|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
13-05-2008, 13:47 | #1 |
|
ayıplı ürünlerde satıcılar arası hukuki münasebet
Merhaba,
Müvekkilim beyaz eşya satan bir firma. Yakın zamanlarda x markalı ürünleri satın aldığı firmaya karşı bir dava açmamız gerekiyor. Alınan ürünlerin çoğu kısa sürede bozularak müvekkili tüketiciler tarafından iade edildi ve müvekkilin bu nedenle uğradığı zarar ciddi boyutlara ulaştır.Sorun şu; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine dayanamıyoruz, zira müvekkil satış amaçlı almış bu ürünleri. Genel hükümlerde de satıcılar arasındaki hukuki sorunlara ilişkin özel bir düzenlemeye rastlayamadım.Bu konuda görüş beyan ederseniz sevinirim. |
13-05-2008, 16:53 | #2 |
|
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu Esas: 2007/19-291 Karar: 2007/288 Karar Tarihi: 23.05.2007 ÖZET: Yerel mahkeme; Özel Daire bozma kararında istenen şekilde süresinde ayıp ihbarı olup olmadığını tartışarak hüküm kurmuştur. Bu hal Yargıtay bozma kararına eylemli uyma niteliğinde olup, kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için dosyanın Dairesine gönderilmesi gerekir. (6762 S. K. m. 25) Taraflar arasındaki <aktin feshi ve menfi tespit> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.2.2005 gün ve 2004/403 E. 2005/48 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 14.3.2006 gün ve 2005/4783 E. 2006/2562 K. sayılı ilamı ile, (...Dava, taraflar arasındaki satışın ayıplı olduğu iddiasına dayalı akdin feshi ve verilmiş olan çeklerden dolayı borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalı satıcının davacı bayisine sattığı jenaratörlerin garanti belgelerinin bulunmamasının hukuki ayıp teşkil ettiği, bu bağlamda davacı alıcının sözleşmenin 17. maddesine uygun olarak sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık satıcının ayıplı mal satışına karşı tekeffülü hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Taraflar tacirdir. Bu durumda mahkemece öncelikle TTK. nun 25/3. maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbarı bulunup bulunmadığı üzerinde durulup sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken bu yön üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden: Davalı vekili Hukuk Genel Kurulu Kararı Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; ayıp iddiasına dayalı satış akdinin feshi ve mal bedeline karşılık verilen çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı satıcının davacı bayisine sattığı jeneratörlerin garanti belgesi bulunmamasının hukuki ayıp teşkil ettiği, bu bağlamda davacı alıcının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Özel Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Uyuşmazlığın satıcının ayıplı mal satışına karşı tekeffülünden kaynaklandığı, taraflar tacir olduklarından mahkemece öncelikle TTK. nun 25/3. maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbarı bulunup bulunmadığı üzerinde durulup sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği, bu yön üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmünün bozulmasına karar verilmiş, karar düzeltme talebi reddedilmiştir. Yerel mahkemece; ayıp ihbarının yazılı veya sözlü yapılabileceği, önemli olan hususun karşı tarafa ulaşması olduğu, somut olayın özelliğine göre, sözlü ihbarın yerinde ve iadelerin dönüşü nazara alındığında süresinde olduğu gerekçesiyle eski karada ısrar edilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Hal böyle olunca, yerel mahkeme; Özel Daire bozma kararında istenen şekilde süresinde ayıp ihbarı olup olmadığını tartışarak hüküm kurmuştur. Bu hal Yargıtay bozma kararına eylemli uyma niteliğinde olup, kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için dosyanın Dairesine gönderilmesi gerekir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece kurulan yeni hükme yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ayıplı Mal -Ayıplı Otomobil- Konusunda Emsal Bir Hukuk Genel Kurulu Kararı | Av. Levent Kıray | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 16 | 13-08-2012 08:55 |
Tacirlerin Tüketim amacıyla aldığı ürünlerde; ürünün kullanım ömründen yararlanabilme | Selahattin | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-11-2007 12:24 |
çocukla şahsi münasebet | Av. m.zümrüt | Meslektaşların Soruları | 2 | 29-06-2007 16:47 |
çocukla şahsi münasebet | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-12-2006 22:47 |
Şahsi Münasebet | Canberk | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 04-02-2004 14:45 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |