Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iki ihale bedeli arasındaki farktan haksız fiil esaslarına göre sorumluluk

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-05-2013, 03:52   #1
magistra175

 
Varsayılan iki ihale bedeli arasındaki farktan haksız fiil esaslarına göre sorumluluk

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/24411

K. 2013/490

T. 15.1.2013

İKİ İHALE BEDELİ ARASINDAKİ FARKTAN SORUMLULUK ( 2004 S.K. Md.133′de Yer Alan Usule Uymadan Yapılan İhale – İkinci Kez İhaleye Çıkarılması Nedeniyle Davacının İki İhale Bedeli Arasındaki Farktan Sorumlu Tutulamayacağı )
İHALE USULÜ ( 2004 S.K. Md.133′de Yer Alan Usule Uymadan Yapılan İhale – İkinci Kez İhaleye Çıkarılması Nedeniyle Davacının İki İhale Bedeli Arasındaki Farktan Sorumlu Tutulamayacağı )
RÜÇHANLI ALACAK ( İhale Bedelinin Rüçhanlı Alacakları Aşmasının Zorunlu Olduğu )
ORTAKLIĞIN SATIŞ SURETİYLE GİDERİLMESİ ( 2004 S.K. Md.133′de Yer Alan Usule Uymadan Yapılan İhale – İkinci Kez İhaleye Çıkarılması Nedeniyle Davacının İki İhale Bedeli Arasındaki Farktan Sorumlu Tutulamayacağı )
2004/m.133

ÖZET: Ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluk, İİK.nun 133. maddesi uyarınca yapılacak satış ile sınırlıdır. Ayrıca bu madde uyarınca yapılan ihalede tek bir satış günü belirlenerek, feshedilen ihalenin birinci veya ikinci satış gününde gerçekleşmiş olmasına göre, ihale bedelinin, muhammen bedelin %60′ı veya %40′ı ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması, bunun yanında rüçhanlı alacakları da aşması zorunludur. Bu maddede yazılı usule uymadan ikinci kez ihaleye çıkarılması nedeniyle davacı iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamayacağı gözetilmelidir. Şikayetin kabulüne karar verilmelidir.

DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Turan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi nedeniyle Serik 1. satış memurluğunca yapılan ihalede 1064 ada 8 parselde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölüm, 24.04.2012 tarihli ( birinci satış günü ) ihalede 216.000 TL bedelle G.B.’a ihale olunmuştur. Yasal süresi içerisinde ihale bedeli dosyaya ödenmediğinden aynı ihalede 215.000 TL pey süren Av. M. T.’a taşınmaz ihalesi teklif edilmiş, adı geçenin almaması üzerine, ihale, icra müdürlüğünce İİK.nun 133.maddesi gereğince re’sen fesih olunmuştur. Av. M. T.’un 14.05.2012 tarihli talebi ile yeniden satış işlemlerine başlanarak 05.06.2012 tarihinde ( birinci satış günü ) gerçekleştirilen ihalede alacaklı alacağa mahsuben 120.000.TL’ye taşınmazı satın almıştır.

İki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluk, İİK.nun 133. maddesi uyarınca yapılacak satış ile sınırlıdır. Ayrıca İİK.nun 133. maddesi uyarınca yapılan ihalede tek bir satış günü belirlenerek, feshedilen ihalenin birinci veya ikinci satış gününde gerçekleşmiş olmasına göre, ihale bedelinin, muhammen bedelin %60′ı veya %40′ı ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması, bunun yanında rüçhanlı alacakları da aşması zorunludur.

Somut olayda; 24.04.2012 tarihinde yapılan 1. artırmada, ihale bedelinin yatırılmaması nedeniyle satışın İİK’nun 133. maddesi gereğince düştüğü ve satış memurluğunca re’sen taşınmazın hemen satışa çıkarılması gerekirken, Av. M. T.’un 14.05.2012 tarihli talebi ile İİK.nun 123.vd. maddeleri uyarınca yeniden satışa çıkarılarak 05.06.2012 tarihli 1. artırmada satışın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İİK’nun 133. maddesinde yazılı usule uyulmadan ikinci kez ihaleye çıkarılması nedeniyle davacı iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu tutulamaz. Bu nedenle iki ihale bedeli arasındaki farkın, 8 nolu parselin ihale bedelinden davacıya düşecek hisse miktarı üzerinden tahsil edilmesine karar verilmesi doğru değildir.

O halde mahkemece şikâyetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Öte yandan HMK’nun 297.maddesinin ( 1 ) fıkrasının ( e ) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Değerli Meslektaşlar,
Yukarıda ki karar bizim aleyhimize verildi. Yargıtay yapılan ikinci ihaleyi İİK .133 deki usule uygun olmadığından bahisle İİK m.123 e göre yapılan bir ihale olduğunu, dolayısıyla iki ihale arasındaki farktan sorumluluk söz konusu olmadığına hükmetti. Bunun üzerine haksız fiil esaslarına dayanarak ihale bedelini ödemeyene tazminat davası açmayı düşünüyorum. Ancak karar da belirtildiği üzere, avukatın talebi nedeniyle İİK 123 e göre satış yapıldı ve farktan sorumluluk doğmamış oldu. Bu halde avukata da sözleşmeden doğan bir talep yöneltmemiz mümkün olabilir. İki yol arasından hangisi seçeceğime karar veremedim. Bu konuda ki görüş, öneri ve yargıtay uygulaması hakkında ki bilgilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Old 15-05-2013, 08:24   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu halde avukata da sözleşmeden doğan bir talep yöneltmemiz mümkün olabilir.
Hangi sözleşme?
Old 15-05-2013, 12:29   #3
magistra175

 
Varsayılan

Vekalet sözleşmesi. Bu halde avukatın özen borcuna açık bir aykırılık var. Yargıtay da kararında, sorumluluğun olmadığını tamamen avukatın yaptığı satış talebine dayandırmış.

"Avukat, mesleğinin gerektirdiği uzmanlığının bütün gereklerini kullanmalıdır... Avukatın görevi, olayları mantıkî şekilde değerlendirerek, bütün öngörülmesi gereken şeyleri dikkate almaktır... avukatlar genellikle bilinen ve kabul edilen kural ve usulleri bilmedikleri takdirde sorumlu olurlar...”(13. HD. T. 4.2.1993, E. 8052, K. 825)
Old 15-05-2013, 13:16   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan magistra175
Vekalet sözleşmesi. Bu halde avukatın özen borcuna açık bir aykırılık var.
Avukatın süreci iyi yönetemediği doğru ama bu nedenle sorumluluğu olup olmayacağı ayrıca incelenmeye muhtaç diye düşünüyorum: Müvekkilin zararı iki ihale arasındaki fark kadardır. Ancak olayda İİK 133'e göre ikinci ihale olmamıştır. Bu nedenle zarar olup olmadığı konusu tartışılmalıdır. İİK 123'e göre yapılan yeniden satıştaki miktar zararı belirlemeye elverişli olmayacaktır.

Bence asıl sorumlu olan satış memurudur. İİK 133'ncü maddesine göre derhal satış işlemlerini yapması gerekirken yapmamıştır.

Öte yandan Yargıtay'ın kararı da tartışılmalıdır. Yargıtay "İİK 133'e göre ikinci satış" ile "İİK 123'e göre yeniden satış" işlemlerini ayrı düşünmekte ve farklı sonuçlara bağlamaktadır. Böyle bir ayırıma gerek olmadığı kanısındayım. İlk ihale bedelini ödemeyen kişi, İİK 123'e göre de yapılsa oluşan farkı ödemelidir diye düşünüyorum.

Yanıtımın size yararı olmadığını biliyorum. Umarım Yargıtay'a yararı olur.

Saygılarımla
Old 15-05-2013, 15:57   #5
magistra175

 
Varsayılan

Evet Armağan Bey, asıl sorun zaten Yargıtayın bu hatalı kararından kaynaklanıyor. Bu karar üzerine karar düzeltme yoluna da gittik ancak, sonuç yine de olumsuz. Esasında uygulanan prosedür tamamen 133'e uygun. Ancak Yargıtayın tek takıldığı nokta bir talep üzerine yapılan bir satış olması. Bu halde haksız fiile dayalı tazminat davası açmamı tavsiye eder misiniz. Sizin gibi bir üstadın fikri benim için çok değerli. Yanıt için teşekkür ederim. Saygılar..

Ayrıca bu hususta araştırdığım yazar görüşleri şu şekildedir: (Ancak bu konuda bir Yargıtay uygulamasına rastlayamadım. Yargıtayın yukarıda verdiği karardan dilim yandı. O yüzden emin olarak bu davayı açmak istiyorum. Sizin ulaşabildiğiniz bir karar var mıdır bu konuda paylaşırsanız çok sevinirim.)
Prof.Dr.Baki KURU, Ramazan ASLAN, Ejder YILMAZ tarafından ”Taşınmaz hemen arttırmaya çıkarılmaz ise, artık m.133 hükmü uygulanmaz ve satış m.123 vd. hükümlerine göre yapılır. Bu halde, zarara uğrayan ilgili ilk alıcıya karşı mahkemede dava açarak TBK m.49 vd. hükümlerine göre zararın tazminini isteyebilir.” şeklinde vurgulanmıştır.
Sorumluluğun devam edeceğini belirten Prof. Dr.Saim ÜSTÜNDAĞ ’da şöyle demektedir:” Kanun evvelce, yapılacak artırmanın yedi gün içinde gerçekleştirilmesinden bahsediyordu. 3222 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra bu süre kaldırıldı ve taşınmazın hemen arttırılması öngörüldü. Bu düzenleme evvelki düzenleme gibi yasanın koyduğu zaman (evvelce 7 gün şimdi hemen) dilimi içinde bu artırma yapılmazsa, ihale bedelinin zamanında ödememek suretiyle ihalenin feshine neden olan müşterinin ihale bedelleri arasındaki farktan sorumluluğu yine mevcut olacak mıdır? Bu soruya vereceğimiz cevap, tabiî ki olumludur. Buna rağmen ilk ihale bedelini ödemeyen kimsenin sorumluluğu devem ederse de farkın ne miktarda olduğunun tespiti artık muhtacı muhakeme hali alır. Bu sebeple ihaleler arasındaki farkı, icra memurunun hükme hacet kalmaksızın tahsil edebileceği hakkındaki kural burada artık geçerli olamamak gerekir. Zira icra memuru bu hakka ikinci artırmanın hemen yapılmış olması şartıyla sahiptir. Bu şart gerçekleşmemişse, aradaki farkın tahsili için dava yolu izlenmeli ve bu dava da davalı (ilk müşteri) ikinci satışın birinci satışa nazaran iktisadi şartlarının değiştiği bir tarihte yapılmış olduğu müdafaasında bulunabilmelidir.”
Old 16-05-2013, 07:58   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan magistra175
Ayrıca bu hususta araştırdığım yazar görüşleri şu şekildedir:
Sayın magistra175

Tartışmalı bir konuda avukatın işleminin haksız fiil kapsamında değerlendirilmesi zor olur kanısındayım. Öğretideki görüşlere göre işlem yapan bir avukat, sonradan verilen bir Yargıtay kararı nedeniyle sorumlu tutulmamalı bence.

Eğer Yargıtay kararı doğrultusunda düşünülürse (ki bu durumda öyle düşünmek gerekecek) hemen yapılması gereken İİK 133'e göre ikinci satış yapılmadığından asıl sorumlu satış memurudur. Bu bir hizmet kusuru olarak düşünülürse husumet Adalet Bakanlığına düşer diye düşünüyorum.

Ne var ki benim düşüncelerim, konuyla ilgili araştırma yapmadığım ve hiç deneyimim olmadığı göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Sizin emeklerinizle oluşturduğunuz kendi düşünceniz daha değerli olacaktır. Umarım ki diğer üyeler de bu güzel konuya katkıda bulunurlar.

Saygılarımla
Old 16-05-2013, 14:13   #7
magistra175

 
Varsayılan

İlginize çok teşekkür ederim sayın Konyalı,
Haksız fiil kapsamında değerlendirilecek olan avukatın işlemi değil, ihale alıcısı olup da ihale bedelini ödemeyen kişinin işlemidir. Yukarıda anılan yazarlarca da dile getirilen ihale alıcısının sorumluluğudur. Avukatın sorumluluğu, vekalet sözleşmesine aykırılık sebebine dayanacaktır. Evet isabetle belirttiğiniz üzere memurun da sorumluluğu gündeme gelebilir ancak bu konuda ki endişem, "biz avukatın talebi doğrultusunda işlem yaptık" şeklinde bir savunma yapılması. Zira, dosya muhtevası incelendiğinde gerçekten de İİK 133'e tamamen uygun bir satış yapıldığı anlaşılıyor; yoksa Yargıtayın belirttiği üzere, İİK 123 göre değil. Ancak yukarıda da belirttiğim üzere Yargıtayın tek takıldığı nokta avukatın talebi üzerine bir satış yapılması. Bu halde en uygun çözüm, ihale bedelini ödemeyen ihale alıcısına karşı haksız fiil hükümlerine dayanan bir tazminat davası açmak olacak sanırım. Yanıtınız için tekrar teşekkür ederim.
Old 16-05-2013, 15:51   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın magistra175,
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=54407
adresinde tartıştığımız konu ile ilintisi sebebiyle merak ettim:
Yargıtay'ın kararına konu olayda "iki ihale bedeli arasındaki farka", alacaklı (veya vekilinin) talebi olmadan, icra müdürlüğünce re'sen mi tahsil kararı verildi?

Sorunuzla ilgili olarak:
Avukatın ne yapması gerektiğini ve yapmadığını düşündüğünüzü somutlaştırabilir misiniz?
Yani mesela şu mudur: taşınmaz, icra dairesince zaten hemen artırmaya çıkarılarak İİK m.133'e göre işlem yapılmakta idi; ama vekil (re'sen yapılan işleme rağmen) talep açtığı için Yargıtay'ın değerlendirmesi bu şekilde oldu...gibi bir iddianız mı var? (Karardan anladığım kadarıyla avukat talep açmasa icra müdürlüğü birşey yapmadan bekliyormuş?)

Saygılar...
Old 16-05-2013, 16:04   #9
magistra175

 
Varsayılan

Burada sıkıntı yaratan talep, "iki ihale bedeli arasında ki" farkın talebi değil, ikinci arttırmanın talep üzerine yapılması. Yargıtay buna takılmış durumda. Bu durumda Yargıtay'a göre avukat, ikici artırmanın(ikame arttırma) yapılmasını bizzat satış müdürlüğünden talep etmeyecek, resen yapmasını bekleyecek; yapmadığı takdir de şikayet yoluna başvurmak suretiyle ikinci arttırmanın yapılmasını sağlayacak. Yargıtay'a göre yürütülmesi gerekli olan prosedür bu şekildeyken, talep üzerine satış yapılması İİK 133 değil de İİK 123'e göre bir satış yapıldı şeklinde yorumlandı ve sorumluluğun olmadığına karar verildi.

Evet olayda talepten önce satış müdürü herhangi bir işlem yapmadı ancak, bütün bunlar ardı sıra gelişti. Yani ilk ihale bedelinin ödenmemesi sebebiyle, ihale resen feshedildikten hemen sonra, avukat söz konusu satış talebinde bulundu. Ve bunun üzerine ikici(ikame) arttırma yapıldı. Ancak şu ayrıntı var ki, bu ikame artırmada uyulan prosedür İİK 123 değil, İKK 133 e göre yapılmıştır. Bu konudaki önerilerinizi merakla bekliyorum Sayın, ÖKSÜZ. Şimdiden teşekkürler..
Old 16-05-2013, 17:03   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın magistra175,
Alıntı:
Yazan magistra175
Burada sıkıntı yaratan talep, "iki ihale bedeli arasında ki" farkın talebi değil, ikinci arttırmanın talep üzerine yapılması...
Anlaşılmayan bir husus yok O soruyu sorma sebebimi yazmıştım:
Alıntı:
Sayın magistra175,
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=54407
adresinde tartıştığımız konu ile ilintisi sebebiyle merak ettim:

Somut olayınıza ilişkin olarak (gelinen aşama sebebiyle) 5 no'lu mesajınızdaki Sayın Baki Kuru'nun görüşüne katılıyorum. Eski tarihli de olsa aynı yönde:
Yargıtay 4 HD, 06.12.1988 T., E: 1988/10005, K: 1988/10464: "...İİK. nun 133. maddesinin 2. fıkrası uyarınca iki ihale arasındaki farktan sorumluluk için satışın İİK.nun 133. maddesine göre belirlenen ikinci satış gününde gerçekleşmesi gereklidir. Oysa olayımızda İİK.nun 133. maddeye göre belirlenen ikinci satış günü olan 1.3.1988 de takipli çıkmadığından satış düşmüş, gayrimenkul İİK. nun 123. maddeye göre yeniden satışa çıkarılmıştır. Bu durumda ilk alıcıların İİK. nun 133. maddesi uyarınca iki ihale arasındaki farktan sorumluluklarına karar verilmez. Onlar hakkında ancak genel hükümlere göre tazminat davası açılabilir..."

Alıntı:
Yazan magistra175
...Ancak şu ayrıntı var ki, bu ikame artırmada uyulan prosedür İİK 123 değil, İKK 133 e göre yapılmıştır...
İcra müdürlüğü'nün, 133/1'e göre satışa karar verdiğini ve İİK m.133: "...taşınmaz icra dairesince hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilânla yetinilir..." şeklinde gerçekleştirdiğini anlıyorum?
Old 16-05-2013, 17:14   #11
magistra175

 
Varsayılan

İcra müdürlüğü'nün, 133/1'e göre satışa karar verdiğini ve İİK m.133: "...taşınmaz icra dairesince hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilânla yetinilir..." şeklinde gerçekleştirdiğini anlıyorum?[/quote]

Evet Sayın ÖKSÜZ,aynen belirttiğiniz şekilde arttırma yapıldı. Ancak buna rağmen Yargıtayı ikna edemedik. Paylaştığınız karar için teşekkür ederim. Kararın tam metnine ulaşmanız mümkünse, paylaşırsanız sevinirim. Sanırım seçeceğim yol, ihale bedelini ödemeyene, tazminat davası açmak olacak.
Old 16-05-2013, 17:21   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan magistra175
...Paylaştığınız karar için teşekkür ederim. Kararın tam metnine ulaşmanız mümkünse, paylaşırsanız sevinirim...
Rica ederim...

Kararın tam metni için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14571

Saygılar...
Old 16-05-2013, 17:28   #13
magistra175

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim Sayın ÖKSÜZ,
Bir de bu konuda,zamanaşımına ilişkin bir sorun yaşar mıyız diye endişe ettim. Talep konusu haksız fiil esaslarına dayanacağından(818 S. BK'da 1 yıl) ve de ikinci satıştan bu yana bir yıldan fazla süre geçtiğinden acaba zamanaşımı iddiası gündeme gelebilir mi? Yoksa farkın tahsili için giriştiğimiz yol Yargıtayca kararın kesinleşmesine kadar durur veya kesilir mi? Zamanaşımı üzerine yaptığını tartışmaları okumuştum. Bu yüzden bu soruyu size yöneltmek istedim. Saygılar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Haksız fiil sorumluluk ,ibranın makbuz olma niteliği sailor1981 Meslektaşların Soruları 0 26-01-2012 14:16
İcra Satışında İki Ihale Arasındaki Farkın Tahsili Ad. Per. Meslektaşların Soruları 1 03-02-2007 11:59
Belediye Zabıtası Genel İdare Esaslarına Göre Çalışan kentpolisi Hukuk Soruları Arşivi 0 31-08-2004 15:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06263089 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.