itirazın iptalini istemek yerine ayrı bir alacak davası açılması

Müvekkilim ile müteahhit arasında adi yazılı şekilde satış sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşmeye istinaden daire alımı karşılığı müvekkil tarafından 65.00.TL ödeme yapılmış ve ödeme karşılığında teminat senedi alınmıştır. Ancak söz konusu dairenin teslimi yapılmamış olup, sözleşme feshedilmiştir. Taraflar arasında imzalanmış olunan sözleşmede sözleşmeyi haksız olarak fesheden tarafın 100.00.TL cezai şart ödeyeceği belirtildiğinden tarafımızca 165.00.TL miktarlı icra takibi başlatılmış fakat karşı tarafın itirazı sonucu takip durmuştur. Kısmı itirazın iptali davası açmamak (Cezai şart talebinin reddinde karşı vekalet ücretine maruz kalmamak )için Tüketici Mahkemesinde 65.00.TL miktarlı alacak davası açılmış ve cezai şarta ilişkin talebim saklı tutulmuştur.
Ancak tüketici mahkemesinde görülen dava dosyasının ilk celsesinde hakim işin esasına girmeden icra dosyasını incelemek için kısa süre vermiştir.

1. Başlatmış olduğum icra takibi derdestlik itirazına konu olur mu ve icra takibi nedeni ile davanın reddi söz konusu olabilir mi?
2. Tüketici Mahkemesinde açmış olduğum dava dosyasının konusunu ıslah yolu ile itirazın iptali davası olarak değiştirmemin hukuki yararı var mıdır.?


Cevap veren meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Davanız icra takibinden dolayı "Derdestlik" itirazı ile karşılaşmaz, hukuk yolları farklıdır. (Dava =/= Takip)

Öte yandan söz konusu takip itirazla durmuştur. Anılan takip dahi DERDEST değildir.

Ayrıca davanızın tüketici mahkemesinde ıslah ile "itirazın iptali" davasına dönüştürmenizin "icra inkar" tazminatı hariç bir faydası olmayacağı gibi hali hazırda alacak davası olarak görülmesinin (daha sonra ıslah edilebilecek olması açısından) faydası dahi vardır.
Keza itirazın iptali davalarında kısmi dava açıp ıslah etmek mümkün değildir diye düşünüyorum.

cezai şartın taktiren indirimi halinde karşı vekalet ücreti doğmamakta.

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=8601

müvekkiliniz ile karşı taraf arasındaki sözleşme eser sözleşmesi olup, Yargıtay içtihatlarına göre 4077 sayılı yasa kapsamında olmadığından görevsizlik kararı çıkacaktır.
itirazın iptali davasını tam ıslah ederek alacak davasına çevirebilirsiniz, ancak bunun için vekaletnamenizde tam ıslah yapmaya dair özel yetkinizin olması gerekmekte.

Alıntı: Yazan Av. Ali YILMAZKARA Davanız icra takibinden dolayı "Derdestlik" itirazı ile karşılaşmaz, hukuk yolları farklıdır. (Dava =/= Takip) Öte yandan söz konusu takip itirazla durmuştur. Anılan takip dahi DERDEST değildir. Ayrıca davanızın tüketici mahkemesinde ıslah ile "itirazın iptali" davasına dönüştürmenizin "icra inkar" tazminatı hariç bir faydası olmayacağı gibi hali hazırda alacak davası olarak görülmesinin (daha sonra ıslah edilebilecek olması açısından) faydası dahi vardır. Keza itirazın iptali davalarında kısmi dava açıp ıslah etmek mümkün değildir diye düşünüyorum.

Sayın Av. Ali Yılmazkara öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Ancak burada özellikle Hakimin icra dosyasına bakma konusundaki ısrarı nedeni ile çelişkiye düştüm. Zira bende sizin düşündüğünüz gibi kısmi itirazın iptali davası açamayacağımı düşündüğümden karşı vekalet ücreti ödememek için yeniden bir dava açma yolunu tercih ettim. Tüketici mahkemesinde görülen dava dosyası umarım icra dosyası nedeni ile reddedilmez.

Alıntı: Yazan olgu cezai şartın taktiren indirimi halinde karşı vekalet ücreti doğmamakta. http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=8601 müvekkiliniz ile karşı taraf arasındaki sözleşme eser sözleşmesi olup, Yargıtay içtihatlarına göre 4077 sayılı yasa kapsamında olmadığından görevsizlik kararı çıkacaktır. itirazın iptali davasını tam ıslah ederek alacak davasına çevirebilirsiniz, ancak bunun için vekaletnamenizde tam ıslah yapmaya dair özel yetkinizin olması gerekmekte.

Sayın Olgu cevabınız için teşekkür ederim ama görevsizliğe ilişkin düşüncenize katılmıyorum çünkü Müvekkil ile Müteahhit arasında satış sözleşmesi yapılmış müvekkil burada tüketici konumunda olduğundan Tüketici Kanuna göre görevli mahkemede tüketici mahkemeleridir. Buna ilişkin bir çok yargıtay kararı da mevcuttur.
Benim açmış olduğum dava dosyası ile ilgili olarak duyduğum tek endişe dava dosyasından önce başlatmış olduğum icra takibinin dava dosyasının reddine sebebiyet verme ihtimalidir. Saygılarımla

Müteahhitten daire satın almışsa tüketici, ancak arsası üzerine bina inşaa ettiriyorsa bu eser sözleşmesi kapsamında kabul ediliyor.

Alıntı: Yazan olgu Müteahhitten daire satın almışsa tüketici, ancak arsası üzerine bina inşaa ettiriyorsa bu eser sözleşmesi kapsamında kabul ediliyor.

Sayın Olgu benim olayımda müteahhitten daire alımı söz konusudur. Müvekkile satılması taahhüt edilen daireye istinaden müvekkil 65.00.TL ödeme yapmış kalan meblağın tapu devri esnasında ödeneceği kararlaştırılmış fakat söz konusu dairenin devri yapılmadığı gibi müvekkile ödemiş olduğu 65.00.TL de iade edilmemiştir. Ayrıca söz konusu daire başkası adına tescil edilmiştir. Ben bu sebeple ilk olarak taraflar arasında imzalanmış olunan adi satış sözleşmesinde yer alan cezai şartı da katarak 165.00.TL miktarlı icra takibi başlattım fakat itiraz edilince, itirazın iptali davası açmak "karşı vekalet ücreti" bakımından çok mantıklı gelmedi. Bu sebeple de tüketici mahkemesinde alacak davası açmayı daha sağlıklı buldum fakat dosya hakiminin ısrarlı bir şekilde icra dosyasını görmek istemesine bir anlam veremedim.