|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-07-2010, 17:30 | #1 |
|
cevap süresinin uzatılması talebimi hakim reddetti!
Merhabalar,
Yarın cevap süresinin son günü olan bir dosyamda cevap süremin uzatılması yönünde mahkemeye sunduğum dilekçemi; henüz tarafıma gelen dava dilekçesine ilişkin tebliğ zarfı parçası dosyaya girmemişken hakim tarafından reddedildi! Kaçırdığım bir husus mu var? Yoksa hakim bey HUMK 197. maddesi koşullarının oluşmadığını mı düşünmüştür? En azından tebliğ zarfı parçasının dosyaya henüz ulaşmadığından dolayı başvurunun cevap süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi için tebligat parçasının dosyaya dönüşünden sonra cevap süresinin uzatılması talebimizin değerlendirilmesine karar vermesi gerekmez miydi? Dilekçemde dava dilekçesinin tarafımıza ... tarihinde tebliğ edildiğini, ilk duruşmaya (tebliğden itibaren) 22 gün olduğunu dosya ile bağlantılı birçok dava dosyasının bulunduğunu dosya numaralarını bildirdiğim dava dosyalarının bu dosyaya cevap vermek üzere incelenmesi ile daha birçok işlem ve araştırma tesisi gerektirdiğini bu sebeple cevap süremizin ilk duurşmaya kadar uzatılmasını talep etmiş idim. Eğer mahkeme haklı ise HUMK 197den faydalanmak için vekaleti yeni almış olmamız mı vs. gerekiyor; yani HUMK 197 olağanüstü bir usul yolu mudur? Cevaplarınızı özellikle Yargıtay ve doktrin destekli olarak merakla bekliyorum. Herkese teşekkürler... |
07-07-2010, 17:52 | #2 | |||||||||||||||||||
|
Sn. Kapbana;
HUMK 197. ve 198. maddelerdeki ibareler; "tayin olunan müddette tanzimi müşkül bulunduğu" "esbabı fevkaladeye binaen kabil olamadığı" "yeni bir mühlet verilebilir" "mazeretini bildirerek müddetin temdidini istiyebilir" "Talebi kabule şayan görülürse" Hakime takdir hakkı tanındığı söylenebilir...
Saygılarımla... |
08-07-2010, 11:48 | #3 |
|
Kesin sürelerin amacı ; davaların kötüniyetle sürüncemede bırakılmasını önlemek değil midir ! Sayın kapbana ilk duruşma gününe henüz 22 gün olduğunu belirtmiş.Şimdi bu halde eğer kapbana 10 günlük süre içinde delil ve beyanlarını bildirseydi ilk duruşma günü öne mi alınacaktı ?Kapbana yüzünden mi ilk duruşmaya daha 22 gün var ? Meslektaşımız süreyi kaçırdığı için herhangi bir gecikme ya da hak kaybı mı olmuş ? Bence burada açıkça hakimin kötüniyeti ve Tanrı kompleksi söz konusu.10 gün dediysem 10 gündür diyor sayın hakimimiz.Tamam da niye ? Niye 10 gün ? Yani gerekçe nedir ? Hani gerekçesiz hiçbir karar olmaz şeklinde Mozambik yargıçlarını bağlayan bir ilke var ya ! Belki bir gün bizimkileri de bağlar.
|
08-07-2010, 13:54 | #4 |
|
Sayın Meslektaşım teşekkür ediyorum;
Kaldı ki ortada cevap süresinin kaçırılması gibi bir durum da yok; yani süresinde yapılmış bir başvuru var; Ayrıca dava ile alakalı birkaç tane daha dava ve soruşturma dosyası var ve özellikle soruşturma dosyalarında taraflar birbiri hakkında karşılıklı olarak suç duyurusunda bulunmuşlar; ve hatta dosyalardan bir kısmı başka illerdeki Savcılıklara ait; en azından vekaletnamemin olmadığı bu dosyalar hakkında bilgi edinebilmem amacıyla takdiren cevap süremin uzatılması gerektiğini düşünüyorum. MAdem olağanüstü bir mazeret bildirmeliyim; bu durumda 10 günlük cevap süresi içerisinde alakasız olsa dahi tüm ilk itirazları bir dilekçeye sıralayıp mahkemeye bildirsem; ilk duruşmada da esasa cevaplarımı bildirsem daha mı etik bir hareket olacaktı bilemiyorum. Hiçbir gerekçe belirtilmeksizin henüz dilekçemi teslim ettikten 5 dakika sonra neticeye ilişkin ara kararı hazırlayıp tarafıma kalemde bildirildi... Anlayamamıyorum... |
08-07-2010, 14:14 | #5 |
|
Bahsettiğiniz dosyaların numaralarını da bildirin ; nasıl olsa dosyalar sizin dosyaya sunulduğunda bir diyeceğiniz olup olmadığı size sorulacaktır ; o zaman yazılı beyanda bulunmak üzere süre ister ve istediğinizi de yazarsınız.
|
08-07-2010, 14:20 | #6 |
|
Merhaba Sayın Meslektaşım.
Gerçekten de anlaması zor maalesef, HUMK bu konuyu düzenlerken hakime taktir hakkı vermiş gibi gözüküyor gerçekten de ancak örnek verdiğiniz ve bu gibi birçok durumda sadece taktir hakkı var demek hiç adil gelmiyor bana da diğer meslektaşlarım gibi. Üstelik 5 dakikada bu kanaate nasıl vardı, neyi taktir etti o belirsiz. Tamam taktir hakkı vardır ama taktir-i ilahi değildir neticede İyi Çalışmalar. |
08-07-2010, 14:42 | #7 |
|
Hakimin takdir hakkı hakkında eski bir makale için tıklayınız:
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/313/3024.pdf Özellikle "hak ve nısfet" kavramlarının açıklandığı bölümlere ve hakimin takdir hakkını kullanırken "gerekçesini göstermesi gerektiğine" ilişkin bölümlere dikkatinizi çekerim. Saygılarımla |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
cevap süresinin uzatılması kararının karşı dava açma süresini uzatıp uzatmadığı | yer-sub | Meslektaşların Soruları | 4 | 11-09-2011 18:15 |
Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Süresinin İşverence Uzatılması | vekaleten | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-08-2009 14:46 |
Dms Sınavının Süresinin Uzatılması | Hüseyin | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 02-03-2002 11:22 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |