidir. 2- Hakimler, savcılar zaten her gün evlerine iş götürmekteler. İcra Müdürlüklerinde çalışanlar zaten her gün fazla mesai yapmaktalar. Bu nedenle bir buçuk günlük fazladan izin bir dinlenme fırsatı olmayacak, belki ancak sıkışık işleri temizlemekte bir nebze yararlı olacaktır. Temizlik işi yine adalet bekleyenlerin işinin görülmesi demektir. Bu uzun tatil adliyenin işini yavaşlatmayacaktır. Adliyenin işi zaten yavaş yürümektedir. Kesinleşmesi birkaç yıl süren davalarda bir buçuk günlük duraksama zihinlerde duraksama yaratmamalıdır. Gözaltılar ve tutuklu işler için nöbetçi hakim savcılar görev başında olacaktır. 3- Davacının dava açabilmesi için iptalini istediği karar nedeniyle menfaatinin ihlal edilmiş olması gerekir. (Bakınız İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 2) Stajyer Avukat olan davacının hangi menfaatinin, nasıl ihlal edilmiş olduğu dilekçesinde açıklanmaya muhtaçtır. Bence bu dava usulden ilk incelemede redde mahkumdur. (Bu paragraf Sayın Kemal Yıldırım'ın aşağıdaki 15 nolu mesajındaki haklı ve yerinde uyarısı üzerine düzeltilmiştir. Sayın Kemal Yıldırım'a teşekkür ederim.) 4- Dilekçedeki en önemli iddia trafik kazalarındaki artıştır. Ama aynı uğursuz kaza sayısı idari izin olmasa da sadece bayram tatli nedeniyle yine ortaya çıkacaktır. Yüksek kaza sayısı izin yüzünden değil, bayram tatili nedeniyledir. Şimdiden kazasız, belasız, huzurlu, mutlu, iyi bayramlar dilerim. Saygılarımla |
22-09-2008, 08:58 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bakın işte çözüm burada. Tatili, işsizlere tanısa bu devlet zaten genel tatil havası doğar... 20.000.000 İşsizin olduğu bir ülkede 20.000.000 kişi de öğrenci ise bal gibi genel tatil olur... |
22-09-2008, 09:03 | #14 |
|
Ülkemizde bu kadar tatil olmasına ben de karşıyım.Kurban bayramındada buna benzer bir uygulama muhtemelen olacaktır.Devletimizin kalkınması bence uzun tatillerde değil tatili tatil gibi yaşayıp mesai günlerinde de mesainin hakkını vermekten geçiyor...
|
22-09-2008, 18:33 | #15 |
|
Aynanın diğer yüzü.
Öncelikle değerli meslektaşım sayın Küçük'e sağduyusundan dolayı şahsım adına teşekkür ederim.Ancak unutmamak gerekirki,muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak öncelikle toplumsal içgüdü ve oto kontrol ile sağlana bilir.Türkiyemizin refaha ulaşmasıda dışa bağımlılığının azalmasıda elbetteki siz değerli meslektaşlarımında belirttiği gibi hususlar dahilinde mümkün olacaktır.
Benim şahsi görüşüm ise;son derece yerinde olan bu davranışın,karar merciilerince pekte nazara alınmayacağı doğrultusundadır.Her ne kadar bu sözü söylemekten hiç haz etmesemde Milletce tatili seven bir milletiz,bu kararı verecek mercide sonuçta bu cemiyet-i millet içerisinde muteberdir. Herkeze sevgi ve saygılar. |
22-09-2008, 20:11 | #16 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Haddim olmayarak bir düzeltme yapmak istiyorum: İptal davasının açılabilmesi için hak ihlaline gerek yoktur. Menfaat ihlali yeterli sayılmıştır. Bakınız idari dava türlerini düzenleyen İYUK m. 2:
12. maddeye göre "İgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler." Fakat burada yalnızca idari işlemin iptali söz konusudur. Bunun dışında Sayın Armağan KONYALI' nın tüm düşüncelerinin yerinde olduğunu (yine haddim olmayarak) düşünüyorum Saygılarımla.. |
22-09-2008, 20:41 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Çalışma saatlerinin azaltılması istihdamı artırır. "Madem bir işim var, non-stop çalışayım" demek bencillik olabilir İşi olan biraz ara vermeli ki işsizlerin de çalışma şansı olsun. Şaka bir yana, ülkemizin en önemli sorunlarından birisi işsizlikdir. Bu ülkede işgücüne söylenildiği kadar ihtiyaç olsaydı, bu kadar işsizlik olmazdı. Evet paraya ihtiyaç çok ama iş yok. |
22-09-2008, 20:53 | #18 |
|
Sayın Tolga Küçük'Ü bu girişiminden dolayı tebrik etmek gerekir.Bence tüm barolar bu girişime destek vermeli. yOğun bir destek olduğu takdirde etkili olabilir. Ayrica sayilan gerekçeler az bile. Dokuz gün neyin tatilini yapiyoruz.
|
24-09-2008, 07:52 | #19 |
|
Sayın Tolga KÜÇÜK gerçekten güzel bir girişimde bulunmuş. Tebrik ediyorum kendisini.
saygılarımla, |
24-09-2008, 20:29 | #20 |
|
Orada ki bir buçuk günün tatil olmamasından sağlanacak fayda nedir ki. Bırakın memurlar rahat rahat bayramını kutlasın, tatilini yapsın. Öyle bir dilekçe yazılmış ki görende o günler tatil olmasa ülke kurtulur sanacak
|
25-09-2008, 11:08 | #21 |
|
Sayın Üyeler
THS bir hukuk sitesi olduğuna göre ve üyeleri de hukukçu olduğuna göre konuları hukuki açıdan değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum: Siz Danıştay'da hakim olsaydınız kararınız ve gerekçeniz ne olurdu? Davacının menfaati ihlal edilmiş midir? Mahkeme yerindelik denetimi yapabilir mi? Bu gibi usul engelleri aşılsa bile hangi kural memurlara idari izin verilmesine engeldir? Bir dilekçenin güzelliği karara dayanak olabilecek kuralları sunmasıyla ölçülür. Yukarıdaki dilekçedeki tek hukuki iddia "Türk hukuk sisteminde kamu görevlilerine ülke çapında idari izin verilmesine olanak sağlayacak yasal düzenleme olmadığı" yolundadır. Buna karşın "idari izin verilmesini yasaklayan bir yasal düzenleme olmadığı" da bir gerçektir. İdari izin amirin kendi takdir hakkını kullanarak memura verdiği izin anlamına gelir. Hizmetlerin aksatılmaması, birimlerin yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması suretiyle, kamuda çalışan memur, işçi ve diğer personele izin verilmesi idarenin takdir yetkisi sınırları içindedir. Saygılarımla |
25-09-2008, 11:14 | #22 |
|
Bu arada önemle hatırlatmak isterim ki idari izinler SÜRELERİ DURDURMAZ. Süreleri ancak resmi tatil günleri durdurur. Son günü idari izin günlerine gelen işlerinizi ihmal etmeyiniz. Saygılarımla |
26-09-2008, 16:24 | #23 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
27 ,28 Eylül ve 4, 5 Ekim günleri 657 sayılı kanun gereğince tatildir.
29 Eylül saat 13'ten sonra günün geri kalan kısmı 30 Eylül 1 Ekim ve 2 Ekim 2429 sayılı kanun gereğince tatildir.
Geri kalan 1,5 günlük süre ise Başbakanlıkça idari izin kapsamında değerlendirilmiştir.
Yani "9 günlük" bir tatil ilanı söz konusu değildir. Ayrıca Dini Bayramlarda, Resmi Bayramlar gibi bireysel olarak kutlanamayacakları için, Bayramdaki esas amacın insanların birbirilerini ziyaret etmesi, muhabbetin artması, sosyal olarak toplumdaki dayanışmanın artması olduğu için, Kamusal alan diye tutturanların hala kamusal alanı tanımlayamamış oldukları için, Toplumdaki her dini ögenin ortadan kaldırılması Laikliğe aykırılık teşkil edeceği için, "Dini bayramlar dini nitelikleri gereği evlerden dışarı taşmamalıdır, isteyen evinde kutlasın, kamusal alanan uzaklaşsın" iddiası doğru değildir. |
26-09-2008, 21:47 | #24 |
|
Ben bu davanın samimi olduğunu düşünmüyorum.9 günlik tatil olmasa ülke çok mu feraha ulaşacak.Ayrıca bu hafta iyi bir dinlenmek istiyorum.Eve dosya getirmekten,akşam 19 da çıkmaktan yoruldum.Bununla da kalmıyor,hafta sonu da adliyedeyim.Ayrıca vatandaş çok mu hatırı sayılır maaş alıyor da ha babam de babam çalışsın.Ben bunlara geçici çözümler derim.Kalıcı çözümler için çabalamak gerek.
|
04-12-2011, 04:33 | #25 |
|
Ben bu yazıı yazarken, sevgili Tolga KÜÇÜK çoktan stajyerlikten çıkmış olacak..Ama bu durum yorum yapmama engel değil.. Öncelikle Sayın Tolga Küçük'ü bir öğrenci olmama ve dava sonunda tatilimin kesilmesi ihtimalinin söz konusu olmasına rağmen kutluyorum.. Sayın site yöneticisi bir dava dilekçesinde her ne kadar hukuki dayanaklar olması gerekiyorsa bir o kadar da konuu açıklayıcı,betimleyici,örnekleyici ifadelerin olması gerektiği kanaatindeyim ve zaten gerekli hukuki dayanakta açıkça belirtilmiş..Dolayısıyla sizle dilekçe konusunda hem fikir değilim...SAYGILAR..
|
04-12-2011, 19:14 | #26 |
|
Dini bayramların resmi tatil olması Anayasa'ya aykırıdır. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=66897
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Çocukların işkence Gördüğünü Söyleyen Avukata Dava Açıldı | beccaria | Hukuk Haberleri | 1 | 06-03-2008 11:48 |
Hakim ve savcı alımına dava açıldı | ISIL YILMAZ | Hukuk Haberleri | 0 | 11-10-2006 08:49 |
'Asker kararı'na dava açıldı | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 0 | 30-08-2006 11:54 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |