|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-10-2009, 14:38 | #1 |
|
Kİraci Hor Kullanma
Davalı şirket müvekkilile ait tarlayı kum ocağı stok sahası olarak kiralıyor. Ancak kiracı şirket bir süre faaliyet gösterdiken sonra mahkeme kararı ile tahliye ediliyor. Ancak şirket burayı tahliye ederken yaklaşık 42.000 ton elenmiş kumdan arta kalan taş ve çakıl malzemeyi arazide bırakıp gidiyor. Dava açtık söz konusu taş çakıl malzemenin araziden taşıma bedeli için. burada bu miktar hesap edilirken dava tarihi mi,tahliye tarihi mi baz alınır. faiz dava tarihinden mi tahliye tarihinden mi işletilir.Bir de varsa
Y6.HDE. 2005/5900
nolu yargıtay kararını bulmak istiyorum Kazancı da varmış.Şimdiden teşekkürler |
11-10-2009, 14:44 | #2 |
|
İlgili karar
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi Esas: 2005/5900 Karar: 2005/7751 Karar Tarihi: 19.07.2005 ÖZET : Uyuşmazlık davalı kiracının kiralananda hor kullanma nedeniyle meydana getirdiği hasar ve yapılan değişiklik nedeniyle eski hale getirme bedelinin tahsiline ilişkindir. B.K.'nun 266. maddesi hükmü uyarınca davalı kiracı kiralananı teslim aldığı şekilde geri vermekle yükümlüdür. Kiracının bu sorumluluğu kira sözleşmesinden doğan bir sorumluluk olduğundan olayda B.K.'nun 125. maddesinde öngörülen on ( 10 ) yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Kiralananın hor kullanılmasından kaynaklanan ve eski hale getirilmesini içeren tazminat hakkı tahliye ile istenebilir hale gelir ve on yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcına esas alınır. Kiralananların tahliyesine ilişkin kararların icra marifetiyle infazı 07.04.2003 tarihinde sağlanarak teslim edildiğine göre davanın açıldığı 31.03.2004 tarihine nazaran zamanaşımı süresi dolmamaktadır. Bu durumda işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulanma olanağı bulunmayan haksız fiile ilişkin B.K.'nun 60. maddesinde düzenlenen zamanaşımına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekir. (818 S.K.m. 60, 125, 266) Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. Y.E. ile davalı vekili Av. O.G. ve davalı vekili olduğunu söyleyen Av. Ş.G. geldiler. Hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Karar: Dava hor kullanmaktan kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar vermiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık davalı kiracının kiralananda hor kullanma nedeniyle meydana getirdiği hasar ve yapılan değişiklik nedeniyle eski hale getirme bedelinin tahsiline ilişkindir. B.K.'nun 266. maddesi hükmü uyarınca davalı kiracı kiralananı teslim aldığı şekilde geri vermekle yükümlüdür. Kiracının bu sorumluluğu kira sözleşmesinden doğan bir sorumluluk olduğundan olayda B.K.'nun 125. maddesinde öngörülen on ( 10 ) yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Kiralananın hor kullanılmasından kaynaklanan ve eski hale getirilmesini içeren tazminat hakkı tahliye ile istenebilir hale gelir ve on yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcına esas alınır. Kiralananların tahliyesine ilişkin kararların icra marifetiyle infazı 07.04.2003 tarihinde sağlanarak teslim edildiğine göre davanın açıldığı 31.03.2004 tarihine nazaran zamanaşımı süresi dolmamaktadır. Bu durumda işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulanma olanağı bulunmayan haksız fiile ilişkin B.K.'nun 60. maddesinde düzenlenen zamanaşımına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı yararına takdir edilen 400.- YTL duruşma vekaletinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 19.07.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları Kolay gelsin. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Fİzulİ Şagİl Mİ Alt Kİraci Mi?Çok Acİl!! | Av.bozkara | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-12-2008 09:42 |
Kİraci Ortada Yok | Altın Kalem | Meslektaşların Soruları | 19 | 25-02-2008 23:37 |
SÖzleŞmesİ Olmayan Kİraci | ncelik | Meslektaşların Soruları | 1 | 02-11-2007 16:19 |
KaÇak Su Kullanma | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 1 | 01-12-2006 16:44 |
Cebir Kullanma | Zeynep.k. | Hukuk Sohbetleri | 1 | 04-11-2003 20:52 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |