anılar....ama komik olsun gülelim:)

Ah şu hukuk....
hukuk okuyanların sıradan sıkıcı insanlar olduğunu düşünürler..oysa ki biz oldukça farklıyız...mesela hangi öğrenci sabaha kadar ders çalışıp uyumadan okula gidip sınav arasında kantinde uyuyakalırhukukçu her fırsatı değerlendirebilen insandır...zaman mekan kavramına takılmadan doğru olanı yapar...tabi uyandığında sen niye uyandın diyen bir hayran kitlesi de oluşmuştur...popülerite hukukçunun istemese de sahip olacağı bir sıfat olsa gerek...
siz de böyle ilginç anılarınızı da paylaşırsanız paletimizdeki renklere bir yenisini daha eklerseniz güzel olur bence...hukukçuları yakından tanımak güzel olur sanırım....öyleyse....anılarınızı paylaşmaya ne dersiniz?

Anayasayı alttan aldım ve bütünlemede geçtim
Alt sınıflarla girdiğim sınavda, hoca henüz gelmemişti ve ben şöyle kafamı sıraya koyayım demiştim. Uyandığımda önümde sınav kağıdı vardı. Herkes sınava başlamış ve ben uyumuşum.
Tabi alt sınıf olunca ve daimi sınav arkadaşları olmadığım için kimse uyandırmamış...

Hayata pospembe bakıyorsuk üniversite elbette olur diyorduk...Bunun yanında da tembellik yapıyorduk baktık arkadaşlar gitti biz kaldık artık koymaya başladı Dedim kızım münevver akıllı ol çalış(münevver=yağmur)Neyse bir gaza geldik iyi bir puan aldık ea bölümünden yazdık bir yerler arkadaşlarımda ne gelecek nere gelecek diye bekliyorlar benimle...ÖSYM yolladı sonuç belgesini baktım ki Kahramanmaraş Sütçüimam Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü.Çok sevindim o sevinçle arkadaşlarımın yanına koştum dedim kazandım kazandım maraş kamu.....Arkadaşım dedi ne olunuyor bu kamudan:
_Ben de kaymakam olunuyormuş...
Arkadaşlarım böyle güldüler diyemem onlarınkini tarif edemem..
Dedikleri şuydu vallaha kaymakam olur musun bilemem ama kaymak olabilme ihtimalin daha yüksek
Vallaha ogün ben ağlasam mı gülsem mi bilemedim bu durum sizin için de geçerli ama gülün siz...

Üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı gün internetin başından kalkmamama rağmen,yoğunluktan mıdır bilinmez bir türli siteye bağlanıp neticeyi öğrenemedim.Bu arada benimle beraber sınava giren kuzen eş-dost akrabaların sınav sonuçları geliyor,kazanamadıklarını öğrenince umutlarım biraz daha kırılıyordu.En sı-onunda 900 lü hatları denemek aklımıza geldi ve aradım.Babaannemde yanımdan "BAna bak uşağım kazanamadın derlerse sakın inanma,çekemezler seni,yalan söylerler" demez miBen bir yandan kaahkaha atıyor bir yandan da telefonun çalışını dinliyordum.İlginç ki hat düştü ve iyigünler ....... le başlayan operatör mesajı kulağıma gelmeye başladı.Ben o heyecenla "İyigünler hanımefendi,sınav sonucumu öğrenecektim" dedim ve kafamı çevirdiğimde tüm ev halkın yerde kıvrandığını gördümÇok utandım çoookkTabi heyecen biter mi?Ben dinlemeye devam ettim Öss no mu tuşaldım ve operatör "yerleştiğiniz yükseköğretim programının alan kodu......" demeye başlayınca bende aynen şu tepki"Anneeeeeeeeeeeee yerleştiğin diyor bu hangi kod" sonra hukuk dedikten sonra ben zaten tel kapatmış evde çığlık atarak zıplıyordumSonra bir an durdum ve anneme dedim ki"Anne gel biz bir daha arayalım belki bir yanlışlık olmuştur." Peki naptım tahmin edin.Annemin engellemelerine rağmen yeniden aradım
Eeee insanın nüfus cüzdanında "Trabzon" yazınca arada lazlığı tutuyor.

1.sınıf anayasa hukuku dersi
Arkadas derste kriz cıkarayımmı diyip elindeki Anayasa kitapçığını diğer arkadaşa fırlatıyor.Kitapçık da ona değil ön sıradaki bi bayan arkadasımıza geliyor.Kız ne olduğunu anlayamadan arkaya dönüp soruyor:
-Ne yapıosun sen yaaaaaa aptalsın dimiiiii
Arkadasın cvp harika
-Pardon ufak çapta bi kriz yaratmaya çalışıodum size geldi
Arkasından kız kitapçığı inanamadığımız şiddette arkadaşa fırlatıyor malumunuz kitapçık parçalanıyor
Neticede bizim grup iptal tabiki ve anfide hocanın durumu farketmesi gecikmiyor
Arkadas aynı şekilde kriz falan filan diye saçmalayınca hepimiz dersten atılmayı beklerken hoca durumu tebessümle karşılıyor

şuan ayaklarımı hissedemiyorum.sınavıma girmeden önce akıllı arkadaşlarımla kar topu oynadık.onlar üst sınıftandı.onların tuzu kuru tabi.ben girdim sınava.sonra yine kar savaşı yaptık.3 erkek ve bir ben varım tabi güya takım arkadaşı olduğum seçkin bile karlara gömdü.bu devirde kimseye sırtını dayamayacaksın kardeşim,sonra bu kar savaşı da yetmedi bize...yolda yürürken bile birbirimize kar fırlatmakla meşguldük.ben en sonunda bir başka mont giymek zorunda kaldım.sonra şalımı kafama geçirdim bu afacanların hamın teyzesi oldum.bizimkiler bu manzarayı hiç kaçırırlar mı!hemen videoya aldılar.dağcılar dağa çıkarken birisi yüksekliğe dayanamıyor ve 'gözlerim karardı azer abi azer abi' deyip kendini bırakıyor karların içine...sonra birden ruhani bir varlık görünüyor bu hata dağcıya(yani serdar'a).o ruhani yaratık da ben oluyorum tabi ki,şalı yüzümü örtecek şekilde takıp simsiyah bir pardesü ile geçiyorum serdar'ın karşısına.diğerleri beni göremiyor(güya)...ben de o sırada 'kalk' diyorum serdar'a.o ise şokta...bakın görmüyor musunuz diyor millet delirme falan diyor kendine getirmeye çalışıyor.yükseğe çıktığı için hayal kuruyordur diye düşünüyorlar.sonra hepimizin bi tarafı buz kesilince bırakıyoruz video çekmeyi falan,sonra biz akıllı uslu yürüyüp gidecektik.ta ki akıllı arkadaşlarımızdan birisi kar atana kadar.yine hepimizin savunma mekanizması devreye girdi ve savaşmaya başladık(güya biz hukukçuyuz)fakültede kimse kalmadı 6 kişiden hariç.o 6 kişiyi de biz oluşturuyoruz.ben arkadaşın koluna girdim düşmesin diye.ayakkabıları kayıyordu.onu düşmesin diye kollarken bizimkisi yere yapıştı tam ben gülecektim ki o saniyede o beni çekince beraber düştük,bir bayırdan aşağıya iniyorduk doğal olarak kaydık da biz düştükten sonra o halimizi gören arkadaşlar gülmekten öldüler.biz çöp gibi yığılmıştık yere:bi de düşerken görseler daha beter gülerlerdi.sonra birbirimize telkinlerde bulunmaya başladık.'uyuma ölürsün!!'...sanırım soğuğu biraz abartmıştık.gerçi hepimiz ellerimizi hissedemez olmuştuk ama savaşmaktan da geri kalmıyorduk...bizimkiler hiç de centilmen değiller.bakma sen onların kapıyı açıp bayanlar önden dediklerine...önden kızı yollarlar da ne olacaksa bomba falan patlayacaksa kızın başına bişi gelsin de kendileri ucuz yırtsın diye,sonra ben düştükçe bunlar 'kızı gömün' naraları atmaya başladılar.ben de üzerime yüklendiklerinde ya kara gömüldüm ya da kar fırlatmaya çalıştım.hepsi birden etrafımdan çekildiğinde saçlar bembeyaz olmuştu benim..hacı teyze demeye başladılar.bre edepsiz veletler teyzeye böyle yapılır mı hiç,bayram da geliyor şeker vermemek lazım sizin gibi haylazlara...sonra yasin zaten pire gibi..atıp kaçıyor mübarek tazı gibi yakalayabilsen kar topunu geçireceksin kafasına.ama yok atom karınca gibi ordan oraya kaçıveriyor hemen.sonra ben çam ağacının dibine geçtim resim çektirelim diye.komploydu aslında resim bahane.yasin de resim için yanımıza geldiğinde geçirdim kafasına kar yığınını..intikam beklemez yasincim kusura bakma.bunlar olduğu zaman henüz fakültede birkaç insan vardı bizi görünce kaçtılar.raporlu deliyiz bizler.ardından toplu intihara kalkıştık.yasin ben seçkin dizildik.bir kar yığınına attık kendimizi...ah o an ne kadar pişman oldum Allahım.bizimkiler benim yere uzanmamı fırsat bilip kara gömdüler beni...yine olan bana oldu yani.bi şekilde kalktım ve yine savaşa devam ettim pes etmedim.sonra video filmler çektik.DAĞCI filminin dbakır versiyonunu yaptık.içine biraz SIRLAR DÜNYASI olayı kattık.gizemli yaşlı teyze falan filmde buluverdi birden kendini.sonra benim şalımı koyduk önümüze.seçkin ve can bi de ben geçtik şalın önüne.şala birkaç bozuk para koyduk(can hemen topladı paraları gerçi)ben de kar yığınından bebek yaptım kucağıma...başımızı öne eğdik.öyle de bir resim çekindik.gerçi bendeki bu süsle(tabi kar savaşından sonra tüm makyajım akmıştı ) ve o küpelerle nasıl dilenci rolü yapabildim bilmiyorum.sosyetik dilenciydim işte.sonra tek tek bir sandalyeye oturduk kar kaplamıştı sandalyeyi.bizimkiler vesikalık çektirmek istediler sandalyede.tabi montları uzun olmadığı için bir tarafları dondu ve kalktılar.tabi o vesikalık çektirenlerden biri de bendim ama akıllıydım montum uzundu.vesikalık çekinme işleminden önce de ben fakültenin penceresine çıkıp bi hatıra fotosu çektirdim tabi ki.(bu resimleri sitemde yayımlayacağım-deli olduğumuzu görüntülerden de anlayacaksınız)sonra biz minübüslere binmeye karar verdik.bi de minibüs ücreti için kavga ettik,neyse oturuk ama ecele gider gibiydik o karda ve yokuş aşağı gidiyorduk.bizimkilerin içinden etmediği dua kalmamıştır bana çaktırmamaya çalışıyorlardı,ama anlarım tabi ben.güç bela şehre vardık.yemeklerimizi yedik.sonra fotokopiciye gittik ders notlarımızı almak için.sonra çıktık dolaşarak yürüdük.bizimkiler yine kar savaşına başladılar.hepimiz birer çocuk olduk.sonra ben buz tutmuş bir kar kütlesi aldım intikam ateşiyle yanmaktaydım.ben karda koşarken çok düştüm bu haylazlar yüzünden.öcümü almalıydım.sonra tam atacaktım bayılıp ölüp başıma kalmasınlar dedim,henüz ergin değilim ama haksız fiillerimden de sorumluyum sakata gelmeyelim dedim.sonra aldım buz kütlesini yere doğru savurdum.kaydı baya bi.sonra futbol fikri çaktı beynimizde.seçkin yasin bi de ben TEKNOSA mağazasının önünde başladık maça...ben erkek gibi büyüdüğüm için baya severim maç etmeyi.ama sanırım biraz paslanmışım sahalardan uzunca bir süre uzak kaldım ondandır.sonra mağazadakiler çıkıp bizi izlemeye başladı.tabi kar kütlesi bizim tekmelerimize dayanamayıp parçalanınca futbol maçımız 90dk değil 9dk sürebildi.döndüğümüzde binbir umutla can iş bankasından para çekebilmek için bankamatiğin önündeydi.beni görmüş seni tanımıyorum ben dedi.evet biliyorum yeni tanıştık sizlerle ama ben zıpır biriyimdir napalım.sonra akşam oldu karardı hava.bizimkiler paralanı alamadılar.seçkinin 5 milyonunu vermedi banka.Can'ın 9,850 lirası vardı 150TL'si olsaydı parasını alabilecekti(çünkü banka en az 10 YTL veriyor).bizimkilerin umutları söndü,beni yurduma bıraktılar centilmen efendiler..(beni kara gömerken ne kadar centilmen olduğunuzu gördük beyler.)...sonra yurda döndüm ve şuan ayaklarımın belimden aşağıda olduklarından pek emin değilim hissetmiyorum.böyle çok güzel bir gün geçirdim.gülmekten konuşamamışımdır

yurt müdür yardımcısının odasındayım:

burda
yurt müdürünü,
beni simgeliyor!..


-hocam, kahvaltıda domates yemek istiyoruz; ama kantinde yok! çok sağlıksız besleniyoruz, rica etsek..
-ehh yavrumm istediğin şeye bak.. biz bile eve domates almıyoruz!hem domatesler çoook hormonluu boşveriiinnn yiyip de ne olacak?

başka bir gün:
-hocam, kız bloğunda gece kahve içemiyoruz, malum sabaha kadar çalışıyoruz, ama kantinden gece yalnız erkekler istifade edebiliyo,bize bir ısıtıcı tahsis etseniz?
-ehh yavrummm sen de!.. aç sıcak suyu, biraz bekle, ısıtıcıdan daha iyi ısıtıyor bak..
-ama hocam kuyu suyu, içmesek daha iyi değil mi?
-yavrumm sen bana güven, iç bişi olursa gel yanıma..
- ama hocam olayı saptırdınız, benim talebim bu değil ki?
- içinnnn, bişi olursa da yanımaa gelin... alla alla!...


başka bir gün:
- hocam, bu yurtta erkek kız eşitsizliği var, giriş çıkış saatlerimiz farklı, onlar sabaha kadar bahçeden yararlanabiliyor, ayrıca tvlarda hep maç var..
- ne var, ben de izliyorum maçları, sen hangi takımlısın bakim?
- hocam, biz kızlar olarak çok sinirliyiz ama...
- şşş.. olmaz öle sinir falan.. hadi bakalım çık şimdi derslerine çalış..ne tv'si hem aaa!!
- iyi de hocam, haber bile izleyemiyoruz!
- senin bölümün ne_? hukuk di mi? ahhh, isyankarlaar sizi, biz de insanız ama canımm!! hadi bakimm yavrumm..hadiiiiii...


başka bir gün:
- hocam, neden kantinde gazete satılmıyor? hepimiz üniversite öğrencisiyiz ve ayrıca gazete almak için o kadar yürümemiz doğru mu?
- senin amacın ne bakim? herkesin siyasi fikri ortaya çıkar, o zaman..
- hocam, ben gazeteden bahsediyorum..
- yok, yasak!.. kantinde de görmeyim gazete felen okuduğunuzu..
- ??? bişi demicem... dediğiniz gibi olsun... yurda sokabilir miyiz?
- sokun sokun.. hadi iyisiniz yine...

ve başka günler..
sonunda bir tek konuda pes eden o oldu: kantinimizde domates satımı başladı!..

aklıma bizim kız yurdunun meşhur gafları geldisayın anti-leviathan sizin yurdunuz yine iyiymiş
yurdumuzun anonsları şöyleydi:
-galemi alan gara gız galemi geri getir çabuuuhh(bütün kara kızlar zan altında kalmış durumda.imza kalemini ödünç alan bir öğrenci dalgınlığı yüzünden tüm yurtta aranan bir zanlı oldu)
-Akbank önünde erkek arkadaşını öpen gız.seni gördüm rencide etmek istemedim.idarede bekleniyorsun(burda rencide etmek istemeyen pek saygıdeğer güvenlik görevlisi amcamız tüm yurtta bu anonsu yapıyor aynlış anlamayın amacı asla rencide etmek değil)
-bir de asıl şu bomba var
katlara sıcah su verilmiştir gızlar soyunsun)))(sakın müstehcen filan demeyin müstehcen olsa bizim güvenlikçi amcamız bas bas bağırıp bunu söyler miydi hiç)
kantinden ilanlar:
yarım yemek alınamaz tam yemeğin yanına pilav verilebilir(maksat pirinç stoğunu eritmek kobaylar da biz)
durun bi anı daha geldi aklımayurt anonslarıyla ilgili tabi ki
-polis karakoluna bakan taraftaki kızlar balkona çıkmayın
-balkonlardan aşağıya su fışkırttıran kızlar suyla oynamayın.(fışkırttıran deyimi bizim amcamız sayesinde hayat bulmuştur yanlış yazmadım )

Bugün kafa dağıtmaya bizim kıza gittim.(rükiyeciğime)Tüm kızları da oraya topladık.Neyse dolmuşa bindim parayı verdim.Önümde de 60-70 arası yaşlarda olan bir dede var.Dolmuşçuyla konuşuyor..Diyorki:
-Bizim aile gazetesini bulalım evlat. Dolmuşcu da:
-Buluruz beybaba.
-Hangi gazete bak şu bakkalda vardır alayım diyor.
Yaşlı amca:
-Yok yok orada yoktur her yerde olmuyor o gazeteden.
Dolmuşcu:
-Ne önemli gazateymiş bu gazete beybaba adı neydi bu gazetenin.
Yaşlı amca:
-POSTA evlat POSTA....
Dolmuşcu:
-Hımmm öyle mi?

Vallaha kahkahalarımı zor tuttummm...Hemen indim dolmuştan...

fakültede öğlen arası oyalanacak bir şeyler arıyordum.bir baktım fakültenin bahçesinde avare avare dolaşan bir kedi gördüm.kedileri çok severim hemen elime bir dal parçası alıp kediyle oynayayım dedim.kedi agresif çıktı.asosyal bir kedinin ünv bahçesinde işi nedir ki.baya bir öfkelendi.sonra bir tırmık attı ve parmağım kan içinde kaldı.kediyle girdiğim savaştan gazi olarak ayrılmıştım.yabani kediyle ilk kez bu kadar oynayan benmişim sonradan duydum.elimi o halde görenler kuduz olacağımı söylediler korktum.başlarda pek önemsemedim.ama sonra her gören böyle deyince doktora gitmekte yarar var dedim.eczaneye gideyim dedim ama olayın üzerinden 1 saat geçmişti bile.türk olduğum çok belli ihmal ettiğim için
eczaneye gideyim sorayım dedim.kediyi de getirseydiniz anlasaydık kuduz mu değil mi dedilersadece güldümelimi dezenfekte ettiler ama doktora gidin yine de dediler.ama bir kedi tırmığı yüzünden doktora gidip de ben kuduz olur muyum acaba demek çok utanç vericiydimerkeze gidip başka bir eczaneye sorayım dedim.kuduz aşısı mı almak gerek diye.onlar da en son ne zaman tetanos aşısı olduğumu sordular.bilmem 5ci sınıftaydık o zaman oldu herhalde dedim.sonra düşündüm:kedi paslı değil ki kuduzduneyse dedim yine umudu kestim birkaç saat takıldım bi yerlere.sonra kedinin hiç su içip içmediğini hatırlamaya çalıştımo sırada konuştuğum arkadaşlar su getirip koydular önüme.hepsi agresifleştin deyip gözümü korkutmaya çalıştı.dedim artık doktora gitmek şart oldu.gururumu ayaklar altına alıp çıktım doktorun karşısına...şikayetiniz nedir?cevap:şey..nasıl söylesem ki.ben kediyle oynuyordum tırmıkladı.kuduz olur muyum acaba? güleceklerini düşündüm.ama sonra tetanos aşısı olmaya gönderdiler.sonuç:kedi hem paslı hem de nankör bir hayvandırtetanos aşısının paslı bir maddeyle yaralandıktan sonra yapıldığını sanıyordum.acı bir tecrübeyle yanıldığımı anladım.ve sonuç(2):sanık,özgür bir şekilde dolanıyor etrafta.her gün okula takılan kedi,bir daha uğramaz oldu.mağdure:halen tetanos aşısı olmakta.aşıları 5e tamamlamak gerekiyormuş uzun süre etkili olsun diye.bu adalet midirkedi yerine beni karantinaya aldılar.ve o kediyi bulsam onu,kendi kuyruğuyla boğacaktım tüm bunlara rağmen hala kedileri seviyorum.gerçek şudur ki,kediler hem paslıdırlar hem de nankördürler.(bazı arkadaşlar da sorsaydın kedi kuduz muydu dediler.sordum ama dilini anlamadım dedim şakasına.kürtçe biliyordur ,kedi dbakırlıydı dediler benimle çok alay edilmişti hatırladıkça gülüyorum)

Bende anayasaya yani kamu hukukuna tam olark alısamadım elime kitabı alıp okumak bile gelmiyyordu içimde saolsun rahmetli ismet giritli sayesinde sevdim, yine 3 sene anayasayı alttan aldım annem alttan dersin var mı diyince hep anayasa hep anayasa anneme söylediğim ;
- Anne anayasa ana bi ders her sene veriyorlar

Yıl 1990-1991 Usul hocamız derste harıl harıl ders anlatıyor ve arada dikkatleri canlı tutmak için öğrencilere soru soruyor ve ne olduysa bir anda oldu sorduğu soruya cevap vermek için elini kaldıran başı kapalı kız arkadaşımıza 'buyrun CAZİBE HANIM,siz cevap verin dedi' Meğer çapkın hocamız aslında göründüğü kadar da derse yoğunlaşmamıştı.Arkadaşımız da hocamız da pancar gibi kızarırken bütün sınıf korkudan gülemediği için tek tek müsade edip dışarı çıkmıştı.
(Bu arada belirteyim ki kızcağızın adı cazibe değildi)

Yine dersteyiz,ders dinlemeyi çok seviyorum,aileden uzak yapacağın başkaca da bir iş yok zaten.Hoca pratik ders yapıyor zaman zaman öğrencilerle diyaloğa giriyor. Benim tam tersim karakterde,sınıfa girer girmez sıkılan,nerden bulursa bulsun muhakkak dikkatimizi dağıtacak bir konu bulan arkadaşımız Adnan beni sınıfta lafa tuttu,Aramızda sohbet öyle koyulaşmış ki bir anda hocamızın 'siz siz,siz avukat olsaydınız,bu durumda müvekkilinize ne önerirdiniz ?' sorusunu yöneltmesiyle irkildik.Amma sorun şu ki ne konudan ne de sorulan sorunun detayından haberimiz vardı. Ben ani bir şaşkınlık ve utanç hissedip cevap veremezken sevgili Adnan arkadaşımız 'Hocam ben olsaydım vatandaşı başka bir avukat meslektaşımıza yönlendirirdim'diyerek işin içinden çıktı.Hoca da bu duruma açıkça bozulup sinirlice bir tavırla,hazırcevap arkadaşımıza'Sen de bu durumda avukatlık yazıhaneni bakkal dükkanına çevirirdin dedi.Tahmin edeceğiniz üzere herkes kahkahadan kırılıyordu.

p>Yurtta görevli Mehmet amcanın'Kızlar katlara sıcak su verilmiştir,hemen soyunun' anonsunu unutmak mümkün mü? 2.Yurda yiyecek sokulması kesinlikle yasak,bir kızcağız çıkınını aldığı gibi Mehmet amcadan kaçıp merdivenleri çıkıyor ve Mehmet amca arkasından' Hey sen yukarı çıkan,eee ben seni taniyorım,bir yere kaçemazsın ,sana o yiyecekleri yedirtmem,çabuk aşağiya gel' anonsunu yapıyor.Hepimiz,Mehmet amcanın blöf çektiğini zira kızı hiç tanımadığını bildiğimizden yiyecekler afiyetle yenildi.</p>

Bugün Doğum Günüm...
Sıradan Bir Gündü Başlarda...
Odamdan dışarı çıkmadım.Gece 12de arkadaşlarım sarılmışlardı bununla yetineyim demiştim.Akşama doğru kuruldum internetin başına.Kendimi kaptırmışken arkadaşlarımdan biri gelip başka arkadaşın sevgilisinden ayrıldığını kendini harap ettiğini söyledi.İyi de ben Güzin Abla değilim ki.Tanımıyorum pek fazla git sen ilgilen dedim.Kaçacak yurttan sevgilisinin yanına gidecek bi de dayak yiyecek dedi.Şiddete Hayır sloganlarını atarak gideyim bari dedim.merdivenleri çıkarken aklıma geldi..arkadaş telefonla haberleşiyor bizim hainlerle.dedim bugün doğum günüm sürpriz mi olacak diye..sürprizi bile biliyorum neredeyse artık o şaşkın yüz ifadesibir baktım odanın ışığı kapalı.ve bizim bütün oda arkadaşları ortalarda görünmüyorlardı.pusudalarmış meğerodayı karanlık görünce 'Karanlıkta mı ağlıyor bu?' dedim.doğum günü partisi değil mi dedim.bizimkiler burslardan sonra yapacağız para yok dedi.ekonomik krize doğum günüm denk gelirse böyle olur dedim içimden.kapıyı bir açtım ki...bir de ne göreyim...tabi ki şaşırmış gibi yapıp 'aa ne güzel bir sürpriz' dedim.çok iyi rol yaparımtabi hepsine tek tek sarılındı ve pastayı üflemeye tam hazırlanacaktım ki...durun diye bir ses inledi odada...'dilek tut dilek tut' dediler.dileği de ısmarladılar..'hepimize koca dile'tamam bakalım dedim.tam üfledim ..mumları söndürmüşken biri benim için ayrıca dile dedi.zaten biri sönmedi bu da senin için olsun dedim.üflüyorum üflüyorum sönmüyor mumGülmekten yerlere yattık..yani evlendikten sonra gelinin ayakkabsının altına adını yazdıranlar olmuştur da hangi insan doğum gününde arkadaşları için koca dilemiştir kizaten mumun bir türlü sönmeyişinden de arkadaşın 30a kadar daha çok pastaya istek dilek hattı yaptıracağı anlaşılabiliyor.bugünün ayrıca bir önemi var:nihayet reşit oldumartık dalga geçemeyecekler.e ama reşit olunca da hiçbir şey değişmiyormuşbunu mu beklemişim..reşit olmak ya da olmamak..işte tüm mesele bu

aa semire hanım ama bu katlara sıcah su verilmiştir anonsu geçen yıl yapıldı ve şahit olmuştumdemek ki her yıl bu anons bu şekilde yapılıyormuş.
imza föyü her akşam olduğu gibi bu akşam da imzaya çıkarılmıştır diye bezgin bıkkın bir ses tonuyla söyleyen güvenlikçi amcamız anonstan sonra alkış bekliyordu galiba.sanki sanatçıyı sahneye çağırıyormuş gibiydi.yurt anonslarında hep yanlış telaffuzlar bizi güldürüyor.

benden bir anı daha:
bir gün sohbet odasında konuşurken aynen şöyle dedim:
-kusura bakmayın bir arkadaşım vardı kanserdi 1 yıldır görüşmedik ölmemiş yaşıyormuş azıcık konuşayım geleceğim
sonra uzun uzun güldüklerini görünce ne oluyor anlamadım ki dedimanlaşılan:ben çok vefasız biriyim

Sanırım yurt maceraları şu aralar çok prim yapıyor. Herhalde her yurt öğrencisinin başından böyle komik olaylar geçmiştir. Ancak iş biraz daha ciddiyete binince sanırım daha zevkli oluyor.
Oda arkadaşlarımızla birlikte geçen sene bir yaz gecesi otururken içeri çeşitli çeşitli böceklerin girip çıktığını farkettik. Bu sıra da aramızda olmayan sonradan içeri gelen bir arkadaşımıza böcekli bir şaka yapma fikrine kapıldık. Önceden içerdekileri ve yan odadakileri ayarlayıp sinsice zavallı Zaferi beklemeye başladık. Tabi bu yaratığa da bir isim de bulmak gerekiyordu bu işide ben üslendim."Ense Yiyen " Arkadaş içeri girip uzandı bu sırada diğer bir arkadaşta yatağından büyük bir böceğin cıktığını söyledi. Tabi ışıklar açıldı ve böcek aranmaya başladı odayı tam anlamıyla alt üst etmemize rağmen bulunamadı. Ortada hiçbir şey olmamasına rağmen arkadaş sokulduğu hissine kapıldı. Biz de fırsat bu fırsat diyip iyice büyüttük olayı. Arkadaş kendini o kadar kaptırmıştı ki bizim çok bişey yapmamıza gerek kalmamıştı. Sadece arada "en fazla kolunu keserler " diye teselli ediyorduk. Sonunda dayanamayıp hastaneye gitmeye karar verdi. Tabi böceği bulamadığımız için resmini çizip yanımızda götürmeye karar verdik. Ancak sevgili Ömer abi peçeteye öğle bir böcek çizdiki ben bile tanıyamadım. Hemen giyinip (yanımıza para da aldık kantin kapalıya amacımız hastaneden sigara almak) kapıya koştuk. Kapılar kapalı ne yapsak en iyisi birinci kattan atlamak. Sırayla atlayıp güvenliğe koşarken artık bunun bir şaka olduğunu unutmamız gerektiğinin farkındaydık. Gece gece kendilerine koşan beş gençten korkan güvenlik görevlilerine sorunu anlatınca şöförü kaldırıp bizi arabaya bindirdiler. Daha uykusunu alamamış zavallı şöför böceğin nasıl birşey olduğunu sorduğunda Serdar'ın cevabı "abi valla ben görmedim ama bu kadar birşeyd"i(eliyle büyük birşey belirten bir hareket yapıyor) tabi biz gülemedik allahtan yeni uyanmıştı şöför. Neyse hastaneye girince şöförü dışarda bıraktık. Hastane çalışanları çok geçmeden numaramızın farkına vardılar. Ancak onları gereksiz yere rahatsız ettiğimiz için Zafer iki iğne yemekten kurtulamadı.Sabaha karşı dörtte doğru yurda girdiğimizde işin komiği Zafer'in kolu hala ağrıyordu. Ne kadar uğraşsakta onu böceğin sokmadığına ikna edemedik.

Sevgili citlenbik,
Oncelikle dogumgunun kutlu, rustun hayirli olsun!

Alıntı: dileği de ısmarladılar..'hepimize koca dile'tamam bakalım dedim.tam üfledim ..mumları söndürmüşken biri benim için ayrıca dile dedi.zaten biri sönmedi bu da senin için olsun dedim.üflüyorum üflüyorum sönmüyor mumGülmekten yerlere yattık..yani evlendikten sonra gelinin ayakkabsının altına adını yazdıranlar olmuştur da hangi insan doğum gününde arkadaşları için koca dilemiştir kizaten mumun bir türlü sönmeyişinden de arkadaşın 30a kadar daha çok pastaya istek dilek hattı yaptıracağı anlaşılabiliyor.

Demissin, merakimi bagisla ama sormadan edemeyecegim, bu arkadaslarin da mi 17-20 yas arasindalar?

Alıntı: Yazan çitlenbik aa semire hanım ama bu katlara sıcah su verilmiştir anonsu geçen yıl yapıldı ve şahit olmuştumdemek ki her yıl bu anons bu şekilde yapılıyormuş. imza föyü her akşam olduğu gibi bu akşam da imzaya çıkarılmıştır diye bezgin bıkkın bir ses tonuyla söyleyen güvenlikçi amcamız anonstan sonra alkış bekliyordu galiba.sanki sanatçıyı sahneye çağırıyormuş gibiydi.yurt anonslarında hep yanlış telaffuzlar bizi güldürüyor.

Kızlar yurtlarda sıcah suya hasrat olduğu sürece bu anonsu heryıl her kuşak yaşıyacak galiba.Doğum günün kutlu olsun.sevgiler

Alıntı: Yazan Ahu Sevgili citlenbik, Oncelikle dogumgunun kutlu, rustun hayirli olsun! Demissin, merakimi bagisla ama sormadan edemeyecegim, bu arkadaslarin da mi 17-20 yas arasindalar?

Sevgili Ahu hanım,doğum günümü tebrik ettiğiniz için teşekkürler.
Bunu diyen iki arkadaşımın bu zamana kadar hiç sevgilisi olmamış 20yi aşıyor yaşları..bu yüzden şimdiden panik yapmışlar

Alıntı: Yazan özgür istanbuldan kaçmak lazım bursa olmak lazım

istanbuldan kaçıp diyarbakır olmak lazım
zira olay diyarbakır kız öğrenci yurdunda yaşanmış olup olayda bahsi geçen kişilerin inanmazsınız ama gerçekle alakası çoktur

Diyarbakır'da 2-3 sene öncesine kadar dolmuşlarda muavinler vardı ama kalktı.Tabi buna alışmak zor oldu.Zira paraları uzatmak,paranın üstünü vermek gibi bazı zor(!!!) işlere alışmak kolay değildi.Bir gün yine okuldan eve dönüyorduk.Şoförün arkasında oturan bir müşteri de şoföre yardımcı olmaya çalışıyordu.Arkadan biri, tam hatırlamıyorum ama herhalde 5 YTL idi, uzattı ve "2 öğrenci bir tam" dedi.Arkadaş da herhalde anlamadı ve şoföre parayı şöyle diyerek uzattı:
-İki yarım bi tam alır mısın kaptan?

Bugün yine başımda bir musibet söz konusuydu.çakmakla kirpiklerimi ve kaşımı yaktım.bunu nasıl başardım?bilemiyorum.ama sonuç:sol gözde yarım bir kirpik ve sol kaşın yarısı yok
---------------------------
o çakmağın alevi bir anda nasıl 10cmye kadar çıkabildi bilmiyorum.evvelsi akşam hapşıramayıp nefesi kesilen de bendim.bu son zamanda bir gidiciliğim söz konusu ama hayırlısı olsun bakalım.reşit olmak için beklediğim şu 19cu yaşımın ilk günlerinde başıma gelen bu aksiliklerin nihayetinde ölü bir reşit olacağım sanırımVe bir keresinde de sütlaç yerken boğuluyordum.hızır acil servisin numarası kaçtı?112 idi değil mibu aralar epey gerekli

Radyoyu aradı annem, istek şarkısı için tabi radyonun sesi içerde de açık olduğu için telefondaki sesi anlayamadı, sonra bana verdi, ÖZÜR DİLERİM BARİ BEN SÖYLEYİM İSTEK ŞARKISINI SİZE DEDİM. Siz kimsiniz peki dedi spiker. Ben, annemin........

İp koptu, karşı tarafı alır gülme. Evet annenizin kesinlikle oğlu olmalısınız. Cümleyi tamamlamamıştım ama olması gereken anlaşılmıştı yani. Sonra düzeltsen de boş. Ama güzel bir anımdı.

Saygı ve sevgilerimle

Geçen gün yine bizim matrak lokantadaydık.artık hepsi beni tanır oldu.arkadaşımla oturduk bir garson geldi..yeni almışlar onu..adam boylu poslu ...ama konuşunca gider gitmez gülmeye başladım ve arkadaşıma 'sesi benimkinden bile inceymiş' dedim.arkadaşım maalesef o gün işitme cihazını takmadığı için duymadı.ben sesimi yükseltip söyledikten sonra başımı yukarı bir kaldırdım ve tiz sesli garson gülüyordurezil olduğuma mı yanayım yoksa ayıp ettim diye müsaadenizle 2 sn utanayım
-------------------------------------
geçen yine ve yine ısrarla o lokantadaydıkaynı arkadaşla yemek yiyorduk.soğana gıcık olurum bulunduğum masaya getirilmemelidir.geri göndertirim hemen.ama arkadaşım soğan yemeyi seviyordu o lavaboya gitmişken servis başlamıştı..hemen garsona şunu kaldırın o bunu yiyoo çok kötü oluyooo dedimanlamaya çalışırken benim arkadaş lavabodan çıkıyordu..garsona 'çabuk çabuuukkk geliyooorr' dediğimi hatırlıyorum da garsonun eliyle soğanı kapatıp nasıl bir anda oradan kaçtığını anlayamadım anti-soğancıyım bu uğurda gerekli her mücadeleyi gösterecek ve gerekirse garsonları bile emrimde çalıştıracağım.pişman değilim bugün olsa yine yapardım

Dün Gece Bir Mide Spazmı Daha Geçirdim...
İlk Kez Mide Spazmı Geçirdiğimde Bu Hastalığın Daha Ne Olduğunu Ne Ben Ne De Arkadaşlarım Bilmiyorduk...Hastanelerin Acil Girişlerinde 'İğne Vurmayın Bana' Diye Çocuk Gibi Ağlıyordum
İlk Mide Spazmı Geçirişimde Arkadaşlarıma Mide Spazmı Geçirdim Dediğimde Gelen Tepki:Kızım Ne Diye O Kadar Şey Yedin,Mide O ,Mide...Çöp Torbası DeğilMide Fesadı Geçirdiğimi Sanan Arkadaşlarıma Sevgilerimi İletiyorum
Geçen Aylardaki Mide Spazmımda,39 Derece Ateş Ve De Midemin Can Çekişmesi Sebebiyle Acile Gittik.Yurt Görevlisi Ambulans Mı Yoksa Normal Bir Arabayla Mı Gönderileceğime Dair Bir Seçim Yapıyordu.Ambulans Servisi Arandı,Gelen Yanıt:Beyin Kanaması,Kalp Krizi Gibi Durumlar Olmazsa Gelmeyiz,Ben De İzninizle Seçeneklerden Ya Beyin Kanaması Ya Da Kalp Krizi Geçireyim Bari DedimO Sırada Katlanabilir Masalara Dönmüştüm Ve Aciliyetimiz Onaylanmamıştı Ne Yazık ki...Sonra Arabaya Binip Hastaneye Gittik,İğne VaktiydiSağ Kolumdaki Damarı Bulamayan Hemşire Sayesinde Kan Aldırıyormuşum Gibi HissettimSol Elimle Arkadaşımın Elini Tutmuştum İğne İşkencesi Uzun Sürünce Koluma Bir Bakayım Dedim.Enjektör Kanla Dolmuştu,Ben De Avazım Çıktığı Kadar AğladımHemşire Kararlıydı O İğneyi Ya Vuracak Ya Vuracak Kaçış YokSol Koluma Dikti GözleriniBırak Beni Ben Öleceksem De Yatağımda Huzurla Öleyim Yahu Kalbura Döndüm DiyebildimAma Sol Koluma İğneyi Çoktan Geçirmişti..Ve Ağlaya Ağlaya Bİ-HAL Oldum.Görenler Ya Yakınını Kaybetti Ya Da Can Çekişiyor SandılarOysa Ki İğnenin Acısıydı,Ama O Enjektördeki Kanı Görünce Şöyle Demiştim:Kan Mı Alıyorsunuz Ne Yaptığınızın Farkında Mısınız Siz?Saçma Bir Soru,Hemşire Kolumda Nakış Yapmaya Çalışıyordu ZannımcaVe Dün Gece Bilerek Hastaneye Gitmedim,Yine Aynı Senaryoyu Yaşamayı İstemedim.Aman Midelerinize Dikkat Edin,Benden Tavsiye,Çünkü Kalp Kadar Önemli,Yiyemiyor Su Bile İçemiyorum Bazen,Kalp Nakli Var Mide Nakli Yok Ona Göre))

Bursa'da bir kadın kocasına sinirlenmiş ve onu öldürüp bahçeye gömmüş üzerine de ıspanak ekmiş yengemler kızdığında 'üstüne ıspanak ekerim senin' diye bu yüzden diyormuşOrganik tarım diye işte buna derim ben

Yıl:2005 ben inatla ÖSS'ye hazırlanıyordum.Annem kıyamam ben meyve yemediğim için elma soyar getirirdi.ben üşenirdimsoyar keser elime tutuştururdu.bir gün pazara gitmiştik.kol çantası gibi beni de taşır yanındaelma seçiyordu,birden bana dönüp 'sen elma soymayı bile beceremiyorsun nasıl üniversiteye gideceksin' demez miSergi başındaki tüm müşteriler dönüp bana baktı,kalıbından utan dercesineve anne,işte bak elma soymayı beceremesem bile üniversitedeyim..demek ki ÖSS'yi kazanmak yeterliymişelma soymayı bilmeyenler okuyamaz! tezini büyük bir gururla çürüttüm ve o an yüzümdeki rengin MOR VE ÖTESİ olduğunu da hatırlıyorum

Geçen günlerde adımı değiştirmeye karar vermiştim,herkesin beğendiği bi isim olsa da ben ailedeki isimlerimize bakınca kendimi dışlanmış gibi hissettim.abimin ismi annemle babamın isminin karışımından oluşuyor..bana gelince Elif deyivermişler.kolaycılar.ben akşam annemleri aradığımda söylediğimde inanılmaz bir tepkiyle karşılaştımcinsiyet ve ad değiştirme arasındaki farkı nasıl anlatsam bilmiyorum ama verilen tepki eşdeğerdeydibabama söyledim ve gelen tepki:biz senin adını kulağına ezanla okuttuk(babam tesbih takke hedef mekke diyenlerdendir) seni öyle bilecekler değiştirme isim filane baba ne var bunda bir daha ezan okuturuz dedim sen çok konuşmaya başlamışsın dedi ve sustumevet isim değiştirmeden önce aile değiştirmeyi ve evlatlıktan reddedilmeyi göze almak gerekiyormuşevlatlıktan reddetmeyi hukuk tanımaz dediğimde ben de seni tanımam diyen annemve işin komiği uydurduğum isimle de çok dalga geçildi..ne miydi o isim?:SELTAN:d Elif Seltan Türk olsa ne güzel olurdu ah ahannemin sesini duyar gibiyim:Ölümü çiğnemen lazım önce..!