Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Borca itirazın içeriği ve kısmi itiraz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-02-2008, 13:03   #1
Protesto

 
Varsayılan Borca itirazın içeriği ve kısmi itiraz

Selamlar;

Faturaya dayalı takibe borçlu vekili tarafından "...alacak cari hesaba ilişkin olup muhasebesel mutabakat sağlanamamıştır, alacak-borç miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmektedir..." şeklinde itirazda bulunularak takibin durdurulması talep edilmiştir.
İcra memuru tarafından takip durdurulmuştur.
Kanaatimce bu itiraz içerik olarak borcun tamamen reddi anlamına gelmediğinden kısmi itiraz olarak değerlendirilmeli, itiraz edilmeyen kısım belirtilmediği için de icra memuru tarafından takip durdurulmamalıydı.
Konu ile ilgili görüşleri merak ediyorum.

Saygılarımla.
Old 26-02-2008, 13:08   #2
Av.Naci Kılıçarslan

 
Varsayılan

"....alacak-borç miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmektedir." ibaresi takibe konu alacağın bütününü ifade etmektedir.takibin durdurulması kararı kanaatimce doğrudur.zaman kaybetmeden itirazın iptali davası açmanızda fayda var diye düşünüyorum.borçlu tacirse lehinize icra-inkar tazminatı da hükmedilebilir.
Old 26-02-2008, 13:48   #3
av.faruk

 
Varsayılan

likit olmayan alacağa itirazda takibin durmasını gerektirir. Borçlu taraf borcu kabul ediyor ancak borcun ne kadar olduğunun tespitini talep ediyor, eğer beyanından likit bi kısmı kabul etmişse kısmi itiraz olacaktır. öyle bir ifadesi yoksa borca itiraz nedeniyle takip duracaktır. itirazın iptali davasında da %40 icra inkar tazminatı böyle durumlar için çok büyük oranda çıkmamaktadır. likit alacak takip talebinde ki ile aynı çıksa bile miktar bir tespit aşamasından geçmişise ancak borçlunun kötü niyetli olması ihtimalinde tazminata hükmediliyor. saygılarımla.
Old 26-02-2008, 14:10   #4
Favor

 
Varsayılan

Sayın PROTESTO, sormuş olduğunuz konu ile ilgili olarak verdiğiniz bilgi doğrultusunda ben de sizinle aynı fikirdeyim. Ancak borçlu taraf itirazında bellirttiğiniz ifadelerin dışında borcu kabul etmiyorum yahut borca itiraz ediyorum ifadelerini veya benzerlerini kullanmış mı acaba? Kanaatimce kullanmadı ise itirazı geçersizdir. Sizin de belirttiğiniz üzere kısmi itirazda itiraz edilen miktar muhakkak gösterilmelidir. Kısmi itirazın sonuçlarının, borcun tamamına yönelik olan itirazın sonuçlarından farklıdır. Kısmi itirazda, itiraz edilmeyen kısım için takip devam etmektedir.
Sizin olayınızda borçlu belirtmiş olduğunuz ifadelerin dışında başka bir ifade kullanmadıysa, borçlunun beyanının ne kısmi itiraz olarak ne de borcun tamamına yönelik bir itiraz olarak değerlendirilebileceğini düşünmüyorum.
Old 26-02-2008, 14:24   #5
avercan38

 
Varsayılan

Sayın Favor'a katılmakla birlikte, uygulamada maalesf icra memurları bu tür itirazları kısmi itiraz değilde, borca itiraz gibi kabul ediyorlar. Başıma buna benzer bir olay gelmişti. Kısmi itirazda miktar belirtilmemişti ancak icra memuru borca itiraz gibi değerlendirip takibi durdurdu. Merciye şikayette bulunduk ancak reddedildi. Sizde şikayette bulunabilirsiniz, ancak reddedilme olasılığı yüksek. Bu konuda kanun maddesi açık ancak bildiğiniz gibi işler herzaman kanuna uygun yürümüyor. Bence duruma göre itirazın kaldırılmasını veya iptalini istemek daha kesin bir yol. Ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.
Old 26-02-2008, 14:45   #6
Protesto

 
Varsayılan

Sayın FAVOR;
"Borcu kabul etmiyoruz""Borcumuz Yoktur" "İtiraz ediyoruz" hatta "itiraz!" gibi ifadeler bulunsa idi ben de borca tamamen itiraz edildiğini düşünerek itirazın iptali yoluna gidecektim. Ancak ilk iletimde belirttiğim gibi alacak- borç miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmekte şeklinde muğlak bir ifade ile aslında borçlu olduklarını ancak ne kadar borçlu olunduğunu kendilerinin de bilmediğini beyan etmektedirler ki takibin kötü niyetli olarak sürüncemede kalması iradesi ile hareket edildiğini düşünüyorum.

Takibe dayanak olarak eklediğim onlarca fatura mevcut, kanaatimce herbirine bakarak bunu ödedik bunu ödemedik şeklinde bir karşılaştırma yapabilirlerdi.

Sonuç olarak ben de bu itirazın geçersiz olduğunu düşünüyorum. Ancak şikayet ile olumlu sonuç alabileceğimizden endişeliyim.
Old 26-02-2008, 16:14   #7
avmurat

 
Varsayılan

Bence alacağın tümüne itiraz yoktur.Borçlu bir miktar borcu olduğunu kabul ediyor ancak bunun ne kadar olduğunu bilmediğini "alacak-borç miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmektedir" cümlesiyle ifade ediyor.Yani burada "Yargılamayı gerektiren bir alacak iddiası nedeniyle ilamsız takip yapılamaz.Bu nedenle takibe itiraz ediyoruz" deseydi bunun bir itiraz olarak kabul edilmesi mümkün olabilirdi ve takip durdurulabilirdi.Bununla birlikte şikayet yoluna gidip zaman kaybetmemeli, itirazın iptali davası açılmalı yorumlarına da katılmıyorum.Şikayetin sonuçlanma süresi ile itirazın iptali davasının sonuçlanma süreleri epeyce farklı.Çoğu zaman biliyorusunuz ki şikayetler dosya üzerinde inceleme yapılarak da sonuçlandırılabiliyor, saygılarımla.
Old 26-02-2008, 16:27   #8
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

taraflar arasında cari hesap sözleşmesi var mı?
Old 02-03-2008, 16:09   #9
Protesto

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Aybüke Kağan
taraflar arasında cari hesap sözleşmesi var mı?

Selamlar;
Kusura bakmayın sorunuza henüz cevap verebiliyorum:

Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi yok. Bu yüzden hesabın katedilmesi ve cari hesap üzerinden takip başlatılması söz konusu olmayıp faturalar ile takip başlatılmıştır.

Saygılarımla.
Old 02-03-2008, 19:54   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Protesto
Selamlar;

Faturaya dayalı takibe borçlu vekili tarafından "...alacak cari hesaba ilişkin olup muhasebesel mutabakat sağlanamamıştır, alacak-borç miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirmektedir..." şeklinde itirazda bulunularak takibin durdurulması talep edilmiştir.
İcra memuru tarafından takip durdurulmuştur.
Kanaatimce bu itiraz içerik olarak borcun tamamen reddi anlamına gelmediğinden kısmi itiraz olarak değerlendirilmeli, itiraz edilmeyen kısım belirtilmediği için de icra memuru tarafından takip durdurulmamalıydı.
Konu ile ilgili görüşleri merak ediyorum.

Saygılarımla.

Kısmi itiraz olmayacağı yolundaki görüşünüze katılıyorum. Madde metni çok açıktır:

Alıntı:
MADDE 62
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lâzımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.

Bana göre de borcun tamamına yapılmış bir itirazdan söz edilemez. Yol göstersin diye bir karar alıntıladım.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/8795
K. 2003/10998
T. 15.5.2003


•BORCA İTİRAZ ( Takip Konusu Borca ve İşlemiş Faizine İtiraz Etmemek Borçlarını Su Motoru ve Para Ödeyerek Bitirdiklerini Belirtmek - Takipin Kesinleşmesi )
• ÖDEME İTİRAZI ( Takip Konusu Borca ve İşlemiş Faizine İtiraz Etmemek Borçlarını Su Motoru ve Para Ödeyerek Bitirdiklerini Belirtmek - Takipin Kesinleşmesi )
• TAKİPİN KESİNLEŞMESİ ( Takip Konusu Borca ve İşlemiş Faizine İtiraz Etmemek Borçlarını Su Motoru ve Para Ödeyerek Bitirdiklerini Belirtmek )
• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Takip Konusu Borca ve İşlemiş Faizine İtiraz Etmemek Borçlarını Su Motoru ve Para Ödeyerek Bitirdiklerini Belirtmek - Takipin Kesinleşmesi )
2004/m.62

ÖZET : İlamsız takip borçluları süresinde icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde; takip konusu borca ve işlemiş faizine itiraz etmemişler, borçlarını "su motoru ve para ödeyerek bitirdiklerini" belirtmişlerdir. İtirazın içeriğine göre, İ.İ.K.'nun 62/3. maddesi hükmü uyarınca takipte istenilen miktar kesinleşmiştir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : İlamsız takipte her türlü itiraz yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine yapılır. Borçlular süresinde icra dairesine verdikleri itiraz dilekçelerinde; takip konusu 2.300.000.000.-TL. borca ve işlemiş faizine itiraz etmemişler, borçların "su motoru ve para ödeyerek bitirdiklerini" belirtmişlerdir. İtirazın içeriğine göre, İ.İ.K.'nun 62/3. maddesi hükmü uyarınca takipte istenilen miktar kesinleşmiştir. Bu nedenle Merciideki yargılama sırasında takipte istenilen borcun miktarına ve senede yönelik itirazlar hukuki sonuç doğurmaz. Borçlular, Merciide, "ödemeye ilişkin şahitler dışında yazılı belgemiz yoktur" şeklinde beyanda bulunmuşlar; borcun ödendiği itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz etmemişlerdir.

Açıklanan şu hale göre borçluların itirazının kaldırılmasına ve İ.İ.K.'nun 68/son maddesi hükmü uyarınca alacaklı lehine inkar tazminatına hükmolunması gerekirken yazılı şekilde itirazın kısmen kaldınlmasına karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukanda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-03-2008, 20:23   #11
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Vekalet ücretine ilişkindir...

Sayın Ergin'ekatılıyorum.

İtiraz borçluyum amane kadar borçlu olduğumu bilmiyorum gibi birşey olmuş.

Ancak yargıtay itirazda tamamen itirazı geniş yorumlama eğiliminde. Yani herhangi bir biçimde borcun tamamına itiraz sonucu çıkarılabilecekse borcun tamamına itiraz edildiğinin kabul edilmesi eğiliminde.

Kısmi itiraz olarak kabul edilirse miktar belirtilmediği için kısmi itiraz geçersizdir.

bence bir talep açıp ret kararı aldıktan sonra dava açın. Aksi taktirde itirazın iptali davanız hukuki menfaat yokluğundan (geçerli bir itiraz olmadığından) reddedilebilir. Ya da önce şikayet sonra itirazın iptali yoluna gidin.

Kolay gelsin
Old 03-03-2008, 14:25   #12
hırs

 
Varsayılan

herkese iyi çalışmalar.benimde benzer mahiyette bir sorum olacaktı.borçlu itiraz dilekçesinde "borcun miktarına itirazda bulunuyorum"demiştir.bu durumda da bu itiraz geçersiz bir kısmı itiraz olarak alıgılanmaz mı? ve buna dayanarak takibin devamına mı karar verilmelidir?
Old 03-03-2008, 15:06   #13
Protesto

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hırs
herkese iyi çalışmalar.benimde benzer mahiyette bir sorum olacaktı.borçlu itiraz dilekçesinde "borcun miktarına itirazda bulunuyorum"demiştir.bu durumda da bu itiraz geçersiz bir kısmı itiraz olarak alıgılanmaz mı? ve buna dayanarak takibin devamına mı karar verilmelidir?

Bence kısmi itirazdır , yasa hükmüne göre itiraz edilen miktarın açıkça belirtilmesi gerekirdi.

Saygılarımla.
Old 03-03-2008, 15:08   #14
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2003/12-309

K. 2003/311

T. 30.4.2003

• FAİZ ALACAĞI ( İcra Tetkik Merciinin Bozma İlamına Kısmen Uyması - Verilen Bu Yeni Hükme Yönelik Temyiz İtirazlarının Hukuk Genel Kurulunca Değil Dairesince İncelenmesi Gereği )

• KISMİ UYMA ( Verilen Bu Yeni Hükme Yönelik Temyiz İtirazlarının Hukuk Genel Kurulunca Değil Dairesince İncelenmesi Gereği - Faiz Alacağı )

• KISMİ İTİRAZ ( Borçlunun O Kısmın Cihet ve Miktarını Açıkça Göstermesi Gereği - Aksi Takdirde İtiraz Edilmemiş Sayıldığı )

• BORCUN TAMAMINA İTİRAZ ( İtiraz Eden Borçlunun Hangi Kısma İtiraz Ettiğini ve Miktarını Açıkça Belirtmesi Gereği )

2004/m.62/3


ÖZET : İstek icra müdürlüğünün işlemini şikayete ilişkindir.
1- Faiz alacağı yönünden ; İcra Tetkik Merciinin bozma ilamına kısmen uyarak faiz konusunda verdiği karar direnme niteliğinde olmayıp, hükmüne kısmen uyularak verilen yeni bir hüküm olmakla bu hükme yönelik temyiz itirazlarının Hukuk Genel Kurulunca değil, Dairesince incelenmesi gerekir.
2- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 62/3 maddesinde "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." Hükmü yer almakta bu hükme göre borcun tamamına itiraz eden borçlunun hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir.
Borçlu vekillerinin 07.02.2001 ( 08.02.2001 havale ) tarihli itiraz dilekçeleri kapsam ve yer alan ifadeler itibariyle kısmi itiraz olup, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak açıkça asıl alacağın ne miktarına itiraz edildiği belirtilmemiş olduğundan yine aynı hüküm gereğince bu kısma itiraz edilmemiş sayılır.
DAVA : Taraflar arasındaki "icra müdürlüğünün işlemini şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece İcra Tetkik Merciince şikayetin kabulüne dair verilen 14.06.2002 gün ve 2002/740-675 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf -borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.10.2002 gün ve 2002/20327-21399 sayılı ilamı ile;
( ... Borçlunun itirazı borcun tümüne yönelik bir itirazdır. Kısmi itiraz değildir. Dolayısı ile bu itiraz geçerlidir. Şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Alacaklı Pos San.A.Ş. Borçlu Ekspres Kargo Ltd.Şti. aleyhine 23.01.2001 tarihinde ilamsız takibe girişmiş, 4.992.994.483 TL asıl alacak 3.360.000.000 TL işlemiş faiz olmak üzere 8.352.994.000 TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren reeskont faizi, icra gideri ve masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte tahsilini istemiştir. Cari hesap bakiyesine dayanarak, haciz yoluyla takip istemiştir. 29.01.2001 tarihli ödeme emri de aynı şekilde düzenlenmiş olup, borçluya 07.02.2001 tarihinde tebliğ edilmiş, aynı tarihte itiraz etmiştir.
Borçlu vekillerinin "Borca ve takibe kısmi itiraz eden ekspres kargo ticaret limitet şirketi vekilleri" şeklinde imza koyarak verdikleri uyuşmazlığa konu borca itiraz dilekçesinde: "...Müvekkilim şirketin alacaklı firmaya cari hesaptan dolayı bu miktar bir borcu yoktur. Alacaklı şirketten bu miktar bir hizmet alımı hiç olmadığı gibi bu miktar bakiye Cari Hesap borcunun olması da söz konusu olamaz. Alacaklı firmanın faiz talebine ve miktarına da itiraz ediyoruz. Cari hesap ilişkisinde faiz söz konusu olamaz. Yukarıda arz edilen sebeplere binaen müvekkilim şirketin alacaklıya Cari hesaptan dolayı bu miktar bir borcu olmadığından takibe ve ferilerine itiraz ediyoruz. İtirazımız sebebiyle takibin durdurulması bilvekale arz ve talep ederiz." denilmektedir.
İcra Müdürlüğünce 08.02.2001 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Takipsiz kalan dosyada Alacaklı vekilinin 12.06.2002 tarihli yenileme talep dilekçesi üzerine, talebi kabul edilerek borçluya tebliğine, icra müdürlüğünce ilk aşamada süresi içinde itiraz olduğundan takibin durdurulması hakkındaki kararın devamına karar verilmiştir. Talep 19.06.2002 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş, borçlu taraf 19.06.2002 tarihinde bu işleme itiraz etmiş ve aynı zamanda borca ve faize itirazlarını da ayrı ayrı olmak üzere aynı dilekçede bildirmiştir.
Şikayetçi Borçlu Ekspres Kargo Ltd. Şti. tarafından karşı taraf/alacaklı aleyhine açılan şikayet konulu davada ilk aşamada itirazı nedeniyle takibin durması karşısında yenileme işleminin yapılmaması gerektiğini ifadeyle bu işlemin yapılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiş, merciin 20.06.2002 tarihli kararıyla redle sonuçlanmıştır.
Eldeki davada Şikayetçi/alacaklı vekili 13.06.2002 tarihli dava dilekçesinde özetle; Borçlu Ekspres Kargo Ticaret Limited Şirketinin, hakkında yapılan takibe 08.02.2001 tarihinde itiraz ettiğini, borçlunun itirazının kısmi itiraz olmasına göre itiraz edilmeyen kısmın açıkça belirtilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, İİK.nun 62/3 maddesi hükmüne rağmen icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin verdiği 12.06.2002 tarihli kararının açıkça yasaya aykırı olduğunu, bu kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mercii tarafından evrak üzerinde inceleme yapılarak; "Borçlu vekilinin vermiş olduğu 08.02.2001 günlü itiraz dilekçesinde açık bir şekilde borçlu şirketin alacaklı şirkete " bu miktarda borcu olmadığı,... bu miktar hizmet alımı olmadığı gibi bu miktar bakiye cari hesap borcunun da olması söz konusu olamaz." şeklindedir. Dilekçenin içeriğinden borca itirazın kısmi itiraz olduğu borcun bu miktar olmayıp daha az miktarda olduğunu belirtilmeye çalışıldığı ancak itiraz edilen kısmın açık ve net olarak gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda İİY'nin 62/3. Maddesi uyarınca alacaklının şikayeti yerinde görülmüştür." Gerekçesiyle "Şikayetin kabulüne, İcra müdürlüğünün 12.06.2002 günlü kararındaki "borçlunun dosya da mevcut süresi içinde itirazı olduğundan takibin durdurulması hakkındaki kararın devamına" şeklindeki kararının ve buna bağlı olarak icra müdürlüğünün 08.02.2001 günlü kararında "itirazın yasal süresi içinde olması halinde takibin durdurulmasına" şeklindeki kararının iptaline, karar verilmiştir.
Karşı Taraf/Borçlu vekilinin temyizi üzerine Yüksek Özel Daire; "Borçlunun itirazı borcun tümüne yönelik bir itirazdır. Kısmi itiraz değildir. Dolayısı ile bu itiraz geçerlidir. Şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Tetkik Mercii, bozma kararına karşı kısmen direnmiş, "Borçlunun süresinde verdiği 07.02.2001 günlü itiraz dilekçesindeki borcun aslına kısmen itiraz edildiği halde itiraz edilen kısım açıkça gösterilmediğinden bu yöndeki eski kararımızda direnilmesine ve borca itiraz edilmemiş sayılması ile icra müdürlüğünün 12.06.2002 günlü kararındaki ( borçlunun dosyada mevcut süresi içerisinde itirazı olduğundan takibin durdurulması hakkındaki kararın devamına.. )şeklindeki kararının ve buna bağlı olarak icra müdürlüğünün 08.02.2001 günlü kararında ( itirazın yasal süresinde olması halinde takibin durdurulmasına ) şeklindeki kararların borcun aslı yönünden iptallerine, karar vermiş, faiz yönünden ise bozmaya uyarak ; "Birikmiş faizin 3.360.000.000.TL olarak doğru hesaplanmış olması nedeni ile birikmiş faize olan itiraz kaldırılmasına örnek 49 ödeme emrindeki reeskont faiz kısmının ticari faiz olarak düzeltilmesine, 4478 sayılı yasa ile değişik 3095 sayılı yasa hükümleri uyarınca TC. Merkez Bankası tebliğleri ile artırılıp ve eksiltilmek kaydı ile takip tarihinden 16.05.2002 tarihine kadar %70 bu tarihten itibaren %64 yıllık basit faiz uygulanmasına ve faize faiz uygulanmayacak şekilde infazın yapılmasına" karar vermiştir. Kararı karşı taraf/borçlu vekili temyiz etmiştir.
1- Faiz alacağı yönünden ; İcra Tetkik Merciinin bozma ilamına kısmen uyarak faiz konusunda verdiği karar direnme niteliğinde olmayıp, hükmüne kısmen uyularak verilen yeni bir hüküm olmakla bu hükme yönelik temyiz itirazlarının Hukuk Genel Kurulunca değil, Dairesince incelenmesi gerekir. Bu nedenle dosya yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının tetkiki için Özel Dairesine gönderilmelidir.
2- Asıl alacağa ilişkin direnme kararının temyizine gelince;
İstek, icra müdürünün işlemini şikayete ilişkindir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararına konu itirazın, borcun tamamına yönelik bir itiraz olup olmadığı, dolayısıyla da icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulması kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtmekte yarar vardır ki, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 62/3 maddesinde "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır." Hükmü yer almakta bu hükme göre borcun tamamına itiraz eden borçlunun hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamı ve tarafların açık beyanına göre taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bu ilişki içerisinde alacaklının giriştiği ilamsız takibe itiraz eden borçlunun borcun hangi miktarını kabul ettiğini, hangisini kabul etmediğini belirtmesi hem açıklanan yasa hükmü hem de cari hesap ilişkisinin niteliği gereği zorunludur. Aksi halde yasanın açık hükmüne göre itiraz edilmemiş sayılır.
Borçlu vekillerinin 07.02.2001 ( 08.02.2001 havale ) tarihli itiraz dilekçeleri kapsam ve yer alan ifadeler itibariyle kısmi itiraz olup, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak açıkça asıl alacağın ne miktarına itiraz edildiği belirtilmemiş olduğundan yine aynı hüküm gereğince bu kısma itiraz edilmemiş sayılır.
Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan asıl alacağa ilişkin direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Faiz alacağına ilişkin yeni hükme yönelik borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
</B>2- Karşı taraf/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30.4.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. yarx
Old 09-03-2008, 02:01   #15
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Borca itirazın içeriği ve kısmi itiraz

Ben bu karara katılmıyorum;
Alacaklı şirketten bu miktar bir hizmet alımı hiç olmadığı gibi
Bu ifade borcun tümüne itiraz niteliğndedir.
Old 11-03-2008, 17:55   #16
Protesto

 
Önemli

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
Ben bu karara katılmıyorum;
Alacaklı şirketten bu miktar bir hizmet alımı hiç olmadığı gibi
Bu ifade borcun tümüne itiraz niteliğndedir.

Selamlar;

Kanaatimce ,

"Alacaklı şirketten bu miktar bir hizmet alımı hiç olmadığı gibi"
beyanı ile,
"Alacaklı şirketten bir hizmet alımı hiç olmadığı gibi"
beyanı farklıdır.

İlkinin kısmi itiraz niteliğinde olduğunu, "bu miktar" olmamışsa "hangi miktar" olduğunun belirtilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kaldı ki, borca itiraz eden kişi borcun tamamına itiraz edecek ise böyle muğlak ifadeler kullanmadan da borcun tamamına itiraz edebilir.

Saygılarımla...
Old 26-03-2008, 19:43   #17
Protesto

 
Varsayılan

Selamlar;

Sayın Meslektaşlarım,

Konu ile ilgili yapmış olduğumuz şikayet başvurusu kabul edilerek icra müdürünün hukuka aykırı işlemi iptal edilmiştir.

Bilginize,

Saygılarımla.
Old 07-11-2008, 12:39   #18
ilke

 
Varsayılan Benzer bir olay

Merhabalar,

Benim de kira sozlesmesi nedeniyle ocak, şubat, mart, nisan aylarina yaptigim takibe borclu: "alacaklinin odeme emri ve icra takibine konu ettiği 4 aylık kira bedeli ana para ve faizine itiraz ediyorum. alacakli tarafindan acilan dosyada belirtilen ocak ayi kira parasini odedim. (Dekontu sunmus). alacakliya diger aylara iliskin borcumu da odeyecegim. Ancak isten ciktim. kasim ayinda odeme yapmam mumkun olacak" diyereke sonuc kismina "aleyhime teblig edilen odeme emrinin ve yapılacak icra takibinin durdurulmasi" seklinde bir itiraz dilekcesi vermis.

Sizlere danismak istedigim husus: Alacakli kismi itiraz mi etmis sayilir? Dilekce iceriginde itiraz ettigi kisim acikca belli aslinda ama ayni zamanda giris kisminda borcun hepsine itiraz eden bir ibare var ve sonuc kisminda takibin durdurulmasi istemi var. Konu hakkinda yorumda bulunursaniz sevinirim. İyi calismalar diliyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borca itiraz angela Meslektaşların Soruları 3 08-01-2008 11:53
tahliye-borca itiraz Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 04-11-2007 22:37
itiraz,itirazın iptali,itiraz ile bağlılık Av.mdogan Meslektaşların Soruları 4 11-10-2007 11:45
Borca itiraz - Yorumsuz Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 1 28-05-2007 17:30
borca kısmi itiraz aes Meslektaşların Soruları 3 29-03-2007 15:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05656791 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.