|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-03-2008, 15:31 | #1 |
|
Aktif Dava Ehliyeti-Ücret-i Vekalet
Değerli meslektaşlar Hazine tarafından açılan yolsuz tescilin iptali davasında yerel mahkeme hazineyi haklı buldu. Bu kararı yargıtayda duruşmalı olrak temyiz ettik. Yargıtay kararı hazinenin aktif dava ehliyeti (husumet) bulunmadığından bahisle bozdu.
Bu aşamada hükmedilecek vekalet ücreti esasa girilmesine rağmen maktu mu olacak? Cevap yazan meslektaşlara şimdiden teşekkür. Saygılar.... (ACİL ve ÖNEMLİ) |
17-03-2008, 15:47 | #2 |
|
Maktu vekalet ücretine hükmedilecek.
|
17-03-2008, 16:08 | #3 |
|
Cevabınız için teşekkürler...
Aslında haklısınız ama Yargıtay 6.Hukuk 2005/6968esas ve 2005/8098 karar 13.09.2005 tarihli kararı nisbi vek. ücretine hükmedileceğini belirtmiş.Değerlendirirseniz sevinirim.. |
17-03-2008, 23:03 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2005/628 K. 2005/9975 T. 12.10.2005 • İTİRAZIN İPTALİ ( Dava Husumet Nedeniyle Reddedildiğine Göre Hüküm Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 Maddesi Gözetilerek Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gereği ) • MAKTU VEKALET ÜCRETİ ( Dava Husumet Nedeniyle Reddedildiğine Göre Hüküm Tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 Maddesi Gözetilerek Hükmedilmesi Gereği - İtirazın İptali ) 1136/m.169 Av.Asg.Üc.Tar. m.7/2 ÖZET : Davalı hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedildiğine göre hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gözetilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken anılan tarife hükmü gözden kaçırılarak nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkili tarafından davadışı Uniper Dış Tic. A.Ş'ye kredi kullandırıldığını, davalının da kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borçlu şirketin mer'i teminat mektubundan kaynaklanan riskinin 30.000.000.000.-TL. olup ihtarname çekilmesine rağmen mektup bedelinin halen ödenmediğini davalıların kredi borcuna mahsuben keşide ettikleri 30.000.000.000.-TL.'lik çeki ilamsız takibe koyduklarını, ancak davalıların haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını davacı bankaya yazılı bir temlik yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalılardan Ömer C. Kalsın aleyhine takip bulunmadığından bu davalı yönünden davanın reddine, öte yandan takibe konu çekin süresinde bankaya ibraz edilmesine rağmen süresinden sonra takibe geçildiğinden zamanaşımına uğradığı, davalının tazmin edilen teminat mektubundan dolayı kredi sözleşmesi hükümleri gereği çek tutarı 30.000.000.000.-TL. ile sorumlu oldukları, ancak çekin zamanaşımına uğraması nedeniyle çek tarihinden takip tarihine kadar faiz işletilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığı, temerrüdün icra takibi ile başladığı, gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne takibin 30.000.000.000.-TL. üzerinden takip tarihinden itibaren %70 oranında temerrüt faizi uygulanmak süretiyle devamına, fazla istemin reddine, davası kabul edilen alacak üzerinden davacı lehine %40 oranında inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı TMSF vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı Ömer Cevdet Kalsın hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedildiğine göre hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gözetilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken anılan tarife hükmü gözden kaçırılarak nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda ( 1 )nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, ( 2 )nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 12.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
17-03-2008, 23:03 | #5 |
|
T.C.
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2006/800 K. 2006/1806 T. 28.3.2006 • DAVANIN HUSUMET NEDENİYLE REDDİ ( Vekille Temsil Edilen Davalı Yararına Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Yerine Aşar Şekilde Nisbi Vekalet Ücretine Hükmedilemeyeceği ) • VEKALET ÜCRETİ ( Vekille Temsil Edilen Davalı Yararına Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Yerine Aşar Şekilde Nisbi Vekalet Ücretine Hükmedilemeyeceği - Husumet Nedeniyle Davanın Reddi ) • HUSUMET NEDENİYLE DAVANIN REDDİ ( Vekille Temsil Edilen Davalı Yararına Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Yerine Aşar Şekilde Nisbi Vekalet Ücretine Hükmedilemeyeceği ) 1136/m.169 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi/m. 7/3 ÖZET : Dava husumet nedeniyle reddedildiğinden ve davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen vekalet ücreti 350.000.000 TL. ( 350,00 YTL ) yi geçemeyeceğinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 350,00 YTL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerine bu miktarı aşar şekilde ve nisbi olarak 1000,00 YTL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. DAVA : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin temyiz edilmeyerek kesinleşen 16/5/2005 gün, 2005/59 E. 2005/314 K. sayılı kararının kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı'nın lüzum göstermesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep edilmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı taşeron tarafından davalı yüklenici aleyhine iş bedelinden bakiye alacağın tahsili istemi ile açılan dava husumet yönünden reddedilmiş, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi uyarınca delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereği yerine getirilmeden önce karar verilmiş olmakla 2.000.000.000 TL. tutarında vekalet ücretinin yarısı olan 1.000 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan ve 4/12/2004 tarih ve 25660 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/3 maddesine göre davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerekir. Somut olayda dava husumet nedeniyle reddedildiğinden ve davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde öngörülen vekalet ücreti 350.000.000 TL. ( 350,00 YTL ) yi geçemeyeceğinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 350,00 YTL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerine bu miktarı aşar şekilde ve nisbi olarak 1000,00 YTL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Konya Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 16/5/2005 gün 2005/59 E. 2005/314 K. sayılı Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşen kararın HUMK.nun 427/VII. maddesi uyarınca sonuca etkili olmamak kaydıyla KANUN YARARINA BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 28.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
18-03-2008, 09:26 | #6 |
|
T.C.
YARGITAY 6. Hukuk Dairesi E:2005/6968 K:2005/8098 T:13.09.2005 4721 s. Yasa m. 732,733 818 s. Yasa m. 225 3194 s. Yasa m. 17 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak Maliye Hazinesi tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. A. geldi. Davacı ve vekili gelmedi. Hazır bulunan davalı hazine vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, imar uygulaması ve bedelsiz kamulaştırma sonucu davalı Maliye Hazinesi'nin. davacının maliki olduğu 3 parsel No'lu taşınmazda paydaş haline geldiğini, İmar Yasası'nın 17. maddesi hükmü gereği davalının payını takdir edilecek değer üzerinden müvekkiline teklif etmesi gerekirken ihale ile 18.8.2004 tarihinde 274.150.000.000 TL bedelle K. isimli şahsa sattığını, davacının da bu ihaleye girmesine rağmen fahiş teklifler karşısında geri çekilmek zorunda kaldığını, şimdi ön alım hakkını kullanmak istediğini, alıcı adına henüz tescil yapılmadığından davanın satıcı hazineye yöneltildiğini belirterek dava konusu edilen payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı Maliye Hazinesi vekili, ihalenin davacının isteği sonucu yapıldığını, ihaleye katılan davacının bir kez artırımda bulunduktan sonra çekildiğini, bu şekilde değerin yükselmesini istemediğini şimdi ise düşük bedelle payı alabilmek için kötü niyetle dava açtığını, ihaleden çekilmenin önalım hakkından feragat olarak yorumlanması gerektiğini, davanın da Medeni Kanunun 732 ve devamı maddelerine göre açılmış bir dava olmadığını, ihale ile satış yapılan alıcıya tapunun henüz devredilmediğini, davanın kendilerine yoneltilemeyecegini belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen ücüncu bir kisıye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılması ile de kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 733/3 maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz onunde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; dava konusu edilen 3 parsel No'lu taşınmazdaki 423/2400 pay davalı paydaş Maliye Hazinesi tarafından 18.08.2004 tarihinde yapılan ve 09.09.2004 tarihinde kesinleşen isteğe bağlı açık artırma ile 274.150.000.000 TL bedelle dava dışı K. isimli şahsa satılmış, satışı takiben davacı tarafından satıcı paydaş Maliye Hazinesi aleyhine 23.08.2004 tarihinde ışbu dava açılmıstır. İsteğe baglı acık artırma suretiyle yapılan satışlarda diğer paydaşlar yönünden Borçlar Kanunu'nun 225/2. maddesi hükmü gereği satış sözleşmesi açık artırma yapılmakla gerçekleşmiş olacağından açık artırma tarihi itibariyle doğan önalım hakkının alıcıya karşı kullanılması gerekir. Dava ise payını satan paydaşa karşı açıldığından Maliye Hazinesi'nin bu davada davalı sıfatı bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın husumet yönünden reddi ile yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine dava değeri üzerinden nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken yargılama sırasında payın, alıcısı dava dışı K. tarafından davacıya satıldığından ve davanın konusuz kaldığından söz edilerek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, vekalet ücretinin de kendisini vekille temsil ettiren davalı yerine davalı vekiline verilmesi hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen Hazine yararına 400.- YTL vekalet ücreti takdirine, 13.09.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Fiil Ehliyeti Olmayanın Avukata Verdiği Vekalet - Vasinin Sonradan İcazeti | Mehmet Taşcı | Meslektaşların Soruları | 2 | 28-08-2009 13:41 |
Taraf ehliyeti olmayana açılan dava | Av.Elvan Akkaya | Meslektaşların Soruları | 23 | 29-12-2008 16:51 |
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının dava ehliyeti hakkında yagıtay kararı | Themis99 | Meslektaşların Soruları | 0 | 21-09-2007 16:07 |
adi şirket dava ehliyeti "acil" | oquxx | Meslektaşların Soruları | 9 | 17-09-2007 16:32 |
Hak Sahibi Aktif Dava Ehliyetine Sahip Mi | mineöge | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-03-2006 15:24 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |