Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kira sözleşmesine göre belirlenmiş artıştan düşük kira arttırımı yapmak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-06-2009, 17:58   #1
alev

 
Varsayılan kira sözleşmesine göre belirlenmiş artıştan düşük kira arttırımı yapmak

Sayın Meslektaşlarım
Müvekkilim ile davalı arasında yapılmış bir kira sözleşmesi var ve bu kira sözleşmesine göre artış belirlenmiş ama davalı bu artış miktarının atında bir artış yapmış, müvekkilde dava hakları saklı kalmak kaydı ile kirayı kabul etmiş. Şİmdi ben sözleşmede belirtilen miktar kadar kira ödenmesi için dava açmam gerekecek, ne davası açmalıyım, hakim kira sözleşmesine göre taraflar arasında belirtilmiş olan artış oranında arttıruım yapılmasını hakkında karar verir mi, yoksa kendi kafasınca indirime gider, dava açma sürem ne kadardır.
Şimdiden teşekkür ederim
Old 24-06-2009, 11:00   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın alev;
Hukuk Genel Kurul kararına göre, bir ihtarname çekmeksizin dava açma hakkına sahipsiniz. Kararı incelemenizi öneririm. Saygılarımla..
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2004/3-718 Karar No: 2004/644 Tarihi: 31.03.2004

• Kira Tespiti
• Sözleşmeye Bağlılık
• Sözleşmedeki Artış Şartı
• İhtar Zorunluluğu

ÖZET:
Birden çok yılı kapsayan kira sözleşmelerinde her bir yılın kira bedeli açıkça gösterilmiş veya miktarının açıkça belirlenmesini sağlayacak artış kuralı getirilmiş ise, getirilen bu artış kuralına tarafların, sözleşmeye bağlılık kuralı gereği uymaları zorunludur.


Sözleşmede artış kuralının varlığı halinde kiralayan, ihtar çekmeye gerek kalmaksızın o kira dönemi içinde kira parasının tespiti istemiyle mahkemeye dava açmak hakkına sahiptir. Kiralayanın bu döneme ilişkin kira paralarını kiracıdan ihtirazı kayıtsız almış olması da doğmuş ve varlığını sürdüren bu dava açma hakkının yitirilmesine neden olmaz.


Olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlarında akdin yenilenmesi halinde kira artış oranı belirlendiğinden kiralayanın, ihtar çekmesine gerek kalmaksızın kira dönemi içinde dava açarak kiranın hükmen saptanmasını isteme hakkı vardır.



(6570 Sayılı K. m 11)


TAM METİN:

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:


Dava, kira tespiti istemine ilişkindir.


A. Davacı İsteminin Özeti: Davacı kiralayan/malik Limitet Şirket vekili 27.10.2003 tarihli dava dilekçesinde: davalının, taraflar arasında akdedilen ve 03.07.2000 tarihinde başlayıp kendiliğinden yenilenmek suretiyle devam ede gelen kira sözleşmesi nedeniyle müvekkili şirkete ait dükkanda kiracı olduğunu, mecurun 01.01.2002- 31.12.2002 döneminde geçerli aylık kira parasının dava konusu edilmeksizin davalı/kiracı tarafından 330.400.000 TL olarak ödendiğini, 01.01.2003 - 31.12.2003 dönemine ait geçerli aylık kira parasının ise endeks uygulanması suretiyle en az % 45.9 oranında bir artışla 482.053.600 TL olması gerekirken, davalı/kiracının bu artırımı yapmayarak aylık kira parasını 396.480.000 TL olarak ödediğini, akdin özel maddelerinde yer alan kira parasının artırımına ilişkin şart gereği mecurun 01.01.2003 tarihinden geçerli aylık kira parasının 01.01.2003 - 31.12.2003 dönemine münhasır olmak üzere 482.053.600 TL olması gerektiğini, ifadeyle, kira bedelinin bu miktar üzerinden tespitini istemiştir.


B. Davalı Cevabının Özeti: Davalı kiracı vekili cevap dilekçesinde; kira tespit davasının kira döneminin başlamasından 15 gün önce açılması gerektiğini, buna göre 01.01.2003 tarihinde başlayan, kira dönemine ilişkin kira tespit davasının ise 27.10.2003 tarihinde açıldığını, süresinde açılmayan davanın reddini; 01.01.2003 tarihinde başlayan yeni kira döneminde taraflarca kararlaştırılan kira bedellerinin müvekkillince davacı tarafa düzenli olarak ödenip ve ödenen kira bedelleri ile ilgili olarak davacı yanın herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmediğini, bunun ödenen aylık kira bedellerini kabul anlamına geldiğini, davacının önce kira bedellerini kabul edip, ardından dava açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, rayiç kira bedeli üzerinden ödeme yapıldığını, davanın reddini savunmuştur.


Davalı vekili ilk celse: "Davacı vekili 10 aylık kira ücretini benimsemiş ve ödemelerimizi kabul etmiştir, bu nedenle 10 ay sonra dava açılması hakkın kötüye kullanılmasıdır, kabul etmiyoruz" şeklinde beyanda bulunmuştur.


C. Yerel Mahkeme Kararı: Yerel Mahkeme: "... Davalı 1.1.2003 tarihinden itibaren dava açıldığı tarihe kadar kira ücretini makbuz karşılığında davacı tarafa ödediğini ve bu yönde kendilerine herhangi bir uyarıda bulunulmadığını, makbuzlara da kira ücretinin sözleşmeye uygun olarak ödenmediği konusunda bir itiraz yazılmadığını ileri sürmüştür. Nitekim davacı taraf da dava tarihine kadar kira ücretlerini davalının ödediğini kabul ettiklerini ve kendilerine makbuz karşılığı ödenen bu kira ücretlerinin sözleşme koşullarına uygun olarak ödenmediği konusunda itiraz yapılmadığını kabul etmiştir. Bunun anlamı şudur; davacı taraf yeni dönem başlangıcından itibaren dava tarihine kadar davalının ödediği kira miktarını alırken herhangi bir itirazda bulunmayarak kabul ettiğine göre kira miktarı ile ilgili davalı ile zımni olarak anlaşmış olmaktadır. Yani yeni dönemin kira ücreti uzun süre ödeme uygulamasına ve zımni olarak belirlenen ve itiraz edilmeyen miktara göre yeni dönemde belirlenmiş olmaktadır. Bu durumda benimsenen ve kabul edilen davalı tarafın ödediği kira ücretinin yeniden aradan uzun bir süre geçtikten sonra artırılmasını istemek hakkın kötüye kullanılmasıdır. Davacı, kira sözleşmesi koşullarına uygun olarak davalının kira ücretini artırımlı bir şekilde ödemediğini gördüğünde bunu kira ücretini alırken makbuz üzerine yazarak itirazını belirtmeli ve noksan kira ücretini bu koşulla kabul ettiğini açıklamalı idi. Davacı bu yönde bir davranış göstermediğine göre, dava konusu yerin 01.01.2003 tarihinden itibaren aylık kira ücretinin davalının ödediği tutar üzerinden benimsediğini kabul etmek gerekir. Dolayısıyla dava tarihine kadar ses çıkarmayan davacının geçmişe de yürürlü olacak şekilde yeniden kira ücretini belirleme isteği iyi niyet kuralları ile de bağdaşmaz. Dolayısıyla hakkın kötüye kullanılması hukukça da korunamayacağından açılan dava yersizdir..." Gerekçesiyle isteğin reddine karar vermiştir.


D. Temyiz Evresi, Bozma ve Direnme Kararlarının Özeti: Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire; yukarıda başlık kısmında açıklanan gerekçeyle hükmün bozulmasına karar vermiş; bozma ilamı ve duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş; davacı vekili bozmaya uyulmasını, davalı vekili önceki kararda ısrar edilmesini istemiştir.


Mahkeme yukarıda açıklanan gerekçelere ek olarak "Yine Yüksek Yargıtay'ın çeşitli kararlarında da vurguladığı gibi kiralayanın kiracının davranışlarına ve isteklerine uzun süre ses çıkarmaması onun isteklerini ve davranışlarını benimsediği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu davada da davacının taraflar arasındaki sözleşmenin kira ücreti ile ilgili özel maddesini yeni dönemde uygulamak istemedikleri ve bu düzenlemenin aksine aralarında oturup konuşarak yeni dönemin kira ücretini belirledikleri ortadadır. Bu yüzden 1.1.2003''den itibaren dava konusu yerin aylık kira ücretinin 396.480.000 TL olarak ödenmesi davacı tarafın kabulü ile kesinlik kazandığından ve davalı da davacının kabul ettiği bu parayı dava tarihine kadar ödediğinden artık bu durumda davacının yeniden 1.1.2003'den geçerli olmak üzere aylık kira ücretinin değiştirildiği apaçık olan sözleşme hükümlerine göre belirlenmesini isteme hakkı yoktur. Bu yüzden açılan dava yersizdir. Dava hakkı olmayan davacının davasının reddi uygun görülmüştür ve bu görüşte de mahkememiz ısrar etmeyi yine uygun bulmuştur." ifadelerine de yer vererek önceki kararında direnmiştir.


Direnme hükmünü davacı/kiralayan vekili temyize getirmektedir.


E. Maddi Olay: Taraflar arasındaki 3.7.2000 başlangıç 31.12.2001 bitiş tarihli kira sözleşmesinde yıllık kira bedeli 2.400.000.000 TL aylık kira bedeli 200.000.000 TL olarak belirlenmiş olup; arkasında matbu olarak 11 madde sıralanmış; hususi şartlar başlığı altında ise; "ilişikte ekli G. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin özel mukavele hükümleri geçerli olmak kaydıyla" ifadelerine yer verilmiştir. Bu sözleşmeye ekli 5 sahifeden ibaret kira anlaşması başlıklı sözleşme aynı dönem için yapılmıştır. Umumi şartlar 4 madde halinde gösterildikten sonra Özel şartlar 37 madde halinde sıralanmıştır.


Özel Şartlar 1. maddede aynen;


"1. Kira bedeli kontratoda belirtildiği rakamda ve belirtilen süre için geçerlidir.


1a. maddesi: süre sonunda M. S. mecuru tekrar kiraya verip vermemekte serbesttir.


1b. maddesi: Kira süresi 03.07.2000- 31.12.2001 tarihlerine münhasır 18 aydır. İş bu 18 aylık kira süresi geçerli olacak kira parası açısından 03.07.2000 - 31.12.2000 ile 01.01.2001 - 31.12.2001 tarihlerine münhasır iki ayrı döneme ayrılmış olup; 03.07.2000 - 31.12.2000 döneminin geçerli aylık kira parası 200.000.000 TL'dir (KDV hariç) 01.01.2001 - 31.12.2001 döneminde geçerli aylık kira parası ise 250.000.000 TL'dir (KDV hariç) olacaktır. Kira akdi kira süresi sonrasında 6570 sayılı Yasa'nın 11. maddesi hükmü gereği kendiliğinden yenilendiği takdirde kira parasında her yıl 'herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın' artırım yapılacaktır.


Bu artırım miktarı İTO'nun belirlediği yıllık toptan eşya fiyat genel endeksindeki artış oranından az olamaz.


1c. maddesi: kiracı bu şekilde bulunacak rakamla kiraya devam edip etmemekte karar verecek ve yazı ile bildirecektir, (1.a m.)


1d. maddesi: anlaşma olmaması halinde kiracı en geç mukavele hitamında mecuru tahliye edeceğini şimdiden taahhüt eder.


1e. maddesi: tahliye etmemesi halinde her geçen ay için o günkü kiranın 10 mislini aylık olarak ödemek zorundadır.


1f. maddesi: her mukavele hitamında bu fiyat tespiti usulünün uygulanacağını kiracı şimdiden itirazsız kabul eder. M. S. bu uygulamaları yapıp yapmamakta veya arzu ettiği dönemde talep edip uygulamakta serbesttir.


1g. maddesi: Kiracı 20 aylık kira süresi için geçerli olarak belirlenen ve ödemeyi kabul ettiği kira parasına her ne sebeple olursa olsun itiraz etmeyeceğini, belirlenen iş bu aylık kira paralarını kendi serbest iradesiyle ve hiçbir maddi manevi tazyik altında kalmaksızın kabul ederek ödemeyi taahhüt ettiğini, bu nedenle kira parasının miktarı ile herhangi bir dava açmayacağını, bu husustaki dava haklarından şimdiden feragat ettiğini kabul ve taahhüt eder." hükümlerine yer verilmiştir.


Davalı kiracı 01.01.2003 tarihinde başlayan kira döneminde aylık kira parasını kiralayana 396.480.000 TL olarak ödemiş; kiralayan tarafından kira tespiti istemli eldeki dava 27.10.2003 tarihinde açılmıştır.


F. Gerekçe: Davacı kiralayan limitet şirket tarafından, aynı zamanda maliki de olduğu dükkan davalı tarafa işyeri olarak kullanılmak üzere 03.07.2000 tarihinde 18 ay süreyle kiralanmış; sözleşme takip eden 01.01.2002 - 31.12.2002 döneminde yenilenerek sürdürülmüş; eldeki dava ise 01.01.2003 - 31.12.2003 kira dönemine ait kira bedelinin tespitine yönelik olarak 27.10.2003 tarihinde açılmıştır.


Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında 03.07.2000 tarihinde başlayarak devam ede gelen kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde yer alan artış koşulunun 01.01.2003 tarihinde başlayan yeni dönemde de ihtara gerek kalmaksızın uygulanmasının gerekip gerekmediği; kiralayan/davacı limitet şirketin 01.01.2003 tarihinden itibaren 10 ay boyunca davalının yatırdığı kira bedelini hiçbir ihtirazı kayıt koymadan makbuz karşılığı almasının, taraflar arasında zımnen sözlü yeni bir sözleşmenin akdedildiği ve kira bedelinin bu rakam üzerinden kabul edildiği anlamına gelip gelmeyeceği, noktalarında toplanmaktadır.


Hemen belirtilmelidir ki, birden çok yılı kapsayan kira sözleşmelerinde her bir yılın kira bedeli açıkça gösterilmiş veya miktarının açıkça belirlenmesini sağlayacak artış kuralı getirilmiş ise, getirilen bu artış kuralına tarafların, "sözleşmeye bağlılık" kuralı gereği uymaları zorunludur.


Zira, artış kuralı konulmakla her kira dönemi için kiracının ödeyeceği kira bedelinin taraflarca kolaylıkla belirlenmesi olanaklı hale getirilmiştir.


Sözleşmede artış kuralının varlığı halinde kiralayan, ihtar çekmeye gerek kalmaksızın o kira dönemi içinde kira parasının tespiti istemiyle mahkemeye dava açmak hakkına sahiptir ve kiralayanın bu döneme ilişkin kira paralarını kiracıdan ihtirazı kayıtsız almış olması da doğmuş ve varlığını sürdüren bu dava açma hakkının yitirilmesine neden olmaz.


Somut olayda, maddi olaya ilişkin açıklamalarda aynen yer verildiği üzere kira sözleşmesinde ilk kira dönemine ait kira bedeli ayrıntısıyla gösterilmiş; sonraki yıllarda bu miktara hangi oranın uygulanacağı ise yine sözleşmenin özel şartlarında açıkça; "Kira akdi kira süresi sonrasında 6570 sayılı Yasa'nın 11. maddesi hükmü gereği kendiliğinden yenilendiği takdirde kira parasında her yıl -herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın- artırım yapılacağı, bu artırım miktarının İTO'nun belirlediği yıllık toptan eşya fiyat genel endeksindeki artış oranından az olamayacağı" şeklinde kararlaştırılmıştır.


Davacı/kiralayan tarafından, kira parasının artırımına ilişkin iş bu şarta dayanılarak kiralananın 01.01.2003 tarihinden geçerli aylık kira parasının 01.01.2003 - 31.12.2003 dönemine özgü olmak üzere 482.053.600 TL olduğunun tespiti istenilmektedir.


Yukarıda açıklanan ilkeler karşısında kiralayanın, ihtar çekmesine gerek kalmaksızın kira dönemi içinde 01.01.2004 tarihine kadar dava açarak kiranın hükmen saptanmasını isteme hakkı bulunmasına göre, 27.10.2003 tarihinde açılan eldeki davanın dönem içinde açıldığının kabulü gerekir.


Kiracının kirayı artırarak ödemede bulunması ve kiralayanın da bunu hiçbir kayıt ve koşul ileri sürmeden kabul etmiş olması, doğmuş ve varlığını sürdüren bu dava açma hakkının yitirilmesine neden olmayacağı gibi taraflar arasında yeni şartlarla akdedilmiş bir kira sözleşmesinin varlığını kabule de yeterli değildir.


Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, kiranın hükmen saptanması isteğinin kabulü yerine, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
Old 24-06-2009, 23:59   #3
Av.YBayrak

 
Mutlu

Sayın Meslektaşım Alev;
Sayın Av.Engin çok güzel bir açıklama ve aktarımda bulundu. Güzel sorunuz ve yanıtınız için sizlere teşekkürler. Daha kısa ve etkili olabilecek bir yoldan gitsek nasıl olur diye düşündüm. Şöyle ki : İlk kira dönemine ait kira bedeli net olarak ve ayrıntısı ile kararlaştırılmış ve gösterilmiş; sonraki yıllarda bu miktara hangi oranın uygulanacağı da aynı sözleşmenin özel şartlarında açıkça kararlaştırılmış ise; Kira akdi kira süresi sonunda 6570 S.K.gereği kendiliğinden yenilendiği takdirde kira parasında her yıl (ihtara gerek olmaksızın) bu oranda artırım yapılacağına göre, bir dava açmak yerine, öncelikle olması gereken kira bedelini belirleyip eksik ödenen ayların eksik kira bedellerini kira alacağı için(ilamsız) takibe koysanız(tabii her ayı ayrı ayrı göstererek ve ayrı ayrı faiz uygulayarak) hem de tahliye ihtar ve talepli olarak...
Daha mutlu günlere...
Old 03-03-2010, 15:51   #4
alev

 
Varsayılan Kİra

Sayın Meslektaşlarım
Müvekkilim bir taşınmazını 5 yıllığına kiraya veriyor ve her yıl enflasyon oranına göre artış yapılacağı konusunda taraflar sözleşme imzalıyorlar, ancak enflasyon oranı konusnda taraflar arasında anlaşmazlık oluyor ve artış yapılması gerekne 2. yıl kiracı düşük olarak kirayı yatırıyor.Biz kiralayan olarak kira tespit davası açıyoruz ve dava ilk bir yıllık dönemde sonuçlanmıyor, şimdi 3. yıllık kira dönemi var.
Bu kira döneminde de enfalsyon oranı konusunda anlaşamayacağız ve bir önceki dönem kira bedeli hakkında dava sonuçlanmadığı için o dönem ki bizim dediğimiz enflasyon oranına göre belirlenecek rakam üzerinden yeniden artış yapılması gerektiği halde, kiracı kendi enflasyon oranı üzerinde artış yapacak ve taraflar arasında kira bedelinin artışı konusunda sorunlar yaşanacak.
Biz yeniden kira tespit davası açmamız gerekecek ve 3. yıl ve 4. yıl aynı şekilde olacak.
Bunun bir çözümü var mıdır, nasıl bir yol izlemem gerek
Bu sorunlar nedeniyle kiracıyı tahliye etmek istiyorum, nasıl tahliye edebilir.
Teşekkürler
Kolay gelsin
Old 03-03-2010, 15:59   #5
alev

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Vermiş olduğunuz cevaplar için öncelikle çok teşekkür ederim.
5 yıllık imzalanan sözleşmenin arttırım yapılması gerekn 2. yıl için arttırım konusunda kiracı ile anlaşılmaması nedeniyle zaten kira tespit davası açtım,ama dava sonuçlanmadı ve bu arada arttırım yapılması gerekn 3. yıl geldi, 3. yıl için taraflar gene anlaşamıyorlar, keza 2. yıl kira bedeli üzerine enflasyon oranı belirleneceğinden gene uyuşmazlık var. Bu tür sorunlar olması nedeniyle kiracıyı tahliye etmek istiyorum, ama sözleşmem 5 yıllık, ne yapmalıyım?
Şimdiden teşekkürler
Old 03-03-2010, 16:23   #6
Av.Ali GÖKBAYRAK

 
Varsayılan

Bana göre, maalesef bunun kesin ve kısa bir çözüm yolu yok. Ben de benzer problemi yaşamış ve her defasında, her yıl için ayrı ayrı tespit davaları açmak zorunda kalmıştım. Ama işin güzel tarafı, davalar lehimize sonuçlandığı için, avukatlık ücreti bakımından, ben müvekkilimden daha karlı çıktım. Tahliye meselesine gelince; kiracı kira bedelini düzenli olarak yatırıyor ve bunu belgeleyebiliyor ise, kira süresinin sonunu beklemek daha akılcı bir çözüm yolu. Aksi halde ihtiyaç nedenine dayalı tahliye davası açmanız gerek. Bu durumda hem tahliye şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılacak, üstelik kiracıyı tahliye ettikten sonra taşınmazı bir başkasına kiraya veremeyecek, hem de kira tespit davası bile bir yıldan fazla sürdüğüne göre, böyle bir tahliye davası iki yıla yakın bir zamanda sonuçlanacak, dolayısıyla kira süresinin bitimine az bir zaman kalacak. Kiralayan taşınmazı bir başkasına devretse, bu kez de ihtardan sonra 6 ay bekleyecek, daha sonra tahliye davası açacak, bu davanın sonuçlanması da iki yıla yakın bir süre alır ise yine kısa bir çözüm yolu olmayacak. Sonuç olarak bana göre, adamın belirlediği enflasyon üzerinden yapılan artışa göre kira parasını alıp, her yıl için ayrı ayrı tespit davası açmak ve kira süresinin sonunda tahliye'ye dayalı icra takibi yapmak en mantıklısı. Üstelik tespit davaları lehinize sonuçlanır ise hem müvekkilinizin bir zararı olmayacak (kira farklarını tahsil ederse), hem de kiracı avukatlık ücretleri, yargılama giderleri vs... nedeniyle zarar görecek ve pişman olacaktır.
Old 04-03-2010, 11:44   #7
Admin

 
Varsayılan

Kira sözleşmesinde belirlenmiş bir artış şartı varken (ve siz de bunun üzerine bir artış talep etmiyorken), niçin kira tesbit davası açtığınızı anlayamadım.

Yapılması gereken Sayın Av.YBayrak tarafından belirtildiği gibi bu miktar üzerinden icra takibi yapmaktı. 30 günlük takip yaparak borç ödenmediğinde tahliye de talep edebilirdiniz ve itiraz olursa Sulh Hukuk yerine İcra Mahkemesine giderek sonuç da alırdınız, zira İcra mahkemesinde kiracı yazılı sözleşmeye karşı itirazını (örneğin böyle bir borcu bulunmadığını, artış şartının geçerli olmadığını vs.) ancak yazılı şekilde ispat etmek zorundaydı. Kaldı ki, kontrat 5 yıllık olduğundan artış şartı da en azından ilk 5 yıl boyunca geçerliydi.

Kira tesbit davası açarak bu yolu kapattığınızı düşünüyorum, çünkü kira tesbit davası açmanız sözleşmedeki kira artış şartını hükümsüz hale getirmenize yol açmış. Halen icra takibi yaparak şansınızı deneyebilirsiniz ancak itiraz halinde açtığınız kira tesbit davası kiracının Merciideki elini kuvvetlendirecektir. Yine de bu davayı kaybedip vekalet ücreti ödemek dışında bir kaybınız olmadığına göre, bu risk bence hala girmeniz gereken bir risktir, zira bunun dışında tek şansınız her yıl yeni bir kira tesbit davası açmak.
Old 04-03-2010, 12:43   #8
alev

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım ve Admin vermiş olduğunuz cevaplar için teşekkür ederim.
Kira tespit davası ile birlikte eksik ödenen bakiyelerin talep edilmesi nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinden Asliye Hukuk Mahkemesine karar verildi.
2. yıllık kira dönemi bitiyor. 2. yıl kiralarını peşin olarak dava hakkkımız saklı kalmak kaydı ile peşin olartak almıştık, 2. yıl eksik kalan bakiyeler için icra takibi yapsam ne olur, süre yönünden bir sorun olur mu? İtiraz halinde kira tespit davası vardır gerekçesi ile itiraz ve tahliye istemi ret mi edilir?
3. yıl kira dönemini yine kendi istedikleri gibi belirleyeckleri için kira arttışını 2. yılda olması gereken miktar üzerine enflasyon oranı ekleyerek belirlenen bedel ile kiracının kendi belirlediği bedel arasındaki fark için icra takibi yapmam mı gerekir? Burada açmış olduğum kira tespit davası mı gündeme gelir?
Müvekkil kiraları peşin olarak alıyor.Müvekkil kiracının kafasına göre yapmış olduğu 3. yıllık kira bedelleri almayarak, ödenmeyen kira bedelleri için takip açmam en doğru yol mudur?
Teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
belirsiz süreli kira sözleşmesine dönen kira akdinde kefilin durumu Av. Emine ŞEKER Meslektaşların Soruları 5 09-12-2009 16:34
En düşük kira artış oranı ad-hoc Meslektaşların Soruları 2 31-10-2007 13:10
Kira Arttırımı Hakkında emre Hukuk Soruları Arşivi 1 11-02-2004 11:25
Kira Bedeli Arttırımı Hk. Nezih Mehmet ERDEMLİ Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 21:26
Kira Arttırımı ERHAN UÇAR Hukuk Soruları Arşivi 1 20-02-2002 20:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11410594 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.