28-06-2006, 22:59 | #1 |
|
Çalışma Gruplarına (HÇG) Başkan Atama Önerisi
Site yönetimi olarak Hukuk Çalışma Gruplarını (HÇG) açalım, gerisini grup üyeleri kendi aralarında organize etsin dedik ancak bu şekilde organizasyon zor oluyor gibi. Şu ana kadar organize olmuş ya da faal hale geçmiş bir grup çıkmadı.
Öneri: Site yönetimi olarak her gruba bir "başkan" atayalım mı? Bize grup açılması için başvuran üyelerimizden birini (ya da bu konuda uzman olduğunu bildiğimiz bir üyeyi) mesleki kıdemine göre gruba başkan olarak atayabilir ve grubun organizasyonu ona bırakabiliriz. (Tabii dileyen grup bir kez organize olduktan sonra isterse başkanını da değiştirebilir) Zira her grubu kendi haline bırakınca pek bir sonuç ortaya çıkmıyor ve bizim de yönetim olarak her grubu tek tek organize etmeye zamanımız yok. O nedenle bu konuda kıdemli olan meslektaşlarımızdan bunu rica etmemize ne dersiniz? Görüşleriniz lütfen.. |
28-06-2006, 23:17 | #2 |
|
Size katılıyorum.Ceza hukuku çalışma grubunu faaliyete geçirmek istedim ancak malesef katılımı sağlayamadım.Bu konuda bir öndere ihtiyaç var...
|
29-06-2006, 11:48 | #3 |
|
bence de iyi olur
|
29-06-2006, 15:02 | #4 |
|
ekip ruhu
Kendi kendimiz organize olma problemi yaşıyoruz gerçekten. Bu konuda site yönetiminin yardımına ihtiyacımız var.
Kendi adıma şimdiye kadar herhangi bir oluşuma dahil olmadığım için şimdilik gruba katılma ile yetineceğim. Başkanlık için istekli olmanın dışında vakit ve proje yaratma konusunda da başarılı olmak gerekiyor. Grup Başkanlarımıza şimdiden kolay gelsin.. Umarım bu gruplarla, ekip ruhunu yaşatıp geliştirebiliriz... Saygılar, |
29-06-2006, 15:25 | #5 |
|
öneriniz gerçekten çok güzel.Kendi kendimize organize olmamız gerçekten çok zor....Bu konuda size ihtiyacımız oldukça fazla.size şimdiden kolay gelsim
|
29-06-2006, 16:45 | #6 |
|
Sadece başkan değil başkana yardımcı olacak bir veya birden fazla başkan yardımcısınında çalışma grubunda olmasında fayda var. İlk başta site yönetimi tarafından atanan başkan ve yardımcıları daha sonra grup üyeleri tarafından seçim ile değiştirilebilir.
|
30-06-2006, 10:18 | #7 |
|
evet mükemmel olur
|
30-06-2006, 12:30 | #8 |
|
İyi Fikir
Hukuk çalışma gruplarının sitenin etkinliğini, işlevselliğini arttıracağı kanaatindeyim. Meslektaşlar araında bilgi alış-verişine olanak sağlayan bu çalışma grubu organizasyonunun bir lider önderliğinde yapılması daha sonuç odaklı çalışma sağlayacaktır, diye düşünüyorum. Kıdemli üstatların işe el atmalarını bekliyoruz. İyi çalışmalar.
|
30-06-2006, 21:04 | #9 |
|
Çalışma gruplarının bir an önce faaliyete geçmesi için başkan atanması fikri gayet yerinde bence ama başkan yardımcısı atanacaksa bunun sayısı birden fazla olmamalı.Aksi durum karışıklığa yol açabilir.Sevgiler..
|
01-07-2006, 10:19 | #10 |
|
Başkan atanması gerekli olduğu kanaatindeyim. Zira kimin ne yapacağı, grup çalışmalarının nasıl işleyeceğinin belirlenmesi, sistemli bir çalışma yapıla bilmesi için bir başkana ve gerekirse yardımcı veya yardımcılara ihtiyaç var.
Başkan atamasında bence mesleki tecrübenin yanında şu ana kadar site çalışmalarına yaptığı katkılar da dikkate alınmalıdır. Aktif ve Faydalı bir başkan olmalı |
01-07-2006, 12:28 | #11 |
|
Sitenin başkanı belirlemesi iyi fikir diye düşünüyorum.
|
01-07-2006, 14:51 | #12 |
|
Görüşlerinizi için teşekkürler! Her gruba koordinatör ataması için çalışmalara başladık. Sanırım biraz zaman alacak, çünkü çok grup var. Böyle olacağını bilseydik, grupları tek tek açardık. Sabrınız için şimdiden teşekkür ederim. Koordinatörleri atadıkça, HÇG konusu içinde bildireceğim.
|
01-07-2006, 21:34 | #13 |
|
Başkan seçiminde yöntem olarak başlangıçta siteye gönderilen mesaj sayısı esas alınabilir. Genel istatistikleri bilemem fakat başkanın en az 250-300 mesaj sahibi olması aranabilir. "Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır" ilkesi uyarınca geçmişte siteye gösterdiği ilgiyi ispatlamış üyelerin başkanlığı herhalde uygun olur.
|
03-07-2006, 11:48 | #14 |
|
Sayın Site Yöneticisi,
"Site Çalışma Grupları" konularında uzman hukukçular olarak konu hakkında görüş ve deneyimlerini bütün site üyeleri ile paylaşmalarına olanak yaratmanız, ülkemiz hukukunun gelişmesine katkıda bulunnmada etkili bir iletişim yolu olacaktır. Ancak, bu biçimde bir çalışmaya güven duyulmasında, ilk ve en öncelikli unsur, çalışma veya düşünce birdirme mesajı sahibinin mesleki kimliğidir. Bu anlamda da, gruplar içerisinde yer alacak site üyelerinin en azından gurup üyeliği onaylanmış üyeler tarafından ulaşılabilecek bir alanda, üyelik bilgilerinde, hukukçu kişiliğini tanımaya yeterli açık bilgilerin yer almasının yararlı olacağı düşüncesindeyim. Ayrıca, çalışma gruplarında tartışılacak hukuki olayların "somut kişi özellerinden arındılırılarak" ortama taşınması, meslek ahlakı ve avukatlık meslek kurallarına uygun bir tarzda yürütülmesi yönünde kimi kuralların belirlenmesinin de yararlı olacağı kanısındayım. Başarının hukukumuza da başarı getireceği yürekten inncımla. |
03-07-2006, 12:51 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım,
Keza -henüz kesinleşmemekle birlikte- grup alanının denetimini de yine grubun kendisine bırakmayı düşünüyoruz. Muhtemelen genel bir HÇG ilkeleri oluşturup, bu ilkeler ışığında her grubu kendi içinde serbest bırakarak, kendi forumlarını, iletişimlerini, konularını, çalışma programlarını kendilerinin belirlemesini sağlayacağız. Bu açıdan her grup kendi alanında ne tip mesaj ya da konulara izin vereceğini ya da alan yazışmaları ile ilgili ne tür kurallar getireceğini kendisi belirleyebilecektir. Ben şahsen sitenin genel ilkeleri ile çelişmediği sürece grupların mümkün olduğu kadar özerk olmalarının faydalı olacağını düşünüyorum. Ancak tabii tüm bu planlar tasarım halinde, o nedenle sizler de somut önerilerde bulunursanız memnun oluruz. |
03-07-2006, 13:06 | #16 |
|
spor hukuku
merhabaçalışma guruplarınızda spor hukuku çalışma gurubuda olabilir diye düşünüyorum.
dünyada spor dışında başka hangi sosyal veya ticari olay bu kadar insanı bir araya getirebilir, tv karşısına saatlerce bağlayabilir. selam ve saygılarımla, çalışmalarınızda başarılar dilerim. -- Dr. Tekin COLAKOGLU Gazi Universitesi Beden Egitimi ve Spor Yuksekokulu Spor Yonetimi Bolumu |
03-07-2006, 15:06 | #17 |
|
Site üyelerinin hukuki bilgi ve tecrübelerine dayalı öneri ve değerlendirmelerini site yönetimine bildirmesi ve toplanan bilgilerin site yönetimince tüm üyelerin incelemesine açık tutulması halinde, en iyi sonuçlara ulaşılabileceği düşüncesindeyim. Saygılarımla. Av. Demirkan Arslan
|
03-07-2006, 17:59 | #18 |
|
Vergi hukukuna varım. avukatlar olarak çok fazla ihmal ettiğimiz bir konu.
|
04-07-2006, 13:12 | #19 |
|
Kamu avukatları çalışma grubu
Av. Demirkan Arslan
Deniz Mahallesi 121. Sokak No:35/11 5. Eltut Apt. 07050 ANTALYA Tel:0242 243 8264 GSM:0535 4152800 E-mail: demirkanarslan@ttnet.net.tr Kamu avukatlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak hazırlamış olduğum yasa taslağını Türk Hukuk Sitesi üyelerinin görüşlerine sunuyor ve kamu avukatları çalışma grubu teşkil edildiği takdirde; belirlenecek görüşler ve durumlara göre konuya ilişkin kanun taslakları hazırlayabileceğimi bilgilerinize arz ediyorum. DEVLET AVUKATLIK HİZMETLERİ İLE İLGİLİ BAZI KANUNLARDA VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASLAĞI MADDE 1. – 14.7.1965 tarihlive 657 sayılıDevlet Memurları Kanununun “Tesis edilen sınıflar” kenar başlıklı 36 ncı maddesinin V numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. V – AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI: Avukatlık Kanununa göre avukatlık ruhsatına sahip ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisini haiz olan devlet memurlarını kapsar. Avukatlık hizmetlerini ifa ile görevli olanlar, idarenin vekili olarak yargının kurucu unsurlarından olan savunmayı serbestçe temsil ederler. Anayasaya, kanunlara sadık kalarak, kamu yararı ile hizmet gereklerine göre ve hukuka uygun olarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. Genel bütçe içindeki kamu kurum ve kuruluşlarındaki hukuk müşaviri kadroları avukatlık sınıfına dahildir. Bu kurum ve kuruluşlardaki hukuk müşaviri kadrolarına avukatlık sınıfına mensup olanlar arasından atanmış olan hukuk müşavirlerinin, hukuk müşavirliği görevinde geçen hizmet süreleri, avukatlık sınıfında geçmiş sayılır. Genel bütçe içindeki kamu kurum ve kuruluşlara avukatlık sınıfından atanan hukuk müşavirleri ve avukatlar Devlet Avukatı görev unvanına sahip olurlar. Bunlar hakkında bu Kanunun 68/B maddesi hükümleri uygulanmaz. Devlet Avukatlığı; üçüncü sınıf, ikinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıf olmak üzere dört sınıfa ayrılır. Kazanılmış hak aylığı; beşinci ve daha alt derece olan Devlet avukatları üçüncü sınıf, kazanılmış hak aylıkları ilk dört derece olan Devlet avukatları ikinci sınıftır. Birinci sınıfa ayrılmış, bu sınıfa ayrıldığı tarihten itibaren de meslekte 6 yılını doldurmuş, olan Devlet avukatları birinci sınıf olurlar. Devlet avukatlarının her sınıf ve derecedeki kıdemleri, o dereceye atanma hakkındaki karar tarihinden hesap edilerek sayılır. Aynı karar ile atananlardan en önce işe başlayanlar sonrakinden kıdemli sayılır. Aynı gün vazifeye başlayanlardan mesleğe giriş tarihi önce olan, mesleğe giriş tarihleri de aynı olanlardan fakülte diploma derecesi daha yüksek olan, fakülte diploma dereceleri de aynı olanlardan doğum tarihi önce olan diğerlerinden kıdemli sayılır. Birinci sınıfa ayrılma koşulları: a) Kazanılmış hak aylığı birinci dereceye yükselmiş ve bu kadroda iki hizmet yılını doldurmuş olmak, b) Mesleki kıdemi onbeş yılı doldurmuş olmak, c) kademe ilerlemesinin durdurulması veya derece yükselmesinin durdurulması cezalarını aynı neviden olmasa bile birden fazla almamış olmak, d) Mesleğin vakar ve onuruna dokunan veya kişisel haysiyet ve itibarını kıran veya görevle ilgili herhangi bir suçtan affa uğramış olsa bile hüküm giymemiş olmak, Gerekir. Bu koşulları taşıyanlar birinci sınıfa ayrılmış sayılırlar. Meslekleriyle ilgili lisansüstü öğrenim (Master) yapmış olanlarla Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünü başarıyla bitirenler için ondört, meslekleriyle ilgili öğrenim dallarında doktora yapanlar için oniki yıllık meslek kıdemi, birinci sınıfa ayrılmada yeterli sayılır. Birinci sınıfa ayrılmış, bu sınıfa ayrıldığı tarihten itibaren de meslekte 6 yılını doldurmuş, birinci sınıfa ayrılabilmek için aranan nitelikleri yitirmemiş olan Devlet avukatları birinci sınıf olurlar. Birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci ve üçüncü sınıfDevlet avukatlarının aylık, ödenek, yolluk, mali,sosyal ve diğer özlük hakları bakımından, sırasıyla; birinci sınıf hakim, birinci sınıfa ayrılmış hakim, ikinci sınıf hakim ve üçüncü sınıf hakimlerin bulundukları kadrolara ve derecelerine göre uygulanan hükümler uygulanır. Sınıflandırma ve özlük haklarına ilişkin olarak yukarıda yer alan hükümler, genel bütçe dışındaki kurum ve kuruluşlarda bu kanun kapsamında görev yapmakta olan avukatlar hakkında kıyasen uygulanır. Bunlar için bu maddeye göre belirlenecek aylık ücret, avukatların istihdam edildikleri kurum veya kuruluşun en üst amirinin, en yakın yardımcısının aylık ücretinden fazla olamaz. MADDE 2 .- 10.02.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin “b” bendinin alt bentlerinden sonra gelen paragrafın sonuna ve “c” bendinden önce gelmek üzere: “Yukarıda belirtilen ödemelere ilişkin hükümler, devamlı ikamet ettikleri yerler dikkate alınarak kurumlarınca belirtilen görev merkezi, mıntıka merkezi ve grup merkezi dışına duruşma, keşif, icra ve inceleme görevi ile gönderilen avukatlar hakkında da uygulanır.” hükmü eklenmiştir. MADDE 3.- 23/4/1981 tarih ve 2451 sayılı Kanunun (2) sayılı cetvelinde yer alan “Birinci Hukuk Müşaviri” ibaresi “Devlet Avukatları” ibaresi olarak değiştirilmiştir. MADDE 4.- 13.12.1983 tarihli ve178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü kenar başlıklı değişik 9 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. MADDE 9.- Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır: a)Devlet hukuk danışmanlığı ve muhakemat hizmetlerini yürütür. b)Devletin, Başbakanlık ve bakanlıklar ile genel bütçe içindeki diğer Devlet dairelerinin avukatı sıfatıyla her tür ve derecedeki yargı mercileri ve icra daireleri ile hakemler katında vekil sıfatıyla temsilini, dava açılmasını, takip ve savunmasını ve her türlü avukatlık hizmetlerinin Devlet Avukatlarınca görülmesini sağlamak, c)Görev alanına giren işlere ilişkin olarak idarenin menfaatlerini koruyucu, anlaşmazlıkları önleyici hukuki tedbirlerin zamanında alınmasını sağlamak, d)Görev alanına giren konularda idare birimleri ile koordinasyonu ve bilgi akışını sağlamak, e)İdarenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak çalışması, hukuka aykırı fiil ve hallerin giderilmesi amacıyla gerekli gördüğü hukuki teklifleri hazırlayarak ilgili idarenin en üst amirine sunmak, f)Bu Kanun kapsamındaki Devlet dairelerinin en üst amirlerinin veya taşra teşkilatlarında mülki idare amirinin onayı ile, idare birimlerinden sorulan ve hukuki veya cezai sonuçlar doğurabilecek işlerin hukuki gerekleri hakkında görüş bildirmek, g)Anayasa ve Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak, 4353 sayılı Kanunun 19 uncu maddesindeki bildirim, idare ve vergi mahkemelerine de yapılır. Bakanlıklar ve Genel bütçe içindeki kurum ve kuruluşlardaki muhakemat birimleri bu Genel Müdürlüğe bağlıdır. Devlet Avukatlığına atanma, nakil, geçici görevlendirme, sicil, terfi ve birinci sınıfa ayrılma koşul ve yöntemleri; kariyer, liyakat ve kıdem esasları doğrultusunda Bakanlıkça hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir. MADDE 5.- Bu Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşların merkez ve taşra teşkilatları hukuk müşavirlikleri, hukuk işleri müdürlükleri ve muhakemat müdürlüklerinin hukuk müşaviri, müşavir avukat ve avukat kadrolarında görev yapmakta olanlara ait hukuk müşaviri, müşavir avukat ve avukatlardan Devlet Avukatı niteliğine sahip olanların kadroları, Maliye Bakanlığına bağlı kazanılmış hak aylık kadro derecelerindeki Devlet avukatı kadroları ile değiştirilmiştir. Aynı birimlerde görev yapmakta olan idari personel kadroları da kaldırılmış ve bu kadrolar Maliye Bakanlığı merkez ve iller kadrolarına konulmuştur. MADDE 6.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bu kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşların her türlü adli ve idari yargı mercileri ile hakemler katında temsil ve savunulmasına, dava ve icra işlerinin takip ve sonuçlandırılmasına dair hukuk müşavirleri ve avukatları vasıtası ile görülen işler ve kullanılan görev ve yetkiler başkaca bir işleme gerek kalmaksızın Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü Teşkilatına devredilmiş sayılır. MADDE 7.- Bu Kanun kapsamındaki Devlet dairelerinin hukuk müşaviri veya avukat kadrolarında en az onbeş yıl çalıştıktan sonra emekli olanların, hukuk müşaviri veya avukat olarak geçen hizmet süreleri Devlet avukatı görevinde geçmiş sayılarak, bu Kanunda açıklanan sınıflandırma hükümlerine göre emekli aylıklarının intibakları yapılır. Devlet avukatlığı sınıf ve derecelerinin hesaplanmasında kazanılmış hak aylıkları esas alınmak suretiyle, kazanılmış hak aylığı birinci derecede olmak şartıyla iki yıl çalışmış olan hukuk müşavirleri ile avukatlar birinci sınıfa ayrılmış, kazanılmış hak aylığı birinci derece olmak şartıyla en az sekiz yıl çalışmış olan hukuk müşavirleri ile avukatlar ise, birinci sınıf Devlet avukatı olarak emekli olmuş sayılarak, emekli aylıklarının intibakları buna göre yapılarak ödenir. MADDE 8. - 18/ 01/1943 tarih ve 4353 sayılı Kanunun, 14.7.1965 tarihlive 657 sayılıDevlet Memurları Kanununun, 27/9/1984 tarihli ve 3046 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile bakanlıkların kuruluş kanunlarında yer alan Hukuk Müşavirliği birimine ilişkin hükümler ve diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. GEÇİCİ MADDE 1.- Avukatlık sınıfından atanmamış oldukları için bu Kanunun 4 üncü maddesine göre intibakları yapılıp Devlet avukatlığına atanamayan hukuk müşavirlerinin görevleri bu Kanunun yayımı tarihinde sona erer. Bunlar en geç bir yıl içerisinde durumlarına uygun boş kadrolara atanırlar. Atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarınca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilirler. Bunlar, yeni bir kadroya atanıncaya kadar, eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali haklarını almaya devam ederler. Söz konusu personelin, atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali haklarının net tutarı, eski kadrolarına bağlı olarak en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge ve her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali hakları net tutarından az olması halinde, aradaki fark giderilinceye kadar atandıkları kadroda kaldıkları sürece herhangi bir kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yayımı tarihinde genel bütçe içindeki kurum ve kuruluşların hukuk müşaviri ve avukat kadrolarına avukatlık sınıfından atanmış bulunan ve kanun hükümlerine Devlet Avukatlığına intibakları yapılacak olanlar, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihte müşterek kararname ile atanmış sayılırlar. MADDE 9. – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 10. – Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür. . |
04-07-2006, 13:17 | #20 |
|
Kanun taslağının genel gerekçesi
GENEL GEREKÇE
Bakanlıklar Hukuk Müşavirliklerinin görevleri ile Devlet davalarının takibi usulleri; 3046 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 18/01/1943 tarih ve 4353 sayılı Kanunda sayılmıştır. Hukuk müşaviri tanımı kanunlarda yer almamıştır. Bazı kurum ve kuruluşlarda hukukçu olmayan personel de hukuk müşaviri olarak atanabilmektedir. Yargının tamamlayıcı bir unsuru olan meslek, kanunlarla tanımlanmış olan ve dünyanın her tarafında itibar ve güven sağlayan avukatlık mesleğidir. Zira. Avukatlık mesleğinin hukuk müşavirliği görevini de kapsamasına karşılık, avukatlık ruhsatnamesine sahip olmayan, diğer bir ifade ile avukat olmayan bir hukuk müşavirinin, avukatlık yapabilmesi de hukuken mümkün değildir. Hukuk müşaviri ve avukat kadrolarına yapılan atama ve görevlendirmelerde; kariyet, liyakat ve kıdem esaslarının göz önüne alınmasını sağlayıcı kuralların mevcut olmaması; işin mahiyet ve niteliği bağdaşmayan, hizmette toplam kalitenin sağlanması düşüncesine aykırı bir durumdur. Avukatlar, toplumun dayanaklarından birisi olup, Avukatlık Kanunu hükümlerine göre kişi ve kuruluşların hak ve çıkarlarının korunup savunmasını yerine getiren hukukçulardır. Avukatların görüş bildirme görevi; yöneticilerin alacakları kararların hukuk ilkelerine ve mevzuata uygun bulunması, yargı organlarında bir çelişme olmaması veya iptal sonucuyla karşılaşılmamasını sağlamak amacını taşır. Avukatların asıl görevleri, mahkemelerde kuruluşun leh ve aleyhindeki davaları izlemektir. Anayasanın 123 üncü maddesinde idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu, kanunla düzenleneceği, kuruluş ve görevlerinin merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayandığı ilkeleri benimsenmiştir. Hukukun üstünlüğü güvencesine yer vermiş, kişinin ve toplumun hak ve özgürlüklerini saygıyla karşılayıp korumayı görev bilmiş, tüm eylem ve işlemlerini hukuka uygunlukla geçerli ve değerli kılmayı benimsemiş olan hukuk devletinde, Devletin onuru olan hukukun daha saygın, daha etkili, daha başarılı bir duruma getirilmesi, Anayasada açıklanan ilkeler doğrultusunda, hukuksal örgütlerin çağdaş bir biçimde yapılandırılması gerekli ve zorunludur. Avukat, kanunları, onların şerhlerini, doktrini ve mahkeme içtihatlarını inceleyecek, araştıracak ve hukukun bütün inceliklerini araştırıp öğrenecek ve öğretecektir. Bu nedenledir ki, hukuk tekniğine bütünü ile vakıf olmak, idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunu sağlamak ve adaletin sağlanmasında kendisine düşen görevi özenle yerine getirerek hakime yardımcı olmak, her alanda hukuka aykırılıkların giderilmesine çalışmak ve çözüm yolları önermek, avukatların başlıca görevidir. Medeni Kanunun pozitif hukukun temeli sayılan ve hakime hitabeden birinci maddesinin, aynı zamanda onun yardımcısı olan avukata da hitap etmekte olduğunda kuşku yoktur. Hukukçuluk bir yönden yorum sanatıdır. Avukatı, bilgi yönetecek ve tecrübe yönlendirecektir. Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki 3046 sayılı Kanunun dördüncü bölümünde hukuk müşavirleri “Danışma ve Denetim Birimleri” arasında yer almaktadır. Kanunun Hukuk Müşavirliğinin görevlerini düzenleyen 25 inci maddesinde:.. “adli ve idari davalarda gerekli bilgileri hazırlamak ve Hazineyi ilgilendirmeyen idari davalarda bakanlık ve kuruluşu temsil etmek”...Hukuk müşavirliklerinin görevleri arasında sayılmıştır. 178 sayılı Maliye Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinde ise, Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü” Ana Hizmet Birimleri arasında yer almıştır. 4353 sayılı Maliye Vekaleti Başhukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesinde yer alan: “Genel bütçe içindeki dairelere ait hukuk ve ceza davalarında ve her türlü icra takiplerinde bu daireler mahkemeler, hakemler, icra daireleri ve dava ve icra işleriyle alakalı sair merciler nezdinde temsil vazifesi Maliye Bakanlığına bağlı Hazine avukat ve yardımcı avukatları tarafından görüleceği, hukuk müşavirleriyle, müşavir avukat ve muhakemat müdürlerinin dahi bu yetkiyi kullanabilecekleri...” Hükmüne göre genel bütçe içindeki dairelerin adli mercilerdeki temsili, Maliye Bakanlığı hukuk müşavirleri, müşavir avukatları ve avukatları tarafından gerçekleştirilmektedir. Genel bütçe içindeki diğer kurum veya kuruluşların idari yargı mercilerinde temsili ise, Maliye Bakanlığı avukatları tarafından yapılmayıp,hukuk müşavirliklerince ve kurum veya kuruluşun amiri tarafından yapılmakta ve idarenin avukatı olarak vekalet görev ve yetkisi kullanılamamaktadır. Hazineyi ilgilendiren ve mali konuları içeren davalarda dahi, Kanunun 2/D maddesindeki hükmünde belirtilen temsil yetkisi, çok istisnai durumlarda kullanılmaktadır. Açıklanan durumlar, Anayasanın 123 üncü maddesinde yer alan; idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ilkesi ile bağdaşmamaktadır.Bu Kanun ile; Başbakanlık da dahil olmak üzere, genel bütçe içindeki kurum ve kuruluşların idari yargı mercilerinde açılan bazı davalarında, avukatları tarafından temsil edilememelerinden doğan sakıncalı durumlar da sona erdirilmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda, muhtelif tarihlerde kanun kuvvetinde kararnamelerle yapılan değişiklikler ile; hukuk müşavirleri ve avukatların özlük hakları ile hakim ve savcılar arasındaki uyum yok edildiği gibi, aynı kadro derecesinde görev yapmakta olan hukuk müşavirleri ve avukatlar arasında dahi, ayrım ve ayrıcalıklar yapılmıştır. Genel bütçeye dahil kurum ve kuruluşlarda görev yapmakta olan hukuk müşaviri ve avukatların büyük çoğunluğu, Maliye Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görev yapmaktadırlar. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda kanun kuvvetinde kararnamelerle yapılan değişiklikler veya Bakanlar Kurulu kararları ile gerçekleştirilen iyileştirmeye ilişkin düzenlemelerde, bazı kurumların hukuk müşaviri, müşavir avukat veya avukat kadrolarında görev yapmakta olanlar, özlük hakları yönünden mağdur edilmişlerdir. Kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesi için bakanlıkların kuruluş, teşkilat görev ve yetkilerine ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacı ile yürürlüğe konan 27/9/1984 tarih ve 3046 sayılı Kanun, Milli Savunma Bakanlığı hariç diğer bakanlıkların merkez, taşra, yurt dışı teşkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluşlarını kapsamaktadır. Anılan Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan: -İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür. Teşkilatlanmada görev ve yetkilerin tespitinde bu bütünlük bozulamaz. -Aynı ve benzer hizmet veya görevlerin tek bir bakanlık tarafından veya sorumluluğunda yürütülmesi, atıl kapasite ve kaynak israfının önlenmesi esastır. Esasları göz önüne alınarak, idarenin avukatlık hizmetlerinde çalışanların ve hizmet alanların memnuniyetlerini ön planda tutan, verimlilik ve etkinlik ilkelerine dayalı olarak hızlı ve hatasız çalışmayı öngören, katılımı ve işbirliğini esas alan yeni bir yönetim anlayışının yapılandırılması amaçlanmış, hakim ve savcı mesleklerindekine benzer sınıf ve kıdem tanımları getirilmiştir. Yapılan değişiklikler ile, yeniden ve çağdaş bir şekilde yapılandırma sağlanarak, idarenin bütünlüğü ilkesine göre, Devlet avukatlık hizmetlerinde toplam kalitenin sağlanması, motive edici ilke ve uygulamaların yapılarak görevlerin daha etkin, daha verimli, daha süratli gerçekleşmesi ve hatalı durum ve uygulamaların düzeltilmesi amaçlanmıştır. |
04-07-2006, 13:19 | #21 |
|
kanun taslağının maddelerinin gerekçeleri
MADDELERİN GEREKÇELERİ MADDE 1.- Avukatlık hizmetleri sınıfı, Avukatlık Kanunundaki tanıma uygun olarak yeniden tanımlanmış ve genel bütçe içindeki dairelerde Devlet memuru olarak görev yapan avukatların Devlet Avukatı unvanına sahip olması ve avukat olmayanların hukuk müşaviri olarak görevlendirilememeleri hususları benimsenmiştir. Ayrıca, Devlet avukatlarının kariyer ve liyakat ilkeleri doğrultusunda görev yapmaları için, Devlet Avukatlığı sınıf ve kıdem esasları açıklanmıştır. Hukuki sorunlar ve uyuşmazlıklar çeşitli hukuk dallarının konularına girerler. Özel hukuk alanında hakimin gerektiği takdirde, kanun koyucu yerine geçerek kaide koyma yetkisi dahi mevcuttur. Kamu hukuku alanında kuşkusuz böyle bir hal bahis konusu değildir. Ceza Kanununda “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinin doğal bir sonucu olarak kıyasa da gidilemez. Ancak, bütün hukuk kuralları için ortak yorum ilkelerinin varlığı, adaletin yerine getirilmesinde başlıca etken olmaktadır. Hukukçu olmayan da hukuk adamı kadar ezbere kanun öğrenebilir. Ancak bu hukuk anlamak, hukuku bilmek için yeterli değildir. Bunun için şu iki niteliğe ihtiyaç vardır; evvela özel bir gözlem ve anlama yeteneği, soyut şekilde düşünmeye özel bir alışkanlık. Böyle bir kabiliyet ve alışkanlığın elde edilmesi için uzun bir çalışmaya ve büyük bir yatkınlığa ihtiyaç vardır. Sonra da, hukuki kavramlarla düşünebilmek, somutun altında soyutu, soyutun altındaki somutu görebilmek kabiliyeti, yani verilen olaylarda bir bakışta ve açıkça hukuki prensipleri fark edebilmek; kısacası hukuk sanatı. Bu iki vasfın birleşmesi, hukuk terbiyesini ifade eder. Bir kimsede hukuk terbiyesinin mevcut olabilmesi için o kimsede bu iki niteliğin bulunması lazımdır. İşte hukuk adamı ile dünya adamı arasındaki fark, onların malumat yığınlarında değil, bu terbiyededir. Hukuk adamının değerini yapan bu terbiye olup, asla malumat derecesi değildir. Vasat derecede bir malumat ile üstün bir hukukçu olmak kabil olduğu gibi, muazzam malumata sahip olmakla beraber vasat bir hukukçu olmak da mümkündür. Hukuki bilgi ve tecrübelerini belli kurallara uygun olarak yemininin teminatı altında adalet hizmetine adayan avukatın, bu bilgi ve tecrübeyi gerekli yetenekle elde etmiş bulunması asıldır. Kanunun öngördüğü hukuki bilgi ve tecrübenin sadece hukuk öğrenimi ile sağlanamayacağı aşikardır. İyi bir hukukçu olarak yetişmek, Hukuk Fakültesini bitirmekten çok daha zordur. Hukukçuyu bilgi yönetecek ve tecrübe yönlendirecektir. Hukukçunun görevi kanunu uygulayarak olayı kanun gözü ile ölçmektir. Avukata intikal ettirilen olaylar her yönden tetkik ve tahlil edilmeli, başka bir deyimle, hukuk diline çevrilmelidir. Bu ise, iddia ve savunmanın dayanağı olabilecek hukuki ilişkinin tayini demektir. Böyle bir çalışma hukuk kurallarının muhtevasının tespiti suretiyle olacaktır. Bu tespit işi çok defa ancak büyük zorluklarla halledilebilen bir mesele teşkil eder. Mesleki kıdem ve tecrübenin önemi nedeniyle, Devlet avukatlığının idari görevlerinde belli bir mesleki kıdem ve tecrübeye sahip olanlar arasında tercihte bulunulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri icabı olduğu düşünülmüştür. Zira, yargı organlarında takip edilen her iş ve girilen her duruşma, aynı zamanda mesleki bir eğitimdir. Mesleki tecrübenin önemi nedeniyle hakim ve savcılarda olduğu gibi, Devlet avukatları arasında da sınıflandırma yapılmış ve kıdem ilkeleri belirterek, özlük haklarına ilişkin olarak, yargı organlarında görev yapan diğer meslek mensupları hukukçuları teşkil eden hakim ve savcılara benzer, ancak daha uzun terfi sürelerini kapsayan hükümler getirilmiştir.. MADDE 2.- 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin “b” bendine eklenen ibare ile, idarenin vekili alarak görev mahalli dışına gönderilen avukatların, denetim elemanlarına ödenen harcırah kadar harcırah almaları sağlanmaktadır. MADDE 3.- Görevlerinin mahiyet ve önemi nedeniyle Devlet avukatlarının atanma ve nakillerinin müşterek kararla yapılması benimsenmiştir. MADDE 4.- 178 sayılı Maliye Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinde, Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü” Ana Hizmet Birimleri arasında yer almıştır. 4353 sayılı Maliye Vekaleti Başhukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesinde yer alan: “Genel bütçe içindeki dairelere ait hukuk ve ceza davalarında ve her türlü icra takiplerinde bu daireler mahkemeler, hakemler, icra daireleri ve dava ve icra işleriyle alakalı sair merciler nezdinde temsil vazifesi Maliye Bakanlığına bağlı Hazine avukat ve yardımcı avukatları tarafından görüleceği, hukuk müşavirleriyle, müşavir avukat ve muhakemat müdürlerinin dahi bu yetkiyi kullanabilecekleri...” Hükmüne göre genel bütçe içindeki dairelerin adli mercilerdeki temsili, Maliye Bakanlığı hukuk müşavirleri, müşavir avukatları ve avukatları tarafından gerçekleştirilmektedir. Genel bütçe içindeki diğer kurum veya kuruluşların idari yargı mercilerinde temsili ise, Maliye Bakanlığı avukatları tarafından yapılmayıp,hukuk müşavirliklerince ve kurum veya kuruluşun amiri tarafından yapılmakta ve idarenin avukatı olarak vekalet görev ve yetkisi kullanılamamaktadır. Hazineyi ilgilendiren ve mali konuları içeren davalarda dahi, Kanunun 2/D maddesindeki hükmünde belirtilen temsil yetkisi, çok istisnai durumlarda kullanılmaktadır. Açıklanan durumlar, Anayasanın 123 üncü maddesinde yer alan; idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu ilkesi ile bağdaşmamaktadır.Bu Kanun ile; Başbakanlık da dahil olmak üzere, genel bütçe içindeki kurum ve kuruluşların idari yargı mercilerinde açılan bazı davalarında, avukatları tarafından temsil edilememelerinden doğan sakıncalı durumlar da sona erdirilmektedir. Anayasanın 123 üncü maddesinde belirtilen; idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayandığı esasları çerçevesinde; Devlet avukatlık hizmetlerinin, Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü bünyesinde yeniden yapılandırılması; yargı organlarında vekaleten temsil görev ve yetkisi bulunan Devlet avukatlarının, görev ve yetkilerinin tespitinde, idarenin bütünlüğünün bozulmaması ve genel bütçe içindeki Devlet dairelerine ait avukatlık hizmetlerinin, idarenin bütünlüğünün korunması hususları dikkate alınarak yapılandırılması amaçlanmıştır. Avukatların görüş bildirme görevi; yöneticilerin alacakları kararların hukuk ilkelerine ve mevzuata uygun bulunması, yargı organlarında bir çelişme olmaması veya iptal sonucuyla karşılaşılmamasını sağlamak amacını taşımaktadır. Avukatların görüş bildirme görevi; yöneticilerin alacakları kararların hukuk ilkelerine ve mevzuata uygun bulunması, yargı organlarında bir çelişme olmaması veya iptal sonucuyla karşılaşılmamasını sağlamak amacını taşımaktadır. Ayrıca, idarenin avukatlık hizmetlerinde çalışanların ve hizmet alanların memnuniyetlerini ön planda tutan, hızlı ve hatasız çalışmayı öngören, katılımı ve işbirliğini sağlayan; kariyer, liyakat, kıdem, verimlilik ve etkinlik esasına dayalı yeni bir görev ve yönetim anlayışı benimsenmiştir. MADDE 5.- Genel bütçe içindeki kurum ve kuruluşlara ait hukuk müşavirliği personelinin Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü bünyesine atanması hususlarına dair hükümler düzenlenmiştir. MADDE 6.- Genel bütçe içindeki kurum ve kuruluşlara ait hukuk müşavirliği görev ve yetkilerinin, Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü bünyesinde, idarenin bütünlüğü ve işlerin devamlılığının korunması hususları dikkate alınarak yapılandırılması amaçlanmıştır. MADDE 7.- Bu Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlarda hukuk müşaviri veya avukat olarak çalıştıktan sonra emekli olanların, bu Kanunda belirlenen sınıflandırma esaslarına göre emekli intibaklarının yapılarak mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanmıştır. MADDE 8.- Diğer kanunların, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri açıklanmıştır. GEÇİCİ MADDE 1.- Bu Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlarda avukatlık sınıfından atanmayan hukuk müşavirlerinin görevlendirilme ve atanmalarına dair hükümler düzenlenmiştir. GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Devlet Avukatı olarak atanmış sayılanların, müşterek kararname ile atanmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. MADDE 9.- Yürürlük maddesidir. MADDE 10.- Yürütme maddesidir. |
04-07-2006, 14:11 | #22 |
|
Kamu avukarları
Sayın Türk Hukuk Sitesi,
Kamu avukatlarının yeniden yapılanmasına ilişkin olarak en kapsamlı yasa taslakları tarafımdan hazırlanarak, Cumhurbaşkanımız dahil, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına 2000-2004 tarihleri arasında gönderilmiştir. Söz konusu taslaklar, bende mevcuttur. Bugün size gönderdiğim (Taslak metni-Genel Gerekçe- Maddelerin Gerekçeleri) metin, örneklerden birisi olup, tüm kamu avukatlarının özlük haklarını ilgilendirmektedir. Üç sene evvel Ankara Barosu Kamu Avukatları Çalışma Grubunun iki toplantısına katıldım. Ancak, o şekilde çalışmalarla sonuç alınamayacağını anladığım için, devam etmedim. Benim katkıda bulunmak istediğim konu: Kamu avukatlarının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak çağdaş bir şekilde yeniden yapılandırılmasına ilişkin olacaktır. Türk Hukuk Sitesini üye olacak kamu hukukçularının görev yaptıkları idari birimlere göre hukuki bilgi ve tecrübeleri ile tüm çalışma gruplarına da katkı sağlayacakları düşüncesindeyim. Saygılarımla arz ederim. Av. Demirkan ARSLAN |
04-07-2006, 14:51 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
|
05-07-2006, 12:15 | #24 |
|
Kamu avukatlarının yeniden yapılanmaları
Yanıtınızı aldığım için evvelce hazırlamış olduğum yasa taslaklarından bir tanesini gerekçesi ile birlikte üyelerin görüşlerine sundum. Taslak hakkındaki eleştiriler ve gerektirici nedenleri ayrıntılı olarak sitenizde yer aldığı takdirde, yapıcı öneri ve eleştiriler doğrultusunda yeni taslaklar hazırlayabilirim. Önemli olan, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli hukuk müşavirleri ile avukatların 20 seneyi aşkın mağduriyetlerinin giderilmesidir. Saygılarımla. Av. Demirkan Arslan
|
07-07-2006, 14:59 | #25 |
|
Ben de konu başlıkları arasında spor hukukunun yer alması gerektiğini düşünüyorum.Ayrıca ceza hukuku alanında da çalışmaya hazırım.Üyelerden isteğim;lütfen bu güzel düşünceyi hep birlikte değerlendirelim. Seyda Kibar
|
07-07-2006, 17:17 | #26 |
|
Yeni HÇG açılması önerilerine (Spor Hukuku HÇG, Kamu Avukatları Hukuku HÇG vs.) genel olarak son derece sıcak bakıyoruz, ancak aradığımız bir kaç kriter var:
1- HÇG'lerle amacımız yeni bir "forum" açıp, konuyla ilgili soru cevapları veya sohbetleri belirli bir yerde toplamak DEĞİL. HÇG konuyla ilgili bir "Çalışma Grubu" ve bir grup olarak birlikte çalışmalı ve birşeyler üretmeli. Bunun için grup üyeleri kendi aralarında toplanmalı (sanal), görev dağılımı yapmalı ve birlikte konuyla ilgili bir üretim sergilemeli. Dolayısıyla açılması istenen HÇG'lerde bunun gerçekleşeceğine kanaat getirmek istiyoruz. 2- HÇG'nin konusu ve amacı itibariyle geniş bir yelpazeye yayılmalı. Örneğin Kamu Avukatlarının Sorunları ile ilgili bir HÇG geniş yelpaze içerirken, sadece Kamu Avukatları Yasasının Yasalaşmasına odaklanan bir HÇG, bence yeterince geniş yelpazeli değildir. 3- HÇG'nin içinde yer almaya gönüllü ve aktif olacak katılımcıları olmalı. Dolayısıyla bir HÇG talebinin diğer bir kaç üye tarafından da desteklenmesini bekliyoruz. (Bunun için üyelere özel mesaj atabilir ya da forumda bir duyuru ile katılımcı arayabilirsiniz) 4- HÇG'nin konusunda uzman ve sitemizde de biraz deneyimli ve kıdemli bir ya da birkaç koordinatör adayı olmalı. Bu şartları gerçekleştiren tüm konular için memnuniyetle HÇG açabiliriz. Ancak aklınızda bir konu varsa, bu şartları gerçekleştirmese bile lütfen bizimle paylaşınız çünkü belki diğer üyelerden de gelecek öneri ve destekle HÇG'nin yapısı şekillenebilir. |
17-07-2006, 15:17 | #27 |
|
Çalışma grupları gerçekten çok güzel fikirler bence ama bu gruplar içinde hiyerarşik bir teşkilatlanma bence gereksiz çünkü bu keyfiliklere yol açabilir ya da ukalalık baş gösterebilir artıları kadar eksilerine de göz atmakta fayda var diye düşünüyorum.
|
17-07-2006, 17:48 | #28 |
|
bende katılıyorum tüm arkadaslarla güzel bir çalışma ortamı yaratırsak faydalı olur hele bizden daha deneyimli avukat,hakim veya savcılarımızın biz hukuk öğrencilerine faydalı bişeyler katacaklarını düşünüyorum ve konuların biraz daha genel ve hukukle ilgili hassas kısımlardan seşilmesini temenni ediyorum.herkese basarılar eRaY
|
22-07-2006, 22:11 | #29 |
|
Çalışma gruplarına kordinatör atanarak bu grupların çalışmaların başlatılması iyi olur bir kere yanyana gelen arkadaşlar kendi aralarında görev taksimi yapabilirler.Ceza komisyonunda yer almayı belirtmiştim.Sporla ilgili olarak ..... bir klupte sporda şiddetle ilgili 684 sayfa rapor hazırlıyan komisyonun başkanlığını yaptım iki dönemde TFF Amatör disiplin kurulu üyesiydim spor komisyonunda çalışabilirim.Saygılarımla.
Av.A.Rıza Dizdar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Çalışma Gruplarına AKTİF Katılım! | Admin | Hukuk Çalışma Grupları Hakkında | 0 | 24-06-2006 23:30 |
Yargıda Bir Kadın Başkan Daha: Sumru Çörtoğlu | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 1 | 03-05-2006 20:30 |
İlk Atama-harcırah | MİNA | Meslektaşların Soruları | 3 | 07-02-2006 16:33 |
Başkan/manager's Role And Responsibilities | Konuk | Turkish Law | 0 | 28-08-2004 08:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |