elinde sadece ikamet tezkeresi olan mülteci kimliğini yasal olarak nasıl belgelendire

Bakırköy 6.Ağır Cezada bir davam var.Müvekkilim Çeçenistandan kaçan bir mülteci ve kendisine 2005 yılında verilmiş ikamet tezkeresi var.Dava kaç celsedir Sanığın kimliğini yasal olarak belgelendirememsi nedeniyle tutukluluğun devamı kararıyla uzuyor.Mahkemenin de interpol kanalıyla kimlik bilgileri yapma gibi bir girişimi olmamış dosyada.Olsa bile muhatap devlet kim.Rusya mı Çeçenistanmı.Ayrıca Çeçenlerin bir dezavantajı Cenevre Sözleşmesine göre mülteci haklarından da yararlanamıyorlar.Türkiye de bu sözleşmeye imza atmış durumda ama mülteci olarak tanınamıyorlar.Sayın meslektaşlarım ben müvekkilin kimliğini bu ortamda nasıl yasal olarak belgelendirebilirim.Bilgilerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.

http://www.amnesty.org.tr/v2112200601.si

Alıntı: Bu durumda ABDOULLAEV’in olası sınırdışı edilmesi işlemi başta geleneksel hukuk, İHEB madde 14, uluslararası insan hakları hukukunun temel metinlerinden biri olan ve Türkiye’nin taraf olduğu 1951 Cenevre Sözleşmesi’nin 33. maddesinde düzenlenen non-refoulement ilkesine kesin bir aykırılık oluşturacaktır. Bu işlemde, ilgili Türk Ceza Kanunu hükümleri (özellikle madde 18/1-b ve 3) İşkenceye Karşı BM Sözleşmesi’nin 3. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. maddesine de uyarlık bulunmamaktadır. Ayrıca böyle bir idari tasarruf, konuya ilişkin 1994 ve 2006 Yönetmeliklerine aykırı olacağı gibi 2005 yılında açıklanan İltica ve Göç Ulusal Eylem Planındaki değerlendirme ve niyet açıklamaları ile 22 Haziran 2006 tarihli Genelgenize de uygun düşmeyecektir.

**************

Alıntı: Her ne kadar devletlerin kendilerine yönelik yapılan sığınma başvurularında hükümranlık hakkı gereği olarak bir takdir yetkisi bulunsa da, bu yetkiyi -diğer insan hakları alanlarında olduğu gibi- sınırsız ve kuralsız olarak kullanabilmesi hiçbir devlet için mümkün değildir. Türkiye’nin de taraf olduğu 1951 Cenevre Sözleşmesi, 1967 New York Protokolü ve konuya ilişkin ulusal mevzuatı ile Türkiye bu alana ilişkin takdir yetkisini sınırlandırmıştır. 1951 Cenevre Sözleşmesi’nin 33. maddesinde düzenlenen “geri gönderilmeme” ilkesi, aynı zamanda geleneksel hukukun da önemli bir parçasıdır ve bu yükümlülük ile işkence ve kötü muamele görülmesi olası sınır dışı işlemleri denetim altında tutulmalıdır.

http://www.amnesty.org.tr/sindex.php...fois0703200701

*****************
http://www.amnesty-turkiye.org/v2405200502.si

teşekkürler.Ama burda bir sınır dışı işleminden çok sayın mahkemenin müvekkilimin atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesi ,aleyhine adli bulgular ve kimliğini yasal olarak begelendiren bir evrak bulunamaması karşısında ard arda birkaç celse aynı nedenlere dayanarak yeknesak olarak verdiği tutukluluğun devamına ilişkin kararlar mevcuttur.Bu adam kimliğini yasal olarak nasıl belgelendirsin.Pasaport soruyor mahkeme.Adam zaten kaçak girmiş.Hadi interpolle kimlik bilgileri sorulsun.Ama hangi devletten .Ne sıfatla.Ne yani kimlik bilgilerine ulaşılamazsa tutukluluk devammı edecek.Yada direk sınırdışı işlemine tabi tutulacak.Ama bu da sizin bahsettiğiniz gibi konu ile ilgili Uluslararası sözleşme ve mevzuata aykırı olacak.Sizce müvekkile ait ve dosyada mübrez ikametgah tezkeresi yeterli bir belge değilmidir.Daha nesini ssoryorlarki yada ben mahkemeyi bundan sonraki celsede nasıl bir taleple nasıl yönlendirebilirim.Savunma açısından başka taşım kalmadı.Teşekkürler.

Bir arnavutluk mültecisine ilişkin veraset ilamı davasında ,kimlik tespiti,ikamet tezkeresine dayanılarak imar ve iskan bakanlığından sorulmuştu.Ve bilgi geldi.

İşe yarar mı bilmiyorum.

Saygılar

teşekkürler.Acaba bununla ilgili not ve belge örnekleri ya da bu bir yargıtay kararına konuysa bilgilerini veebilirmisiniz.Duruşmam 30'nda.Saygılar.