Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali Davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-05-2007, 12:50   #1
Av.Seda

 
Varsayılan Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali Davası

Değerli Meslektaşlarım, elimizde borçluya ait tanzim tarihi kısmı boş olan bir senet var henüz takibe koymadık fakat borçlunun hiç malının kalmadığına, bir çok gayrımenkulunu muvazaalı şekilde akrabaları üzerine geçirdiğine dair duyumlar aldık. Elimizde aciz vesikası olmadığı için Tasarrufun iptali yoluna gidemiyoruz şayet, muvazaa nedeniyle tapu iptali yoluna gidersek, borca konu senedin tanzim tarihinin muvazaalı olduğu düşünülen tasarrufların gerçekleştirildiği tarihlerden önce mi olması gerekiyor? Bu tasarrufların gerçekleştirilmesinden sonra doğan borçlar içinde aynı yola gidebilir miyiz?Yardımlarınıza ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.
Old 15-05-2007, 14:04   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

İcra İflas Kanununa göre tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için davanın açıldığı tarihte aciz vesikasının mevcut olmasının zorunlu olmadığına,dava açıldıktan sonra da bu vesikanın dosyaya ibraz edilebileceğine dair içtihatlar vardır. Konuyu araştırıp,konu ile ilgili yayınları edinirseniz bu içtihatları bulabileceğinizi düşünüyorum. İyi çalışmalar.
Old 01-12-2007, 22:34   #3
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/13125
K. 2002/435
T. 17.1.2002
• TAPU KAYDININ İPTALİ VE BORÇLU ADINA TESCİLİ ( Borçlunun Mallarını Kaçırmak İçin Muvazaalı Şekilde Mallarını Başkasının Üzerine Kaydettirmesi )
• MUVAZAA NEDENİYLE TAPU KAYDININ İPTALİ ( Daha Önce Açılmış Olan Tasarrufun İptali Davasının Aciz Vesikası Yokluğundan Reddinin Bu Davanın Açılmasına Engel Olmaması )
2004/m.277
818/m.18
ÖZET : Bk.'nun 18. Maddesine dayalı olarak açılan davada alacaklının aciz vesikası sunma şartı olmadan icra iflas kanunu'nun 283. Maddesine göre taşınmazın satışını ve haczini isteyebilmesine olanak tanınması yolunda istemde bulunma ve dava açma hakkı vardır. Daha önce açılan "icra iflas kanunu'nun 277. Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının aciz vesikası yokluğundan reddi" bu davanın açılmasına ve dinlenmesine engel değildir.

DAVA : Davacı İsmail Hakkı Durmaz vekili Avukat Salim Bozkurt tarafından, davalı İsmail Doğan ve Mesude Karabulut aleyhine 25/7/2000 gününde verilen dilekçe ile BK.'nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/3/2001 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : Dava, davacının alacaklı olduğu davalılardan İsmail Doğan'ın konutunu kayınvalidesi diğer davalıya düşük bir bedelle ve mal kaçırmak amacıyla satış işlemi ile devretmesinden kaynaklanan BK.'nun 18. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile borçlu adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacı alacaklının İcra İflas Kanunu'nun 277. maddesi uyarınca tasarrufun alacaklı yönünden iptaline ilişkin olan istemi genel hükümlere göre muvazaa nedeniyle tapu iptali yönünden dava sıfat ve hakkı bulunmadığı ve tasarrufun iptali davası da reddedilip kesinleştiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan Biga Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/216 Esas, 1999/612 Karar sayılı dava dosyasında taraflar arasında İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddelerine göre aynı olay nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının "borç ödemeden aciz vesikası ibraz edilmediğinden" reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Eldeki davada ise davacı BK.'nun 18. maddesine dayalı olarak muvazaa nedeniyle tapunun iptalini istemiştir. BK.'nun 18. maddesine dayalı olarak açılan davada alacaklının aciz vesikası sunma şartı olmadan İcra İflas Kanunu'nun 283. maddesine göre taşınmazın satışını ve haczini isteyebilmesine olanak tanınması yolunda istemde bulunma ve dava açma hakkı vardır. Daha önce açılan "İcra İflas Kanunu'nun 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının aciz vesikası yokluğundan reddi" bu davanın açılmasına ve dinlenmesine engel değildir. Şu durumda, davacının iddiası doğrultusunda kanıtları toplayıp sonucuna göre karar verilmelidir.

Anılan yön gözetilmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/1/2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 02-12-2007, 17:16   #4
ali ekmekçi

 
Varsayılan

tanzim tarihi önemli olabilir zira muvazaa iddianız alacaklıdan mal kaçırmak şeklinde olacağına göre tasarrufun yapıldığı anda alacağın olması gerekmektedir..Ayrıca bu konuda iptal davasına gerek yok haliyle aciz vesikası vs.de alacaklının Muvazaa iddiası başlı başına bir davadır.
Old 03-12-2007, 18:20   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Hem BK 18.maddesine,hem de İİK m 277 ve devamı maddelerine dayanma imkanına konu muvazaalı bir işlemin bulunması halinde davacı/alacaklı dilerse BK m 18 e,dilerse İİK m 277 ye dayanarak,aynı zamanda farklı iki dava açabileceği gibi,dilerse yalnızca birine dayanarak,dilerse aynı dava dilekçesi ile terditli taleplerde bulunarak,dilerse yukarıdaki içtihatta yazılı olduğu üzere birine dayalı davası kesin hükme bağlandığı halde,diğer sebebe dayanarak kesin hükümden sonra da dava açabilir.

Bizim,muvazaalı haczin fekkini talep ettiğimiz bir davamız,dava dilekçemizde açıkça muvazaa nedeniyle haczin fekkini talep etmemiz ve muvazaa iddiasını kanıtlamaya yarar delil listesini sunmuş olmamıza rağmen,mahkemece, delillerimiz toplanmadan,davanın İİK m 277 kapsamında kaldığından ve tasarrufun iptali davalarında davacının muvazaa iddiasını kanıtlama yükü bulunmayıp kanıt yükünün " muvazaa bulunmadığını kanıtlamak suretiyle" davalı tarafta olduğu ve bu hususun kanıtlanmamış olması karşısında sırf davamız tasarrufun iptali koşullarını taşıdığı için,delillerimiz toplanmadan ve kanıt yükünün davacı taraf olarak bizim tarafımızda bulunmadığı düşüncesinden hareketle kabul edilmişti.

Davalıların ( borçlumuz ve muvazaalı alacaklısının ) hükmü temyiz etmesi üzerine :

Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2007/3519-2534 Sayılı İlamı İle ;

" ... Davacı dilerse BK nun 18. maddesine göre,dilerse İİK 277. madde ve devamına göre muvazaa sebebiyle dava açabilir.Ayrıca HMUK m 76 ya göre de;bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan maddeleri bulmak ve uygulamak ve hukuki nitelemeyi yapmak hakimin doğrudan görevidir.Dava dilekçesindeki iddiaların ileri sürülüş biçimi,savunma ve yargılama aşamasındaki yazılı ve sözlü tüm anlatımlara göre davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerekmiştir.

Tasarrufun iptali davasını ise elinde kesin veya geçici aciz vesikası olanların açabileceği,bu şartın dosya içinde yerine getirilmemiş olması nedeniyle kararın bozulmasına.." 17.7.2007 tarihinde karar vermiştir.

Bozma kararı üzerine,aciz vesikasının bozmadan sonra(hatta tashihi karardan sonra ) dahi dosyaya ibrazının mümkün bulunduğuna dair HGK ve daire kararlarını ve icra müdürlüğünden borçlunun malvarlığının haczini talep etmemiz sonucunda geçici aciz vesikasanı temin ve ibraz ederek bozmaya uyan mahkemeden ,bu eksiğin giderilmiş olmasına dayalı olarak tekrar davamızın kabulünü istedik.

Mahkemece bozma kararına uyularak,aciz vesikasının da bozmadan sonra tarafımızca ikmal edilmiş olması nedeniyle davamızın kabulüne,1 ay önce karar verildi.

Davalılar hükmü tekrar temyiz etti ve dosya bu hafta Yargıtay"a,temyiz incelemesi için tekrar gidecek.

Ben,muvazaa iddiasına dayalı olarak dava açtığımızdan bahisle direnme kararı verilmesini de istemiştim.Ancak,mahkemece bozmaya uyularak davanın "Tasarrufun İptali Davası " niteliği kabul edildi.

Yani,dava dilekçesinde hangi maddeye dayalı olarak muvazaalı işlemin iptalinin istendiğinin açıkça yazılması faydalı olacaktır. Koşullara göre hangi sebebe dayanmak daha elverişli ise bu sebebe dayanmak,kanıt yükünü de gözönünde tutmak ve hesabetmek gerekebilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali Tescili Davası Tapunun Devredilmesinden Sonra Zamanaşımı Av.mdogan Meslektaşların Soruları 37 16-08-2022 08:48
Hile Nedeniyle Tapu İptali Davası muratozsa Meslektaşların Soruları 14 02-11-2010 03:10
Tapu İptali ve Tescil Davası mı Alacak Davası mı? Kamaz Meslektaşların Soruları 5 05-01-2010 18:26
Muvazaa Nedenİyle Tapu İptali mi? Yoksa Tasarrufun İptali mi? SOFTWARE Meslektaşların Soruları 16 22-02-2009 11:18
İkrah Nedeniyle Açılan Tapu İptali Davasında İyiniyetli 3.kişinin Durumu Av.Ayhan KARAMAN Meslektaşların Soruları 3 28-04-2007 13:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05349302 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.