Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

İki Hiv(+) Evlenebilir Mi?

Yanıt
Old 05-09-2006, 23:24   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan İki Hiv(+) Evlenebilir Mi?

Merhabalar:
Bilindiği gibi evlilik öncesinde başvuruculara bazı tıbbı testler yapılmaktadır.

Yine böyle bir başvuru yapılmış ve hem kadın,hem erkek hiv(+) bulunmuştur.

Bu kişiler test sonuçlarını bilmekte,gerekli tıbbi danışmayı almakta ve evlenmek istemektedirler.

Sorum şu:Bu kişiler evlenebilir mi?

Görüşleriniz ve önerileriniz için şimdiden teşekkürler

Saygılar



Konu ile ilgili Medeni Kanun düzenlemesi ve Yönetmelik ilgili maddeleri aşağıdadırsabrınız için teşekkür ediyorum)


4721 sayılı kanun Evlenme ehliyeti ve engelleri ve butlan sebeplerini düzenlemiştir.

Evlenme ehliyetini yaş,ayırd etme gücü ve yasal temsilcinin izni( yaş küçüklüğü ve kısıtlılık için) olarak belirlemiştir.(md.124-128)

Evlenme engelleri ise söyledir:

Hısımlık,önceki evlilik,kadın için bekleme süresi,akıl hastalığı( evlenmeye tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmalı)Mad.129-133

Son olarak da butlan sebebleri belirtilmiştir:
MADDE 145.- Aşağıdaki hallerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.

Evlendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik:Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 6 Eylül 2003 - Sayı: 25221

mad 2:
15:e) Sağlık raporunun/resmi sağlık kurulu raporunun bulunmaması;
24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa dayanılarak, 17/8/1931 tarihli ve 11682 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Evlenme Muayenesi Hakkında Nizamnamede öngörülen usul ve esaslar doğrultusunda sağlık raporu alınmaması durumunda evlenme yapılamaz.Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler

Mad.4:Sağlık raporu/resmi sağlık kurulu raporu
24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa dayanılarak, 17/8/1931 tarihli ve 11682 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Evlenme Muayenesi Hakkında Nizamnamede öngörülen usul ve esaslar doğrultusunda sağlık raporu alınmaması durumunda evlenme yapılamaz.
Günün değişen ve gelişen şartları göz önüne alınarak, ayrıca bu konuda açıklığa kavuşturulması gereken diğer hususlar Sağlık Bakanlığınca hazırlanacak bir genelge ile düzenlenir.
Sağlık raporu işlemleri, Sağlık Bakanlığı'nın emirleri doğrultusunda İl Sağlık Müdürlüklerince yürütülür.
Akıl hastalarının evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla belgelendirilir."


Bu yönetmeliğin dayanağı olan nizamnamede ise düzenleme söyledir:

EVLENME MUAYENESİ HAKKINDA NİZAMNAME
Resmi Gazete ile neşir ve ilânı: 21 Eylül 1931 - Sayı: 1904

MADDE 1 - Devletin bilcümle resmî sıhhat dairelerinde ve müesseselerinde evlenme muayenesi meccanen yapılır. Resmi tabipler evlene muayenesi yalnız dairelerde ve müesseselerde meccanen icra ile mükelleftirler.

MADDE 2 - Hususi tabiplerin ve hükümet tabibinden gayrı etibbayı resmiyenin verdiği sıhhat raporları mahalli hükümet tabipliği veya vekili tarafından tasdik edilmedikçe muteber olamaz. Hükümet tabipleri bu raporları tasdik etmezden evvel mevcut kuyudattan hakkında sıhhat raporu verilen evlenme namzedinin Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 123 ve 124 üncü maddelerinde mezkur evlenmeğe mâni hastalıklardan birile mâlûl olup olmadığını araştıracaklardır.

Hükümet tabipliğinin resmi mührünü ve tabibin imzasını havi olmayan sıhhat raporları muteber değildir.

MADDE 3 - Evlenme muayenesi aşağıdaki tarzda icra olunur. Tabip her şeyden evvel evlenme namzedinin ahvali umumiyesine, görüşününe bakacak ve Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 123 ve 124 üncü maddelerinde zikrolunan hastalıklardan birile mâlûl olduğu şüphesi verecek âsar ve emare görmediği takdirde erkeklerde ve kadınlarda başka başka tarzda olmak üzere muayeneleri icra edilecektir.

MADDE 4 - Erkeklerde yapılacak muayenede:

1 - Ağızda: yanak ve dudakların gışayı muhatileri dil ve dilin altı, damak ve bel'um;

2 - Sadır batın ve zahirde cilt (bunlar gözle muayene olunacaktır);

3 - Koltukaltı, kasık ve dirsek ukdeleri;

4 - Kadipte: İhlilin tazyikile ifrazın çıkıp çıkmadığı;

5 - Dizlerin aksülamelleri dikkatle muayene olunacaktır.

MADDE 5 - Kadınlarda ağız muayenesi erkeklerde olduğu gibidir. Bakirelerde bu muayeneden başka yalnız dirsek ukdelerinin muayenesile iktifa olunur.

MADDE 6 - 4 üncü ve 5 inci maddelerde yazılı muayenelerde namzedin evlenmeye mâni hastalıklardan birile mâlûl olduğuna dair delil ve emareler görüldüğü veyahut yalnız bu muayenelerle kanaat hâsıl olamadığı takdirde muayene şu suretle tamik olunur. Verem şüphesinde: Sadıra kar'üisga yapılacak ve namzedin tabibin gözü önünde balgamı alınacak, frengi şüphesinde: Frengi Tedavi ve Talimatnamesinin faslı mahsusunda zikrolunduğu veçh üzere kan, belsoğukluğu şüphesinde: İhlil ifrazatı alınarak muayeneye gönderilecektir.

Cüzzam ve akıl hastalıkları şüphesinde: Tabip fennin gösterdiği müteamil usulleriyle tefahhüsatını tamik edecek ve karar ittihazı için icabında namzedi bir mütehassısa sevkedilecektir. Lâboratuvar muayenesi yapılmayan yerlerde tabip bunu raporunda derceder,

MADDE 7 - Muayene için müesseselere gönderilecek mevat mühür altında ve buna dair mahrem olarak yazılmış bir tezkere ile sahibinden gayri vasıta ile sevkolunacaktır. Muayene neticeleri kezalik mahrem bir tezkere ile tabibe bildirilir. Namzedi muayene eden tabip bizzat yaptığı muayeneye veya resmi lâboratvurdan yahut mütehassıs tabipten kendisine bildirilen neticelere nazaran evlenme namzetlerinin Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 123 ve 124 üncü maddelerinde zikrolunan hastalıklardan birile mâlûl olduğu kanaatını hâsıl ettiği takdirde sıhhat raporunu vermez ve evrakı dosyasında hıfzetmekle beraber işi ait olduğu hükümet tabibine de bildirir.

MADDE 8 - Balgamında koh basili bulunanlar veya serirî olarak ilerlemiş sâri veremli olduğu tebeyyün edenler ile hançere veremine müptelâ olan namzetlerin evlenmesine müsaade olunmaz. Bu gibi evlenme namzetleri hakkında Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 124 üncü maddesi tatbik olunacaktır.

MADDE 9 - Evlenme muayeneleri müstacel işlerden maduttur. Gerek namzedi ve gerek muayenesinde teşhisi katî vaz'ı için gönderilen mevaddı muayene eden resmi tabipler bu muayeneleri tercihan ve derhal icra edeceklerdir.

MADDE 10 - Dairei resmiyede yapılan evlenme muayeneleri ayrı bir odada ve mahrem olarak yapılır. Kadınların muayenesi esnasında bunların etrafı ailesinden biri hazır bulunabilir. Tabipler bu muayeneler netayicini mahrem tutmağa mecburdurlar.

MADDE 11 - Muayeneye gelen namzetler ispatı hüviyet için nüfus tezkerelerini veya pasaport, hüviyet cüzdanı ve saire gibi resmi vesaiki ibraz ile mükelleftirler. Hüviyetinin sıhhatinden şüphe edilen eşhasın evlenme muayeneleri tamamile hüviyetini ispat edinceye kadar icra olunmaz.

MADDE 12 - Hususi tabipler tarafından evlenme muayeneleri de bu Nizamname hükümlerine tevfikan yapılır. Hususi tabipler tarafından da evlenme namzedinin hüviyeti tahkik ve kendisi muayene edilmeden sıhhat raporu verilmesi memnudur.

MADDE 13 - Bu Nizamnamenin memnuiyet ve mecburiyetlerine muhalif harekette bulunan resmi ve hususi tabipler Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılırlar. Eğer bu hareketler Türk Ceza Kanunu itibarile daha ağır cezayı müstelzim iseler Türk Ceza Kanunu hükümleri tatbik olunur.

MADDE 14 - Şûrayı Devletçe görülmüş olan bu Nizamname neşri tarihinden muteberdir.

MADDE 15 - Bu Nizamnamenin icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Old 05-09-2006, 23:37   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım tüm mevzuat hükümlerini vermekle birlikte sanırım kilit nokta Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 123. ve 124. maddesinde. Ancak onları eklememişsiniz. Gerçekten ilginç bir konu. Öyle tahmin ediyorum ki; veremi bile evlenmeye engel hastalık sayan hantal mevzuatımız aids'e cevaz veriyordur.
Old 05-09-2006, 23:40   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

İlginize teşekkür ediyorum.Gerekli eklemeyi hemen yapıyorum.

GEÇEN FASILLAR ARASINDA MÜŞTEREK HÜKÜMLER
MADDE 122 - Evlenecek erkek ve kadınlar evlenmeden evvel tıbbi muayeneye tabidir. Bu muayenenin sureti icrası ve teferruatı hakkında Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletince bir nizamname neşrolunur. (*)
_____

(*) Bk. Bakanlar Kurulunun 17.8.1931 tarih ve 11683 sayılı Kararnamesiyle yürürlüğe konulan (EVLENME MUAYENESİ HAKKINDA TÜZÜK), T.C. Tüzükleri: c.1 - s.443.
_____

MADDE 123 - Frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr ve cüzzama ve bir marazı akliye müptela olanların evlenmesi memnudur. Bu hastalıklar usulü dairesinde tedavi edilip sirayet tehlikesi geçtiğine veya şifa bulduğuna dair tabip raporu ibraz olunmadıkça musapların nikahları aktolunmaz.

MADDE 124 - İlerlemiş sâri vereme musap olanların nikahı altı ay tehir olunur. Bu müddet zarfında salâh eseri görülmezse bu müdet altı ay daha temdit edilir. Bu müddet hitamında alâkadar tabipler her tarafa bu hastalığın tehlikesini ve evlenmenin mazarratını bildirmeğe mecburdur.

Saygılar
Old 05-09-2006, 23:49   #4
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Evet tahmin ettiğim gibi! Veremliler değil ama aidsliler evlenebilir. Mevzuat sınırlı sayı prensibi ile evliliğe engel hastalıkları saymış ve bunlar arsında aids yok. Esasen hatalı kanun, mevzuat yapma tekniği. Esasen hastalıkları saymak yerine; sirayet özelliği ve eşler veya neslin devamı açısından risk oluşturma özelliği ve sair etkenler nazara alınsaydı; böyle absürd durumlar olmaz veya hergün çıkan yeni bir hastalığa göre mevzuata ek yapma gereği hasıl olmazdı.
Old 05-09-2006, 23:54   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Önemli konu bence şu:

4721 sayılı TMK 1.Ocak 2002 tarihlidir ve evlenme engeli olarak sağlığa ilişkin akıl hastalığını saymıştır.Hatta Bu mutlak bir engel değildir ve evlenmeye engel olmayacağına ilişkin rapor varsa evlenme mümkündür.Bunun dışında sağlığa ilişkin hiç başkaca bir kısıtlama belirtilmemiştir.

Yasanın açıkça yasaklamadığı bir konuda 1930 tarihli bir yasa evlenme engeli oluşturabilir mi? Bu konuda yasanın düzenlemesi dışında yapılan yönetmelik ile temel bir hak yasaklanabilir mi?

Kanımca bu tür tıbbı testler:,başvurucuların rızası ile yapılabilir,sonuçları itibarıyla sağlık konusunda danışma ve gerekirse tedavi yolları konusunda hekim tarafından açıklama fırsatıdır.Sonuçların evlendirme memuruna gösterilmesi zorunluluğu yoktur.(Hasta hakları )

Kaldı ki TMK sağlık raporunun konusunu da açıkça belirtmiştir.Evliliğe engel akıl hastalığı olarak belirtmiştir.Rapor bunun dışında istenemez.

(Ayrıca istenen tıbbi testlerin listesinin dayanağı nedir ben bulamadım.)


Saygılar
Old 06-09-2006, 00:12   #6
Admin

 
Varsayılan

Konunun hukuki yönünü dağıtmak istemiyorum ama niçin ikisi de HIV+ olan kişilerin evlenmesi mahzurlu olsun?

Taraflardan biri HIV+ ise, cinsel ilişki sırasında diğerine bulaştıracağı için mahzurlu kabul edilebilir. Ancak iki taraf da bu hastalığı taşıyorsa, bulaşma zaten kaygı nedeni olmadığına göre evliliği engellemek neden?

Eğer bu iki kişinin çocuklarının bu hastalığı taşımasından endişe ediliyorsa, evet bu haklı bir endişedir ama bu yasal bir evlenme yasağıyla engellenebilecek bir endişe de değildir. Bu iki kişi hasta doğacağını bile bile çocuk yapmak niyetindeyse, evlenmeden de yapabilirler öyle değil mi?
Old 06-09-2006, 01:15   #7
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Taraflardan sadece biri de Hiv(+) olabilirdi. Bu durumu ile yine evlenme engelinden bahsetmek mümkün olacak mıydı?

Taraflardan biri veya her ikisi hepatit olabilirdi? Evlenme engeli..?

Diğer yandan evlilik sırasında bu virüs ile enfekte olanlar tespit edildiğinde evliliğin geçersizliğine mi karar verilecektir?

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar/hastalıklar uygun koruma önlemi alındığında diğer yana geçmemektedir.

Ayıca Hiv(+) kadınlar gebelik sırasında tedavi aldıklarında ve doktor kontrolünde doğum yaptıklarında bebekler Hiv enfeksiyonundan korunabilmekte veya risk en aza indirilebilmektedir.

Son söz,son soru:Muhtemel evlilik talebinin reddi durumunda sorun hangi yolla çözülecektir?

Saygılar
Old 06-09-2006, 07:35   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

TMK.m.138 göre evleneceklerden herbiri evlendirme memurunun red kararına karşı mahkemeye başvurabilir.Buradaki mahkeme, 4787 sayılı kanun 4. maddesi gereğince aile mahkemeleri yetkilidir.
Old 06-09-2006, 11:38   #9
alplawyer

 
Varsayılan

peki istemsiz hamilelik durumu olursa doğacak aids li cocugun durumunu hiç düsündünüz mü?
Old 06-09-2006, 13:26   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

Evlendirme memuru büyük ihtimalle,TMK.m.136 ki evlenmeye engel hastalığının bulunmadığı gösteren sağlık raporu verilmediği gerekçesiyle TMK madde 137 uyarınca davayı reddecektir.

Benim düşüncem bu konuda şöyle:

evlenmeye engel bulunmadığı gösteren sağlık raporu talep edilir. Bu talep reddedilirse, evlendirme memurunun talebinin reddinden önce bu talep edilen raporunun red kararına karşı, idari yargıda(danıştayda) hem yönetmeliğin ilgili maddelerin iptali hem de red işlemin iptaliyle dava açılması düşünelemez mi?

şu açık ki, yönetmelik yasaya ve anayasaya aykırı.Yönetmeliğin hükümleri yasaya aykırı olamayacağına göre...

sağlık raporu idari işlem değil midir? ne dersiniz?
Old 06-09-2006, 13:26   #11
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Gebeliğin istemli veya istemsiz oluşunun bebeğin hiv (+) olmasıyla bir ilişkisi elbette yok.

Enfeksıyon Hastalıkları uzmanından aldığım bilgiye göre Hiv(+) baba ve Hiv(-) anne sözkonusuysa bebeğin hiv (-) olma ihtimali çok yüksek.

Her iki taraf da (+) ise gebelik erkekten alınan spermlerin tıbbi bir işleme tabi tutulması sonrasında gerçekleştirilebiliyor.

Hiv(+) anne adayı gebelik sırasında uygun tedavi alıyorsa ,doğum sezeryanla yapılırsa ve doğum sonrası anne sütü bebeğe verilmesse doğan bebek bulaşmadan çok büyük ölçüde korunabiliyor. Bu uygun koşullarda bulaşma oranı % 3 olarak belirtiliyor.

Bilgi için:
http://www.pozitifyasam.org/index.ph...tpage&Itemid=1

Konumuza dönersek:hiv (+) olmanın evlenme engeli olup olmadığı tartışılmaktadır.

Konunun tıbbi ve sosyal ve ruhsal boyutunu dilerseniz başka bir başlıkta tartışabiliriz,oldukça da yararlı olur.

Saygılar
Old 06-09-2006, 13:31   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.korayad

TMK MADDE 133.- Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.

Bu duzenlemeye göre tıbbı sakınca ancak akıl hastaları için kısmen vardır ve bence sağlık raporu diye istenen rapor budur.

Yasanın düzenlemediği bir konuda ve yasaklamadığı bir alanda yönetmelik düzenleme yapamaz kanaatindeyim.Kaldı ki sözü geçen yönetmeliklerde hiv kavramı da bulunmamaktadır.

Son olarak TMK sağlık raporu bölümünde Umumi Hıfssısıhha yasasına gönderme de yapmamıştır.

Kişisel kanım hiv (+) olmanın evlenme engeli oluşturmadığı yönündedir.

Saygılar
Old 06-09-2006, 13:50   #13
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Admin,
Benim yorumum "hiv (+)lılar evlenmesinden" ziyade, kendi tanzim amacına göre eksik kalan mevzuata eleştiriydi. Evlenebilmeliler mi yoksa evlenmemeliler mi konusundaki fikrim halen net değil. Ama sanırım evlenmemelileri gerektiğini savunma olasılığım daha yüksek.

Sayın Av. Habibe Yılmaz Kayar,
Yorumunuz son derece doğru görünüyor. Benim MK'ya bakmaksızın sadece Hıfzısıhha Kanunu ile yönetmelik hükümlerinden hareketle, bu hükümlere getirdiğim yorum ise oldukça eksik, tek yönlü ve genel hukuki bakıştan yoksun kalmış.

Bu yöndeki sorularınız cevaplandığında, meslektaşlarımın da katkısıyla ben foruma şöyle devam etmek isterim. Hiv (+) evlenme engeli olmalı mıdır? Ya da aslında suçladığım hantal mevzuatla aynı hataya düşmemek adına, hiv (+) demeyelim de tedavisi olmayan, bulaşıcı hastalıklar evlenme engeli olmalı mıdır?

Saygılar.
Old 06-09-2006, 13:55   #14
halit pamuk

 
Varsayılan

sayın kayar

size aynen katılıyorum, eğer (duyarsız bir toplumda yaşadığımı düşündüğüm için) sağlık raporu verilmz ise ihtimaline göre size çözüm üretmeye çalıştım.

saygılarımla...
Old 06-09-2006, 14:06   #15
medenikal

 
Varsayılan

yüzde 3 büyük bir oran.

hangi ana babanın buna hakkı vardır.

evlenmeleri ayrı değerlendirilmeli ama çocuk konusu ayrı

çocuk yapma riskleri var diye evlendirmeme limiyiz

ama zaten evlilik dışı çocuk sahibi de olabilirler.

resmi ve ya gayri resmi olarak da çocuk sahibi olabileceklerinden

bu risk nedeniyle evlenme engellenmemeli;

ama vicdan çocuk sahibi olmamalılar demektedir

evlenmeliler ama çocuk sahibi olmamalılar sadece vicdani bir bakış açısıdır.

kanımca evliliğe engel bir durum söz konusu değildir.

sonuçta hastalık ortakdır.

birbirlerine bulaştırma riski yoktur.
Old 06-09-2006, 14:12   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Düşüdüğüm diğer bazı konular var.

1-Bahse konu yönetmelikte o günün şartlarında önemli sağlık sorunu olduğu düşünlülen bazı enfeksiyonlar belirtilmiştir.

Alıntı:
Frengi, belsoğukluğu ve yumuşak şankr ve cüzzama ve bir marazı akliye müptela olanların evlenmesi memnudur.

Şimdi istenen testleri içinde akıl hastalığı dışında bu enfeksiyonlar bulunmamaktadır.

2-Diğer yandan test sonuçlarını değerlendirmek evlendirme memurunun işi midir?

3-Tıbbi kan testlerine kişiler zorlanabilir mi?

4-Test sonuçlarını evlendirme memuruna göstermek zorunda kalmak özel hayatın ve gizlilik ilkesinin ihlali değilmidir?

5-Sonuçları alan doktor başvurucuyu memura ihbar mı edecektir? Sır saklama yükümlülüğü ?

Devam edelim..

Saygılar
Old 06-09-2006, 22:17   #17
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Yeni TMK da sayılmamasının yanı sıra, tüzüklerin ve Hıfzısıhha Kanunun da yaşları itibariyle engel yok gibi görünüyor.

Bu durumda
-Her ikisi de HIV + ise, evlenebilecekleri
-Birisi +, diğeri - ise, zaten (-) olanın bu evlilikten cayacağını düşünüyorum.

Kişisel fikrimi öylemek gerekirse, evet , HIV + olanlar, evlenmeden de bir çocuk dünyaya getirebilir, buna kimse engel olamaz.

Ama yasal yorumun, bu evliliği onaylamamak yönünde geniş yorumlanmasını tercih etmeliyiz diye düşünürüm. Böyle bir konuda %3 lük oran azımsanamaz, kaldı ki tüm ebeveyn adaylarının bu oranın %3 te kalması için gerekli önlemleri almayacağını, hatta bir kısmının bundan bihaber bile doğumu gerçekleştirebileceğini düşünürüm. Ve ne annenin, ne de babanın, BİLE BİLE, dünyaya, ölümcül nitelikleri haiz bir hastalığa doğuştan sahip bir evlat getirmeye hakları olmadığını düşünürüm. Hatta sadece bunun için "doğmamış çocukların hakları" başlıklı bir yasa tasarısı bile önerir, hastalığını bile bile hasta çocuk doğurma bencilliğini gösterebilen ebeveynlerin cezalandırılmasını isterim. Bunu, neslin sağlıkla devamını korumak adına alınması gerekli bir önlem addederim.

Düşünün ki bir sağlık kurumunda tedavisi sırasında , hijyene uyulmaması nedneiyle bu virüse musallat olan kişiler, sağlık kurumu sorumlularını dava etme yetkisine sahip. Hal böyle iken, bunu bir hak olarak, nasıl teslim edebiliriz?

Çok mu antidemokrat bir yaklaşım oldu?

Bence hayır.

Saygılarımla...
Old 06-09-2006, 22:27   #18
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

%3 istatistiğe dahil olanların hayatlarında bu oranı kaçlara taşıyacağını da düşünelim. Av. Sehper'in "ölümcül nitelikleri haiz..." ifadesi (gerçi hastalık için demişti ama ben onu doğacak bebekler gibi algıladım bir an) birden aklıma bu %3'lük orana dahil olanları bir silah, bir virüs gibi düşündürttü... Her türlü eleştiriye açık, ancak her organizmanın savunma refleksi geliştirdiğine dair ek bilgi ile birlikte düşünülmesi gereken sesli hezeyanlarımdır.
Old 06-09-2006, 22:32   #19
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Şunu da eklemek istiyorum. Yanlış anlaşılmamak adına.

HIV (+) virüsünü taşıyan kişilerin toplumdan dışlanması, hastalığa düçar insanların birer virüs gibi algılanmalarını onaylamıyorum. Yarın bir hastahanede, hasta olmayan birinin de bu hastalığa yakalanmasının her zaman mümkün olduğunu düşünüyorum. Zaten yeterince üzgün olan bu insanların, hasta haklarını sonuna dek savunuyorum.

Karşı çıktığım, hasta olduğunu bile bile, hasta çocuk doğurma fikridir. Bile bile kendi canından bir parça olacak çocuğunu, hasta bir çocuk olarak dünyaya getirme keyfiliğinin gösterilebilmesi, yüksek ihtimaline yöneliktir.

Saygılarımla...
Old 10-09-2006, 14:19   #20
alplawyer

 
Varsayılan

kanımca ihtimal dahilinde bile olsa hasta olarak dünyaya gelebilecek çocuğa karşı enazından yasalar ve bizler suç ortağı olmamalıyız..istemsiz hamilelik evlilik dışıda olabilir evet ama buna yasal zemin hazırlamak kanımca suça iştirak etmektir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Akıl Hastası/zayıfı Vekaletname Verebilir Mi? M.AKPINAR Meslektaşların Soruları 7 24-09-2010 11:19
Lösemi Hastası Esin'in Hukuk Mücadelesinde Karar PINAR YILMAZ Hasta Hakları Çalışma Grubu 1 20-02-2007 18:05
Akıl hastası için maddi-manevi tazminat AV. MUSTAFA ALİ Meslektaşların Soruları 2 25-12-2006 16:25
Boşandıktan Sonra Hemen Başka Biriyle Evlenebilir Miyim? Buket Hukuk Soruları Arşivi 4 02-03-2002 10:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07443810 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.