![]() |
|
![]() |
|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
![]() |
![]() |
#1 |
|
![]() Meslektaşlarım merhaba. Müvekkilim sigortalı olarak cami inşaatında ahşap tavan yapılması işini yürütmüştür. Yaklaşık 7 ay çalışmıştır. Aylık ücret anlaşmaları yok ancak toplu olarak 300 bin civarı bir ücrette anlaşmışlar sonra piyasa yükseldiği için piyasada ücret ne ise o olsun diye anlaşmışlardır. Gelinen aşamada anlaşılan 300 bin tl ödenmediği gibi piyasa ücreti de tespit edilip ödenmemiştir. Görünürde bir eser sözleşmesi gibi bir durum var ama müvekkil sigortalı çalışmıştır. Bu durumda açılacak dava işçi alacağı davası mıdır?
|
![]() |
#2 |
|
![]() Yargıtay 10 Hukuk Dairesi 2013/4466E. 2014/3445 K. Sayılı kararında ''.....çalışan, iş gücünü belirli veya belirsiz bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse, çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir''....denilmektedir.
Hukuk Genel Kurulu 2006/10-84 E. , 2006/121 K. "İçtihat Metni" Mahkemesi : Samsun 1.İş Mahkemesi Günü : 05.12.2005 Sayısı : 2005/1176 E- 1049 K. .........Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdine dayanması, gerek sigortalılık olgusunun varlığında, gerekse meydana gelen zararlandırıcı olayın İş Kazası sayılmasında ön koşul oluşturmaktadır. Hizmet akdi Borçlar Kanununun 313-354.maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ayrıca İş Kanunlarında da hizmet akdini düzenleyen çeşitli hükümler yer almaktadır. İstisna akdi Borçlar Kanununun 353.maddesinde “İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (İş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder.” şeklinde tanımlanmaktadır. İstisna akdinde müteahhit Eser meydana getirmekten ibaret bir işgörme edimini borçlanmaktadır. Bir işgörme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber, burada önemli olan, çalışmanın kendisinden ziyade, bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabil sonuçtur (Cem Baygın. Türk Hukukuna göre istisna sözleşmesinde ücret ve tabi olduğu hükümler.S.8) Müteahhit, İş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (Eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda Eser, bir işgörme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de Eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. Müteahhidin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İstisna akdinde ekonomik risk müteahhit tarafından yüklenirken, hizmet akdinde işveren tarafından karşılanacaktır. Hizmet akdini karakterize eden unsurlar; “ücret”, “bağımlılık” ve “zaman” olarak sıralanabilir. Hizmet akdinde zaman-belirli bir süre çalışmak ön planda iken, istisna akdinde zaman belirleyici olmayıp, sonuç ön planda tutulmaktadır. Hizmet akdinde, işçinin işi ifa, özen gösterme, sadakat borcuna karşılık, işverenin ücret ödeme, ihtimam ve yardım gibi borçları bulunmaktadır. Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan, Borçlar Kanununun 313.maddesinin öngördüğü çerçeve içinde, zaman ve bağımlılık unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet akdine dayanıyor demektir. Bilindiği üzere zaman unsuru, çalışmanın, işgücünün belirli yada belirli olmayan bir süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmayı kapsamaktadır. Hiç kuşkusuz çalışan, bu süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğu ve denetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir. Burada söz konusu olan bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır. Eğer ki çalışan, işgücünü belirli ya da belirli olmayan bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir Eser meydana getirmekse, çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir. Davada somut olayın özelliklerine bakarak çözüme ulaşılmalıdır. Çalışma ilişkisinin istisna akdine dayanması halinde İş sahibinin, İş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan İş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunmayacağı gibi meydana gelen ölüm olayı da 506 sayılı Kanunun kapsamında İş Kazası olarak adlandırılamayacaktır. Binanın dış cephesinin boyanması şeklinde beliren somut çalışma ilişkisinde, belirli bir süre çalışmanın değil, bir sonucun meydana getirilerek, bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimin amaçlanmış olması, hizmet akdinin yukarıda tanımlanan ayırt edici ve belirleyici özelliklerinin somut İş görme ilişkisinde bulunmaması karşısında, meydana gelen ölümlü zararlandırıcı olayın İş Kazası olarak değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.... |
![]() |
#3 |
|
![]() Ben burada eser sözleşmesi olduğunu düşünüyorum.
İş sözleşmesinin unsurlarını dikkate aldığınızda iş sözleşmesi olması kanaatimce mümkün değil. Özellikle bağımlılık unsuru açısından bakacak olursak; bağımlılık unsuru işçinin işverenin kontrolünde olup işverenin denetimi ve gözetimi altında belirli talimatlara uyarak sorumlu olduğu işi icra etmesidir, bu noktada işverenin kontrolü değil, müvekkilinizin kontrolünde olan bir durum söz konusu. Burada açıkça eşitler arası sözleşme mevzubahis. Neticede bence de eser sözleşmesi kapsamında kalır ama olayın özelliklerine göre siz daha iyi değerlendirirsiniz meslektaşım.. İŞ SÖZLEŞMESİNDE bağımlılık unsurunun içeriğini; işverenin talimatlarına göre hareket etmek ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girişimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir. |
![]() |
#4 |
|
![]() Meslektaşım şirketin müvekkile sigorta yapması durumu bir iş ilişkisine dönüştürmez mi? Zira şirket nezdinde 4a sigortalı olarak çalışması bulunmaktadır. Ancak sizin de belirttiğiniz gibi işin niteliğini ve bağımlılık unsurunu vs. değerlendirdiğimizde eser sözleşmesi gibi de görünüyor
|
![]() |
#5 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Merhaba meslektaşım. Burada benim aklıma gelen ilk durum "götürü usulü çalışma" idi. Yani işçi işveren ilişkisinden daha çok, TBK m. 470 kapsamında bir eser sözleşmesi var gibi duruyor ve müvekkiliniz işçiden çok yüklenici sıfatına haiz duruyor. Tek bir farkla. Zira çok kritik bir ayrıntı vermişsiniz. Müvekkilinize sigorta yapılmış olması, eser sözleşmesinin bağımsız çalışma unsurunu karşılamıyor. Zira sigorta primi ödenen kişi genellikle işverenin emir ve talimatı altında çalışır. Mahkemenin sigortalanan bir kişinin eser sözleşmesi kapsamında çalıştığını kolay kolay kabul edeceğini sanmıyorum. Bu yüzden süreci işçi - işveren ilişkisi üzerinden yürütmeniz çok daha garanti bir yol olacaktır. |
![]() |
#6 | |||||||||||||||||||||||
|
![]()
Müvekkilim, sigortalı olarak cami inşaatında ahşap tavan yapılması işini yürütmüştür. (işinde çalışmıştır, diyebilir miyiz?) Müvekkiliniz, işi kimden almış,yazılı sözleşme var mı, yok mu? Zanımca, görünen, ortada bir hizmet akdi, bir iş sözleşmesi varlığıdır. |
![]() |
#7 |
|
![]() Meslektaşlarım cevaplarınız için teşekkür ederim öncelikle. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme yok, bir tanıdık vasıtası ile işi yüklenmiştir. Çalışma saatleri vs konusunda tam bir bağımlılık da söz konusu değil. Müvekkilimin sigortası yapılmasa idi kesinlikle eser sözleşmesi derdim. Ancak sigorta primlerinin yatırılmış olması nedeniyle hizmet akdi söz konusudur diye düşündüm ben de ve iş mahkemelerinde dava açtım. Neticeyi burada paylaşırım
|
![]() |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi devri ve eser sözleşmesi | Av.hnfhnm | Meslektaşların Soruları | 4 | 22-03-2020 14:38 |
İş sözleşmesi mi yoksa hizmet veya eser sözleşmesi mi? | olgu | Meslektaşların Soruları | 14 | 28-05-2015 21:56 |
TBK çerçevesinde Taksitle Satış Sözleşmesi/Eser sözleşmesi ayrımı | therainmaker | Meslektaşların Soruları | 0 | 15-01-2012 12:02 |
Eser Sözleşmesi /Hizmet Sözleşmesi | Fatma KAPUÇAM | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 14 | 19-10-2011 10:54 |
eser sözleşmesi mi satış sözleşmesi mi | korayoz | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 08-03-2007 15:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |