|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-02-2009, 21:10 | #1 |
|
muahafaza görevini kötüye kullanma suçuna ilişkin yargıtay kararı
Arkadaşlar merhaba. Benim sorum şu; muhafaza görevini kötüye kullanma suçunda 336/a maddesinin kaldırılarak yediemin menkul malların nakliyat ücretinin icrada depo edilerek yediemine ihtarat yapılması şartının bu suç itibariyle aranmayacağına ilişkin bir yargıtay kararı arıyorum ilgilenen meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkürler selam ve saygılar...
|
19-02-2009, 20:32 | #2 |
|
83 görüntülenme ve 0 cevap hala yardımlarınızı bekliyorum arkadaşlar bilginiz olsun
|
19-02-2009, 21:06 | #3 |
|
Belki okuyan diğer meslektaşlar da benim gibi sorunuzu anlamamış olabilirler.
|
19-02-2009, 21:35 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Umarım tüm sorun budur açıklayayım o zaman, sulh ceza hakimimiz her ne kadar İİK 336/a maddesi mülga olsa da yine de TCK madde 289 gereği yediemin görevini susitimal suçlarında İİK 336/a maddesinde ki şartları aramakta ve bu şartlara uymayan satış taleplerinde satış yerine hacizli eşyaları getirmeyen sanıklar hakkında unsur yokluğu sebebiyle beraat kararı vermektedir. Bende icra hakimine İİK 336/a maddesinin mülga olduğu, bu sebeple de artık yediemin yol masrafı ödenmemiş olsa dahi bu suçun unsurlarının gerçekleşeceğini ispat edecek bir yargıtay kararı arıyorum. Yardımlarınızı bekliyorum arkadaşlar saygılar.... |
19-02-2009, 21:47 | #5 |
|
Bu konuda, TCK 289 a giren bir konuda, doğrudan C. Savcılığına şikayet yoluyla, onun açacağı bir kamu davası sonrasında şüphelinin genel mahkemede yargılanması sağlanabilmeli, değilse, 289 a dayalı olarak, İCM hakimi bir yargılama yapma yetkisi içinde olmamalı, normal olarak İİK hükümleri dışındaki hükümlerden yargılama yapma yetkisine sahip olmamalı. O nedenle, genel kurallar dahilinde, savcılık şikayetini de düşünmekte yarar var, diye düşünüyorum. Savcılıklarda da dava açılmasını sağlamak oldukça zor, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı yapıştırıyorlar. İCM hakimleri ise, daha çok şekli suçları değerlendirmeye aldıkları için, yasa hükmü değişmiş ise, şikayet süresi ilk 3 ay içinde yapılmamış ise, suçun oluşması için aranan yasal unsurlar gerçekleşmemiş ise, doğrudan beraat kararı vermeyi tercih ediyorlar. Yani özel hukuka ilişkin her türlü hak arama ile yargı neredeyse ilgilenmiyor, devlet her alanda olduğu gibi, kendi işine bakıyor. Yani bu sorun biraz da, yurttaş merkezli yargılama ile ilgili bir durum.
|
19-02-2009, 21:55 | #6 |
|
Sayın duygulu; soruşturma mercii savcılık makamı yargılama mercii ise sulh ceza mahkemesidir benim icra ceza hakimi dememin sebebi sehven bir hataydı ( iki yargılama hakimide aynı kişi o yüzden karıştı ) fakat benim asıl sorunum 336/a maddesinin mülga olduğunu kabullenemeyen sayın hakime bunu kendi diliyle nasıl anlatabilirim (tek çare içtihat sunmak aksi halde beraat vermeye devam edecek saygılarımla...
|
19-02-2009, 22:04 | #7 |
|
Anladım. Bir yasa değişikliği ya da mülga olması halinde, doğrudan doğruya yasanın mülga olduğuna dair son yasa değişikliğini sunarsınız, olur biter. Bunu dikkata almayan hakim, hakim değildir, zaten. Açık yasa maddesinin durumuna ilişkin, yargıtay kararı sunulmasına gerek olmadığı gibi, bırakın yasayı, hayatın olağan akışında dahi ispatı gerekmeyen ve herkes tarafından bilinebilecek olayları hakim, aklı ve mantığı ile kabul ederek, buna uygun bir karar vermesi gerekir ki, işte o zaman, mülga bir kanunu uygulamaya ya da oradaki şartları aramaya kalkışan hakim hakkında, temyiz dilekçesi ile birlikte bir de şikayet dilekçesi yazmak gerekir. Anlaşılıyor ki, hakim bir ilçede ve oradan gitmek istiyor.
|
19-02-2009, 22:10 | #8 |
|
Hakimin kötü niyetli olmadığını bildiğimden şikayet dilekçesi yazmıyorum temyiz mecburi zaten ama yargıtaydan dosyaların bazen 2 yıldan da fazla zaman sonra döndüğü dikkate alındığında ben orta yol olarak şimdilik icraya yediemin nakliyat masrafı için harç ödemeyi daha uygun buluyorum İlginiz için ayrıca teşekkürler saygılarımla....
|
19-02-2009, 22:19 | #9 |
|
Özür dilerim ama, bu kısmını tam anlayamamıştım. Eğer bir mahalde menkul bir malı haczetmiş ve bir kimseye yediemin olarak teslim etmiş iseniz, o mahala giderek malı yedieminden önce istemelisiniz ya da icra dairesi aracılığı ile yazılacak yazıda belirtilen satış mahalline getirilmesi için gerekli olan masrafları önceden kendisine ödemiş olmanız zorunludur. Bu durum döngel davasında da vardır. Dönmesi istenilen kişinin, yol giderleri kendisine ödenmediği sürece, döngel istenilemez. Burada da suçun oluşması için, ya gideceksiniz malı almak için yedieminin ayağına, kendisinden "malı ver!" diyeceksiniz. Ya da, önceden yediemin olarak teslim ederken, "istenilen yere getireceğim!" diye beyanını alacaksınız. "Malı ver!" demek için adresine gitmişsiniz, mal ortada yok ve veya yediemin de adres bırakmadan terketmiş ise, bu halde; diğer halde de, kendisine masraflarını vermek suretiyle, malı istenilen yere getirmemiş ise, suç oluşur. Yediemin, icra memuru tarafından takdir edilen malın bedelini icra dosyasına öder ise, dava düşürülür ya da cezası düşürülürdü. Mevcut yasal düzenlemede ise, bu durum unutulmuş ya da eksik bırakılmış. Ama hapis cezası yerine, 2 yılın altında kalan cezalarda, adli para cezası veriliyor, bu para cezası ödenmez ise hapis cezasına çevriliyor. Yargılama başladıktan sonra, şikayetten vazgeçseniz dahi, mahkeme ceza veriyor! -Bir defasında, biz buna benzer bir olayı yaşamıştık. Borçluyu kurtaramadık. - Evet, siz son söylediğinizi yapın, daha iyi. Kolay gelsin.
|
19-02-2009, 23:06 | #10 | |||||||||||||||||||
|
Bakın anlayamamışlar demek ki, siz anlaşılır yazdıktan sonra yanıt geldi hemen
Madde çok açık aslında. Ama bildiğim kadarıyla yediemin ücreti vs. ödenmesi değil de, yediemine malları teslim etmesi, aksi takdirde hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı hususunu içeren bir muhtıra gönderilmesi gerekiyor. Bu konuda henüz bir Yargıtay kararı geçmedi elime. |
11-11-2009, 16:52 | #11 |
|
merhaba
müvekkile yapılan tebliğde malları dairede hazır bulundurması parası yoksa satış gününden önce icra dairesine müracaatı bildirilmiş.Ama müvekkil yapmamış tabi.Şimdi duruşması var.Şikayet süresinde. Acaba nasıl bir savunma yapılabilir? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Görevi Kötüye Kullanma - Yargıtay Kararı | Turkmen | Meslektaşların Soruları | 6 | 27-07-2012 07:31 |
Rücu davası, trafik, vekalet görevini kötüye kullanma | Av. İlhan SALBAŞ | Meslektaşların Soruları | 0 | 03-01-2009 18:42 |
Muhafaza görevini kötüye kullanma TCK 289/3 | avukatberk | Meslektaşların Soruları | 0 | 21-05-2008 13:02 |
vekalet görevini kötüye kullanma- husumet | Nuriye Değer | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-12-2007 16:02 |
Karşılıksız Çek ve Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma | SHODAN | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 20-09-2007 12:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |