Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ayıplı mal, aldatarak satış ve zamanaşımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-11-2012, 14:11   #1
Av. Selim MACİT

 
Varsayılan Ayıplı mal, aldatarak satış ve zamanaşımı

Sayın meslektaşlarım;

Bizzat başıma gelmiş bir sıkıntı var ve yardımlarınızı bekliyorum.

Bir araba firmasından Samsun'dan Nisan ayında araç satın aldım. Gerek bayi gerekse Genel Müdürlük aracı satarken, araca 6 yıl garanti kapsamında LPG takılacağını(çalışmaların devam ettiğini, artık konunun basına yansıdığını bu sebeple dönüş olamayacağını) sözlü taahhüt etti.Satarken taahhüt verildiğine ilişkin tanıklarım var. Bu arada aracın siparişini verilirken proforma faturaya ''LPG'' ibaresi düşülüyor. Ben garantili LPG takılacağı sözüne güvenerek aracı satın aldım.

Genel Müdürlük ile Mayıs ayında telefonda görüşmemde, sadece Ağustos ayında satılan araçlara garanti kapsamında LPGli araç satılacağı belirttiler ve Eylül ayından itibaren sadece o tarihten itibaren satılan araçlara garanti kapsamında LPG takmaya başladılar.

Ancak Bayi bu süreçte biraz daha beklememizi,çözüm bulacaklarını bildirdiler. Akabinde kendilerince çözüm bulduklarını, özel bir sigorta yapılarak aracın garantisinin yine bozulmayacağını belirttiler. Bunun üzerine dün görüşmeye gittim ve yaptığım görüşmede söz konusu sigorta poliçesini okudum fakat aracı satarken verdikleri taahhütle alakası olmadığını gördüm.

Bu arada Eylül ayına kadar bu firma bayileri tüketiciyi aldatarak yüzlerce araç sattı.Konuya ilişkin Facebook'ta başlıklar açıldı, forumlarda şikayetler yazıldı, Otohaber dergisine kadar taşındı konu.



Şimdi sorularıma gelecek olursak,dava açmayı düşünüyorum;

1-) Sizce TKHK 4.maddesi(ayıplı mal) ve BK 36 burada uygulanabilir mi?
2-) Zamanaşımı sorunu ile karşılaşır mıyım? Bayii ilk defa dün verdikleri taahhüte uyamayacaklarını belirtti. Aracın tesliminden itibaren bir ay içinde ihbar edilmesi gerekliliği söz konusu olur mu (söz verdiklerini ama tutmadıklarını, fabrikadan kaynaklandığını yanımda bir tanık varken itiraf ettiler)

3-) Yazılı ihtar çekmeme gerek var mı ?
4-) Tavsiyeleriniz nelerdir?

Son olarak, süreçte ihmalimin olduğunun farkındayım. Hızlı davranamadım fakat açıkçası bu konuyla ilgilenecek fırsatım olmadı. Şimdiden teşekkür ediyorum. Saygılar.
Old 17-11-2012, 15:16   #2
ahmet kasım özer

 
Varsayılan

sevgili meslektaşım 4077 sayılı yasanın 4. maddesine göre ayıplı malı teslim aldığın tarihten itibaren görünen ayıbı öğrendiğin tarihten itibaren 30 gün içerisinde veya ayıbı n (teknik araştırmala ile ortaya çıkabilecek ayıplar da ayıbı öğrendiğin tarihten itibaren 30 gün içerisinde ayıbı karşı tarafa yazılı olarak bildirmeniz ve tüketici kanunu dan doğan haklarınızı istemeniz gerekmektedir. Ayıbı yazılı olarak 30 gün içerisinde bildirdiğinizi ispat edebilirseniz ilgili firmaya 30 gün içerisinde başvurduğunu ispatlayabilirseniz ayıplı malın değiştirilmesi ve malin iadesine hazır olmanız kaydı ile paranı tahsili olumlu veya olumsuz zararı tahsili istemli dava açabilirsin.
Old 17-11-2012, 16:42   #3
Av. Selim MACİT

 
Varsayılan

Cevap için teşekkür ediyorum. Ancak, burada ki ayıp taahhüt ettikleri gibi arabaya garantili LPG takmamaları değil midir? Örneğin aracın mekanik bir parçası ayıplı olsa aldığımdan itibaren 1 ay içinde ihtar çekmem gerekir. Fakat benim olayımda ayıp, taahhüt ettikleri bir durumu yerine getirmemeleri. Dolayısıyla ben bu durumu dün öğrendiğime göre dünden itibaren ihtar çekmem gerekmez mi?
Old 06-11-2013, 19:15   #4
JakamuFamaus

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2012/993
Karar No : 2012/6246
Tarih : 08.10.2012

• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİ
• BİR ALACAĞA DAVA TARİHİNDEN ÖNCE FAİZ UYGULANABİLMESİ İÇİN DAVALININ DAVADAN ÖNCE ALACAĞIN MİKTARINI GÖSTERİR İHTARNAME İLE TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLMESİ GEREĞİ
• HÜKMÜN BOZULMASI
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, bir alacağa dava tarihinden önce faiz uygulanabilmesi için davalının davadan önce alacağın miktarını gösterir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda davadan önce temerrüdün gerçekleştiği konusunda delil sunulmamış olduğundan hüküm altına alınan alacağa … tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı tarafından açılan davada davalı tarafından davacıya ait araca takılan LPG tankı ve kitinin arızalı olması nedeniyle ABS fren sisteminin bozulduğu belirtilerek uğranılan zararlar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili istenilmiş mahkemece davalıya imalat bedeli olarak ödenen 1.600,00 TL, WDS sistemine bağlama bedeli 15,93 TL ve ABS sisteminin tümüyle değişim bedeli 6.850,00 TL toplam 8.555,93 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafından davadan önce Üsküdar 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/110 D.iş sayılı dosyada yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporunda ABS sistemindeki arızanın davalı tarafından takılan LPG kitinin yaydığı elektromanyetik dalgalardan kaynaklandığı açıklanmış, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise ABS sistemindeki arızanın LPG kitinin montaj hatasından kaynaklandığı açıklanmıştır. Tespit raporunda hasara uğrayan ABS sisteminin tümüyle değişimi ya da onarımının mümkün olup olmadığı açıklanmamış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise ABS sisteminin sökülmeden veya değiştirilmeden hasarın boyutunun belirlenemeyeceği, gerçek hasar onarım bedelinin dosyada mevcut delillerle belirlenmesinin mümkün olmadığı açıklanmıştır. Yine mahkemece yazılan yazı üzerine Ford yetkili servisinden gönderilen 16.09.2010 tarihli yazıda da araç üzerinde muayene yapılmaksızın sağlıklı değerlendirme yapılamayacağı belirtilerek ABS sisteminin komple değişim bedeli işçilik dahil 6.940,00 TL olarak açıklanmıştır.
Davada eserin ayıplı imal edilmesi nedeniyle uğranılan zarar kapsamında ödenen bedelin iadesine karar verilebilmesi için eserin tümüyle kabule icbar edilemeyecek derece ayıplı imal edilmiş olması gerekmektedir. Somut olayda tespit raporunda ABS sistemindeki arızaların davalının taktığı LPG kitinin yaydığı eletromanyetik dalgalardan kaynaklandığı belirtilmiş, mahkemece alınan raporda ise montajın hatalı olduğu açıklanmış olup bu haliyle her iki rapor arasında çelişki olduğu açıktır. Bu durumda öncelikle davalı tarafından takılan kitin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığının saptanması gerekir. Yapılması gereken iş her iki rapordaki çelişkileri de giderecek şekilde konusunda uzman yeni bilirkişilerden alınacak rapor ile LPG kitinin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığını saptamak eğer tümüyle reddi gerekiyorsa LPG kitinin iadesi koşuluyla bedelin iadesine karar vermek ayrıca ABS sisteminin tamamen değişimi gerekip gerekmediği konusunda da değerlendirme yapılarak sonucuna göre ABS sisteminin tamamen değişim ya da onarım bedeline hükmetmek, LPG kitinin onarımı mümkün ise ABS sistemindeki arıza ile ilgili değerlendirme sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Diğer taraftan bir alacağa dava tarihinden önce faiz uygulanabilmesi için davalının davadan önce alacağın miktarını gösterir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda davadan önce temerrüdün gerçekleştiği konusunda delil sunulmamış olduğundan hüküm altına alınan alacağa 14.08.2008 tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
________________________________________
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ayıplı malda zamanaşımı süresi ve görevli mahkeme burcu_ Meslektaşların Soruları 7 16-10-2010 12:33
ayıplı mal zamanaşımı av.mansur Meslektaşların Soruları 1 27-10-2009 10:08
ayıplı malda zamanaşımı günseligonca Meslektaşların Soruları 0 22-04-2008 12:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04815102 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.