24-01-2007, 09:40 | #1 |
|
Duruşmalar Kalksın!
Merhaba,
Duruşmaların ne kadar gereksiz bir şey olduğunu düşündünüz mü? Bir tiyatro sahnesi: "Davacı ve davalı vekili geldi açık yargılanmaya başlandı.K. belediyesine yazılan yazıya yanıt yok.Davacı vekilinden soruldu:Yazı cevapları beklensin dendi.Davalı Vekilinden soruldu:Yazı cevapları beklensin dendi.GD: Yazı cevabının beklenilmesine,yargılamanın....." *** Ortada üç adam harbi harbi duruyorlar.Buna da duruşma diyorlar.sorularda belli cevapları da. *** Halbuki Tek duruşma olsa bu duruşmada yada duruşmadan kısa bir süre sonra karar çıksa, ne güzel olur. a) dava dilekçesine bütün bilgi belge eklenir ve dava açılır b) davalı kendi delillerini ve savunmasını sunar,cevap lahiyasıyla c) davacı da buna cevap verir, replik lahiyasıyla Davalıda buna cevap verir,düplik lahiyasıyla d) Bu arada mahkeme davacı ve davalıdan savunma dilekçelerinin tebliği ile birlikte mahkeme aracılığı ile delil elde etme taleplerinin olup olmadığını ve duruşmada dinlendirecekleri tanıklara için müzekkere yazılması talebinde bulunulmadığını sorar. e) Ayrıca taraflar duruşma aşamasına kadar delil toplamaya devam eder. f) son aşama bütün bilgi belgeler ve deliller toplanmış olur ve duruşmaya geçilir: duruşmada ilk önce hakim taraflara anlaşma önerir. yani sulha teşvik eder teşvik etmekle kalmaz, çeşitli önerilerde bulunur. Eğer sonuç vermezse ÖNCE TARAFLARI DİNLER SONRA TANIKLARI DİNLER, sonra vekilleri ve vekillerin tanıklara ve taraflara yönelttiği soruları dinler. ve zorunlu bir sebep olmadığı sürece duruşmayı ertelemez, kararını verir. *** Davayı kim kazanır? "Adalet" Saygılarımla |
24-01-2007, 10:45 | #2 |
|
Sizn söylediğiniz, idare mahkemelerinde uygulanıyor. Hiç idare mahkemesinde dava açtınız mı? Ordaki dava dosyanızı bile göremiyorsunuz.
|
24-01-2007, 11:29 | #3 |
|
Hayali bile güzel...Bürokratik işlemlerin yoğun olduğu ülkemizde keşke herşey bu kadar düzenli işlese herkes sorumlulukları ve disiplin konusunda bu kadar itinalı davransa tüm bunlar hayal olmaktan çıkar...Keşkeler yerini daha iyi nasıl yapılabilirlere bırakır diy mi ama???
|
24-01-2007, 11:58 | #4 |
|
Dediğiniz gibi hayali bile güzel...Ama sanırım daha çook uzun süre bu güzel hayalle yetinmemiz gerekecek.
|
24-01-2007, 12:05 | #5 |
|
Sayın meslektaşlarım. İdare ve Vergi Mahkemelerinde bu sistem uygulanıyor. Orda adalet mi kazanıyor?
|
24-01-2007, 13:16 | #6 |
|
Sayın Ragıp,
Herhangi bir polemiğe girmiyecem, ama ardı ardına yapılan duruşmaların faydası üzerine hukuki ve fiili gerekçeleri yazarsınız,( sokaktaki herhangi birisi gibi,kardaşım idare mahkemesinde görüyoruz, orda adalet yok, türünden değil) bende sizle zevkle tartışırım. |
24-01-2007, 14:00 | #7 |
|
Polemiğe girmeye gerek yok. Yazdıklarınız benim ifade ettiklerim değil.
Siz duruşma olmayan sistemde adaletin kazanacağını söylediniz. Ben de idare mahkemelerinde duruşma olmadığını, adaletin mi kazandığını sordum. İdare mahkemelerinde adalet, Hukuk mahkemelerinden daha mı iyi sizce? Buna yanıt verilmesi yeterli. |
24-01-2007, 15:00 | #8 |
|
Merhaba,
Ben kendi adıma söylüyorum: İdari yargı dava açmış hem de kendimi ilgilendiren olaylar içinde dava açmış ve idari yargı ile ilgili ayrıca çalışma yapmış biri olarak söyleyebilirim: En sevdiğim yargı kolu İdari yargıdır. Ancak, başka başka nedenlerle idari yargıda olumsuz yönden etkileyen durumların olduğunu bu nedenle de adalet daha iyi sağlanıyor denemez.Ancak, bu duruşmaların olup olmaması alakalı bir durum değil. Burada tartışmaya açtığım konu, hukuk mahkemelerinde gereksiz duruşma günlerinin verilmesi hatta bunun teamül haline gelmesidir. Eğer gereksiz duruşmaların olmadığı hatta duruşmaya bile gerek olmadan kararın çıktığı durumlarda adalet geçikmeden yerini bulacaktır. Adalet için Duruşmaların kalkması yeterli midir? derseniz(ki sorunuzu da öyle anlamak gerekir),tabi ki yeterli değildir,birçok faktöründe değişmesi gerekir. Benim dediğim şey ise, -Duruş-makla eş anlama gelen bir duruşmanın anlamıda olmayacaktır. Saygılarımla |
24-01-2007, 19:09 | #9 |
|
korayad'a tamamen katılıyorum,
ve ekliyorum: Her duruşma salonuna bir kamera yerleştirilerek adalet yetkililerince duruşmaların takip edilmesi gerekir.Medyatik davaların tek celsede nihayete ermesi beni sevindirmiyor. |
25-01-2007, 15:52 | #10 |
|
Açıkçası çoğunluktan farklı düşünüyorum "Duruşmaların" mesleğin en keyifli taraflarından biri olduğunu düşünüyorum.(saatlerce duruşma beklediğim zamanlarda öfkelensem de) Genelde duruşma salonunda oturup önceki duruşmaları izliyorum. Mesleki tecrübe açısından çok faydalı olduğunu söyleyebilirim. Sözlü diyalog ile yazılı diyalogun aynı neticeyi vermesi mümkün değildir bence. (Çoğu zaman konuşmadan duruşmadan çıksak dahi)Hukuk'tan beklenen yarar ve amaç bakımından duruşmaların olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum.
|
26-01-2007, 00:54 | #11 |
|
...........
Hukuk öğrencsiyim. Okula başlamadan önce, duruşmalar hakında çok güzel düşüncelere sahiptim ve bu beni avukat olmaya çok özendiriyordu. Ama, duruşmalara girmeye başlayınca durumunda öyle bilindiği gibi (hukukçu olmayıpta duruşmalar hakkında sadece flimler dolayısı ile fikir sahibi olanlar için bilindiği üzere) olmadığının farkına varıyorsunuz. Hakim hazır, avukatlar hazır, tanıklar hazır, taraflar ya var ya yok... Herkes içeriye giriyor, insanların önüne kağıtlar dağıtılıyor, bunlar imzalanıyor ve karar veriliyor: "Bir sonraki tarihte yine burda, herzamanki yerimizde buluşmak dileğiyle, kendinize iyi bakın... "
ve duruşma bitti. Adliyelerin tozunu yutmuş biri değilim (olunca nasıl düşünürüm bilmiyorum) ama bu bence şekil şartının yerine getirilmesi için yapılan bir eylem. DURUŞMA DEĞİL... saygılarımla... |
26-01-2007, 09:33 | #12 |
|
Dava açılır. Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilir.Davalı davaya süresinde yanıt verir.
Ancak bu arada posta ücretleri zamlanmıştır. Dosyada yeterli pul olmadığından yanıt tebliğe çıkmaz. Dosyasını sormaya giden davalıya, henüz bir gelişme yok yanıtı, dosya dahi çıkarılmadan verilir. Böylece 1 aydan fazla zaman geçer. Sonra bakılır ki, pul eksik. Davacı cevap dilekçesini elden alır.Davalıya tebliğ ettirir. Davalı bu arada adres değiştirmiştir. Bila tebliğ gelir. Davacı yine aynı strese girer. 1-2 sonra 35 e görer tebliğ ettirir. Bu sırada dava vekil tarafından yanıt verilir. Kanıtların toplanması için gerekli yerlere yazılar yazılır. Bu arada tapudan yazı gelmiştir ama yanlışlık vardır. Bu gözden açar. Hakim keşif günü verir. Taraflara tebliğ eder. Ama o gün Yargıtayda murafaa vardır. Mazeret koyarsınız. Hakim tekrar keşif günü verip taraflara tebliğ eder.Keşif mahalline gidileir. Bakılır ki, gelen yazı eksik. Sil baştan. O kısmı atlattık. Son duruşmaya geldik. Tanıklardan biri gelmedi. Ne olacak? yeniden duruşma günü demeyin. Zaten şimdki sistemde de duruşmalar bunun için talik ediliyor. |
27-01-2007, 22:21 | #13 |
|
Olması gerekeni çok kısa ve net açıklamışsınız.
|
27-01-2007, 22:44 | #14 |
|
Sn. korayad,
Aklın yolu bir galiba.. 14.08.2006 tarihinde Medeni Usul ve İcra İflas HÇG'de "HUMK kanun tasarısı paneli başlıklı" konuya benzer şeyler yazmışım. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5883 |
28-01-2007, 14:11 | #15 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Can Doğanel
Gerçekten o başlığı ve yazılanları atlamışım;ama haklısınız,aklın yolu bir derlerdi de inanmazdık.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
AB’den “301 kalksın” çağrısı | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 1 | 24-09-2006 15:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |