Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İflas Karari -İlamsiz Tahlİye

Yanıt
Old 06-10-2012, 11:05   #1
AV.SERTANn

 
Varsayılan İflas Karari -İlamsiz Tahlİye

İcra İflas yasasının 193 ncü maddesinde, iflasın açılması ile borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerin duracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği belirtilmiştir.

henüz kesinleşmeyen İflas kararından önce başlatılan kira sözleşmesine dayalı "tahliye" istemli icra(ilamsız tahliye)takibinde 30 gün geçtikten sonra İcra Mahkemesinde "tahliye" davası açılabilir mi?
Old 06-10-2012, 11:48   #2
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SERTANn
İcra İflas yasasının 193 ncü maddesinde, iflasın açılması ile borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerin duracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği belirtilmiştir.

henüz kesinleşmeyen İflas kararından önce başlatılan kira sözleşmesine dayalı "tahliye" istemli icra(ilamsız tahliye)takibinde 30 gün geçtikten sonra İcra Mahkemesinde "tahliye" davası açılabilir mi?

...Buna karşılık şu takipler durmaz:müflis aleyhine başlamış olan ilamsız tahliye takipleri(m.269-276)BAKİ KURU
Old 06-10-2012, 13:35   #3
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

T. C. Y A R G I T A Y ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas
:
2010/1261
Karar
:
2010/2348
Tarih
:
08.02.2010

♦ TESCİL İÇİN TAPUYA TEBLİĞ VE ZORLA ÇIKARMA
♦ İFLAS ERTELENME KARARI

ÖZET: Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur. Somut olayda, açıklanan nitelikte bir sözleşme ibraz edemeyen müşteki borçlunun tahliyesine karar verilmek gerekir ise de, dava dosyasında iflasın ertelenmesi talepli bir dava bulunduğundan bahsedildiğine göre bu hususun değerlendirilmesi gerekirdi. Zira, iflas ertelenme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler de durur. Bu bağlamda iflas erteleme kararı olduğu sürece borçlu aleyhine alınmış tahliye kararının infazı da yapılamaz. İflas erteleme kararı verilmesinin amaçlarından biri de, borçlunun ekonomik durumunun iyileştirilmesine imkan tanınarak borçlarının ödenmesinin sağlanması olduğuna göre borçlunun bulunduğu yerden tahliyesinin bu amacın gerçekleştirilmesine imkan tanımayacağı açıktır. Sonuç olarak hiç bir takip yapılamaz hükmünden tahliye kararının infazının da bu aşamada mümkün olamayacağının anlaşılması gerekir. Gönderilen dosya muhteviyatı içerisinde anılan iflas erteleme kararı görülememiştir.

( 2004 s. İİK m. 135 )

YARGITAY İLAMI

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :

Şikayetçi borçlu Güler Gıda Tab. Lok. Fırın Mand. Mar. İşl. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin, takip sonucunda borçlular Hüseyin Güler ve Muammer Güler adına kayıtlı taşınmazın ihalesiyle alacaklı T.İş Bankası'na satılması nedeniyle 12 yıldır bu taşınmazda faaliyet gösteren şirketin T.İş Bankası'nın kiracısı konumuna geldiğini ve kira bedelini de yatıracaklarını, taşınmazla bir ilişkilerinin olmadığını aynı zamanda şirket hakkında Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/415 esas sayılı dava dosyasında iflasın ertelenmesi talepli dava bulunduğundan tahliye emrinin iptalini TALEP ETMİŞTİR.

İİK.nun 135/2 nci maddesi; "taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" HÜKMÜNÜ İÇERMEKTEDİR.

Somut olayda, az yukarıda açıklanan nitelikte bir sözleşme ibraz edemeyen müşteki borçlunun tahliyesine karar verilmek gerekir ise de, dava dosyasında iflasın ertelenmesi talepli bir dava bulunduğundan bahsedildiğine göre bu hususun değerlendirilmesi gerekirdi. Zira, iflas ertelenme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler de durur. Bu bağlamda iflas erteleme kararı olduğu sürece borçlu aleyhine alınmış tahliye kararının infazı da yapılamaz. İflas erteleme kararı verilmesinin amaçlarından biri de, borçlunun ekonomik durumunun iyileştirilmesine imkan tanınarak borçlarının ödenmesinin sağlanması olduğuna göre borçlunun bulunduğu yerden tahliyesinin bu amacın gerçekleştirilmesine imkan TANIMAYACAĞI AÇIKTIR. Sonuç olarak hiç bir takip yapılamaz hükmünden tahliye kararının infazının da bu aşamada mümkün olamayacağının anlaşılması gerekir (12.HD.nin 02.12.2008 tarih, 2008/17246-21403). Gönderilen dosya muhteviyatı içerisinde anılan iflas erteleme KARARI GÖRÜLEMEMİŞTİR.

Bu itibarla mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair hüküm TESİSİ İSABETSİZDİR.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının Yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK.nun 428 inci maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.02.2010 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Old 06-10-2012, 13:42   #4
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Fakat İflas "ertelemesi" değil.."iflas kararı"...(Ayrıca iflas kararından önce Mahkeme tedbiren iflasın ertelenmesi kararında kira alacaklarının tedbire dahil olmadığını da belirtmişti..).
Old 06-10-2012, 13:48   #5
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/6688
Karar: 2008/9234
Karar Tarihi: 14.07.2008


İTİRAZIN KISMEN KALDIRILMASI İSTEMİ - İFLAS KARARININ KESİNLEŞİP KESİNLEŞMEDİĞİ BELİRLENEREK OLUŞAN DURUMA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: İflas kararının kesinleşip kesinleşmediği belirlenerek oluşan duruma göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 193, 194)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kısmen kaldırılması, takibin devamı ve tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile takibin 62.171,00YTL üzerinden devamına karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin kiracısı olan davalının kira bedellerini ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, iflasının ertelenmesine karar verildiğinden bahisle itiraz edildiğini, takibin erteleme süresinin dolmasından sonra başlatıldığını belirterek itirazın kısmen iptali ile %40’tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş, savunma yapmamıştır.

Hukuk davalarının tatilini düzenleyen İ.İ.K. nun 194. maddesi, <acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplantısından 10 gün sonra devam olunabilir> hükmünü taşımaktadır. Madde hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere acele haller ayrık tutulmuştur. Gerek uygulamada gerekse öğretide tahliye davalarının acele davalardan olduğu tartışmasız ise de kira alacağı acele haller arasında sayılmamıştır. Bu yasal düzenlenme karşısında, ikinci alacaklılar toplantısında uyuşmazlık konusu alacağın kabulü halinde davanın konusu kalmayacak, aksi halde davaya kayıt kabul davası olarak devam edilebilecektir. Aynı yasanın 193 ncü maddesinde ise, iflasın açılması ile borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerin duracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği belirtilmiştir. Bu durumda davalı hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesiyle davanın dayandığı takip düşeceğinden ortada geçerli bir takibin bulunduğundan sözedilemez. Öte yandan, davalı borçlu takipten sonra iflas ettiğine göre, müflis davalı yerine iflas idaresine duruşma gün ve saatini bildirir tebligat çıkarılıp yöntemince yargılamaya dahil edilmesi gerekir.

Olayımıza gelince; Taraflar arasında 01.06.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracının İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.03.2006 tarih ve 2005/965 E. 2006/140 K. sayılı ilamı ile 23.03.2006 saat 15.05 itibari ile iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle iflasın ertelenmesine ilişkin sürenin dolmasından sonra 26.03.2007 tarihinde başlatılan ilamsız takiplere ilişkin ödeme emrine borçlu tarafından 16.04.2007 tarihinde itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davası devam ederken İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.07.2007 tarih ve 2005/ 965 E. 500 K. sayılı kararıyla borçlu kiracının iflasına karar verilmiş olup, kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır.

O halde mahkemece, yukarıda anılan ilkeler gözetilmek suretiyle iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği belirlenerek oluşan duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının iflas ettiği gözardı edilerek itirazın kısmen kabulü ile takibin devamına kararı verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Sayın meslektaşım, ne yazık ki doğrudan tahliye ile ilgili bir içtihat bulamadım. Umarım yardımcı olur.
Old 06-10-2012, 14:10   #6
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Sayın tug.capar cevaplarınız için teşekkürler fakat
Alıntı:
Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kısmen kaldırılması, takibin devamı ve tazminat isteminde bulunmuştur.
yargıtay kararına konu olayda "tahliye" istemli icra takibi söz konusu olmadığı anlaşılıyor..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tahlİye Talebİ Olmaksizin İlamsiz İcra Yoluyla Kİra AlacaĞinin Tahsİlİ Ve Faİz Av.Nursel Meslektaşların Soruları 6 12-11-2011 17:20
İlamli Mi? İlamsiz Mi? av_ayşe Meslektaşların Soruları 4 25-09-2011 18:03
İlamsiz Takİp Av.Ayşegül Çoban Meslektaşların Soruları 7 11-02-2010 12:31
İflas kararının bozulması- İflas idaresinin durumu Koray Ö. Meslektaşların Soruları 2 24-08-2009 22:14
Tahlİye Davasi Devam Ederken BaŞka Bİr Sebeple BaŞka Tahlİye Davasi AÇilirmi FAITHFULLY Meslektaşların Soruları 2 12-09-2007 12:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02602911 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.