Tasarrufun İptalİ Davasi

Sayın meslektaşlarım, icra takibi başlattığım bir borçlu alacaklının para almaması için bir başkası lehine 1.500.000 TL temlikname tesis etmiştir. Bu işlem muvazaalı olduğundan tasarrufun iptali davası açtım ve mahkemeden tedbir kararı aldım. Ancak borçlu bunun muvazaalı olmadığına dair daha sonradan düzenlediği sözleşme ve bir adet senedi temlikname dayanağı olarak dosyaya sunmuştur. Görünürde sözleşme, senet ve temliknamenin hukuka uygun olarak yapıldığı gözükmekte ancak gerçekte boçlu icra dosyalarının önüne geçmek için muvazaalı olarak bu belgeleri düzenlemiştir. Bu durum ile ilgili ispat problemim bulunmaktadır. Elimde sadece borçlu hakkında açılmış sayısız icra takibi ile ilgili belgeler var. Ancak bu yetmeyecek sanırım. Çünkü borçlu kılıfına uydururarak hazırladığı senet ve sözleşmeyi temlikname dayanağı olarak göstermiştir. Sayın melektaşlarım bu davanın ilk duruşması yarın ve ne şekilde hareket etmem gerektiği ile ilgili fikirlerinizi benimle paylaşırsanız çok memnun olurum. Aynı zamanda bu durum ile örtüşen yargıtay kararlarınız da var ise bunu da paylaşırsanız çok sevineceğim, herkese başarılı ve mutlu bir meslek yaşantısı diliyorum...

Bütün icra takiplerini dosyaya sunun, borçlunun batmakta olup evrakların sonradan düzenlendiği, temliknameye konu paranın hiç olmadığını (bu aşamada borçlunun ve üçüncü kişinin bankalardaki hesap hareketlerinin araştırılmasını talep edin) beyan edip işi biraz da hakimin vicdanına bırakmak lazım

Sayın etez, borçlu müteahitlik yapmaktadır. Müvekkil ile borç ilişkisinden sonra özel idareden alacağı hakediş üzerine arasında taşeronluk sözleşmesi olduğunu iddia ettiği kişi lehine 1.500.000 TL değerinde temlikname tesis etmiştir. Bu temliknamenin tüm icra takiplerini engelleyeceğini düşünen borçlu temliknamenin iptalini talep ettiğimiz dava ile karşılaşınca sonradan temlikname öncesinde düzenlendiği süsü verilen bir adet taşeronluk sözlşemesi ve bir senet düzenleyerek dosyaya sunmuştur. Bu haliyle bankadaki hesaplarda borçlu ile üçüncü kişi arasında hesap hareketlerinin de mevcut olacağını düşünüyorum.Bu aleyhimize olur. Sonuç itibariyle herşey hakimin vicdanına kalmış gibi gözüküyor.

Muvazaa 3. kişi tarafından ileri sürülürse her türlü delil ile ispatlanabilir. Sözleşmede mutlaka nerenin inşaatını yaptığı da yazılıdır. Bu yerin o taşeron tarafından yapılıp yapılmadığını araştırıp tanık dinletebilirsiniz. Mutad olmayan vasıtalarla yapılan ödemeler İİK 277 vd gereğince geçersizdir.