|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-08-2009, 18:27 | #1 |
|
Tapu iptali Davasına Asli Müdahale
Sayın meslektaşlarım, üzerinde detaylı bir şekilde araştırma yapmama karşın bir hususta sıkıntı yaşamaktayım.
(A), müvekkilim (B) ile 2005 yılında evlenmeden evvel iki evlilik daha geçiriyor. İlk eşinden boşanan (A)'nın, söz konusu bu eşinden evlilik birliği içerisinde bir oğlu oluyor. İlk eşinden boşandıktan sonra ikinci eşi ile evleniyor ve bu eşinden de iki kızı oluyor. Daha sonra evlendiği bu ikinci eşi vefat ediyor ve kızları ile birlikte kendisine bir gayrimenkul miras kalıyor. (A) daha sonra bu gayrimenkul üzerindeki hissesini, 2000 yılında ikinci eşinden olan söz konusu iki kızına tapuda satış gösterilmesi sureti ile (aslen bedelsiz) devrediyor. Kendisine yalnız tüm taşınmaz üzerinde intifa hakkı tanınıyor. (A) 2000 yılındaki bu devir işleminden beş sene sonra, 2005 yılında müvekkilim (B) ile evleniyor ve evliliğinin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, 2007 yılında vefat ediyor. (A)'nın vefat etmesinin ardından çıkarılan veraset ilamında, ilk eşinden olan oğlu, ikinci eşinden olan her iki kızı ve vefat tarihindeki eşi olan müvekkilim (B) yasal mirasçı olarak gösteriliyor. (A)'nın ilk eşinden olan oğlu, (A)'nın vefat etmesinden sonra, 2000 yılında yapılan devir işlemine istinaden Tapu İptali ve Tescil Davası açıyor. Biz bu davaya asli müdahele yolu ile katılmak istedik ancak 2000 yılında yapılan devir işleminde müvekkilim (B), devir işlemini yapan (A) ile evli bulunmamakta idi, bu sebeple taraf sıfatı konusunda ve söz konusu gayrimenkul üzerinde hak sahibi olup olamadığı konusunda ileriye sürülen farklı beyanlar sebebi ile fikir karmaşasına düştüm. Bu konuda yardımlarınızı diler, iyi çalışmalar dilerim. |
02-09-2009, 22:29 | #2 |
|
Sayın Ceyhun,
Müvekkiliniz (B), terekeden mal kaçırıldığı iddiasına mesnetle istemde bulunacağından dava ikame tarihinde "mirasçılık sıfatı" önem arz etmektedir; devir tarihinde muris ile evli olup olmamasının ehemmiyeti yoktur. Saygılarımla... |
03-09-2009, 21:59 | #3 |
|
Bence mirasçılık ilişkisinin kurulmasına yol açan hukuksal işlem -evlenme, evlat edinme vs gibi- tarihinden önce mirasbırakanın yaptığı işlemlere karşı dava açmka hakkı olmamalı. İşlem tarihi itibariyle olmayan bir mirasçıdan mal kaçırıldığını iddia edemezsiniz.
Bu olayda da taşınmazın devir tarihi itibariyle evli olmadığı eşinin yaptığı işlemin kendisinden mal kaçırmak ve terekesini eksiltmek için yaptığını iddia etmek Bana pek hukuksal bir yorum gibi gelmiyor. |
03-09-2009, 22:28 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
"Muris muvazaasına" dayalı tapu iptal-tescil davalarında korunan değer "mirasçı"nın terekedeki hakkıdır. Dolayısıyla murisin ölüm tarihi itibariyle "mirasçı" sıfatı olan kişinin "aktif husumet" ehliyeti vardır.
Açıkladığınız husus mantık ve vicdanınızı rahatsız ediyor (elbette) olabilir ; fakat
fikrinize katılmıyorum; çünkü hukuki olan kişinin:
Not: (A) şahsı (B) ile evlenir; (C) doğar ve 20 yaşına geldiğinde (A) tarafından (C) ye muvazaalı tapu devri yapılır; akabinde (D) doğar, (A) vefat ettiğinde çocuğu (D) muvazaalı işlem tarihi itibariyle henüz doğmamış olduğundan çocuk (C) ye muvazaalı devredilen tapunun "muris muvazaası" sebebiyle iptal ve tescilini talep etmede "aktif husumet" ehliyeti yoktur (diyorsunuz ); bunun kesinlikle hukuki bir tarafı olamaz (diye düşünüyorum ) Saygılarımla... |
03-09-2009, 22:48 | #5 |
|
Yani; Benim, doğmamış çocuktan mal kaçırabileceğimize, bu amaçla terekeden mal eksiltme yoluna gidebileceğimize inanmamızı istiyorsunuz.
Muvazaanın temel bir amacı vardır.Hedef aldığı ve sonuçtan etkilenen belli, mevcut bir hedef kişi-kişiler vardır. İşlem tarihi itibariyle hakkı ihlal edilecek bir kimse yoksa muvazaalı işlemden bahsetmek bana hukuksal ve akılcı bir yaklaşım gelmiyor. Yine de hukuk herzaman mantiki ve akılcı çözüm üretmiyor; tecrübeyle sabit.. |
03-09-2009, 23:03 | #6 |
|
Sayın Av. Fatih Kısa,
Görüşünüze (hukuki platformda) katılmıyorum; herhangi bir muvazaadan değil muris muvazaasından bahsetmekteyiz ve burada aktif husumet ehliyeti "mirasçı olma" sıfatı ile belirlenir. 4721 S.K. m.575 de burada önemli bir madde (diye düşünüyorum ). Aslında başka bir şeyi daha merak ettim; Örn: (A) şahsı (B) den alacaklıdır; (B) şahsı (C) ile evlenir ve 1 ay sonra vefat eder; tereke alacaklısı durumuna düşen (A) şahsının mirası reddetmeyen (C) den hiçbir şey isteyemeyeceği de hukuki "sanırım" Saygılarımla... |
07-09-2009, 14:52 | #7 |
|
Sayın Meslektaşlarım,
Hukuki görüşleriniz için teşekkürlerimi sunar,yeni yargı yılınızın hayırlı olmasını,sıkıntılardan uzak ve tüm ülkemiz için adil geçmesini temenni ederim. İyi Çalışmalar. Ceyhun Açıkgöz Avukat |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
HUMK'a göre Asli Müdahale | Almıla | Meslektaşların Soruları | 6 | 05-04-2012 15:46 |
şuf'a davasına asli müdahale | denizyldz_84 | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-06-2008 16:14 |
şuf'a davasına asli müdahale | denizyldz_84 | Meslektaşların Soruları | 1 | 17-06-2008 14:15 |
tapu iptali ve tescili davası ile tapu iptali ve tescili usulen hangi noktada ayrılır | ahz | Meslektaşların Soruları | 5 | 16-03-2008 16:27 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |