|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-05-2009, 11:27 | #1 |
|
Altın alacağının ispat yükü ve şekli yardım
Arkadaşlar benim bir sorum olacak bu hususta elinde emsal yargıtay kararları olan meslektaşlarım bana yardımcı olursa sevinirim yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
karşı taraf müvekkil aleyhinde kambiyo senedi şeklinde düzenlenen fakat alacak kısmında 100 gr 24 ayar altın diyen bir adet bonoyu ilamsız icra takibi yoluyla icraya verdi bizde altın alacağının mal hükmünde olduğundan icra konusu yapılamayacağını bahisle itirazda bulunduk ve netice olarak takip iptal edildi. Şimdi sorum şu ; Bu aşamadan sonra alacaklı tarafın açacağı alacak davasında söz konusu bono mahkeme nezdinde yeterli delil olarak kabul edilecekmi yoksa delil başlangıcı sayılarak ayrıca diğer delillerle desteklenerek ispatı mı gerekecek? Yorumlarınızı bekliyorum... |
02-05-2009, 14:39 | #2 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13510
Linke bakabilirsiniz. |
02-05-2009, 14:47 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY HUKUK DAİRESİ 3 Esas No. 2002/932 Karar No. 2002/1298 Tarihi 11.02.2002 2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/67 1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/292 DAVANIN REDDİ BONO İTİRAZIN İPTALİ YAZILI DELİL BAŞLANGICI ADİ YAZILI BELGE BONO ŞEKLİNDE DÜZENLENMEKLE BİRLİKTE YASAL UNSURLARINDAN BİRİNİN EKSİK OLMASI ÖZET BONO ŞEKLİNDE DÜZENLENMEKLE BERABER YASAL UNSURLARINDAN BİRİ NOKSAN OLDUĞU İÇİN BONO NİTELİĞİ TAŞIMAYAN BELGEYE DOĞRUDAN DOĞRUYA DAYANILARAK ALACAĞIN VARLIĞI HAKKINDA HÜKMÜN KURULMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. ADİ YAZILI BELGE NİTELİĞİ TAŞIYAN BELGE, DAVALI TARAFINDAN VERİLMİŞ OLDUĞUNDAN YAZILI DELİL BAŞLANGICI SAYILIR. BU DA ANILAN TEMEL BORÇ İLİŞKİSİNİN İSPATI YOLUNDA TANIK DİNLEME OLANAĞI SAĞLAR. DAVA : Dava dilekçesinde itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davacı, davalının işlerini takip ettiğini karşılığında senet verildiğini ancak senet süresinde takibe konulamadığı için ilamsız takibe geçildiyse de itiraz ile durduğundan bahisle itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, senetlerin zamanaşımına uğradığını, davacıya herhangi bir borçları olmadığını savunmuş mahkemece davacının senede dayandığı ve imzanın inkar edilmemiş olması nedeniyle davanın kabulü cihetine gidilmiş olup hükmü davalı taraf temyiz etmektedir. Bono şeklinde düzenlenmekle beraber yasal unsurlarından biri noksan olduğu için bono niteliği taşımayan belgeye doğrudan doğruya dayanılarak alacağın varlığı hakkında hükmün kurulması mümkün değildir. Adi yazılı belge niteliği taşıyan belge, davalı tarafından verilmiş olduğundan HUMK.nun 292. vd. anlamında yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu da anılan temel borç ilişkisinin ispatı yolunda tanık dinleme olanağı sağlar. O halde davacı tarafın temel borç ilişkisinin ispatı konusunda göstereceği deliller toplanıp hepsi birlikte değerlendirilerek ( gerektiğinde davacı tarafın yemin teklifi hakkı da hatırlatılarak ) sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.2.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY HUKUK DAİRESİ 3 Esas No. 2001/5686 Karar No. 2001/6335 Tarihi 05.07.2001 2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/67 1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/292/356 6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/689 İTİRAZIN İPTALİ YAZILI DELİL BAŞLANGICI SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞUNUN İSTİSNASI KAMBİYO SENEDİ NİTELİĞİ TAŞIMAYAN SENET ÖZET BONO ŞEKLİNDE DÜZENLENMEKLE BERABER YASAL UNSURLARINDAN BİRİ ( ÖRNEĞİN TANZİM TARİHİ ) NOKSAN OLDUĞU İÇİN BONO NİTELİĞİ TAŞIMAYAN BELGEYE DOĞRUDAN DOĞRUYA DAYANILARAK ALACAĞIN VARLIĞI HAKKINDA HÜKÜM KURULMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. ANCAK BU BELGE, DAVALI TARAFINDAN VERİLMİŞ OLDUĞUNDAN HUMK.NUN 292. MADDESİ ANLAMINDA YAZILI DELİL BAŞLANGICI SAYILIR. BU DA ANILAN TEMEL BORÇ İLİŞKİSİNİN İSPATI YOLUNDA TANIK DİNLEME OLANAĞI SAĞLAR. DAVA DİLEKÇESİNDE "HER TÜRLÜ KANIT DENİLEREK" YEMİN DELİLİNE DE DAYANILDIĞI NAZARA ALINMAK SURETİYLE DAVACI TARAFA YEMİN TEKLİFİ HAKKI DA HATIRLATILARAK SONUCUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN EKSİK İNCELEME İLE DAVANIN KABULÜ YÖNÜNDE HÜKÜM TESİSİ DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR Dava dilekçesinde 360.000.000 lira alacak için takibe vaki itirazın iptali, %40 inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR : Davacı, 400.000.000 lira alacak için yapılan ilamsız icra takibinde alacağın 360.000.000 liralık kısmı yönünden takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, seyyar satıcı olan davacıya 40.000.000 liralık alışveriş karşılığı verilen boş senedin 400.000.000 lira için doldurularak takibe konulması nedeniyle fazla kısma itiraz ettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tanzim tarihi bulunmayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfı taşımayan senedin alacaklısı, davalı ise borçlusudur. Bono şeklinde düzenlenmekle beraber yasal unsurlarından biri ( örneğin tanzim tarihi ) noksan olduğu için bono niteliği taşımayan belgeye doğrudan doğruya dayanılarak alacağın varlığı hakkında hüküm kurulması mümkün değildir. Ancak bu belge, davalı tarafından verilmiş olduğundan HUMK.nun 292. maddesi anlamında yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu da anılan temel borç ilişkisinin ispatı yolunda tanık dinleme olanağı sağlar. O halde davacı vekili 18.1.2001 tarihli celsede dayanağının senet olduğunu bildirerek, davasını bu delille ispata hasrettiğini bildirmiş ise de, dava dilekçesinde "her türlü kanıt denilerek" yemin deliline de dayanıldığı nazara alınmak suretiyle davacı tarafa yemin teklifi hakkı da hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulü yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.7.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY HUKUK DAİRESİ 11 Esas No. 1988/4300 Karar No. 1989/1051 Tarihi 23.02.1989 818-BORÇLAR KANUNU/125 6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/661/663 DAVANIN TARAFLARI, AYRILMASI VE BİRLEŞTİRİLMESİ HACZİN ZAMANAŞIMINA ETKİSİ SONA ERME BORÇLARDA ZAMANAŞIMI BONO ALACAK DAVASI ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN BONO TEMEL İLİŞKİNİN AÇIKLATTIRILMASI ÖZET SENEDİN ZAMANAŞIMINDAN SONRA AÇILAN DAVADA DAVACI TEMEL İLİŞKİYE DAYANDIĞINA GÖRE ARTIK BU İLİŞKİ AÇIKLATTIRILMALI VE BUNA GÖRE ZAMANAŞIMININ GEÇİP GEÇMEDİĞİ ARAŞTIRILMALIDIR. DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 1.10.1986 tarih ve 193- 388 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin davalı aleyhine icra takibine koyduğu bononun zamanaşımına uğradığından bahisle takibin iptal edildiğini, borca ve imzaya itirazı olmayan davalının halen borcunu ödemediğini ileri sürerek 156.330 TL.'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, ceza mahkumiyeti nedeniyle kısıtlı olduğundan davanın vasi aleyhine açılması gerektiğini, icra takibinin iptal edildiğini, yeniden dava konusu yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın, kambiyo senedi olma vasfını yitirmiş adi yazılı senede dayalı alacak davası mahiyetinde olduğu, B.K. nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu davanın sübuta erdiği, gerekçesiyle 156.330 TL.'nın dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. Dava zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili davasıdır. Davacı vekili daha önce icra takibine konu olan ve İcra Tetkik Merciince bononun zamanaşımına uğramış olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildikten sonra bu davayı açtığına göre, senet lehtarı olan davacının temel ilişkiye dayalı olarak bu davayı açtığının kabulü gerekir. Böyle bir durumda mahkemece yapılacak iş, davacı tarafa dayandığı temel ilişki açıklattırılarak zamanaşımı süresinin bu ilişkiye göre değerlendirilmesi ve temel ilişkiye göre dava zamanaşımına uğramamış ise davacı tarafa temel ilişki bakımından delillerini ve buna karşı davalı tarafın dahi savunma delillerini toplandıktan sonra ve davacının dayandığı zamanaşımına uğramış bononun davacı lehine yazılı delil başlangıcı teşkil edeceği hususunu da gözönünde tutarak hasıl olacak sonuç dairesinde karar vermekten ibarettir. Mahkemenin zamanaşımına uğramış bononun, adi senede dönüşeceği gerekçesiyle davanın kabulüne dair kararı isabetli görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
02-05-2009, 14:58 | #4 |
|
Vermiş olduğunuz linki daha önce de inelemiştim fakat maalesef o linte tartışılan ve emsal yargıtay kararı derlenen konu icra aşamada ki durumudur benimse merak ettiğim konu icra takibinin iptalinde sonra elde bulunan senedin delil kabiliyetinin ne olacağı.. Gösterdiğiniz ilgi için ayırca teşekkürler ii çalışmalar...
|
02-05-2009, 15:36 | #5 |
|
Yazılı delil başlangıcı kabul edilmekte + tanık ile delili ile iddiası kabul edilmektedir. Aynı durumda davalı vekili olarak karşılaştım. Önce, kambiyo takibini iptal ettirdik. Daha sonra ilamsız takibe itiraz ettik. Sulh hukukta itirazın iptali davası açtılar , iki tanık dinlettiler, kuyumcu bilirkişi seçildi. Değeri tespit edildi ve dava kabul edildi. Kesin hüküm olduğu için temyiz edilmedi, kaldı ki mahkeme kararı kanaatimce doğruydu.
|
02-05-2009, 16:34 | #6 |
|
Yargıtay içtihatları yazılı delil başlangıcı olarak kabul etmekte ve tanık dinleterek ispata cevaz vermektedir peki davalı açısından durum nasıl olacak o da aksini ispat etmek için sadece yazılı belgeye mi dayanmak zorunda kalacak yoksa o da aksini ispat için tanık dinletebilecek midir? Bu hususta da görüşlerinizi bekliyorum şimdiden herkese teşekkürler...
NOT: Benim davamda senet yapılacak bir hukuki sonucun teminatı amacıyla verilmiş yani ortada bir alacak yok ve hukuki ilişki henüz sonuçlanmadan yani buna fırsat verilmeden senet icraya konulmuştur bu hususta da elinde yargıtay kararı olan melektaşlarımın ayrıca katkılarını bekliyorum selam ve saygılar |
02-05-2009, 16:39 | #7 |
|
Tanık deliline yalnızca yazılı delil başlangıcı niteliğinde elinde lehine belgesi olan başvurabilir. Tarafınız tanık dinletemez, dinlense bile başka belge olmadan yeterli kabul edilmez.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
menfi tespit davasında ispat yükü | Av. çağlar bildirici | Meslektaşların Soruları | 19 | 04-12-2015 23:11 |
ispat yükü | cmuk | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-05-2008 16:50 |
ispat yükü | ADVOCATEHAKAN | Meslektaşların Soruları | 1 | 22-02-2008 19:58 |
yolsuz tescilde ispat yükü | nur26 | Meslektaşların Soruları | 1 | 25-09-2007 08:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |