Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum....

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-06-2009, 09:39   #1
nemesis34

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum....

12. H.D. 11/10/1994 11757 E. 12130 K., bu yargıtay kararını kazancıda bulamadım, karar metnini ekliyecek meslektaş olursa sevinirim.
Old 20-06-2009, 11:00   #2
erkoo1733

 
Varsayılan

sayın meslektaşım Yargıtay 12. H.D'nin 11.10.1994 tarihine ait 2 kararı var. Yalnız belirttiğiniz esas ve karar numaralarıyla Sinerji programında yaptığım arama da sonuç vermiyor. Sanırım esas numarası ya da karar numarasında bi yanlışlık var. Bulduğum 2 karar da aşağıda...

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1994/11759
Karar: 1994/12131
Karar Tarihi: 11.10.1994

ÖZET: İhtarname tebliği zorunluluğu üst sınır ipotekleri içindir. Kesin borç ipoteğinde borçluya ihtarname gönderilmesi gerekmez. Mercice bu yön gözetilerek şikayetin reddine karar verilmek gerekir.


(2004 S. K. m. 149, 150)

Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 5.9.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Takip dayanağı ipotek akit tabloları kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmektedir. İİK. 149. maddesi uyarınca borçluya icra emri tebliğinde bir usulsüzlük yoktur. İİK’nun 150/1. maddesi hükmüne göre cari hesap kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakti veya gayrinakdi krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek kayıt tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesini veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakti kredinin ödenmiş olması sebebiyle tazmin talebinin noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir suretini icra müdürüne ibraz ederse İİK’nun 149. maddesi uyarınca işlem yapar. Bu maddede söz konusu edilen ihtarname tebliği zorunluluğu üst sınır ipotekleri içindir. Kesin borç ipoteğinde borçluya ihtarname gönderilmesi gerekmez. Mercice bu yön gözetilerek şikayetin reddine karar verilmek gerekirken, ihtarnamenin tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.10.1994 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

.................................................. ...

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1994/20
Karar: 1994/12103
Karar Tarihi: 11.10.1994

ÖZET: Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ilk yılı takip eden yıllar için yapılacak artış yönünden belli bir oran belirtilmemiş, devlet ihaleleri genelgesinde belirlenecek yıllık kira artış oranından az olmamak üzere idarece tespit ve takdir olunacağı kabul edilmiştir. İdarenin tek taraflı olarak tespit ettiği kira bedeli kiracıyı bağlamaz. Bu farkın istenilip istenilemeyeceği yargılamayı gerektirip dar yetkili mercide uyuşmazlığın çözülemeyeceği gözetilerek kira farkı alacağına ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.


(6570 S. K. m. 14)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 5.9.1994 tarihinden gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre alacaklı Hazine, vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

2) Borçlu vekilinin temyizine gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ilk yılı takip eden yıllar için yapılacak artış yönünden belli bir oran belirtilmemiş, devlet ihaleleri genelgesinde belirlenecek yıllık kira artış oranından az olmamak üzere idarece tespit ve takdir olunacağı kabul edilmiştir. İdarenin tek taraflı olarak tespit ettiği kira bedeli kiracıyı bağlamaz. Bu farkın istenilip istenilemeyeceği yargılamayı gerektirip dar yetkili mercide uyuşmazlığın çözülemeyeceği gözetilerek kira farkı alacağına ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda 2. bentte, yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK.428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.10.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Kolay gelsin...........
Old 20-06-2009, 11:10   #3
nemesis34

 
Varsayılan

Üstat teşekkür ederim ama aradığım karar borçlunun ölümü ile ilgili bir karar, numarasında da bir yanlışlık yok sanırım.
Old 20-06-2009, 12:47   #4
erkoo1733

 
Varsayılan

eğer kararın içeriğinden birazcık daha bahsedebilirseniz, belki kavrama göre aramalardan çıkarabiliriz...
Old 20-06-2009, 13:13   #5
nemesis34

 
Varsayılan

Borçlunun ölümünden sonra icra takibinin durumu ile ilgili bir karar tam içeriğini bende bilmiyorum. Ama ben bayağı araştırdım fakat bulamadım. İlginiz için teşekkür ederim.
Old 20-06-2009, 14:31   #6
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
1979/9979
Karar No.
1980/322
Tarihi
22.01.1980
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/53
GENEL HÜKÜMLER
EHLİYET
ÖZET
BORÇLU TAKİP KESİNLEŞTİKTEN SONRA ÖLDÜĞÜNDEN, ALACAKLININ TEREKE VEYA MİRASÇILAR ALEYHİNE TAKİBİN DEVAMINI İSTEMESİ GEREKİR. MİRASÇILAR HAKKINDA TAKİBİN DEVAMINI İSTERSE, MİRASI RED SÜRESİ OLAN ÜÇ AY SÜRE İLE TAKİBİN GERİ BIRAKILMASI, TEREKEYE KARŞI TAKİBE DEVAM EDİLMEK İSTENİRSE, SONRAKİ İŞLEMLER TEREKE MÜMESSİLLİĞİNE BİLDİRİLMELİDİR.
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 19.11.1979 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İpotek veren Mehmet aleyhine 7.2.1977 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış ve icra emri tebliği üzerine takip kesinleştikten sonra borçlu, 14.3.1978 tarihinde ölmüştür. Alacaklı 2.5.1978 tarihinde icra memurluğuna müracaat ederek borçlu mirasçılarına satış ilanı tebliği ile satış günü tayinini 2.5.1978 tarihinde istemiş ve mirasçılara herhangi bir ödeme emri veya icra emri tebliğ edilmeden 6.6.1978 tarihinde satışın yapılması tensip edilerek mirasçılara satış günü tebliğ edilmiş ve en çok arttıran alacaklıya ihale yapılmıştır. Borçlu mirasçıları satışa geç muttali olduklarından bahisle ihalenin feshi için 19.6.1978 tarihinde mercie başyvurmuşlardır. Merciice şikayet süresinde yapılmadığından bahisle red edilmiştir. Bu durumda kesinleşmiş bir takibin mevcut olup olmadığının saptanması gerekir. Şayet takip kesinleşmeden satış yapılmışsa buna karşı her zaman şikayet edebilir ve bu yönün re'sen nazarı itabare alınması icab eder. Bu açıdan icra takip dosyası incelendikte, borçlu takipten sonra 14.3.1978 tarihinde öldüğünden İİK.nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması icab eder. Alacaklı vekili borçlunun ölümünden sonra 2.5.1978 tarihinde yaptığı beyanla satış istemiş, satış ilanının bunlara tebliğini talep etmiş ve fakat açıkça tereke veya mirasçılar adına takibin devamını talep etmemiştir. Bu durumda takip mirasçılara tevcih edilmiş ise her birine yeniden icra emri gönderilmesi herhalükarda ölümün vuku bulduğu 14.3.1978 tarihinden itibaren Medeni Kanun gereğince reddi isabetsiz borçlu mirasçıların temyiz itirazları bu nedenle yerin Terekeye karşı takibe devam edilmek istenirse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği icab eder. Alacaklı bunlardan hangisini ihtiyar ettiğini bildirmeden ve mirasçıların şahsı hakkında icra emri tebliğ ettirmeden takibin yürütülmesi yasaya aykırı olduğundan şikayetin bu şekilde kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken bu cihetler incelenmeden ve gözetilmeden şikayetin reddi isabetsiz borçlu mirasçıların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden temyiz olunan mercii kararının İİK.nun 336. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.1.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
1980/9979
Karar No.
1980/322
Tarihi
22.01.1980
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/53
MİRASÇILARA KARŞI İCRA TAKİBİNİN SÜRDÜRÜLMESİ
TAKİBİN GERİ BIRAKILMASI
ÖZET
BORÇLU, 14.3.1978 TARİHİNDE ÖLDÜĞÜNDEN İİK M.53 GEREĞİNCE ALACAKLININ, TEREKEYE YA DA MİRASÇILARA KARŞI TAKİBE DEVAM EDİLMESİNİ İSTEMESİ GEREKİR. EĞER ALACAKLI, MİRASÇILAR HAKKINDA TAKİBİN DEVAMINI İSTERSE, MİRASIN REDDİ İÇİN MEDENİ KANUN GEREĞİNCE BELİRLENEN ÜÇ AYLIK SÜRE İÇİNDE TAKİBİN GERİ BIRAKILMASI GEREKİR. ALACAKLI VEKİLİ, BORÇLUNUN ÖLÜMÜNDEN SONRA 2.5.1978 TARİHİNDE SATIŞ VE SATIŞ İŞLEMİNİN BORÇLULARA BİLDİRİMİNİ İSTEMİŞTİR. ANCAK, AÇIKCA TEREKE YA DA MİRASÇILAR ADINA TAKİBİN DEVAMINI İSTEMEMİŞTİR. BU DURUMDA TAKİP, MİRASÇILARA YÖNELTİLMİŞSE, HER BİRİNE YENİDEN İCRA EMRİ GÖNDERİLMESİ SÖZ KONUSUDUR. EĞER TEREKEYE KARŞI TAKİBE DEVAM EDİLMEK İSTENİRSE, BUNDAN SONRA İŞLEMLERİN TEREKE MÜMESSİLLERİNE BİLDİRİMİ GEREKİR. ALACAKLI, BUNLARDAN HANGİSİNİ SEÇTİĞİNİ BİLDİRMEDEN VE MİRASÇILAR HAKKINDA İCRA EMRİ GÖNDERMEDEN, TAKİBİN YÜRÜTÜLMESİ YASAYA AYKIRIDIR.
DAVA : Mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 19.11.1979 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İpotek veren Mehmet aleyhine 7.2.1977 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış ve icra emri tebliği üzerine takip kesinleştikten sonra borçlu, 14.3.1978 tarihinde ölmüştür. Alacaklı 2.5.1978 tarihinde icra memurluğuna müracaat ederek borçlu mirasçılarına satış ilanı tebliği ile satış günü tayinini 2.5.1978 tarihinde istemiş ve mirasçılara herhangi bir ödeme emri veya icra emri tebliğ edilmeden 6.6.1978 tarihinde satışın yapılması tensip edilerek mirasçılara satış günü tebliğ edilmiş ve en çok arttıran alacaklıya ihale yapılmıştır. Borçlu mirasçıları satışa geç muttali olduklarından bahisle ihalenin feshi için 19.6.1978 tarihinde mercie başyvurmuşlardır. Merciice şikayet süresinde yapılmadığından bahisle red edilmiştir. Bu durumda kesinleşmiş bir takibin mevcut olup olmadığının saptanması gerekir. Şayet takip kesinleşmeden satış yapılmışsa buna karşı her zaman şikayet edebilir ve bu yönün re'sen nazarı itabare alınması icab eder. Bu açıdan icra takip dosyası incelendikte, borçlu takipten sonra 14.3.1978 tarihinde öldüğünden İİK.nun 53. maddesi gereğince alacaklının tereke aleyhine veya mirasçıların aleyhine takibin devamını istemesi gerekir. Eğer mirasçılar hakkında takibin devamını isterse reddi miras için Medeni Kanun gereğince tayin edilen 3 aylık süre içerisinde takibin geri bırakılması icab eder. Alacaklı vekili borçlunun ölümünden sonra 2.5.1978 tarihinde yaptığı beyanla satış istemiş, satış ilanının bunlara tebliğini talep etmiş ve fakat açıkça tereke veya mirasçılar adına takibin devamını talep etmemiştir. Bu durumda takip mirasçılara tevcih edilmiş ise her birine yeniden icra emri gönderilmesi herhalükarda ölümün vuku bulduğu 14.3.1978 tarihinden itibaren Medeni Kanun gereğince reddi isabetsiz borçlu mirasçıların temyiz itirazları bu nedenle yerin Terekeye karşı takibe devam edilmek istenirse bundan sonraki işlemlerin tereke mümessillerine tebliği icab eder. Alacaklı bunlardan hangisini ihtiyar ettiğini bildirmeden ve mirasçıların şahsı hakkında icra emri tebliğ ettirmeden takibin yürütülmesi yasaya aykırı olduğundan şikayetin bu şekilde kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken bu cihetler incelenmeden ve gözetilmeden şikayetin reddi isabetsiz borçlu mirasçıların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden temyiz olunan mercii kararının İİK.nun 336. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.1.1980 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Y argıtay kararı advocat63 Meslektaşların Soruları 0 18-05-2009 15:13
yargıtay kararı arıyorum hidayet Meslektaşların Soruları 7 10-11-2008 09:47
Yargıtay Kararı Arıyorum... radikal Meslektaşların Soruları 2 27-10-2008 19:28
11.HD kararı arıyorum Av.MB Meslektaşların Soruları 8 05-01-2008 14:29
HGK kararı arıyorum Defne Elif Meslektaşların Soruları 1 25-06-2007 11:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06962109 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.