Avukatın Müvekkiline Dosyası Hakkında Bilgi Vermemesi

Sayın Meslektaşlarım,

6 ay önce, 10 kişiden bir avukatla ilgili şikayet ve bu konuda hukuki yola başvurması yolunda yetki aldım.

Olay kısaca şöyle,

Meslektaşım, 10 işçinin, işçilik alacaklarını almak için işverene dava açmış, dava neticesinde, icraya gitmiş, ek davalar açılmış, fazla talep yüzünden şikayet davası açılmış .....

Meslektaşım ile işçiler toplu olarak, 3 yıl önce anlaşma yapmışlar, meslektaşım işçilerden toplam 5.000,00 TL avukatlık ücreti üzerinden anlaşmışlar. İşçilerde parayı meslektaşıma ödemiş.

Davalar sonuçlanmış, işçiler parasını almış. Ancak işçilerin iddiasına göre, meslektaşım dava süresince kendilerini bilgilendirmemiş, ödeme anında da hiçbir hesap vermemiş, sadece alacağınız bu kadardır, deyip ödeme yapmış. Nihayetinde aldıkları paranın da çok az olduğunu da belirtmişlerdir.

1- Müvekkillerin klasik iddialarına karşılık böyle bir iş alır mıydınız? Alırsanız ilk olarak ne yaprdınız?

İşçilerin getirdiği, kararlara baktım, aldıklarını iddia ettikleri para ile karşılaştırdığım zaman paranın az verildiğini, paranın 1 yıl önce tahsil edildiğini gördüm.

Vatandaşa inanmadım, toplu davanın sadece 5.000,00 TL ücretle anlaşma olmayabileceğini, masraflar ile yüzdelik avukatlık ücretini almış olacağından hesabın doğru olduğunu söyledim. Israr üzerine meslektaşımı telefonla aradım.

2- Siz olsaydınız arar mıydınız? Yoksa verilen yetki gereği, direk işlem mi yapardınız?

Telefonda görüştüm, meslektaşım beni hayal kırıklığına uğrattı, bu işin karşlığı adam başı 500 TL anlaştığını söyledi. Buna göre aldığı paranın eksik verildiğini söyledim. Mümkün olmadığını, dosyaları inceledikten sonra görüşeceğimizi belirttik.

Daha sonra adliyede tüm dosyaları inceledim; ek davalar açıldığını, bu davalardan işçilerin haberi olmadığını, meslektaşım işçilik alacaklarını net isteyeceğine, brüt istediğini bunun üzerine de icra mahkemesinde vekalet ücreti ödediğini gördüm.

Meslektaşım ikinci görüşmemde, paranın biraz eksik olabileceğini ancak hiç masraf almadığını, bir araya gelelim hesaplaşalım dedi. Ben de ek davalardan bahsettim, ek davaları da dahil edince, açığın çok olduğunu belirttim, görüştüğümüzde hesaba bunları da dahil etmeyi unutmayalım dedim.

Daha sonra görüşeceğiz diye sözleşmemize rağmen, telefonlarıma cevap alamadım, aradığımda şehir dışında olduğu söylendi, daha sonra aradım ertelendi, daha sonra aradım yok dendi.... Bu şekilde 6 ay geçti...

3- Aldığım iş karşılığında, 6 ay geçmesine rağmen hala dava açmamamın hukuki sorumluluğu nedir?

Sonuçta bugün, meslektaşıma ihtarname gönderdim. İhtarname de yaşanılan tüm süreci sonuna kadar anlattım. Evrak suretlerini yollamasını, hesap özeti çıkartmasını, eksik ödeme kanaati uyandırdıysa eksikliği de ödemesini rica ettim.(İharda Avukatlık Kanunu 34 ve Meslek Kuralları 43. maddesini atıf yaptım.)

4- Baroya haber vermeden, mahkemeye yansıtmadan, bu işi dillendirmeden, kendi aramızda halledelim tarzında gönderdiğim ihtarnmame hatalı mıdır?

Meslektaşım büyük ihtimalle, karşı avukatlık parasını kendisinin ödediğini belirtecek, ancak karşı vekalet ücreti, meslektaşımın hatası sonucu işverence açılan şikayet üzerine doğmuş, şikayet davasından da işçilerin haberi yok, kaldı ki karşı vekalet ücretini mahsup etsek dahi açık yine de fazla...

5- Avukatın müvekkilini dosya hakkında bilgilendirmesi konusunda gönderdiğim ihtarnameye cevap verilmemesi, herhangi bir evrağın gönderilmemesi ya da "ben ancak müvekkillerime hesap veriririm" tarzında bir cevap karşılığında ne yapmamı önerirsiniz?

Meseleye, hak düşürücü süre, vekaletin azil yokluğu, diğer tarafın avukat oluşu gibi hususları gözetirseniz sevinirim.

Saygılar Sunuyorum...

Sondan başlamak gerekirse 10 dosyaya 5.000 TL ücreti vekalet belki sadece peşin avukatlık ücreti yani her halükara alınacak avukatlık ücreti bağlamında olabilir.Ancak unutmamalı ki AAÜT. altında bir sözleşme ve/veya anlaşma yasaya aykırı olduğu gibi avukatın bu yöndeki beyanı kendisi için bile bağlayıcı değildir. Hem bu durumun akla ve mantığa uyan bir tarafıda bulunmamaktadır. İş vekalete dayalı ücreti vekaletin hesaplanmasına gelin asgari tarifeden bir hesap yapılacağını unutmayınız. Avukatın şahsınızın telefonlarına dönememesinin sebebi suçlu ve hatalı olduğundan mahcubiyet bence değil, belkide isterseniz dava açın bir de ordan ücreti vekalet kazanırım serzenişi dahi olabilir.Avukatın suskunluğu bazen /genelde haklılığındandır.
Ayrıca avukatı önceden aramanız mesleki olarak doğru bir yaklaşım ...
İşçilik alacaklarını net isteyeceğine brüt istemesinde ben bir hata görmüyorum aksine doğru bir tercih.İcra dairesi hesaplamayı net üzerinden kendisi resen yapmalı der yargıtay.Ayrıca mahkemeden brüt istenmiş olsa dahi mahkeme bu talebi hukuka aykırı görüp net verebilirdi..İş bu durumda verilen brütten kaynaklanan icra hukuk davalarının ücreti vekaletinden davanın tarafı olmayan avukatı sorumlu tutmak düşünülemez. Meslektaş aldığı paradan feragat edip bu paraları cebinden ödemişse kınamak yerine takdir etmek gerekir zannımca...Avukatın hesap verme sorumluluğuna gelince işte burda somut olayda avukatın vekaleten avukattan hesap sorması bence kanunda düznelenmemiş, kanunda düzenlenen avukatın müvekkiline hesap vermesidir.Avukat müvekkili dışında hesabını ancak mahkemeye verir.Bence bir açık olduğu kanaatinde ve bu yönde hukuki işlem yapılması için tarafınıza yetki verilmişse basit bir alacak davası çözümdür. Olayı kişiselleştirmeden çözün.Unutmayın avukata müvekkili düş... olarak yeter...

Kendimize yapılmasını reva görmediğimizi (somut ve net olgular olmadan) meslektaşlarımıza da reva görmeyelim diye düşünürüm ben..

Alıntı: Yazan Av.Muhammet Aydın somut olayda avukatın vekaleten avukattan hesap sorması bence kanunda düznelenmemiş, kanunda düzenlenen avukatın müvekkiline hesap vermesidir.Avukat müvekkili dışında hesabını ancak mahkemeye verir.

Hesabı avukat değil, müvekkil ister, bunu vekil marifetiyle ister...

Cümlenizden şunu anlıyorum. Avukat, müvekkilinin talebi doğrultusunda, vekalet alsa dahi, avukatlık meslek kuraları madde 43 kapsamında, bir avukattan hesap isteyemez. Bu talep ancak vatandaşın kendisine ve mahkemeye aittir.

Bir meslektasla ilgili bir çekişme olduğu için ; meslektasin yanina gider adliyelik olmadan hakkaniyetli bir sekilde sulhe teşvik eder, tarafları uzlastirmaya calisirdim, yani bunu rutin diğer işlerden farklı degerlendirirdim.. Ki evvelce de böyle bir sulhe katkıda bulunmuştum. Sonuc da herkes için olumlu idi..

Alıntı: Yazan carlito Bir meslektasla ilgili bir çekişme olduğu için ; meslektasin yanina gider adliyelik olmadan hakkaniyetli bir sekilde sulhe teşvik eder, tarafları uzlastirmaya calisirdim, yani bunu rutin diğer işlerden farklı degerlendirirdim.. Ki evvelce de böyle bir sulhe katkıda bulunmuştum. Sonuc da herkes için olumlu idi..

Siz olsaydınız ne yapardınız sorusuna karşılık bunları yazdığınızın farkındayım.

Forum konusu başka konuların açılmasına sebep vermeden sileyim dedim ancak hızınıza yetişemedim. Ben silene kadar okumuşsunuz.

Anladım ki, forum konusunu uzun tutunca ya okunmuyor ya dikkat dağılıyor, ya da anlatmak istenen anlatılamıyor...

Meslektaşım size katılıyorum. Tekrar teşekkür ederim...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Sayın Meslektaşlarım, 6 ay önce, 10 kişiden bir avukatla ilgili şikayet ve bu konuda hukuki yola başvurması yolunda yetki aldım. Olay kısaca şöyle, Meslektaşım, 10 işçinin, işçilik alacaklarını almak için işverene dava açmış, dava neticesinde, icraya gitmiş, ek davalar açılmış, fazla talep yüzünden şikayet davası açılmış .....Meslektaşım ile işçiler toplu olarak, 3 yıl önce anlaşma yapmışlar, meslektaşım işçilerden toplam 5.000,00 TL avukatlık ücreti üzerinden anlaşmışlar. İşçilerde parayı meslektaşıma ödemiş. Davalar sonuçlanmış, işçiler parasını almış. Ancak işçilerin iddiasına göre, meslektaşım dava süresince kendilerini bilgilendirmemiş, ödeme anında da hiçbir hesap vermemiş, sadece alacağınız bu kadardır, deyip ödeme yapmış. Nihayetinde aldıkları paranın da çok az olduğunu da belirtmişlerdir.

Alıntı: 1- Müvekkillerin klasik iddialarına karşılık böyle bir iş alır mıydınız? Alırsanız ilk olarak ne yaprdınız?

Genellikle meslektaşlarımla ilgili şikayet, serzeniş vb. yaklaşım ve taleplerle gelen şahıs ve/veya kurumların işlerini takip etmiyorum (meslektaşımız, takip ettiği işle ilgili olarak "bu kadarı da olmaz, mesleğimizin itibarını beş paralık etmiş" dedirtmediği sürece) Almış olsa idim sizin izlediğiniz yolu izlerdim.

Alıntı: 2- Siz olsaydınız arar mıydınız? Yoksa verilen yetki gereği, direk işlem mi yapardınız?

Kesinlikle arardım. Bunun, mesleki bir refleks olması gerektiğine inananlardanım.

Alıntı: 3- Aldığım iş karşılığında, 6 ay geçmesine rağmen hala dava açmamamın hukuki sorumluluğu nedir?

Kanaatimce hukuki sorumluluk bulunmamaktadır zira öncelikle müvekkillerin iddialarının doğruluğunun araştırılması ve ardından yazılı bildirimde bulunma sürecini işletmişsiniz ki meslek etiğine ve sunulan hizmetin gereklerine uygun olan da bu yaklaşım tarzıdır.

Alıntı: 4- Baroya haber vermeden, mahkemeye yansıtmadan, bu işi dillendirmeden, kendi aramızda halledelim tarzında gönderdiğim ihtarnmame hatalı mıdır?

Birçok meslektaş, sizin yaklaşımınızdaki gibi bir usulü göz ardı ederek direkt müvekkillerinin talepleri doğrultusunda hareket ederdi diye düşünüyorum. İhtarname göndermenizi yerinde bir tutum olarak görüyorum.

Alıntı: 5- Avukatın müvekkilini dosya hakkında bilgilendirmesi konusunda gönderdiğim ihtarnameye cevap verilmemesi, herhangi bir evrağın gönderilmemesi ya da "ben ancak müvekkillerime hesap veriririm" tarzında bir cevap karşılığında ne yapmamı önerirsiniz?

Gösterdiğiniz ince davranışa meslektaşımızın da aynı incelikle -olumlu ya da olumsuz- ihtarname yoluyla yanıt vermesi gerektiği kanaatindeyim. Bunu "hesap sorma" olarak değil de meslektaş olmanın getirdiği "düşünceli bir davranış" olarak görmesi de kendisinden beklenmelidir.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Genellikle meslektaşlarımla ilgili şikayet, serzeniş vb. yaklaşım ve taleplerle gelen şahıs ve/veya kurumların işlerini takip etmiyorum (meslektaşımız, takip ettiği işle ilgili olarak "bu kadarı da olmaz, mesleğimizin itibarını beş paralık etmiş" dedirtmediği sürece) Almış olsa idim sizin izlediğiniz yolu izlerdim. Kesinlikle arardım. Bunun, mesleki bir refleks olması gerektiğine inananlardanım. Kanaatimce hukuki sorumluluk bulunmamaktadır zira öncelikle müvekkillerin iddialarının doğruluğunun araştırılması ve ardından yazılı bildirimde bulunma sürecini işletmişsiniz ki meslek etiğine ve sunulan hizmetin gereklerine uygun olan da bu yaklaşım tarzıdır. Birçok meslektaş, sizin yaklaşımınızdaki gibi bir usulü göz ardı ederek direkt müvekkillerinin talepleri doğrultusunda hareket ederdi diye düşünüyorum. İhtarname göndermenizi yerinde bir tutum olarak görüyorum. Gösterdiğiniz ince davranışa meslektaşımızın da aynı incelikle -olumlu ya da olumsuz- ihtarname yoluyla yanıt vermesi gerektiği kanaatindeyim. Bunu "hesap sorma" olarak değil de meslektaş olmanın getirdiği "düşünceli bir davranış" olarak görmesi de kendisinden beklenmelidir. Saygılarımla..

Aynen katılıyorum.