|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-01-2012, 15:04 | #1 |
|
Taahhüdü ihlal sebebiyle açılan davadan sonra, şikayet konusu taksidin sonradan ödenmesi
Kıymetli meslekteaşlarım: Taahhüdü ihlal davası ile ilgili teorik bir sorum var, fikirlerinize ihtiyacım var.
Soru: Borçludan 5 ay sürecek aylık 1000 TL ödemeli, taahhüt aldık,taahhüdün 1. ve 2. taksitleri ödenmedi, 10.01.2011 tarihinde davayı açtık. 4 ay sonrasına duruşma günü verildi. Bu arada, dava açıldıktan 3,5 ay sonra borçlu, dava konusu 1. ve 2. taksitleri ödedi fakat devam eden 3,4 ve 5. taksitleri ödemedi. 1- Biz taahhüdü ihlal davasını 1 ve 2. taksitler için açtığımıza göre (davayı açtığımız zaman diğer taksitleri günü gelmediği için, doğal olaral) borçlu duruşmada, şikayet konusu taksitleri ödediğini beyan ettiğinde ve bizden aldığı makbuzları mahkemeye ibraz ettiğinde beraat eder mi yoksa mahkeme 3,4 ve 5. taksitleri de ödemediği için mahkumiyet kararı verir mi?. 2- Birinci sorunun cevabı olumsuz ise yani mahkeme beraat kararı vermiş ise, günü geçen ama ödenmeyen 3. taksidimiz için 3 aylık zaman aşımı süresi dolduğundan da taahhüdü ihlal sebebiyle dava açamayacağımıza göre, bu sorunu nasıl çözebiliriz. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler... |
09-01-2012, 15:12 | #2 |
|
Borçlu, 5 ay sürecek aylık 1000 TL ödemeli, taahhüt vermiştir; taahhüdün 1. ve 2. taksitleri ödenmediğine, taahhüdü ihlâl suçu oluşur; borçlunun bundan kurtulması için, duruşma gününe kadar borcun tamamını ödemesi ve icra dosyasını kapatması( hitam) gerekir diye biliyorum. Kolay gelsin.
|
09-01-2012, 15:21 | #3 |
|
Teşekkür ederim sayın c_Okyay. Fakat bazen İzmir adliyesinde Taahhüdü ihlal duruşmalarını izliyorum, hakimler dava edeilen taksitler ödendi ise davayı düşürüyor, dava konusu olmayan taahhütler için yen, dava aç diyor!......
|
09-01-2012, 15:26 | #4 |
|
Sn. Mehmet Cansız;
İcra İflas Kanununun 340. maddesi aynen şöyledir; 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez. Anlaşılacağı üzere taahhüdü ihlalin müeyyidesi tazyik hapsi olup, amaç kişiyi ödemeye zorlamaktır. Bu nedenle; ödeme ile birlikte tazyik hapsi de son bulmaktadır. Maddenin 2. kısmı "hapsin tazyikine başlandıktan sonraki durumu" açıklar. Maddede; "mahkemenin karar altına aldığı taksitlere göre" ayrıma gidilmiştir. Açıklarsak; borçlu ilk 2 taksit için şikayet edilmiş ve Mahkeme tazyik hapsine hükmetmiştir, diyelim. Kişi tazyik hapsi için cezaevine gönderilir ve cezasını çekerken 2 taksidi de öder ise derhal tahliye edilir. Fakat devam eden taksitleri de aksatır ise aynı dosya üzerinden yeniden tazyik hapsine hükmedilebilir. Maddede O TARİHE KADAR YATIRMAK ZORUNDA OLDUĞU MEBLAĞ DENMESİ" bu sebepledir.Dikkat edilecek olursa burada "kişinin tazyik hapsine çarptırıldıktan sonraki durumu" hükme bağlanmıştır. Fakat kişi henüz cezalandırılmadan önce şikayet edilen ilk 2 taksidi öder ise hakkında tazyik hapsine hükmedilemeyecektir. Kişinin ceza aldığı dosyadan devam eden taksitlerle ilgili yeniden tazyik hapsi talep edilebilmekte ise de henüz ceza almadığı dosyadan henüz şikayet edilmemiş taksitler için yargılama yapılması düşünülemez. Zira İİK 347. maddede "fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay içinde şikayet edilmesi şartı vardır" Sizin şikayet ettiğiniz tarihte bu borçlu daha 3.4.5. taksitler bakımından kabahat işlememiş, 3.4.5. taksitler için henüz şikayet hakkınız doğmamıştır. 340 ve 347. maddeler ile şikayete tabi bir tazyik hapsi belirlendiğine, ilk şikayet tarihinizde henüz devam eden taksitler ile ilgili suç işlenmediğine (hatta ilk şikayet tarihinde 3,4,5. taksitler için şikayet hakkınız bile doğmadığına) göre devam eden taksitler için yeniden şikayette bulunmanız gerektiği görüşündeyim. Selamlarımla.. |
09-01-2012, 15:27 | #5 | |||||||||||||||||||
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=68307
|
09-01-2012, 15:30 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın mehmetcansiz, Sorunuzun yanıtı aşağıda alıntıladığım İ.İ.K.nun 340.maddesinde belirtilmiş.Taksit süresinde ödenmemişse borcun tamamı ödenmedikçe,diğer mahkumiyet koşulları da oluşmuşsa cezaya hükmedilmesi gerekir.Süresinden sonra sadece taksidi ödemek borçluyu sorumluluktan kurtarmaz. Saygılarımla. BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA: Madde 340 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/41 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./11.mad) 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez. |
09-01-2012, 15:34 | #7 |
|
Üstadım Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; diyor ama bu hüküm "hapsin tatbikine başlandıktan sonra geçerli olan bir hükümdür kanaatindeyim. Benim sorumda daha herhangi bir karar yok, infaz da yok...
|
09-01-2012, 15:52 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
İ.İ.K.nun 354.maddesi gözönüne alındığında, davanın düşürülebilmesi için tamamının ödenmesi gerektiğini düşünüyorum.Borcun tamamı ödenmedikçe kısmi ödeme nedeniyle beraat kararı verilemez,ancak suçun diğer unsurlarından birisi oluşmadığı takdirde beraat kararı verilebilir. Saygılarımla. |
09-01-2012, 17:11 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadımın görüşüne katılmamakla birlikte ; İİK 340.Maddesinin açık olduğu kanısındayım. BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA: Madde 340 - Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; Yani somutlaştırısak kanun maddesini ; 1-)Borçludan usulüne uygun olarak 10 taksitli bir ödeme taahhüdü aldık diyelim. 2-)Borçlu Ödeme taahhüdünü 1 . taksitte ihlal etti.( ilk taksit 1 0cak 2011 ) Her taksit bir sonraki ayın 1.indedir. Yani 1 Şubat, 1 Mart vb... gibi 3-)1.taksitten dolayı icra ceza mahkemesine şikayet ettik. 4-)İcra ceza mahkemesinde duruşma günü verildi. 5-)Duruşmaya girdik. 6-)İcra Ceza Kararını tebliğe verdik. 7-)Borçlu 05.05.2012 tarihinde yakalandı diyelim. 8)Borçlu veya yakını 05.05.2012 tarihine kadar olan taksit miktarını yani 5 aylık taksit miktarını öderse tazyik hapsi cezasından kurtulur. Teşekkürler... |
09-01-2012, 17:37 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Doğrudur. Fakat burada borçlu hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması şartı ile. Zaten belirtmişsiniz. Eğer; 3) 1. Taksitten dolayı icra ceza mahkemesine şikayet ettiniz. 4-) Mahkeme ceza vermeden borçlu bu taksiti ödedi. 5-) Daha sonra duruşmaya çıktınız. Bu halde Mahkeme sanığı cezalandırmayacaktır. Bu duruşma, 2.3.4 ve devam eden taksitlerden sonra olsa ve bu taksitleri sanık ödememiş olsa bile mahkeme devam eden taksitler ödenmedi diye sanığı cezalandırmaz. Savımız budur. (Açıklaması yukarıdadır) Selamlarımla.. |
09-01-2012, 18:32 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Mahkeme ceza verse bile
|
09-01-2012, 20:54 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
5 taksit halinde aldınız herhalde üstadım ödeme taahhüdünüzü.Eğer haricen para almıyorsanız , alacağınız paraları icra dosyasına yatırtıyorsanız bence son taksitten dolayı şikayet ederseniz borçlu icra dosyasına ödeme yaparken hepsini ödeyecektir.İcra Müdürlüğü dosyanın kapanmadığını görerek hapis kararını kaldırmayacak ve borçlu tüm ödemediği taksitleri ödeyecektir diye düşünüyorum... Teşekkürler... |
10-01-2012, 10:20 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
|
10-01-2012, 10:32 | #14 |
|
Borçlu sanık tarafından 30.09.1989 günü yapılan ödeme taahhüdünde her ayın 30.günü 100 er lira ödeme yapılması öngörüldüğü halde ilk taksitin 3.11.1989 günü ödenmek suretiyle taahhüdün ihlal olunduğu ve suçun bu tarihte oluştuğu bu keyfiyete alacaklının 7.11.1989 günü parayı almak sutetiylr muttali olduğunun anlaşıldığı bundan sonraki taksitlerde gecikmeli şekilde ödenmişken bu kez alacaklının 1990 yılı ocak ayı taksitinin geö çdendiğinden bahisle 19.02.1990 tarihinde şikayet ettiği suça muttali olduğu 7.11.1989 gününden itibaren 3 aylık yasal süre dolduktan sonra yapılan 19.2.1990 tarihli şikayet üzerine İİK nun 347.maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesi gerekir.(8.Ceza Dairesi 1991/527e,1991/1305K,12.02.1991 )
|
10-01-2012, 11:52 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
zamanaşımı süresi eğer dosyada hiçbir işlem yapılmamışsa 1 yıl değilmidir ? |
10-01-2012, 12:43 | #16 |
|
Taahhüdü ihlal davalarında taksidin 1 gün dahi gecikmesi ceza için yeterlidir. Gecikmeden sonra borçlu, ancak borcun tamamını ödeyerek icra dosyasını kapatmak suretiyle ya da şikayetçinin şikayetinden vazgeçmesi ile cezadan kurtulabilir.
|
22-01-2015, 12:03 | #17 |
|
Yasadaki "o tarih" kelimesinden hapsin tatbikine başlanan tarihi mi anlamamız gerekir. Müvekkil dosya borcunun tamamına taksitsiz şekilde taahhüt vermiştir, bir haftadır içerdedir, hapsin tatbikine başlanan güne kadarki kapak hesabını yaptırıp yatırmamız tahliye için yeterli midir ? Son bir haftalık faizi ödemesine gerek yoktur anladığım kadarıyla doğru mudur ?
|
23-01-2015, 17:51 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Taahhüt miktarı açık ve nettir.Olayınızda dosya hesbaı çıkarılmış ve o miktar üzerinden taahhüt verilmiş olmalı.O miktarı yatırmanız, tahliye için yeterlidir. O tarihten sonraki faiz,masraf vb talepler için icra takibi devam edebilir ancak bu durum tahliye için önemli değildir. |
28-08-2020, 11:26 | #19 |
|
Taahhüt, İİK nın 111/3 maddesinde düzenlenmiştir.
2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 111- TAKSİTLE ÖDEME: ……….. ……… (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./26. md.) Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/13 md.) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder. İlgili sözleşmenin ihlalinin yaptırımı ise İİK nın 340. maddesinde kaleme alınmıştır. 2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 340 BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ HALİNDE CEZA: (Değişik madde: 06/06/1985 - 3222/41 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./11.mad) 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu, borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez. Borç miktarının fazla olduğu hallerde tarafların uzlaşmasına bağlı olarak taksit sayısı artabilmektedir. Borçlunun taahhüdünü aksatması halinde, alacaklı tarafından icra ceza mahkemesine şikayet edilmektedir. Yargıtay uygulamalarına göre bu suç, ihlal edilen ilk taksit ile oluşmaktadır. Borçluların çoğu taksitlerini hiç ödemediğinden mahkemelerce verilen mahkumiyet kararlarının çok büyük bir kısmı da genelde ihlal edilen bu ilk aylara özgü taksitlere ilişkin olmaktadır. Mahkumiyet kararı verilmiş olan sanıklardan bir çoğu, aylar hatta yıllar sonra ilgili mahkemeye müracaat ederek şikayet konusu yapılan ilk taksit veya taksitleri ödediklerini beyan ederek cezalarının düşürülmesini talep etmektedirler. Sanığın dilekçesi üzerine mahkemelerce aynı gün dosya üzerinden yapılan değerlendirme ile sanığın şikayete konu olan taksitini ödediği gerekçesi ile ek karar verilerek ilgili cezanın İİK nın 354. maddesine göre düşürülmesine karar verilmektedir. Bu uygulama usul ve yasaya aykırıdır. Bilindiği üzere İİK da birden fazlaca suç tipi düzenlenmiştir. İİK da düzenlenen tüm bu suç tipleri için genel düşüm halinin düzenlendiği madde İİK nın 354. maddesidir. 2004 S.lı İcra ve İflas Kanunu MADDE 354 Davanın ve cezanın düşmesi ile ceza verilemeyecek hâller: Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer. ………………….. Madde metninden de anlaşılacağı üzere İİK daki tüm suçlar için genel olan düşüm halleri feragat veya borcun tümünün ödenmesi hallinde mümkün kılınmıştır. Genel düzenleme bu olmakla incelemeye konu madde olan İİK nın 340. maddesinde de bu suça özgü özel bir takım düşüm halleri sayılmıştır. 340. maddedeki bu düzenleme, daha genel olan İİK nın 354. maddesine göre özel bir düzenlemedir ve sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Yani her olayda değil ancak ve ancak şartları oluştuğunda bu maddeden düşüm kararı verilebilecektir. Peki incelemeye konu olayda olduğu üzere, mahkumiyet kararı sonrası, önüne sadece şikayete konu olan taksitin ödendiği gerekçesi ile bu tür bir düşüm talebi gelen yargıç, İİK daki hangi hükme göre işlem yapacaktır. İİK nın 340. maddesine göre mi, yoksa İİK nın 354. maddesine göre mi? İİK nın 354. ve 340. maddeleri, ilk bakışta aynı hususu düzenliyor gibi görünmelerine rağmen aslında bu maddelerde aynı hususlar düzenlenmemiştir. Her iki madde dikkatlice incelendiğinde, madde metninden de anlaşıldığı üzere İİK nın 340. maddesi, sadece ve sadece sanık hakkında mahkemece verilmiş olan mahkumiyet kararının infazına başlanmış olması halinde uygulanabilecektir. Eğer sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiş ve fakat henüz infaz aşamasına geçilmemişse, bu halde genel düşüm halini düzenleyen 354. maddeye göre işlem yapılacak ve ancak bu maddedeki şartların gerçekleşmesi halinde mahkemece düşme kararı verilebilecektir. Yukarıda da değinildiği üzere bu gibi hallerde mahkemelerce düşme gerekçeleri 354. maddeye dayandırılmaktaysa da sadece şikayete konu taksitin ödendiği bu gibi hallerde, bu maddede aranan düşme şartları gerçekleşmiş değildir. İİK daki tüm suçlar için genel düşüm halinin düzenlendiği 354. maddeye göre, ancak ve ancak alacaklının feragati veya borcun tümü ile ödenmesi halinde ceza düşürülebilecektir. İncelemeye konu olaylarda ise alacaklının feragati olmadığı gibi, borcun da tümü ile ödenmiş olup olmadığı araştırılmamaktadır. Bu nedenle mahkemelerin bu gibi hallerde ilgili cezayı 354. madde hükmüne göre düşürmesi usul ve yasaya aykırıdır. Peki, olayda İİK nın 340. maddesi uygulanabilir mi? Yukarıda da değinildiği üzere 340. maddenin madde metninde, bu maddenin borçlunun infaz halini düzenlemekte olduğu açık olarak belirtilmiştir. Bu da, madde içeriğinde ……hapsin tazyikine başlandıktan sonra….. denilerek infaz haline açık olarak işaret edildikten sonra devamında da yine infaz aşama ve işlemlerinden bahsedilmektedir. Bu halde düşüm kararı, hapsin tazyikine başlanmış olması şartı ile borcun tamamının ödenmesi veya o tarihe kadar geçen taksitlerin toplu şekilde icra dosyasına ödenmesi halinde gerçekleşebilecektir. Buradaki …..o tarih…… ibaresi, infazın başlaması nedeni ile düşme talebinin mahkemeye iletildiği tarihtir. Madde metninde başka bir düşme halinden bahsedilmemiştir. Burada hemen şu da akla gelebilecektir. Maddede geçen …o tarihe kadar …..ibaresi şikayet tarihidir ve sanık şikayet tarihine kadar olan taksitini ödeyerek düşüm talep ettiğinde mahkemece düşme kararı verilebilecektir. Bu maddenin tatbiki, yasa koyucu tarafından sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Bu maddeye göre düşme kararı verilebilmesi için sanık hakkındaki hapsin tazyikine başlanmış olması şartı aranmaktadır. Sanık hakkında henüz infaz aşamasına geçilmemişse bu madde hükmü ve dolayış ile bu maddedeki düşüm hali hiçbir hal ve şartta uygulanamayacaktır. Bu nedenle infazına başlanmamış olan herhangi bir sanığın mahkemeye bu tür bir talep ile başvurması halinde, mahkemece öncelikle borcun tümü ile ödenip ödenmediğine bakılmalı, borcun tümü ile ödenmediğinin tespiti halinde bu kere sanık hakkındaki mahkumiyet kararının infazına başlanıp başlanmadığı araştırılmalı, eğer sanığın henüz infaz hali de yoksa düşüm talebi yasal şartların oluşmadığı yani borcun tümü ile ödenmediği gerekçesi ile RET edilmelidir. Düşüm gerekçesinde mahkemeler, her ne kadar düşüm kararlarını İİK nın 354. maddesine dayandırmış olsalar da, karar neticesine bakıldığında mahkemelerin aslında bu gibi olaylarda 354. maddeyi değil, üstü kapalı olarak da olsa 340. maddeyi uygulamakta oldukları görülmektedir. Oysa eldeki olaylarda çoğu zaman, belki de hiçbir zaman sanığın infazına başlanmış değildir. Bu nedenle bu gibi olaylarda, sadece sanıkların infaz halinin düzenlendiği madde olan 340. madde uygulanamaz. En neticede, taahhüt ihlal edilmiş olmakla borç artık tümü ile muaccel hale gelmiştir. Bu husus, İİK nın 111 / 4 maddesinde açık olarak belirtilmiştir. Bundan sonra borç tümü ödenmeden İİK nın 354. maddesine göre düşüme kararı verilemez. Bunun tek istisnası sanığın infazına başlanmış olması halidir. Eğer sanığın infazına başlanmışsa bu halde talep tarihine kadar -düşüm talebi tarihine kadar- aksayan tüm taksitlerin ödenmesi halinde İİK nın 340. maddesine göre düşüme kararı verilebilecektir. Bu nedenle incelemeye konu olaylar ile ilgili mahkemelerce verilmekte olan bu yöndeki tüm düşüm kararları, İİK nın 354. maddesindeki şartların gerçekleşmemiş olması nedeni ile usul ve yasaya aykırıdır. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
taahhüdü ihlal | avsenanur | Meslektaşların Soruları | 13 | 14-04-2011 10:16 |
taahhüdü ihlal | halilerdemir | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-08-2010 16:14 |
taahhüdü ihlal | gokhan10 | Meslektaşların Soruları | 15 | 25-06-2010 18:17 |
taahhüdü ihlal- | halilerdemir | Meslektaşların Soruları | 1 | 05-08-2008 14:44 |
Taahhüdü ihlal şikayetinden sonra yapılan ödeme | lawyerrr | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-10-2007 11:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |